Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/1 E. 2022/167 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1 Esas
KARAR NO : 2022/167

DAVA:Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i ve Sona Erdirilmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat, İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ:05/01/2021
KARAR TARİHİ:01/12/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin dünyaca ünlü “——markalarının/ karakterlerinin markanın sahibi olduğunu, bu markaların aynı zamanda Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında eser niteliğinde olduğunu, davacı şirketin —–halihazırda ——-tescil numaraları ile tescilli markaları bulunduğunu, bunun yanında söz konusu karakterlerin eser olarak dünyanın farklı ülkelerinde tescili edildiğini, ayrıca davacıya ait——- tescil numaralı markanın tanınmış marka olduğuna dair ——kararı ve yargı kararlarının da bulunduğunu, davalının davacıya ait markaları taşıyan ürünleri, özellikle de ——- üzerinde izinsiz olarak kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, bu hususun ——numaralı dosyası ile tespit edildiğini, bu tespit öncesinde de davalının davacı şirkete ait markaları ihtiva eden orijinal olmayan ürünlerin satışını yaptığını ve davalıdan bir tane ürün alındığını, davalı tarafın davacıya ait markayı hukuka aykırı olarak kullanmasının, tanınmış marka olduğu ——– tarafından da tescilli olan davacının markasının, tüketicilerde oluşturduğu kalite ve güven imajını zedelediği gibi, davalının bu kullanımlar sebebiyle haksız kazanç da elde ettiğini, ayrıca davacının markasının ayırt edici niteliğinin de davalının uygun olmayan kullanımı nedeniyle zedelendiğini, davalının haksız fiili sebebiyle zarara uğraması pek tabi olan davacının markasının, tanınmış bir marka olması sebebiyle muadillerine göre ilgili tüketici tarafından daha çok tercih edildiğini, bu noktada, maddi tazminata ilişkin talepleri değerlendirilirken 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 151.maddesinin 4.fıkrası uyarınca makul bir payın talep ettikleri miktara eklenmesini talep ettiklerini, Mahkemece takdir edileceği üzere gayri maddi mal varlığı hakları içerisinde yer alan marka hakkının ihlali durumunda tecavüzün boyutu, kusur ve zararın belirlenmesinin kolay olmadığını, bu hususların ancak Mahkemece yapılacak inceleme neticesinde netleşeceğini, somut olayda da davacının davalının haksız fiilleri sebebiyle uğramış olduğu zararın ancak tahkikat neticesinde kesinleşeceğini, bu sebeple, talep miktarını daha sonra arttırmak üzere davayı HMK’nun 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, diğer taleplerin yanında dava şartı olarak arabuluculuk müessesine tabi tazminat taleplerini de içeren huzurdaki uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurulduğunu, ancak görüşmelerin anlaşamama ile neticelendiğini, ——- dosya numaralı son tutanağının dava dilekçesine ekli olduğunu belirterek, davalının eylemlerinin davacı şirket aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine ve sona erdirilmesine, davalının eylemlerinin davacı şirketin marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, men’ine ve sona erdirilmesine, davanın niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olması sebebiyle dosyanın duruma göre arttırılmak üzere davacı lehine dava tarihinden itibaren avans faiziyle 100 ,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, davacının markasının tanınmış marka olması ve bu hususun dava konusu olan ürünlere ilişkin talebin oluşmasında belirleyiciliği de dikkate alınarak maddi tazminat taleplerine hakkaniyete uygun bir pay eklenmesine, davacının markasının hukuka aykırı olarak kullanılması sebebiyle dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davacı lehine 8.500,00 TL manevi tazminata, davacıya ait markanın kötü ve uygun olmayan bir şekilde kullanılması sebebiyle dava tarihinden itibaren yasal faiziyle 8.500,00 TL itibar tazminatına,——- Değişik İş numaralı dosyasına ait yargılama giderlerinin ve Kanuni arabuluculuk dosyasındaki giderlerin (——- ödenmeyen kısım olması halinde) davalı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin ——nezdinde kendi tescil markaları bulunduğunu, sektöründe bilinirliği ve saygınlığı olan bir firma olduğunu, kendi tescilli markaları ile üretim ve satış yaptığını, müvekkili firmanın davacı firmayı taklit etmediğini, davacının ——— karakterlerinin müvekkilinin ne logosunda, ne de internet sitesinde rastlanmadığını, hatta iş yerinde baskın şeklinde yapılan incelemede de rastlanılmadığını belirterek, davacının teminat yatırmaya mecbur tutulmasını ve teminat yatırması hususunda karar verilmesini, eksik harcın ikmal ettirilmesini, davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ——– markalarını taşıyan ve orijinal olmayan ürünlerin davalı tarafça satışa sunulduğu iddiasıyla, markaya tecavüzün tespiti, men’i ve sona erdirilmesi ile maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatına ilişkindir.
——-kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——numaralı —— markasının——– 04.09.2014 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.Davacı tarafından davalı aleyhine ——-sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulmuş olup, dosya kapsamında alınan 04/10/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; tespit talep eden tarafın ——- numaralı ——- ibareli markasının tanınmış marka olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın iş yerinde yapılan incelemede tespit talep eden adına tescilli ——-ibareli markalara rastlanmadığı, ——- isimli ——-isimli sanal mağazada tespit talep eden tarafın markaları ile benzer ürünlerin satıldığı yönünde tespit yapılmıştır.Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış,—— oluşan bilirkişi heyetinin hazırladıkları 07/02/2022 tarihli raporda; dava dosyası ekinde bulunan——-dosyası içerisinde yer alan bilirkişi raporundaki——adresleri üzerinde 28/12/2021 tarihinde yapılan incelemede; —— adresinde yer alan ürün bilgisinde; ürünün hali hazırda paylaşımda olduğu, ürün adının —— olduğu, ürünün paylaşım tarihinin yer almadığı, söz konusu tarih bilgisinin ——sitesi yönetiminden öğrenilebileceği, ürünün stoklarda kalmadığı için ürün fiyatının yer almadığı, ürünün—– adlı mağaza tarafından satışa sunulduğu,—–adlı mağaza bilgilerinde; firma unvanının——-, firma vergi numarasının ——firma adresinin “——– olduğu, firma iletişim numarasının—— olduğu—— adresinde yer alan ürün bilgisinde; ürünün hali hazırda paylaşımda olduğu, ürün adının —— olduğu, ürünün paylaşım tarihinin yer almadığı, söz konusu tarih bilgisinin——- sitesi yönetiminden öğrenilebileceği, ürünün stoklarda kalmadığı için ürün fiyatının yer almadığı, ürünün ——-adlı mağaza tarafından satışa sunulduğu, davacı adına—— tescil numaralı——- markasının ——-markasının tanınmış marka olarak tescil edildiği, şekil görseli ile sunulan üründe kurdele şeklinin ve yerinin farklı olduğu görülmekle birlikte, ürün görüntüsünün davacı adına —— tescil numaralı —–markası,——- tescil numaralı —– markası ve ——- tescil numaralı ——- markaları ile benzer kabul edilebileceği, genel izlenim açısından bu markalar ile benzerlik bulunduğu, şekil görseli ile sunulan ürünün ise görselde yer alan ——farklı olmakla birlikte görüntüsünün davacı adına—— tescil numaralı —–markası, ——tescil numaralı—– markası ve ——-markaları ile benzer olduğu, davacı adına tanınmış marka olarak korunan bir markanın iltibasa sebebiyet verebilecek şekilde benzerinin ürünlere tatbikinin marka hakkı ihlali teşkil edebileceği, davalı tarafın inceleme tarihinde herhangi bir ürün satışı bulunmadığı, davacı adına tanınmış marka olarak korunan bir markanın iltibasa sebebiyet verebilecek şekilde ürünlere tatbikinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil edebileceği, davacı tarafın tanınmış bir marka olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan ve davalı taraftan satın alınan ürün ile davacının ürünü karşılaştırıldığında, davacının ürünün ——-davacı ürünün renkli kısmının —— olduğu, davalı ürünün kararma yapan, renkli kısımları çabuk bozulabilen, uzun ömürlü olmayan —— kısa ömürlü olan davacının ürününden daha kalitesiz olduğu, davacının ürünün se piyasada ve tüketici nezdinde iyi kalitede üretilen, uzun ömürlü ve kullanımdan dolayı bozulma yapmayan, bilinen ve marka değeri olan ürünler oldukları, tüketici nezdinde davalı tarafça üretilen ürünlerin davacı marka adına olumsuz algı oluşturabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.Mahkememizce maddi tazminat hesabı yönünden mali bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi——19/09/2022 tarihli raporunda; Mahkeme tarafından 28/09/2021 tarih ve——sayılı yazı ile—–lisans bedeli talep edilmiş, —— 14/10/2021 tarih ve ——- sayılı cevap yazısında; “İlgili yazınız üzerine yapılan inceleme sonucu, bir işletme veya kuruluşun; bir marka, tasarım faydalı model veya patent işlemi ile ticaretin doğası gereği kar elde ettiği, bir işletmenin yaptığı satışlardan elde edeceği kar % 15- % 20 civarında olabileceği; davaya konu olan firma, eğer davaya konu marka ile tüm cirosunu elde etmiş ise, toplam cironun % 15’inin lisans bedeli belirlenmesinde uygun olacağı, davaya konu olan firma eğer birden fazla marka ile cirosunu elde etmiş ise tecavüze konu markadan elde ettiği ciro toplam ciroda belirlenerek, tecavüze konu olan markadan elde ettiği cironun % 15’inin lisans bedeli belirlenmesinde uygun olacağı yönünde görüş oluşturulduğu”, davacı tarafından dosyaya her hangi bir Lisans Sözleşmesi ibraz edilmediği, davalı tarafından sunulan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme de ve fatura örneklerinde anlaşılacağı gibi takı alım satımı işiyle iştigal ettiği ve elde etmiş olduğu satış cirosunu bu ürünlerin satışında elde ettiğinin tespit edildiği, davalının 01/09/2020 – 05/01/2021 arası dönemde 5.928.372,12 TL ciro elde ettiği, elde edilen bu cironun % 15’i olan 889.255,81 TL’ sinin lisans bedeli olarak hesaplandığı yönünde görüş belirtmiştir.
Davacı vekili 18.10.2022 tarihli talep arttırım dilekçesinde maddi tazminat taleplerini 9.900,00 TL arttırarak 10.000,00 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. Maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/2-b maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Markaların karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir.Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalının —— adı ile—– sitesinde sattığı —— ürünlerinin davacı adına tescilli ——markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğuna dair bilirkişiler tarafından görüş bildirildiği, raporda yer verilen davalıya ait ürün görselleri ve davacıya ait marka tescil kayıtları incelendiğinde; ürünlerde kullanılan şekil unsurunun davacı adına tescilli markalar ile iltibas yaratacak derecede benzer olduklarının görüldüğü, davacının markaları ile davalının sattığı ürünlerin —– ürünleri olup ortalama tüketiciye hitap ettikleri, ortalama tüketicinin davalıya ait ürünleri gördüğünde davacıya ait marka ile karıştırabileceği, davacının markalarının bilinirliği yüksek ve tanınmış markalar oldukları, davalı tarafça davalının markalarının tanınmışlığından dolayı haksız kazanç elde etme imkanının mevcut olduğu, davacı tarafından davalıdan satın alınan ve dosyaya sunulan ürünün ——- bilirkişi tarafından incelenmesi sonucunda, davacının ürününe göre kalitesiz ve kötü üretildiğinin tespit edildiği, davalının bu eylemlerinin davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, ayrıca kötü üretim nedeniyle itibarına zarar verdiği, davacının maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatı talep edebileceği, davacı tarafça ticari kayıtlar dosyaya sunulmadığından davacının cirosunun tespit edilemediği, davalının belirlenen cirosunun da tamamının davaya konu ürünlerin satışından elde edilmediğinin anlaşıldığı, zira davalının davaya konu ürünlerin yanı sıra pek çok ——– ürününün satışını yaptığı, bu nedenlerle her iki taraflın cirolarına göre belirlenmesi gereken lisans bedelinin kesin olarak tespitinin mümkün olmadığı, maddi tazminatın TBK’nun 50 ve 51. maddeleri uyarınca mahkememizce takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla, davaya konu ürünlerin ——- ürünü olmaları, davacının markalarının bilinirliğinin yüksek olması, davalının toplam cirosu, davalının iş yerinin yanı sıra —— sitelerinde de satış yapması nedeniyle davacı tarafça talep edilen 10.000,00 TL maddi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı, yine davalının kusur derecesi, markanın kullanıldığı ürün çeşidinin sayısı, süresi dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL itibar tazminatının da hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının ——sitesinde sattığı ürünlerin davacının——markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE,
Markaya tecavüzün ve haksız rekabetin MEN ‘ İNE VE SONA ERDİRİLMESİNE,
10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5.000,00 TL manevi tazminatın ve 5.000,00 TL itibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 603,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 763,20 TL harcın davalıdan tahsili ile —— gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve sona erdirilmesi davası üzerinden ——-gereğince takdir olunan —— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden——- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden —— gereğince takdir olunan ——vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı vekiline itibar tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden ——- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden ——-vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Davalı vekiline itibar tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden ——- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 603,00 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 662,30 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı tarafından yapılan 5.999,10 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve red oranına göre, (%80) 4.799,28 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%20) 1.199,82 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,Davacı tarafından—–Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —— sayılı dosyasında yapılan 2.038,50 TL tespit giderinden; davanın kabul ve red oranına göre, (%80) 1.630,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%20) 407,70 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan 38,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%20) 7,60 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%80) 30,40 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.