Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/42 E. 2021/124 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/42 Esas
KARAR NO : 2021/124

DAVA : Markanın İptali
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markanın kullanmama nedeniyle iptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu —.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası ile marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak dava ikame edildiğini, söz konusu davanın karara çıktığını ve istinaf aşamasında olduğunu, müvekkili — —— “—- —- nezdinde tescil edildiğini,——- tarihinde — — —-alanlarında tescil ettirdiğini, her iki şirketin faaliyet alanlarının tamamen farklı olduğunu, davalıya—- —– emtialarında hiç bir şekilde kullanılmadığını, dolayısıyla söz konusu markanın bu emtialar yönünden 6769 sayılı SMK’nun 9/1. maddesi uyarınca iptaline karar verilebileceğini, bu sebeplerle davalıya————- ve hizmet sınıfları bakımından 19.03.2019 tarihinden itibaren iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı adına Tebligat Kanununun 35.maddesine göre çıkartılan ihtarlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği gibi cevap dilekçesi de sunmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait ———– kiralanması hizmetleri —– hizmet sınıfları bakımından 5 yıldan bu yana ciddi ve etkin bir şekilde kullanılmadığı iddiası ile açılan iptal davasıdır.
Dosyaya ————- tarihinde davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu markanın iptali — sınıftaki mal ve hizmetler için ciddi ve etkin bir şekilde kullanıldığını ispat yükü davalı tarafa ait olduğundan, davalıya bu durumun ispatına yarayacak her türlü ticari kayıtlarını ve delillerini sunması için Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca ihtarlı tebligat yapılarak kesin süre verildiği halde, hiç bir delil ve belge sunmadığından, bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9/1.maddesinde yer alan “—- itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından —-ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına——- şeklindeki düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile —kullanılmayan markalardan arındırma amaçlanmıştır. –yürürlüğe girmeden önce, mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinde de en az beş yıldır kullanılmayan markalarla ilgili iptal davası açılabileceği düzenlenmiştir. Mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi — sayılı kararıyla iptal edilmiş, karar 06/01/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Bu tarih itibariyle kullanmama nedeniyle hükümsüzlük/iptal davalarına ilişkin mülga KHK’da yer alan yasal dayanak ortadan kalkmış ise de markanın son beş yıllık süre içerisinde kullanılmaması, bu tarihten önce — tarafından kabul edilen 22/12/2016 tarihli 6769 sayılı SMK’nın 9, 19, 25, 26 ve 27.maddelerinde, iptal ve def’i sebebi olarak kabul edilmiştir.
Kural olarak kanunlar geriye yürümez ve ileriye etkili olarak sonuç doğurur ise de, — geçmişe etkili olacak şekilde kanun çıkarmasına da bir engel bulunmamaktadır. Her ne kadar 6769 sayılı SMK’da kullanmama nedeniyle iptal ve def’i haklarını düzenleyen Kanun maddelerinin yürürlük tarihi konusunda özel bir düzenleme yapılmadığı için Resmi Gazetede yayını tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği anlaşılmakta ise de, Kanunun Resmi Gazetede yayın tarihinin 10/01/2017, kabul tarihinin ise 22/12/2016 olduğu dikkate alındığında, mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin iptaline — yayınlanması ve bu tarihte yürürlüğe girmesi nedeniyle, 14.maddenin bu tarihe kadar hukuki varlığını sürdürüyor olması karşısında, — kabul tarihi konusunda — çıktığından,– asıl amacının geçmişe etkili olacak şekilde kullanmama sebebiyle markanın iptalini öngördüğünün kabulünün gerektiği, Kanunun kabulünden sonra ve henüz yürürlüğe girmesinden önce, yürürlük konusunda öngörülemeyen —-ile ortaya çıkan kanun boşluğunun bu şekilde doldurulması ve 11/12/2017 tarihinde açılan davada, 6769 sayılı SMK’nın yürürlük tarihinden önceki dönemi de kapsayacak şekilde kullanmama değerlendirmesi yapılarak, markanın tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından dava tarihinden geriye doğru —kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Toplanan deliller, davalıya ait marka tecsil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile,—– —ayarlama,—- dahil)” emtiaları için tescil edildiği 19/03/2014 tarihinden dava tarihine kadar ciddi ve etkin bir şekilde kullanıldığının davalı tarafça ispatlanamadığı, davacının davalının markasının kendi marka tesciline engel teşkil etme ihtimali mevcut olduğundan markanın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu, davalının markasının tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolduğu 20.03.2019 tarihinden itibaren iptaline karar verilmesi için SMK’nun 9 ve 26. maddelerinde belirtilen koşulların mevcut olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı ——— Hizmetleri Dahil)” mal ve hizmetleri için 20/03/2019 tarihinden itibaren hüküm doğuracak şekilde kısmen iptaline ve sicilden terkinine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline —-gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 108,80 TL harç, 185,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları olmak üzere toplam 293,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.