Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/36 E. 2022/50 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/36 Esas
KARAR NO : 2022/50

DAVA : FSEK’ten Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i ve Men’i
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tecavüzün ref’i ve men’i davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin—— —-olarak hak iddia ettiğini, davalılar tarafından—- yayınlandığı —– şikayette bulunmaları nedeniyle davacıya —– üzerinden yayın yapan —– kendilerine bildirildiğini, 5846 sayılı FSEK nun 8. maddesinin ilk haline göre sinema eserinin sahibinin, onu imal ettiren yapımcı olup,—- tarihinde yürürlüğe giren —- ve 4110 sayılı Kanunun 4. maddesinde yapılan değişiklikle —– eserlerde; yönetmen,——- birlikte sahibi olduklarının hükme bağlanmış olup, ayrıca 5846 sayılı Kanuna eklenen ek 2. maddesi ile de sinema eseri sahipleri ile ilgili değişikliklerin Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapımına başlanan —- eserlerinde uygulanmasının öngörüldüğünü, 4110 sayılı Kanun öncesi —-bir hak sahipliği tanındığını, bunun kanunundan doğan bir hak olduğunu, davacının dava konusu —— eserleri üzerinde kanunundan doğan mali hak sahibi olduğunu ve bu hakları kullanma yetkisinin olduğunu, davalıların bu değişikliği göz önüne almaksızın gelir elde etme amacıyla —— gelirlerini engel olmaya çalıştığını, davalıların, davacının ——- —- kapatılması amacıyla —— telif ihlali şikayetlerinde bulunduğunu, kendilerini en ufak bir telif ihtilafına muhatap olmamak için derhal yayını durdurduklarını, bunun davalının iddiaları kabul anlamına gelmediğini, —– davalılar tarafından yapılan şikayetler —— yollanılarak eylemlerine ve ihlallerine son verilmesinin ihtar edildiğini, ancak davaların haksız ve hukuka aykırı eylemlerine devam ettiğini, —–gereği şikayet karşısında —– aralığında —-gerçekliği araştırılmaksızın durdurulmak ve akabinde şikayetçinin herhangi bir hukuki yola başvurmamış olması halinde ise ——yeniden tanındığını, bu şekilde —— belirli aralıklarla durduğunu, daha sonra davalılar tarafından yapılan son başvuruda davacının hakkında haksız ve mesnetsiz biçimde ihdas edilen—— nolu —-sunulduğunu —–süreci sonuna kadar ———– olmak üzere bilinmeyen bir süre için yayına durdurduğunu,—- yapılan başvurulara rağmen söz konusu yargı süreci sona ermedikçe ve yargı makamlarınca davacı için de hüküm tesis edilmedikçe yayına başlanmayacağının kendilerine bildirildiğini, davalıların bu anlamda kötü niyetli olduğunu, bu konuya ilişkin yargıtay kararları mahkeme kararları ve — kararlarının bulunduğunu, bu nedenle —– tarafından aynı konuda daha önce ileri sürülen talepler nedeniyle ihdas edilen — ve —- kararları da dikkate alınarak, FSEK 66 ve 69.maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılacak inceleme sonucunda ivedilikle tedbir kararı verilmesini, davacının davaya —- eserleri üzerindeki fikri mülkiyet haklarına yönelik her türlü saldırının durdurulması, tecavüzün ref’i ve tecavüzün men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkil —–davacının yapımcısı olduğu “—————– sahibi olduğunu, ayrıca ————- bulunduğunu, davaya konu ———- eserinin —— sıfatıyla da —–sahibi olan müvekkili ——– ve yetki belgesi ile haklarının korunması için üye olduğu meslek birliği diğer müvekkili ——–söz konusu ———-hususunda izin verme ve yasaklama yetkilerinin olmadığından bahsetmenin mümkün olmadığını, zira davacının tüm taleplerini dayandırdığı FSEK Ek 2. maddesinin—-yönünden geçerli olmadığını, —- maddenin —–öncesi yapımına başlanan —– —– kısaltma, —– parçalama hakkı vermediğini, —–. maddenin uygulanması halinde bile —– sahibinin manevi haklarının yok sayılamayacağını, müvekkili ——- eser sahibi olduğu ve ekte —– alan ——–davacı tarafından müvekkilden izin alınmaksızın davacının kendisine ait olan ——- gerek bütün olarak, gerekse sahneler halinde—– ile yayınlandığını, müvekkili —– eser sahibi olduğu —- filmlerinin davalı tarafından izinsiz olarak yayınlanması ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında müvekkilinin gerek —- sahipliğinden, gerekse—– sahipliğinden doğan mali ve manevi haklarının açıkça ihlal edildiğini, konuyla ilgili——- Esas sayılı dosya ile davacı hakkında tecavüzün ref’i ve men’i davası açıldığını, davacının dava konusu ettiği şekilde bir tecavüzün söz konusu olamayacağını, zira davalı müvekkili —– diğer davalı müvekkili —- davacıya ait olan bir eseri izinsiz olarak kullanımının söz konusu olmadığını, 20 yıllık süre ile alınan iznin FSEK’nun 24.maddesinin temsil hakkı kapsamında olup FSEK’nun 25.maddesi ve özellikle FSEK’nun 25/2. maddesini içermediğini, zira 21/02/2001 tarih, 4630 sayılı Kanunun 15. maddesi ile 5846 sayılı Kanunun 25. maddesinin değiştirildiğini ve 25/2. maddesinin de bu değişiklik ile yasada yer aldığını, fikir ve sanat eserlerinin dijital ortamda kullanımının tanımının Kanunun 25/2. maddesi ile yapıldığını, FSEK’nun 25/2. maddesi uyarınca “..Eser sahibi, eserinin aslı ya da çoğaltılmış nüshalarının telli veya — satışı veya diğer biçimlerde umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda eserine erişimini sağlamak suretiyle umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına da sahiptir.” hükmünün yer aldığını, başka bir deyişle— ortamlarda yayın iznine ilişkin eser sahibinin mali hakkının düzenlendiğini, bu tarihten önce bu alanda düzenlenmiş bir mali hak bulunmadığını, hal böyle olunca müvekkili ——— davalıya davaya konu ——–yapım yıllarında,——- mali hakkını devretmiş olmasının mümkün olmadığını, —–Sözleşmesi’nin 11. maddesine göre hakların uygulanma şartlarının ——- kendi iç mevzuatları ile düzenleyeceklerini, ancak bu düzenleme sırasında hiçbir şekilde eser sahibinin manevi haklarını veya —- bir sözleşmenin yokluğu halinde, yetkili makam tarafından tespit edilen uygun ücreti elde etme hakkını haleldar etmeyeceğini, bu şekilde esasen iç hukukumuzda yapılacak düzenlemeye koşul getirildiğini, bu koşulun da eser sahibini yok saymama koşulu olduğunu, —- taraf olduğu—- Sözleşmesi ile bağdaşan düzenlemeler bulunduğunu,—- başlıklı 64. maddesi uyarınca; “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.” hükmünün yer aldığını, Anayasal düzenleme ile koruma altına alınan sanatçının, 5846 sayılı Yasa’nın Ek 2. maddesi ile yok sayıldığını, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi uyarınca; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004- 5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmüne yer verildiğini, Anayasa’nın 90. maddesinin son derece açık ve net olduğunu, bu durumda — taraf olduğu milletlerarası bir anlaşma ile iç hukukumuzda kanunun farklı hükümler içermesi ve dolayısıyla iki düzenlemenin çelişmesi halinde milletlerarası anlaşma hükümlerinin esas alınması gerektiğini, Anayasa’nın 90. maddesi doğrultusunda; ülkemizin tarafı olduğu milletler arası anlaşma olan “EDEBİYAT VE SANAT ESERLERİNİN KORUNMASINA İLİŞKİN —-SÖZLEŞMESİ”nin 11. ve 14. madde hükümleri ile çelişen 5846 Sayılı FSEK Ek 2. maddesinin son fıkrasında yer alan “Bu Kanunun sinema eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra yapımına başlanan —- eserlerine uygulanır.” hükmünün yok sayılması ve—-SÖZLEŞMESİ hükümlerinin esas alınması gerektiğini, müvekkilinim — eseri sahibi sıfatıyla,—- sıfatıyla, gerekse —- sıfatıyla eser sahibi olduğu —–eserini davalının kendisine ait ———- izinsiz olarak—- tarih, 4630 sayılı Kanunun 15. maddesi ile 5846 sayılı Kanunun 25/2 maddesine giren mali hak kapsamında olduğunu, 21/02/2001 tarihinde 5846 Sayılı Kanuna dahil olan bir mali hakkın ——- eserlerinde devri söz konusu olamayacağından ve ayrıca yukarıda somut verilerle açıklanan manevi ve mali hak ihlallerinden ve koruma sürelerinin sona ermesinden dolayı davacının müvekkilin —sahibi olduğu ——– eserini kendisine ait —- izin almaksızın yayınlayarak müvekkilinin FSEK’nun 14,15,16. maddeleri ile 24, 25. maddelerinden doğan manevi ve mali haklarını açıkça ihlal ettiğini, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği “—- davalılar tarafından tecavüz edildiği iddiası ile açılan tecavüzün ref’i ve men’ine ilişkindir.
—- sayılı soruşturma dosyası ile müşteki —- aleyhine FSEK’nun 71.maddesi uyarınca şikayette bulunulduğu, şikayet içeriğinde ——olduğu “—– eseri, hikaye, senaryo, diyalog yazarı sıfatlarıyla eser sahibi olduğunu, —üyesi olduğunu, izin almaksızın — kanalında gerek bütün, gerekse parçalanmış sahneler halinde yayınlandığı, bu suretle FSEK kapsamında mali haklara tecavüz teşkil ettiğiniden bahisle koğuşturma yapılarak kamu davası açılmasını talep ettikleri, bilahare yetkisizlik kararı verilerek dosyanın —Başsavcılığı’na gönderildiği,— Başsavcılığının yaptığı SORUŞTURMA sonucunda “Şüphelinin olay tarihinde, müştekilerin mali haklarına sahip olduğu filmleri izinsiz olarak yayımladığı ve şüphelinin bu suretle üzerine atılı suçu işlediği iddia edilmiş ise de, şüpheliye isnat edilen eylemin 5846 SK’nın 71.maddesinde şikayete tabi olarak düzenlendiği, şikayet hakkının ise müştekilere ait olduğu, müşteki şirketin— vekaletnamesi ile dava ve icra takiplerinden dolayı müşteki vekiline yetki verdiği, müşteki —– tarafından verilen ve büyük kısmı okunaksız olan — vekaletnamesinin de aynı nitelikte olduğu, müşteki —- ve müşteki şirketin vekaletnamesinde savcılıklara şikayette bulunulmasına dair vekile bir yetki verilmediğinden —- müştekiler adına şikayet dilekçesi verme yetkisinin de olmadığı, bu sebepten şikayetin geçersiz olduğu anlaşılmakla, kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına,” dair karar verildiği görülmüştür.
—— Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının —-eserin ———-eser sahibi olduğunu, müvekkili —– tarafından davaya ——— arasında oluşturulduğunu, davacının gerek —–eseri sahibi sıfatıyla, ——-yazarı sıfatıyla, gerekse ——- sıfatıyla ——sahibi olduğu davaya konu ——— davalının kendisine ait “——-izinsiz kullandığı ve bu kullanımların 21/02/2001 tarih, 4630 sayılı Kanunun 15. maddesi ile 5846 sayılı Kanunun 25/2. maddesi’ne giren mali hakların ihlali kapsamında olduğu, 21/02/2001 yılında 5846 Sayılı Kanuna dahil olan bir mali hakkın —– yılları arasında çekilmiş davaya konu —- devri söz konusu olamayacağından ve somut verilerle açıklanan manevi ve mali hak ihlallerinden ve koruma sürelerinin sona ermesinden dolayı her türlü dava, talep ve başvuru haklarını saklı tutarak davalının devam eden izinsiz kullanımları nedeniyle; 5846 sayılı Kanunun 66. maddesi kapsamında; ————– eserlerinin bütün olarak, gerekse ——- eserlerinden kesitler halinde yapılan —- nedeniyle oluşan tecavüzün ref’ine karar verilmesinin talep edildiği, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu —-eser işletme belgeleri——- dosya içine koyulmuştur.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde—– ve —–heyetinden alınan —– raporda; dava —— filmlerin tamamının —- ve eklerinde gönderilen——– isimli ————- olarak hak sahibinin davacı şirket olduğunun belirtildiği, söz konusu filmler üzerinde hak sahipliğinin yapımcı sıfatı ile sadece davacıya ait olduğu, FSEK’nun 8. ve Ek 2/son maddeleri —- sahipliği sıfatının söz konusu olmadığı, aynı yazıda —– —– tarafından gönderilen belgeler içinde bulunmadığı, dolayısıyla— bir değerlendirme yapılamadığı, davalıların davacı firmanın hak sahibi olduğu — üzerindeki mali haklarını kullanmasını engellediklerine ilişkin olarak dosya kapsamında herhangi bir bulguya rastlanılmadığı, bununla birlikte davalıların bu tür bir eylemleri olması halinde hak sahibi olan davacının bu eylemleri önleme yetkisinin bulunduğu, bu konudaki nihai kararın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların delilleri toplandıktan sonra Mahkememizce—–haklarının davacı tarafa ait olup olmadıkları, davalı ——– üzerinde hak sahibi olup olmadığı, davalıların ——– şirketine davacı hakkında —– yayınlanması ile ilgili şikayette bulunup bulunmadıkları, —– yayınlarının kaldırılıp kaldırılmadığı, bu eylemin davacının FSEK ten kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği, davacı tarafça —— davalının manevi haklarını ihlal edecek şekilde yayınlanıp yayınlanmadığı konusunda rapor alınmasına, bilirkişilere davacı şirketin yayınlarının yönetildiği bildirilen —-adresinde davacı tarafça verilecek kendilerine— davacı şirketin ——–girmek suretiyle inceleme yapılarak rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş ve karar uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, —oluşan bilirkişi heyeti 13/12/2021 tarihli raporda; —- gelen belgelere göre; davacı şirketin uyuşmazlık konusu “——– sahip olduğu —- adlı —— kanalında yayınlama hakkına sahip olduğu, teknik inceleme neticesinde hali hazırda yayın yapan ——– bilgileri üzerinde yapılan incelemede; hesap adının —–oluşturulduğu, hesabın abone sayısının —- olduğu, hesap görüntülenme sayısının —–olduğu, —- kurulduğu, ——-,—- yayında oldukları, ——– hali hazırda yayında oldukları, “—–hazırda yayında oldukları, “—– hazırda yayında oldukları—- oldukları, söz konusu —– tarihinde gidilmiş olup gerekli incelemelerin yapıldığı ve tespitlere ilişkin görüntülerin raporun devamında sunulduğu, söz konusu —- hali hazırda herhangi bir telif hakkı ihtarına dair bilgilerin yer almadığının tespit edildiği, ihtarların yer almamasının sebebinin ihlalden dolayı —— — tarafından ihtarın haksızlığına kanaat getirildikten sonra videoları tekrar yayına açmasından kaynaklandığı, tespit esnasında—-. firmasında davacı — yönetiminden sorumlu — tarafından kanaldaki dava konusu — ile ilgili geçmişte yapılan ihtar kayıtları için sunulan belgeler üzerinde yapılan incelemede; — dava konusu—- ait sahne —– gönderilen telif ihlalleri sebebiyle yayından kaldırılmış oldukları, ——Esas sayılı dosyasında yer alan dava dilekçesi ve—— göndermesi ile dava konusu ——– yayından kaldırılmış olduğu, dosya münderecatına ve yapılan teknik inceleme neticesinde,—– davalılar ——— gönderilen telif ihlalleri sebebiyle yayından kaldırılmış oldukları yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalılar bilirkişi raporuna herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamışlardır.
Davaya konu edilen —– yapımına başlanan —–” — yapımcısının davacı şirket, —-olduğu, davacının bu filmleri kendisine ait “—- isimli —–yayınladığı, davalıların—- ilgili —— haklarının ihlal edildiği iddiasıyla —- —- davacı şirket aleyhine bildirimde bulundukları ve —— tarafından yayından kaldırıldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu filmlerle ilgili davalı—–kaynaklanan mali haklara sahip olup olmadığı,—– FSEK’te sayılan manevi hakları ihlal edecek şekilde yayınlanıp yayınlanmadığına ilişkindir.
Toplanan deliller, —- bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı———- tarihinden önce yapımına——— belirtilen tarihten önceki yapımlar yönünden, 5846 sayılı FSEK’nun 8. maddesi uyarınca —— sahibi onu imal ettirenler olarak kabul edilmiştir. —– yürürlüğe giren kanun değişikliğiyle birlikte her ne kadar—– sonrasında ——- sahibi sayılmış iseler de, bu yasa değişikliğinin——uygulanması, 5846 sayılı FSEK ek 2. maddesi nedeniyle mümkün değildir. 5846 sayılı FSEK ek 2. maddesinde yer alan hüküm gereğince 5846 sayılı Yasa’nın sinema eseri sahipliğiyle ilgili hükümleri, 4110 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği ——- tarihinden sonra yapımına başlanan ——için uygulanır. Bu hüküm —–yılından ——- eserleri yönünden ————- kullanabilmesine engel teşkil eder. Bu durumda uyuşmazlık konusu ——tarihinden önce meydana getirildiğinden 5846 sayılı FSEK’nun Ek 2. maddesinin açık hükmü gereği davalı —– ve onu temsilen ———– bir hak talebinde bulunamayacağı, aksinin kabulü halinde kanuna güvenerek ——tesis eden davacı açısından hukuk güvenliğinin ortadan kalkacağı, yapılan bilirkişi incelemelerinde davacının bu filmleri davalı —– zarar verecek şekilde parça parça yayınladığına dair de bir tespit yapılamadığı, bu konuda davalılar tarafından dosyaya bir delil sunulmadığı, alınan bilirkişi raporlarına davalılar tarafından itiraz da edilmediği, bu nedenlerle davalıların bu filmlerle—– ———yaptıkları hak ihlali bildirimlerinin haksız ve davacının mali haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davalıların bu şekilde muaraza yarattıkları anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalıların ——– —-üzerindeki davacıya ait FSEK’ ten kaynaklanan haklara tecavüz teşkil eden,—————- kaldırılmasına ilişkin eylemlerinin REFİ’NE ve muhtemel tecavüzlerinin Men’ ine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline —– vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 192,50 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 6.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.801,30 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.