Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/20 E. 2020/200 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/20 Esas
KARAR NO : 2020/200
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/04/2011
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Mahkememizin —– esas sayılı dosyası bakımından;
T A L E P / : Davacı vekilinin Mahkememizin ———sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle, davalı tarafın —– markalı ürünlerinde müvekkilinin ———- markasının şekil unsurunun ayırt edilemeyecek biçimde benzerinin kullanıldığını, bu markanın birebir aynısının ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerinin başka bir firma tarafından kullanılmasının 556 sayılı KHK gereğince müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, somut olay bakımından 556 sayılı KHK’nın 61. ve 9. maddeleri kapsamında sayılan şartların gerçekleşmiş olduğunu, dava konusu kullanım ile müvekkil şirket markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer şekilde ve aynı sektörde kullanıldığını, davalı tarafça müvekkilinin ürün ambalajındaki unsurların aynen kullanılmasının iltibas yarattığını, aynı zamanda davalı firmanın eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, davalı şirketin müvekkili şirkete ait —– sayısı ile —- nezdinde tescilli ————markasına vaki tecavüzün tespitini, tecavüzün durdurulmasını, men’ini ve ref’ini, davalı kullanımının müvekkili şirket aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini ve haksız rekabetin önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, müvekkilinin —– markalı ürün ambalajı ile iltibas teşkil eden dava konusu ———–adı altındaki ————- malzemelerinin imalini, satışını ve dağıtımını yapmalarının, ithalinin ve ihracının yurt içinde ve yurt dışında, internet de dahil olmak üzere satışa sunulmasının önlenmesini, imal edilmiş, depolanmış veya dağıtılmış bulunan ambalajlar, kutular ve tanıtım malzemelerinin bulundukları yerlerden toplanması ve dava sonuna kadar emin bir yerde muhafaza altına alınmasını talep etmiştir.
C E V A P / : Davalı vekili davaya karşı cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iddiası gibi ——— markasının ihlalinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin tescil ettirdiği ——- markası ile davacı firmanın —– markası arasında hiç bir benzerlik bulunmadığını, dava konusu ürünlerin ambalajlarının renk, biçim ve kompozisyon bakımından farklılıklar taşıdığını, ayrıca —- markasının sadece ———satıldığı gibi ——- markasının da yalnızca —- satışa sunulduğunu, dolayısıyla halkın ——– markasına ulaşmasının mümkün olmadığını ve ——- markasına da ulaşma imkanının bulunmadığını, bu nedenle davacının ürününü alıyormuş gibi bir intiba oluşmasının, yani iltibas yaratmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın davalı müvekkiline ait ürün ambalajında aynı ürünlerin kullanıldığını ifade ederek iltibasın amaçlandığını vurguladığını, davacının amacının tekel oluşturmak olduğunu, her iki markanın ve ürünün ambalajında ürünleri ayrıt etmeye yarayan farklılıklar kullanıldığını, dışarıdan bakıldığında aynı markanın olmadığının anlaşıldığını, halk üzerinde aynı markanın olduğu etkisini yaratmayacağını belirterek davlı müvekkiline ait marka ile davacıya ait marka arasında bir benzerlik bulunmadığını, haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, markaya bir tecavüz bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin —– sayılı dosyası ile birleşen————- karar sayılı dosyası bakımından ;
T A L E P / : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirket adına tescilli —— sayılı ————- başlıklı tasarım tescil belgelerinin yenilik ve ayırt edicilik niteliğine haiz olmadıkları ve davalı şirketin kötü niyetli olduğu gerekçeleri ile hükümsüzlüğüne karar verilmesine, ayrıca bu davanın —————- sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P / :Davalı vekili davaya karşı cevap dilekçesinde özetle, davalı müvekkiline ait tasarımların özgün tasarımlar olduğunu ve davacıya ait tasarımlarla benzer olmadığını, davalı müvekkiline ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olduğunu, müvekkiline ait tasarımların—— nezdinde tescil edilmiş olduğunu, hukuken korunduğunu, ayrıca davacıya ait tasarımlarla davalı müvekkiline ait tasarımların renk, dizayn, şekil, resim, yazı karakteri ve markanın ismi itibari ile birbirlerinden tamamen farklı, özgün ve yeni olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine, yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olan davacı müvekkiline ait özgün tasarımların korunmasına, davacının hükümsüzlük ve terkin taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
———– sayılı davanın Mahkememizin ——– sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, her iki davanın yargılaması birlikte yapılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Asıl dava, davacıya ait olan ———— markasına vaki tecavüzün tespitine, tecavüzün durdurulmasına, men ve ref’i, birleşen dava ise davalı şirket adına tescilli —– sayılı ——– sayılı——- başlıklı tasarım tescil belgelerinin yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olmadıkları gerekçesi ile hükümsüzlük davasıdır.
Taraflara ait marka tescil kayıtları ile tasarı tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde ——— markasının —–tarihinde davacı adına tescil edildiği, ———— markasının——– tarihinde davalı adına tescil edildiği, ——— başlıklı endüstriyel tasarımın ——– başlıklı endüstriyel tasarımın———- tarihinde davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar delillerini sunduktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporu alınmış, ilk alınan bilirkişi raporunda davacının tescilli markasının—— sınıftaki ürün bakımından markaya tecavüz ve haksız rekabetin gerçekleşmiş olduğu, yoğurt ürünü bakımından ise haksız rekabetin söz konusu olmadığı, alınan ikinci bilirkişi raporunda hem süt, hem de yoğurt ürünleri yönünden markaya tecavüzü ve haksız rekabet koşullarının gerçekleşmiş olduğu beyan edilmiş olup, alınan uzlaştırıcı bilirkişi raporunda davalının tescilli markası bulunması nedeniyle bu marka hükümsüz kılınana kadar 556 sayılı marka KHK bakımından tecavüz ve Ticaret Kanunu açısından da haksız rekabetin söz konusu olmayacağı , davalı markasının hükümsüz kılınması halinde taraf markalarının genel görünümü, yazılış, okunuş , kulakta , gözde ve hafızada bıraktığı tesir, asıl unsur , yan unsur ayırımı , vurguyu sağlayan unsur gibi kriterlerin de dikkate alınması halinde bu markaların birbirinden ayırt edilebildikleri, halk ve tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açabilecek unsurlar taşımadıkları, ancak taraflara ait kutular üzerinde yerleşim ve kullanımındaki benzerlikler bakımından gerek 556 sayılı KHK’nın 61. maddesi ve gerekse 6762 sayılı TTK’nun 57/1,b.5. maddesi uyarınca davalının fiillerinin tecavüz teşkil edeceğinin, davacıya ait —- nolu marka tescil belgesinin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ——– endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne yol açacağı, davacıya ait ——- nolu marka tescil belgesinin yer aldığı yoğurt ambalajlarının davalıya ait —————nolu endüstriyel tasarımın bulunduğu yoğurt ambalajlarının taşıdıkları görsel değerler yönünden bilgilenmiş kullanıcının veya ortalama dikkatteki tüketicilerin algısında benzerlik ve karıştırılmaya neden olabilecek bir etkisinin bulunmadığı ve hükümsüzlüğe sebep olamayacağı beyan edilmiş, mahkememizce; asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı adına tescilli ———- sayılı markanın tescilli olduğu, —-sınıftaki ürünlerden süt ürünü bakımından davalı kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, davacı adına tescilli ———- sayılı markanın tescilli olduğu, ——– ürünlerden süt ürünü bakımından davalı kullanımının Haksız Rekabet Teşkil ettiğinin tespitine, dava konusu ——– adı altındaki süt ürünlerine yönelik olarak ————– malzemelerinin imalinin, satışını ve dağıtımının yapmalarının, ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında internet de dahil olmak üzere satışa sunulmasının önlenmesine, imal edilmiş, depolanmış veya dağıtılmış bulunan ambalajlar , kutular ve tanıtım malzemelerinin, bulundukları yerlerden toplanmasına ve imhasına, verilen hükmün kesinleşmesi sonrasında masrafı davalıdan alınarak ——– çapında yayınlanan tirajı en yüksek — gazeteden birinde ilanına, yoğurt ürünü bakımından marka tecavüzü ve haksız rekabet isteminin reddine, Mahkememiz dosyası ile birleşen————davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı adına tescilli —– sayılı endüstriyel tescil tasarımının hükümsüzlüğüne,—- sicilinden terkinine, —– endüstriyel tescil tasarıma dahil açılan davanın reddine karar verilmiş, kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine —————- sayılı ilamı ile onanmış, asıl ve birleşen davada davalı vekili onama kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunmuş, bu kez ———- Karar sayılı ilamıyla, birleşen davaya yönelik karar düzeltme talebinin reddine, asıl davaya ilişkin karar düzeltem taleinin kabulü ile ——— sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dava mahkememizin—– kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
———-Hukuk Dairesi bozma kararının gerekçesi; ” Asıl dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile, davacı adına tescilli —-sayılı markanın tescilli olduğu—– sınıftaki süt ürünleri bakımından davalı kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davalının kullandığı dava konusu ambalaj deseninin davalı adına ———–sayılı tasarım belgesiyle tescilli olup, davalı kullanımın tasarım tescil belgesine dayalı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, tescilli tasarım sahibinin tescile dayalı olarak gerçekleştirdiği kullanımın tescil devam ettiği sürece yasal koruma altında bulunan bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı, tescil işleminin iptal edilmesine kadar geçen sürede gerçekleştirilen kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı, davalının tescilli tasarımına dayalı kullanımı yasal bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağından, 554 sayılı KHK’nın 45. madde koşulları da tartışılmaksızın yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından, asıl davada davalı vekilinin, asıl davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin kabulü ile —————–onama ilamının kaldırılarak, işbu asıl davada verilen kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.” şeklinde açıklanmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, taraflara ait marka ve tasarım tescil kayıtları ile tüm dosya kapsamı ile, davalıya ait —- markalı süt ve yoğurt ürünleri üzerinde kullanılan ambalaj desenlerinin davacıya ait ———- markası ile karışıklığa neden olacak derecede benzer olduğu iddia edilmişse de, yoğurt ürününe ait ambalajın davalı adına————- tescil numarası ile tescilli olduğu, davalının kullanımının bu hakka dayandığı, ayrıca görsel olarak bilgilenmiş kullanıcının veya ortalama dikkatteki tüketicinin algısında benzerlik ve karıştırılmaya neden olabilecek bir etkisinin bulunmadığı, davacıya ait marka ile benzerliğinin mevcut olmadığı, süt ürünü ambalajının ise davacının şekil unsurunu da içeren markası ile ortalama tüketici tarafından karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olduğu, ancak davalının bu ambalaj deseninin——- tescil numarası ile davalı adına ———tescilli olduğu, davalının kullanımının bu tasarımdan kaynaklanan hakkına dayandığı, 554 sayılı KHK’nın 45. maddesi uyarınca tasarımın hükümsüz kılınmasına kadar geçen süredeki kullanımının, tasarım sahibinin ihmali veya kötü niyeti saklı kalmak şartıyla yasal bir kullanım olduğu, davalının kötü niyetli olduğunun davacı tarafça ispatlanması gerektiği, dosyada davalının bu tasarımı kötüniyetli olarak tescil ettirdiğine dair bir delil bulunmadığı, yalnızca davacının markasına benzer bir tasarımın tescil edilmiş olmasının kötüniyetin ispatı için yeterli olmadığı, bu nedenle süt ürünü için de markaya tecavüz ve haksız rekabetin oluşmadığı anlaşılmakla, birleşen davayla ilgili karar onanarak kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın ise reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın REDDİNE,
Birleşen dava ile ilgili karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl dava yönünden alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Asıl dava yönünden davalı vekiline karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Asıl dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava yönünden davalı tarafından yapılan ilk yargılama gideri 54,20 TL, tebligat ve müzekkere masrafı 15,70 TL ile bilirkişi ücreti olarak 1.750,00 TL olmak üzere toplam 1.819,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Birleşen dava ile ilgili karar kesinleşmiş olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflarca kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine,
Dair; davacı-birleşen davacı vekili ile davalı-birleşen davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 15 GÜNLÜK süre içersinde YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2020