Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/59 E. 2020/220 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/59 Esas
KARAR NO : 2020/220
DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti ve Men’i ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/01/2014
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hakkına tecavüzün tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ——— kurulmuş olan bir kamu kurumu olup, sahip olduğu —markasını — nezdinde tescil ettirdiğini, davalının yurtdışı—– belgesi bulunmamasına rağmen ithal etmek istediği ——-menşeli ürünlere —- ambalajların üzerinde —– numaralarını haksız yere kullandığı,—————– yapılan kontroller neticesinde tespit edildiğini, davalının müvekkil kurumla aralarında bir sözleşme veya kurumun izni bulunmaksızın ———– marka ve logusunu kullanarak marka hakkına tecavüz ettiğini, ayrıca müvekkil kuruma ödemesi gereken marka, belge ve kullanma ücretlerini ödemediğini, kuruluşu gelir kaybına uğratarak maddi zarara sebebiyet verdiğini, —- marka ve logosunun kamuya karşı bir ürünün ———– uygun olarak üretildiğini ifade ettiğini, bir ürünün çeşitli prosedürlerden geçerek bu standardı aldığını ve bunun da ——-anlamına geldiğini, davalı şirketin bu standarda sahip olmayan ürünlerini sahipmiş intibası vererek tüketiciyi de yanılttığını, bu durumun kamu oyunda ———– duyulan güveni sarsarak bir kamu kuruluş olan müvekkilinin manevi itibarını zedeleyerek manevi olarak da zarar görmesine sebep olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ait haklar saklı kalmak üzere — maddi, —- manevi olmak üzere toplam ——– tazminatın davalının filinin gerçekleştiği tarihten itibaren kamu alacaklarına uygulanan oranda faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ———–markasına vaki tecavüzün önlenmesini, masrafları davalı taraftan alınmak üzere davalının imal ettiği, piyasaya sürdüğü ve halen stoklarında mevcut haksız markayı içerir her türlü ambalaj, broşür ve bunların imalatına yarayan her tür araç ve makinelere el konulmasını, tecavüzün meni için zorunlu ise imhasını, davalı aleyhine verilecek kararın masrafları davalı taraftan alınmak üzere tirajı en yüksek iki gazetede ilan ettirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; Müvekkilinin yıllardan beri yurt dışından ürün ithal eden şahıs firmasının sahibi olduğunu, — üretilen ve enerjiden %80 oranında tasarruf sağlayan —— markalı ampullerin ülkemize ithalatını gerçekleştirmek için gerekli bağlantıları yaptığını, üretici ————–uygun yapacağına dair taahhütte bulunduğunu, ürünlerin istenilen marka model ve kalitede üretildiğini, ürünler üzerinde hiçbir şekilde —- markasının yer almadığını, ancak üretici firmanın yine —- başka bir firmadan temin ettiği kutulara koymak suretiyle gönderdiği bu ürünlerin ambalaj kutuları üzerinde —- yazması nedeniyle —- tutulduğunu, davalının ———–markasının ambalaj üzerinde bulunmasına ilişkin hiçbir talimatının bulunmadığını, hatanın üretici firmanın ambalajları temin ettiği ve müvekkili ile hiçbir bağlantısı bulunmayan ambalaj üreticisi firmaya ait olduğunu, ürünlerin bu şekilde geldiğinin anlaşılması üzerine derhal menşeine iade edildiğini, davalının bu ithalat nedeni ile zarara uğradığını, müvekkilinin ithal etmek istediği ürünlerin enerji tasarrufu yapan ampuller olduğunu ve kural olarak ithal ürünlerin hiç birisinde —-standartlarına uyma yükümlülüğü bulunmadığını, ürünlerin — belgeli olduğunu ve—-erçevesinde üretildiklerini, bu itibarla —-markasının kutularda yer almasının ürünlere bir katkısının bulunmadığını, —-harç yatırmak zorunda olduğunu, vergi, resim ve harçtan muaf olan——— gelirleri ve bu gelirlerin kullanılmasının gerektiği muameleler olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde davalı tarafından —————- tarihten itibaren oluşan ticari faizi ile birlikte hükmedilen tazminat miktarından mahsubunu, tazminat miktarına kamu alacaklarına ilişkin faiz oranlarının uygulanması talebinin reddini, ülkede yapılmış bir imalat bulunmadığından imalata yarayan her türlü araç ve makinelere el konulmasına ilişkin talep ile ürünler gümrükten derhal iade edildiğinden piyasaya sürülen ve stoklarda mevcut markayı içerir ürünlerin, broşür vs, ye el konulmasına, imhasına ilişkin talebin reddini, reddedilen talepler ve miktarlar üzerinden ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait——ibaresinin davalının ürünlerinde haksız ve izinsiz olarak kullanıldığı iddiası ile meydana geldiği iddia edilen tecavüzün tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin —– sayılı dosyası ile açılan markaya tecavüzün tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasında Mahkememizce; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davalı firmanın davacı kurum adına tescilli ——- markasını izin almadan kullanmak suretiyle markaya tecavüzde bulunduğu anlaşılmış, 556 sayılı KHK.nın 62/1-b ve 64/1 maddeleri gereğince yapılan maddi tazminat miktarının hesabında — belgelendirme ve —–belgelendirme yönergesi kapsamında hesaplama yapılmış, bu çerçevede davalı sözleşme yapmaksızın hukuka aykırı olarak kullandığı —markası nedeniyle haksız marka kullanımının dava konusu ürün için —ücret çizelgesine göre ———maddi tazminatın ve ayrıca aramada bulunan markalı ürün sayısı ve somut olayın sair özellikleri gözetilerek hakkaniyet ilkesine de uygun olacak şekilde taktiren —– manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsili gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davalının eylemleri ile — markasını vaki tecavüzünün tespit ve men’ine, —- maddi tazminat ile takdiren —– manevi tazminatın haksız fiile ilişkin tespitin yapıldığı tarihten itibaren kamu alacaklarına uygulanan oranda faiz ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, her ne kadar davalı vekilinin dosyaya yansıyan beyan dilekçelerinde davaya konu edilen ——markalarına yönelik ürünlerin yurtiçine girişi olmaksızın iade edildiğine yönelik beyanları var ise de; bu iadeye ilişkin herhangi bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığı belirlendiğinden, var ise masrafları davalıdan alınmak suretiyle davalının imal ettiği, piyasaya sürdüğü haksız markayı içerir her türlü ambalaj ve broşürlere el konulmasına, tecavüzün men’i için zorunlu ise imhasına, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kararın her iki tarafça temyiz edilmesi üzerine, ————-ilamları ile “Dava, markaya tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat, haksız markayı içerir ürünlerin toplatılması, bu ürünlerin imaline yarayan araç ve makinelere el konulması ve imhası ile hükmün ilanı istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut —– havale tarihli bilirkişi raporunda maddi tazminat miktarı —– olarak belirlenmiş olmasına rağmen, mahkemece denetime elverişsiz şekilde, sadece———- kapsamında hesaplama yapılarak ——- hükmedildiği belirtilmiştir. Mahkemece, tecavüz tarihinde yürürlükte bulunan çizelge getirtilerek, bilirkişi marifetiyle tazminatın hesaplanması yoluna gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. Davalı tarafça, davacı kuruma———- ödeme yapıldığı iddia edilmiş ve dosyaya buna ilişkin dekont örneği ibraz edilmiştir. Davacı taraf ise, bu ödemenin mahiyeti konusunda birbirinden farklı açıklamalarda bulunmuştur. Davalının savunması üzerinde durularak, ödemenin dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.Kabul şekli itibariyle, mahkemece hükmedilen tazminatın kamu alacaklarına uygulanan oranda faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, davaya konu alacak kamu alacağı niteliğini haiz olmamakla, avans faizi yerine kamu alacaklarına uygulanan faize hükmedilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple de davalı yararına bozulması gerekmiştir.” denilerek bozulmuş ve Mahkememizde ——-numarasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen —- bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davalının eylemleri ile—- markasını vaki tecavüzünün tespit ve men’ine, —- maddi tazminat ile takdiren ————– manevi tazminatın haksız fiile ilişkin tespitin yapıldığı tarihten itibaren avans faiz ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, her ne kadar davalı vekilinin dosyaya yansıyan beyan dilekçelerinde davaya konu edilen ———– markalarına yönelik ürünlerin yurtiçine girişi olmaksızın iade edildiğine yönelik beyanları var ise de; bu iadeye ilişkin herhangi bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığı belirlendiğinden, var ise masrafları davalıdan alınmak suretiyle davalının imal ettiği, piyasaya sürdüğü haksız markayı içerir her türlü ambalaj ve broşürlere el konulmasına, tecavüzün men’i için zorunlu ise imhasına, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, iş bu kararın da taraflarca temyiz edilmesi üzerine, ——————–sayılı ilamı ile; “Dava, markaya tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2’nci maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Ayrıca hüküm, uyuşmazlığı sonuçlandırmalı ve hükümden sonra yeni uyuşmazlıklara sebebiyet vermemelidir. Mahkemece, davalının eylemlerinin markaya tecavüz teşkil ettiği kabul edilerek — nolu hüküm fıkrasının 2’nci paragrafında —- markasına vaki tecavüzün tespit ve men’ine” karar verilmiş, 3’üncü paragrafında ise “Her ne kadar davalı vekilinin dosyaya yansıyan beyan dilekçelerinde davaya konu edilen ———-markalarına yönelik ürünlerin yurtiçine girişi olmaksızın iade edildiğine yönelik beyanları var ise de; bu iadeye ilişkin herhangi bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığı belirlendiğinden, var ise masrafları davalıdan alınmak suretiyle davalının imal ettiği, piyasaya sürdüğü haksız markayı içerir her türlü ambalaj ve broşürlere el konulmasına, tecavüzün men’i için zorunlu ise imhasına” dair hüküm tesis edilmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonuçlandırmayan ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde 1 nolu hüküm fıkrasının 3’üncü paragrafında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı ——-markasına tecavüzün önlenmesini, maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep etmiş olup davalar arasında objektif dava birleştirmesi vardır. Mahkemece markaya tecavüzün tespiti ile men’ine, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, kabul edilen tazminat talepleri için davacı vekiline vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davacının markaya tecavüzün önlenmesi talebi de kabul edildiğine göre, bu talep yönünden de davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta bir hüküm tesis edilmemesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilerek karar bozulmuştur
Mahkememizce — Esas numarası alınmak suretiyle usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamına konu kısım üzerinden yapılan incelemede; Davalı ile davacı kurum arasında uzlaşma görüşmeleri yapıldığı, davacı Kurum’un —– tarihli kararı ile “davalı firmanın ihlal tarihinde —–belgeli olmaması ve müracaatı olmaması karşısında, firmanın ihlal yaptığı konuda marka müracaatında bulunarak müracaatına ilişkin tüm masrafları ve bir yıllık marka kullanım tavan ücreti ile birlikte defaten yatırması ve haksız marka kullanımına son verip ayrıca yıllık emsal belge kullanım ücretinin beş katı oranında tazminat bedelini 30 gün içerisinde defaten ödemesi koşuluyla uzlaşma talebinin kabul edildiği, davacı vekilinin davalının marka başvuru ücretini yatırdığı ancak, diğer uzlaşma konusu belgeli kullanım ücretinin beş katını ödemediğini beyan ettiği , davalı vekilinin ise temyiz dilekçesinde ürünlerin mahrece iade edildiğine dair belge sunduğunu beyan ettiği anlaşılmışsa da, sunulan belgelerden —–ithal edilen ampul ürünlerinin gümrük belgeleri üzerine —- kaşesi vurulduğu, —-marka ve logosunun ise ürün ambalajları— üzerinde kullanıldığı, ürün ambalajlarının iade edildiğine dair belge bulunmadığı anlaşılmakla, davalının —ettiği ve üzerinde —arkasının bulunduğu —markasının kullanıldığı ——- tarihli tespit işlemine————- konu ürün ambalajlarına el konulmasına, karar kesinleştiğinde imhasına karar verilmiş, —– bozma ilamı doğrultusunda; davanın kabul edilen markaya tecavüzün tespiti, maddi tazminat ve manevi tazminat davaları yönünden ayrı ayrı, davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmolunmuştur.
Davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine ——— sayılı ilamı ile “Dava, —–markasına yapılan tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile markaya tecavüzün tespit ve men’ine, davalının yurt dışından ithal ettiği üzerinde — markasının kullanıldığı ürün ambalajlarına el konulmasına, imhasına ve — maddi, —-manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, davalının ibraz ettiği gümrük belgeleri üzerinde mahrece iade yazısı bulunmakta olup bu durumda ürünlerin içine konulan kutu ile beraber iade edilip edilmediği hususunun üzerinde durulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle karar bir kez daha bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun —- bozma ilamına uyularak yargılama devam olunmuştur.
Davacı vekili ———– tarihli duruşmada müvekkiline ait markanın kullanıldığı kutuların aradan geçen uzun süre nedeniyle temin edilmesi artık fiilen imkansız olduğundan bu kutulara el konulması ve imha edilmesi taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacının —— ibareli tescilli markası bir garanti markasıdır. — marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir.—- markası da, diğer markalarda olduğu üzere, bir kişi adına tescillidir Ancak, teknik yönetmelikte belirtilen şartları yerine getiren ve gerekli izni alan herkes bu markayı kullanabilir. ——markası — markasına bir örnektir. ——— amacı, her türlü madde ve mamulleri ile usul ve hizmet standartlarını yapmaktır. Yalnızca — kabul edilen standartlar ———adını alır.
———————uyarınca, belge sahibi, belge/marka kullanma hakkını aldığı marka ve belgesini, sadece belge üzerinde yazılı ürüne, hizmete, sisteme ait ürün veya ambalajı üzerinde ve bu örüne/hizmete/sisteme ilişkin reklam amaçlı veya firmasına ait doküman ve medya üzerinde kullanabilir. Belge sahibi, —— tarafından açıkça yazılı bir muafiyet tanınmadığı ve/veya belgelendirmeye esas doküman ve ek belgelendirme usul ve esaslarında aksi öngörülmediği sürece, kullanma hakkı verilen marka veya markaları ile birlikte, belgelendirmeye esas olan dokümana ait işaretlemeleri, ticari markasını, varsa ticari modelini ürün veya ambalajı üzerinde görülebilir şekilde belirtmekle yükümlüdür. Bu düzenlemeye göre, —-markalarını kullanım hakkı belge sahiplerine verilmiştir. Dosyada mevcut bilirkişi raporları ve ———- yapılan tespitler ile davalının yurt dışından ithal ettiği ampul ürünlerinin kutuları üzerinde ——— markasının kullanıldığı tespit edilmiştir. Davalının bu eylemi, marka sahibinin izin veya icazeti olmaksızın markanın kullanılması nedeniyle, marka hakkına tecavüz teşkil etmektedir ve davacının tazminat isteme hakkı mevcuttur.
—————– marka/markalann sözleşme akdedilmeksizin kullanılması” başlıklı 45. maddesi 1. ve 2. fıkrasında, bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla —– kamu ve tüketici nezdınde güven kaybına uğratmaktan dolayı belge kullanma tavan ücrcti tutarının üç (3) katı tutarında, manevi tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti bu düzenlemeye göre denetime açık şekilde maddi tazminat hesabı yapmış ve ——- tazminat talep edilebileceğini tespit etmişlerdir. Her ne kadar davacı taraf, manevi tazminat istemini Belgelendirme Talimatı ‘nın 29 ‘uncu maddesinde yer alan marka ve belge kullandırma ücreti taban miktarından az olmamak üzere tavan miktarının on katına kadar manevi tazminat istenebileceğine ilişkin düzenlemeye dayandırarak üç katı kadar manevi tazminat talep etmişse de, bu düzenlemenin manevi tazminatın tayin ve takdiri yönünden mahkemeyi bağlayıcı bir yanı bulunmamaktadır. Davacı istemini 556 sayılı KHK hükümlerine dayandırmıştır. 556 sayılı KHK’nin 62. maddesi uyarınca marka hakkı tecavüz uğrayan marka sahibi maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Ticari faaliyet gösteren davalının davacıya ait garanti markasını sözleşme yapmadan izinsiz olarak kullanamayacağını bilebilecek durumda olduğundan, olayda kusurludur. Ancak manevi tazminat miktarının, eylemin işleniş şekli, davalının konumu, haksız kullanımın niteliği ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek mahkemece tespit edilmesi gerekir.
Toplanan deliller, marka tescil kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davalının davacıya ait markayı ürün kutuları üzerinde izinsiz ve sözleşme yapmaksızın kullandığı, bu şekilde davacının marka hakkına tecavüz ettiği, davacının .——–uygun olarak talep edebileceği maddi tazminatın /——– olduğu, davalının manevi zararları için talep ettiği tazminat miktarının fahiş olduğu, eylemin işleniş şekli, davalının konumu, haksız kullanımın niteliği, tecavüz konu ürün miktrarı ve tüm dosya kapsamına göre —- manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalının davacı kuruma ödediği ———– bu davaya konu olan maddi ve manevi tazminat talepleriyle ilgili olmayıp, uzlaşma görüşmeleri sonrasında uzlaşma amacıyla ödenen marka başvuru ücreti olduğu, uzlaşma gereği ödemesi gereken emsal belge kullanım ücretinin beş katını 30 günlük sürede ödemediği, bu nedenle ödenen bu ücretin hükmedilen tazminattan mahsubuna karar verilemeyeceği, davacı tarafın davaya konu —-markasının yer aldığı ürün kutularına el konulması ve imhası taleplerinden feragat ettiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının yurt dışından ithal etmek istediği ürünlerin ambalajları üzerine davacıya ait —markalarını ve logolarını koymak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine ve tecavüzün men’ine, —maddi tazminat ve — manevi tazminatın ——- tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının yurt dışından ithal ettiği tecavüze konu ürün ambalajlarına el konulması ve karar kesinleştiğinde imhası taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının yurt dışından ithal etmek istediği ürünlerin ambalajları üzerine davacıya ait —– markalarını ve logolarını koymak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine ve tecavüzün men’ine,
—-maddi tazminat ve —- manevi tazminatın ———–tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalının yurt dışından ithal ettiği tecavüze konu ürün ambalajlarına el konulması ve karar kesinleştiğinde imhası taleplerinin feragat nedeniyle reddine,
Alınması gereken 1.967,30 TL harçtan peşin alınan 1.681,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 286,25 TL harçtan, bozmadan önce davalı adına vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi olarak yazılan 291,45 TL ve 28,70 TL harç toplamı olan 320,15 TL harcın tahsil edilmiş olması halinde mahsubu ile bakiye 33,90 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti ve men’i davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 1.681,05 TL peşin harç tutarının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.999,75 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve red oranına göre, (%63) 1.889,85 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%37) 1.109,90 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 104,10 TL yargılama giderinden; davanın red ve kabul oranına göre, (%37) 38,50 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%67) 65,60 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 GÜNLÜK süre içinde YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/11/2020