Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/18 E. 2020/218 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/18 Esas
KARAR NO : 2020/218
DAVA : Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali
DAVA TARİHİ: 28/12/2016
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markanın kullanmama nedeniyle iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin———– ibaresini markalaştırma ve tescil işlemlerini nihayete erdirdikten sonra da markasal olarak kullanma arzusunda olduğunu ve bu kapsamda söz konusu ibarenin ——–sınıflardaki bazı emtialarda tescili için başvuruda bulunduğunu, ancak markanın sadece ———— emtiası için tescil edildiğini, diğer emtialar açısından —- karar ile davalının —– numaralı markası gerekçe gösterilerek talebin reddedildiğini, davalı tarafın —-markasını —————sınıflardaki bazı emtialarda tescil ettirmiş olduğunu, ancak her ne kadar markayı tescil ettirmiş ise de, tescil tarihinden itibaren — yıl süreyle markaları kullanmadığını, bu nedenlerle davalıya ait———- numaralı ——– ibareli markasının tüm emtialar yönünden iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin tanınmış bilinen, yaygın dağıtım ve pazarlama ağına sahip, sürekli olarak yazılı ve görsel medyada tanıtım ve reklamları yapılan ——– mağaza adı ve markası ile halk arasında ve sektörde bilinen/tanınan bir marka olduğunu, müvekkilinin—markası ile işlettiği mağazalarında kendi adına üretilmiş olan ——–markalı ürünleri sicilde kayıtlı olduğu mal ve hizmetler için işlevine uygun bir biçimde kullandığını, internette, yazılı ve görsel basında tanıtım ve reklamlarının yapıldığını, ürün tanıtım ve broşürlerinde kullanıldığını, davacının marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu, korumaya değer üstün bir hakkı veya menfaati bulunmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli — numaralı —– ibareli markanın tescil tarihinden itibaren -yıl süreyle ciddi ve etkin bir şekilde kullanılmadığı iddiası ile açılan iptal davasıdır.
Davacı tarafından davalı aleyhine —–ibareli markanın 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi gereğince tescil tarihinden itibaren – yıl süreyle kullanılmaması sebebiyle Mahkememizin—— sayılı dosyası ile iptal davası açıldığı,
Mahkememizce —– tarihli nihai karar ile ————- ile 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi iptal edildiğinden, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu ve ————– sayılı ilamı ile “davanın yasal dayanağının ———- iptal edilmiş olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumluluğun davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu hususta herhangi bir yargılama ve değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Bu yönden yargılama eksik bırakılmıştır. Buna göre dava tarihi itibariyle davacının davasında haklı olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılarak yargılama giderleri konusunda sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilerek, Mahkememiz kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkememize iadesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce istinaf kararı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka vekili ———— muhasip —– oluşan bilirkişi heyeti —tarihli raporda; davalı tarafın — numaralı——— ibareli markasının ———-kapsamında tescilli olduğu, davalı tarafça ——- ilgili belgelerde bu markayla ilgili reklam yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği,—– isimli market kataloglarında yer aldığı, ayrıca davalı şirketin ——– ürünüyle ilgili çokça alım faturası bulunduğu, satışının da aynı yoğunlukta olması gerektiği, —- markalı ——- ürününün halen —-isimli marketlerde satışına devam edildiği, davalının — markasının yalnızca ————– mal ve hizmetleri sınıfında ciddi ve etkin bir şekilde kullanıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin ———– sayılı dosyası ile de aynı talepler yönünden —– tarihinde dava açılmış olup, Mahkememizin —- tarihli nihai kararı ile davanın kabulüne, davalıya ait —– numaralı——- markasının tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler için ——– tarihinden itibaren hüküm ifade edecek şekilde kullanılmaması nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında —————-sayılı ilamı ile; davanın hukuken dayanağı olan 556 sayılı KHK’nın 14.md.sinin, Anayasa’nın 35.maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu”, ikinci fıkrasında düzenlenen ” bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği”, üçüncü fıkrasında “mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağına” ilişkin düzenleme ile Anayasa’nın 91.maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “…sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler hanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceğine” ilişkin düzenleme nedeniyle, mülkiyet hakkının da KHK ile düzenlenmesi mümkün olmadığından iptal edilmiş ve ————— tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır.
1982 Anayasası 153.md.nin beşinci fıkrasında “iptal kararlarının geriye yürümeyeceği” ifade edilmekle, verilen iptal kararının tamamlanmış hukuki durum yada olaylara etkili olacak şekilde geçmişe dönük olarak uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Ancak karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanacağında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı vekili ——– tarihli cevaba cevap dilekçesinde;6769 Sayılı SMK 9/1 maddesinde “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından——— ciddi bir biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir ” denmektedir. Düzenlemesi ve SMK 26/1-a ve 192/1- a maddeleri gereğince, davalının yasal düzenlemenin ortadan kalktığına dair itirazının yerinde olmadığını beyan etmiştir.
6769 Sayılı SMK 191/3 maddesinde 556 Sayılı KHK nın yürürlükten kaldırıldığı,102/c maddesinde ise a ve b bendinde sayılan hükümler dışındaki hükümlerin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
6769 Sayılı SMK10 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.Yayımı ve yürürlük tarihinden önce açılmış olan davalara uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Davanın hukuki dayanağı olan 556 sayılı KHK 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile iptal edilmesi nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her ne kadar bilirkişi raporu ile davalının markasının — sınıf kapsamında kalan —————–mal ve hizmetleri sınıfında ciddi ve etkin bir şekilde kullanıldığı belirtilmişse de, dosyaya sunulan davalıya ait faturaların alış faturaları olduğu, satış miktarına dair bir delil sunulmadığı, ürünün yalnızca kataloglarda yer almasının markanın ciddi ve etkin bir şekilde kullanıldığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, ayrıca bilirkişi incelemesi yapılan dönemde —— markalı balık konservelerinin satışının yapılmasının davanın açıldığı tarihte de satış yapıldığına dair delil teşkil etmeyeceği, davanın açıldığı tarihten geriye doğru — yıllık sürede markanın tescilli olduğu sınıflarda yoğun ve etkin bir şekilde kullanıldığının kanıtlanamadığı, davacının dava açıldığı tarihte dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla, bu nedenle yargılama giderlerinin HMK’nun 331/1. maddesi uyarınca davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir edilen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 58,40 TL harç, 238,80 TL tebligat ve müzekkere masrafı ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.297,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı 26/11/2020