Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/16 E. 2020/196 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/16 Esas
KARAR NO : 2020/196
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/09/2014
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ———- tarihinden beri kullandığını ve ilk kullanan kişi olduğunu, davalı tarafın tescil ettirdiği markayı kullanmamakta olduğunu, davalı tarafından kullanmayacağı sınıfları ihtiyaten kapatmasının —– tarafından kötü niyetli tescil olarak nitelendiğini ve hükümsüzlük sebebi olduğunu beliretrek, davalıya ait ———– markasının iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; zaman aşımı süresinin dolduğunu, müvekkili firmanın —- tarihinde kurulmuş olduğunu, bu markayı ——yılından bu yana kullandıklarını, davacı tarafça açılmış olan davanın haksız ve kötü niyetli olarak ikame edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli——– tescil nolu markanın kullanılmadığı iddiasıyla açılan marka iptal davasıdır.
——- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ———–Sınıflarda davacı adına tescil edildiği,——-markasının ——— davalı adına tescil edildiği tespit edilmiştir.
—- başvuru numaralı ———-sınıf için başvuru yapılmış, davalıya ait ————markasından dolayı reddedildiği görülmüştür.
Markanın kullanıldığını ispat yükü marka sahibi davalı üzerinde olduğundan, markanın kullanıldığına dair delillerini dosyaya sunması için süre verilmiş, iddia ve savunma doğrultusunda dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, bilirkişiler raporlarındaki yazılı beyanlarında, ispat yükü üzerinde bulunan davalının mahkemeye sunmuş olduğu deliller üzerinde yapılan incelemede, hükümsüzlüğü talep edilen marka çatısı altında davalının ————– tabanlı katlı fırın ürettiği anlaşılmaktadır. Tescil ettirmiş olduğu dokuzuncu sınıftaki markanın alt grupları bakımından————– emtiaları için kullandığının tespit edildiğini, bunun dışında dokuzuncu sınıftaki mallar üzerinde tescil ettirmiş olduğu markasını, söz konusu sınıfın alt gruplarında yer alan ——————————— emtialarında kullanmadığı, bu emtialar bakımından markanın kısmi hükümsüzlüğüne karar verilmesi konusunda takdirin mahkemeye ait olduğuna dair görüş bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, ——– Karar sayılı kararla davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı adına tescilli —- tescil nolu markanın—————— emtiaları yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine dair verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, ———- sayılı ilamıyla kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma gerekçesi “Mahkemece,——– bozma ilamına uyulmak suretiyle dava konusu —– numaralı markanın ——- harici ürünler yönünden kullanılmadığından bahisle 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi uyarınca kısmen iptaline karar verilmişse de, karar tarihinden sonra ————————–sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, iptali istenen davalı markasıyla ilgili olarak anılan husus değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. Bozma sebep ve şeklinine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. Hükmün davalı yararına bozulmasına, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ” şeklinde açıklanmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak ——- Esas sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
556 sayılı KHK’nın 14. maddesi ile, markanın kullanılması zorunluluğu getirilmiştir. KHK’da öngörülen 5 yıllık kesintisiz kullanmama hali söz konusu olduğunda, markanın iptaline mahkeme tarafından karar verilebileceği ve marka korumasının sona ereceği düzenlenmiştir. Ancak bu hüküm ————- sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal gerekçesinde; tescilden önce kullanımla yahut kullanım olmaksızın tescille kazanılan marka hakkının mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, bu sebeple marka üzerindeki hakkın temel haklardan olduğu, sadece kanunla sınırlandırılabileceği, 556 sayılı KHK’nin 14. maddesiyle getirilen kullanma külfetinin mülkiyet hakkı kapsamında bulunan bir sınırlandırma olduğu, mülkiyet hakkına ancak kanunla sınırlandırma getirilebileceği, Kanun Hükmünde Kararname ile sınırlandırma getirilemeyeceği, bu durumun Anayasanın 91. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar ———- taraf olduğu TRIPs’nin 19. maddesinde de benzer bir hüküm mevcutsa da, bu hükmün markanın kullanma zorunluluğunun mevcut olması halinde uygulanabileceği, 556 sayılı KHK’nin 14.maddesinin iptali ile iç hukukumuzda markanın kullanılması zorunluluğunun kalmadığı, bu nedenle TRİPs hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, iptal kararından sonra yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 9. maddesinde de benzer bir hüküm yer almaktaysa da bu hüküm ancak Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonrası için uygulanabileceğinden ———– iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Ancak toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davalının dava konusu edilen ———- markasının tescil edildiği tarihten bu yana —–sınıfta yer alan ——————— emtiaları yönünden ciddi ve etkin bir şekilde kullanılmadığı, dava konusu edilen diğer emtialar için kullanıldığı, HMK’nun 331/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin tarafların haklılığına göre davada haksız çıkan taraf üzerinde bırakılması gerektiği, davacının davayı açmakta markanın kullanılmadığı tespit edilen emtialar için kısmen haklı olduğu, anlaşılmakla, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin haklılık oranlarına göre taraflara yükletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 396,50 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.796,50 TL; bozma sonrası yapılan 11,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.807,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre(%80) 1.446,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye(%20) 361,50 TL’nin kendi üzerinde bırakılmasına, kalan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre(%20) 30,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%80) 120,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ——- yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2020