Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/81 E. 2019/180 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/81 Esas
KARAR NO : 2019/180
DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/02/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalıların 2005-2015 yılları arasında 10 yıl kesintisiz olarak reklam, tanıtım, belgesel filmleri konusunda çalıştıklarını, davacı reklam filmleri vs.yapımların yapımcısı ve üreticisi konumunda olduğunu, davalılardan ——– firmasının ajans, diğer davalı ——- firmasının ise namına reklam filmleri üretilen esas alıcı, filmleri ürettiren, her türlü siparişleri veren onaylayan ve kullanan durumunda olduğunu, davalılardan———- şirketinin, sözkonusu süreçte ödemeleri —–üzerinden yapmakta olduğunu, üretilen filmlerin faturalarını, ———sunan ve ——–desteklerini tahsil eden firma durumunda olduğunu, ——— firmasının ticari zorluklara düşmesi ile ödemelerin aksadığını, gerekçe olarak da ———- firmasının ödemeleri geciktirdiğini, uzun süredir ödeme yapılmadığını, kendilerinin——— ödemelerini aktarmakla mükellef olduklarını ileri sürdüğünü, müvekkili şirket ile davalıların destek aldığı kamu fonlarında, ——- programı ile ilgili araştırma yaptığını, davalıların müvekkili tarafından üretilen ve yurtdışında reklam filmi, internet filmleri vs.mecralarda oynatılan film ve eserler ile ilgili olarak tüm ödemeleri fazlası ile devletten tahsil ettiğini öğrendiğini, bunun üzerine ——firmasına ihtarname keşide edildiğini, telifleri ödenmeyen tanıtım filmlerinin yayınının durdurulmasını istediğini, davalı ———— da cevabi ihtarnamesinde tüm alacağın diğer davalı … şirketine ödendiğini, bu nedenle sözkonusu talebin——- şirketine iletilmesi gerektiğini beyan ettiğini, davalı ——şirketinin iddialarını doğruladığını, davacı ile davalılar arasında davalıların kamu desteği alması, ———- programından yararlanması adına mecburi sözleşme imzalanmış olduğunu, sözleşmenin ———– İhracatçılar Birliğinde bulunduğunu, müvekkilinin üretimi yaptığı, faturaları kestiği, davalının siparişlerini verdiği filmleri alarak kullandığı, teşvikleri tahsil etmesinin nizasız olduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın ——– mukim davalı ————– şirketi adına ajans faaliyeti gösteren—–isimli davalının, davalının iddiasına göre davalıdan tahsil ettiği paraları davacıya ödememesinden kaynaklanmakta olduğunu ve davalı ———- müşterek sorumluluğu reddettiğini, tarafların davacıya karşı Fikir Sanat Eserleri konusuna ilişkin içtihatlar ve yasaları dikkate alındığında, müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarının sabit olduğunu, davacının ihtarname keşide edilen tarihe kadar olan süre için kesmiş olduğu ve davalı —— ibraz etmek suretiyle kamu desteği de aldığı faturaların tutarının —— TL.ye ulaştığını, alacaklarının kısmi olarak şimdilik ——–TL.sinin dava edildiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu belirterek, ———– TL’nin ——— temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile brilikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı … —– vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu, bu hukuki ilişki dahilinde müvekkil şirketin davacı yana hiçbir şekilde iddia edildiği şekilde borcunun bulunmadığını, bu dava öncesinde müvekkili şirkete ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnameye itirazlarının sunulduğunu, akabinde davacı yan tarafından müvekkil şirket aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından bu takibe de itiraz edildiğini, davacı yan tarafından iddia edilen alacağın yine dayanağı ve delilleri net olarak ortaya konulmayan davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasında akdedilen tüm sözleşmelerde Tahkim Şartı yazılı ve geçerli şekilde hüküm altına alınarak Tahkim Sözleşmesi düzenlendiğini, taraflar arasında tahkim sözleşmesi akdedilmesine rağmen, davacı tarafından tahkim yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekle, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı yan tarafından iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, hukuki ilişkinin 2005-2015 yılları arasında olduğunu beyan etmekle davanın zamanaşımı bakımından da reddi gerektiğini, davanın esasına girilmesine karar verilmesi halinde, davacı şirketin müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmamakla davanın esastan reddi gerektiğini, davacı yanın iddia ettiği alacağının dayanağına ilişkin olarak dava dilekçesinde somut bilgi, belge ve delil ibraz etmediğini, soyut iddialar ile alacak talebinde bulunduğunu, davasının dayanağına ilişkin olarak fatura, cari ekstre vs.hiçbir yazılı belgenin dava dilekçesi ekinde taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının, müvekkili şirket ve diğer davalı şirket arasında akdedilen sözleşmeler gereğince davacının yapımcı, müvekkil şirketin ajans, diğer davalının reklam veren sıfatını haiz olduğunu, müvekkil şirketin ajans sıfatı ile fikir yaratıcılığına ve filmin senaryosuna ilişkin fikri hakkının sahibi olan ve birlikte eser sahiplerini bir araya getiren, reklam veren diğer davalı şirkete karşı filmin nihai kalitesini taahhüt ettiğini, davacı şirketin, filmlerin yapımcılığını üstlenerek ajans adına filmin gerçekleştirilmesi sağlama yükümlülüğü bulunduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalı ———.arasında ise, reklam veren-ajans hizmet ve işbirliği sözleşmesi dahilinde hukuki ilişki bulunduğunu, müvekkil şirketin davacı yana hiçbir şekilde borcu bulunmadığını, diğer davalı ——şirketinden müvekkil şirket tarafından ödeme alınarak davacı yana ödeme yapılmamasının sözkonusu olmadığını, ——şirketinden tahsil edilen her tutarın davacı şirkete aktarıldığını, davacı yanın müvekkili şirkete teslim etmediği ve tamamlamadığı iş ve hizmetin bedelini talep ettiğini, müvekkil şirketin kayıtlarının incelendiğinde toplam 672.010,00 TL.bedelindeki belirtilen faturalarda yer alan iş ve hizmetlerin davacı şirket tarafından tamamlandığını ve müvekkil şirkete teslim edilmediğini, müvekkil şirketin davacı şirket tarafından kendisine teslim edilen tüm hizmetin bedelini ödediğini, iş bu dava ile iddia edilen teslim edilmeyen ve gerçekleşmeyen hizmetlere ilişkinse, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin, ———-Şirketine veya diğer herhangi şirkete bağımlı olarak çalışan değil, tamamen bağımsız bir şirket olduğunu, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————-. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın HMK’nun 119. maddesi uyarınca davsını somutlaştırma yükümlülüğü altında olmasına rağmen iddiasına dayanak tüm delil ve belgeleri sunmadığı, sunulan faturaların da talep edilen alacak miktarından çok fazla olduğu, hangi faturanın hangi hukuki sebeple dava edildiğinin açıklanmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve davacı tarafından davasının ispat edilemediğini, davacının kısmi dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin——— firmasına karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, sözleşme gereğince müvekkilinin reklam filmlerinin bedelini diğer davalı … firmasına ödediğini, davacı şirkete ödeme yapma yükümlülüğünün diğer davalı … şirketine ait olduğu, müvekkilinin ödeme makbuzlarının tümü için ————–destek aldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığı, bu hususun ————- sorulması gerektiğini belirterek, davanın öncelikle usulden, bu kabul edilmezse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava konusu uyuşmazlık; davacı ile davalılar arasındaki reklam sözleşmesinden kaynaklı, faturaya dayalı alacağın tazmini davasıdır.
Davaya konu faturaların davacı tarafça davalılar için hazırlanan reklam filmleri için düzenlendiğinin iddia edildiği, davalı ——————-cevap dilekçesinde reklam filmlerinin tüm bedellerini ödeyerek yayınladığını beyan ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın reklam filmi hazırlanması hizmetinin yerine getirilip getirilmediğine veya gereği gibi yerine getirilmediğine ilişkin olmayıp, alınan hizmet karşılığında davacıya fatura bedellerinin ödenip ödenmediğine ilişkindir. Bir başka deyişle faturalar, taraflar arasındaki reklam filmi satış ilişkisi nedeniyle düzenlenmiştir. Niteleme yetkisi hakime ait olmakla birlikte her iki taraf, taraflar arasındaki uyuşmazlığın reklam filmi hazırlanması ve satışı olduğu noktasında mutabıktırlar. Öte yandan somut olay bakımından gerek 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun, gerekse Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun uygulanmasını gerektirir bir ihtilaf bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle, davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine aittir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş bulunup, görev konusu kamu düzenine ilişkindir ve yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınmalıdır. HMK’nun 114/1-c maddesinde davanın görevli mahkemede açılmış olması dava şartı olarak sayılmış olup, davanın mahkememizin görev alanı içinde olmaması ve görevli mahkemede açılmaması nedeniyle, dava şartının bulunmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine
4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2. maddesi gereği vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/06/2019