Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/472 E. 2022/112 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/472 Esas
KARAR NO : 2022/112

DAVA : Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2010
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ——— sahibinin —– —- —- ilişkin ——– üzerindeki tüm hak ve yetkilere sahip olduğunu, —-başvuru, —– tescil numaralı bu ——- ——-, ——– üzerinde tüm hak ve yetkilerini müvekkili şirketin bir iştiraki olan ———— devrettiğini, devir işleminin ———- kaydedildiğini, davalının “———-” başlıklı —– başvuru yaptığını ve —– tescil numarası ile —–aldığını, davalı tarafın —– konu edilen —————- ——– taşımadığını ve müvekkilinin hak sahibi olduğu —– numaralı —- ile davalıya ait —–numaralı —— —– açısından birebir aynı olduğunu, —– ve ekleri incelendiğinde, özellikle ——–açısından aynılık görüldüğünü, —————- üzerine ——eklenmesi şeklinde bir yapıya sahip olduğunu, ayrıca aynı tür ——-çözümüne yönelik olduğunu anlaşıldığını, 551 Sayılı KHK hükümleri çerçevesinde ——– verilebilirlik şartlarından yenilik unsuru taşımadığını, bu durumun 551 Sayılı KHK”’nın 129. maddesi gereğince hükümsüzlük sebebi olduğunu, davacı firmanın iştiraki olan— —– ile devraldıktan sonra bu tekniği kullanarak yoğun bir üretim faaliyeti içerisine girdiğini, halen bu ürünlerini —–tüketicilere sunduğunu, davalının adına tescilli —– markası ile ürettiği ürünlerin, — üzerindeki —–hakkını ihlal ettiğini ve haksız rekabet sebebiyle müvekkilin zarar görmesine neden olduğunu, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, bu nedenlerle davalıya ait —– numaralı—– hükümsüzlüğüne ve ———terkinine, haksız rekabetin tespiti ile önlenmesine, üretilen veya ithal edilen ürünlere el konularak imha edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP-KARŞI DAVA / Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesini duruşmada tekrarla; —- numaralı —- hükümsüz kılınması gerektiğini, davalını geliştirmiş olduğu —– ——- markası ile faaliyetlerini sürdürdüğünü, —– üretmek için farklı—– ——-deneyen müvekkilinin,———– verdiği bir —– ve söz konusu buluşu incelemesiz ———- amacıyla —– tescil ettirdiğini, incelemeli —–dönüştürmek amacıyla başvuruda bulunduğunu ve söz konusu ——— incelemeli raporu neticesinde —- alarak diğer uygulamalardan farklılığını kanıtlamış olduğunu, müvekkili ile davacı-karşı davalı——– hukuki safahatte, dava konusu olan karşı tarafa —- belgesine karşı —— nezdinde itiraz ettiklerini, ancak yasal düzenleme gereği —– incelenmeyen itirazın karşı tarafça da dikkate alınmaksızın sözde buluşa —— belgesi verilmiş olduğunu,——— ile tespit talebinde bulunduğunu, kendilerine ———belgesi ile sahip oldukları ——müvekkilinin taklit ettiğini iddia ettiğini, yapılan keşifte müvekkillerinin ürünlerinin ——— çerçevesinde üretildiğinin beyan edildiğini, tespit talebinde bulunan ——-şirketinin dosya kapsamında başkaca bir işlem yapmadığını ve dosyayı takipsiz bıraktığını, davacı-karşı davalının müvekkillerine ait ———– tekniği açısından kendisine ait ——– —- ile aynı nitelikte olduğunu belirttiğini, bu ——– vasfının bulunmadığını iddia ettiğini —-hükümsüzlüğünü talep ettiğini, ancak davacı-karşı davalının ——– modelinin hükümsüz kılınması gerektiğini belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 551 sayılı KHK nın 155 ve 156. maddelerine aykırılık teşkil eden davacı-karşı davalının—–belgesinin 551 sayılı KHK 165/1-a-b bentleri uyarınca hükümsüz kılınması ve —- terkinini istemişlerdir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, davalı-karşı davacının ———- özelliğinin bulunmadığı iddiasıyla açılan hükümsüzlük ve davalı-karşı davacının davacı-karşı davalının ——– kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği, haksız rekabette bulunduğu iddiasıyla açılan haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, karşı dava ise, davacı-karşı davalıya ait faydalı modelin yenilik özelliği ve tescil edilme şartlarının bulunmadığı iddiasıyla açılan hükümsüzlük davasıdır.
Mahkememizin —–Karar numaralı kararı ile ; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karar davacı-karşı davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, ——– tarafından temyiz talebinin reddine ve kararın karar onanmasına karar verilmiş, davacı-karşı davalının bu kez karar düzeltme talebinde bulunması üzerine, —–hükümsüzlüğü ile haksız rekabetin tespit ve önlenmesi, karşı dava —— belgesinin hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlık konuları hakkında 3 ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmış, ilk heyet, — belgesinin, hem de —– tescil şartlarını taşıdığı, —- belgenin hükümsüz kılınması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, karşı davada hükümsüzlüğü istenen —– sayılı ——- belgesinin yenilik kriterini sağlamadığı belirtilmişse de, raporda somut dayanakları gösterilmeksizin dava konusu ——- raporunun yeniliği ortadan kaldırdığı, yine somut bir karşılaştırma yapılmaksızın muhtelif ———- yenilik unsurlarını ortadan kaldırdığı ifade edilmekle yetinilmiştir. Bu bakımdan, ———-istemleri ile bahsi geçen ve yenilik unsurunu kaldırdığı belirtilen tüm dökümanların karşılaştırılması yapılarak —— denetimine elverişli bir şekilde görüş açıklanması gerekirken soyut ifadelere dayalı bilirkişi raporu esas alınarak karşı davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Aynı şekilde, asıl dava yönünden mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda soyut olarak asıl davada hükümsüzlüğü istenen —- sayılı —- unsurlar ihtiva etmesi sebebiyle karşılaştırılan asıl davanın davacısı adına tescilli —— sayılı—– karşısında yenilik ve ———– muhafaza ettiği belirtilmişse de söz konusu yenilik ve —– unsurları hakkında, dava konusu —– ilgili olduğu teknik alanda uzman bir bilirkişinin de içinde bulunduğu bilirkişi heyetinden 551 sayılı KHK’nın 9. maddesi uyarınca buluşun, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği, böylece tekniğin bilinen durumunun aşıldığının kabul edilip edilemeyeceği hususunda —- denetimine elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, 551 sayılı KHK’nın 7. ve 9. maddesinde belirtilen şekilde bir değerlendirme içermeyen bilirkişi raporu benimsenerek eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, bu yönlere ilişkin davacı- karşı davalı vekilinin karar düzeltme istemleri yerinde görülerek, Dairenin —– kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle karar düzeltme talebinin kabulüne, onama kararının kaldırılmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflara ait—- kayıtları ile ————— kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —–numaralı—- başvuru tarihi — —- tarihinin——-tescilli olduğu, bu şirketin davacı— devralındığı,——süresinin —– tarihinde sona erdiği tespit edilmiştir.
—— numaralı —- tescil tarihinin —- olduğu, davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafların delilleri toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, —- tarihli bilirkişi raporunda; karşı davacı adına tescilli — tescil numaralı —- incelemeli ———— belgesinin hükümsüz kılınmaması gerektiğine dair görüş bildirilmiş, taraf vekillerinin rapora itiraz etmeleri nedeniyle yeniden bilirkişi raporu alınmış, —— tarihli bilirkişi raporunda; davalı-karşı davacının sahibi olduğu—- incelemeli —- hükümsüz kılınmaması gerektiği, davacı-karşı davalının sahibi olduğu, —- numaralı.—— hükümsüz sayılmaması gerekitiğine dair görüş bildirilmiş, tarafların bu rapora da itirazları nedeniyle bu kez—— tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda; dava konusu olan——– belgesinin içeriğinde ve istemlerinde yer alan çalışmaların daha önce zaten — geçmişi de olduğu, incelenen —– yenilikler getirdiği,——birbiriyle ayniyet arz ettiği, davalının —– içeriğinde sadece fark olarak —– yer aldığı ve bazı ————yer aldığı ve bunların zaten kullanıldığı, —- olarak zaten bilindiği ve —- olduğu, ———— yenilik kıyaslamasında hükümsüzlüğü bertaraf eden olumlu tesirde bulunmayacağı, dolayısıyla her iki tarafın sahip olduğu faydali —– hükümsüzlüğünün tespit edilebileceği, ayrıca ————–yayınlanmakta olan———- davaciya ait olan —- ile aynı olduğu, aynı “————-tescilinin alınamayacağı, bunun hukuki yollarla korunduğu, bu nedenle de davacıya———- hükümsüzlüğünün tespit edilebilebileceği, ——- incelenen ——– çalışma olduğu görüldüğünden, yine hükümsüzlüğünün tespit edilebilebileceği yönünde görüş bildirilmiş,
Raporlar arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi raporu alınmış, —- tarihli bilirkişi raporunda; davacı/karşı davalı adına tescilli ——- belgesinin yenilik kriterini sağlamadığı, bu hususta heyetin, birinci heyet ile zıt görüşte olduğu, ikinci heyet ile mutabakat halinde olduğu,davalı/karşı davacı adına tescilli —– numaralı —– davacı tarafça dosyaya sunuları— olan —- karşısında yenilik ve —– kriterlerini muhafaza ettiği, bu hususta heyetin, birinci heyet ile mutabakat halinde olduğu,ikinci heyet ile zıt görüşte olduğuna dair görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığı Mahkememizce de uyulan———- tespit edilmiş olduğundan, davalı – karşı davacının ürününün davacı – karşı davalının —- koruma kapsamında kalıp kalmadığı, tecavüzün mevcut olup olmadığı, davalı – karşı davacıya ait —–numaralı —— özelliğinin bulunup bulunmadığı, hükümsüzlüğüne karar verilip verilemeyeceği, davacı – karşı davalıya ait ——- numaralı faydalı modelin usule ve usul sonucunda elde edilen ürüne ilişkin olup olmadığı, yenilik özelliğinin bulunup bulunmadığına dair —–vekili —–konusunda uzman malzeme mühendisi ——– oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor istenilmiş, —-tarihli bilirkişi heyeti raporu ile; davacı karşı davalı tarafın talebi olan —- numaralı belgenin, bağımsız istem — alan —- ile davalının tescilli olan ——- belgesinin bağımsız istemlerinin aynı teknik soruna getirilmiş aynı teknik yenilik olmadığından hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davacı-karşı davalı tarafın talebi olan — belgenin, bağımsız———ile davalının tescili olan ——–belgesinin bağımsız istemlerinin aynı teknik soruna getirilmiş aynı teknik yenilik olduğu, ancak 551 Sayılı KHK’nın (mülga) 155. maddesi gereği usuller ile elde edilmiş buluş olması sebebi ile, hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davacı-karşı davalının iddia etmiş olduğu, haksız rekabet ile 551 Sayılı KHK (mülga) kapsamınca — hakkında tecavüz koşullarının oluşmadığı, davalı-karşı davacının talebi olan , davacı karşı davalıya ait —– delillerde yer alan yenilik incelemesi sonucu, 551 Sayılı KHK’nın (Mülga) 5. maddesi kapsamınca yeni ve ayırt edici olmadığı, bağımlı ve bağımsız olmak üzere istemlerin tamamı için hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davacı karşı davalıya—incelenmesi sonucu 155. madde gereği usuller ile elde edilmiş —- olması sebebi tescilde yer alan tüm istemler için, hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davacı karşı davalıya ait ——– incelenmesi sonucu heyete tevdii edildiği zaman diliminde, ilgili belgenin 10 yıllık koruma süresinin dolduğu ve koruma kapsamında olmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce bilirkişilerden davalı-karşı davacıya —- Sayılı KHK’nın 9.maddesi uyarınca —- tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği böylece tekniğin bilinen durumunun aşıldığının kabul edilip edilemeyeceği, ————— ile yapılan karşılaştırılma değerlendirilmesine göre, —–yenilik özelliğinin bulunup bulunmadığı konusunda ——– ilamı da dikkate alınarak ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler—- belgesinin 551 Sayılı KHK’nın 9. maddesi kapsamınca “tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu” elde edilen bir
—– ve/veya yöntem olmadığına dair görüş bildirilmişlerdir.
Bilirkişi raporunda yeterli teknik verilere yer verilmeden görüş açıklandığı anlaşıldığından, davalı-karşı davacının ürününün davacı-karşı davalının——– — kapsamında kalıp kalmadığı, tecavüzün mevcut olup olmadığı, davalı-karşı davacıya —- numaralı —-yenilik özelliğinin bulunup bulunmadığı, hükümsüzlüğüne karar verilip verilemeyeceği, davacı-karşı davalıya ait —- numaralı——— usule ve usul sonucunda elde edilen ürüne ilişkin olup olmadığı, yenilik özelliğinin bulunup bulunmadığı, hükümsüzlük koşullarının mevcut olup olmadığı, davalı-karşı davacıya ait——-551 sayılı KHK’nın 9.maddesi uyarınca ——tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği, böylece tekniğin bilinen durumunun aşıldığının kabul edilip edilemeyeceği,—- ile yapılan karşılaştırma değerlendirmesine göre—- yenilik özelliğinin bulunup bulunmadığı konusunda — ilamı da dikkate alınarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor istenilmiş—–heyetince hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporunda;—— ———– başvuru tarihi ile yenilik vasfına haiz olmadığı ve —— faydalı ——için hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, ——- —————-ve yenilik vasfina haiz olmadığı ——- bildirmişlerdir.
— kararından önce alınan bilirkişi raporlarının denetime uygun olmadıkları sabit olduğundan bu raporlara itibar edilmemiş, bozma kararından sonra alınan ilk bilirkişi raporunda da bilirkişilerin görüşlerinin dayanağı olan teknik veriler açıklanmadığından, bu raporun da denetime elverişli olmaması nedeniyle, oluşa uygun, yeterli açıklıkta ve somut verilere dayanılarak hazırlanan——- bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Asıl davada davalı-karşı davacının davacı-karşı davalının——— tecavüz edildiği ve davalı-karşı davacının—- yenilik özelliğinin bulunmadığı iddia edildiğinden öncelikle asıl davayla ilgili değerlendirme yapılmıştır.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 551 sayılı KHK’nin 5. maddesinde, yeni, tekniğinin bilinen durumunu aşan ve ——– uygulanabilir olan ———– korunacakları düzenlenmiştir. 551 sayılı KHK’nin 7. maddesinde ise, tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan —- yeni olduğu, tekniğinin bilinen durumunun —-başvurusunun yapıldığı tarihten önce, —– konusunda —- herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya başka yolla açıklanan bilgilerden oluştuğu belirtilmiştir.
551 sayılı KHK’nin 129. maddesine göre,——yenilik özelliğine sahip olmaması, teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak ———– ispat edilmişse,——konusunun yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı ispat edilmişse zarar gören kişiler veya — tarafından ——— hükümsüzlüğü talep istenebilir.
551 sayılı KHK’nin 83. maddesi uyarınca—- doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir.
Faydalı—- tecavüz ise 551 sayılı KHK’nın 166/1. maddesindeki yollama ile 136/1. maddesinde düzenlenmiş olup,— olmaksızın ——— ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek—– hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Bu yasal düzenlemeler karşısında somut olaya bakıldığında; davalı-karşı davacı adına tescilli —–numaralı —————————, diğerleri bağımlı istem olmak üzere —— oluştuğu, istemlerinin;
“———– malzemesi olarak kullanılan,—– ————— olup, özelliği;———- ——- kesilmesi,
————-keskinliğinin giderilmesi ve ——mukavemetinin arttırılması için birinci fırınlama işlemine tabi tutulması, ——– birinci —– işlemine tabi tutulması,
——- işleminden sonra kesme ——————-uygulanması,
—— işleminden sonra, ——– işlemine tabi tutulması,
——sonra —- işlemine tabi tutulması, -İkinci —— işleminden sonra ——- uygulanması,
——— işleminden sonra —– üçüncü —— işlemine tabi tutulması,
——-kesme ———– işlemine tabı tutulması, işlem adımlarını içermesidir.
2.—- olup, özelliği bahsedilen —— arasında uygulanmasıdır.
3.——— üretim —olup, özelliği bahsedilen ikinci firınlama işleminin —— sıcaklık arasında uygulanmasıdır.
4.—–üretim —olup, özelliği bahsedilen —işleminin, ——— oluşan ——- seçilen —- ile uygulanmasıdır.
5.—- olup, özelliği bahsedilen ——- sıcaklık arasında uygulanmasıdır.
6. —– cephe —— olarak: kullanılan, ——– şekillerde —– tabakası, bir ———– tabakası, ———-içermesidir.
7. —— olup, özelliği bahsedilen ——— —- boyalarından oluşan —- seçilen malzemeler içermesidir.” şeklinde olduğu, buna —- numaralı bağımsız isteminde, en genel hali ile —– üretim yöntemine ilişkin işlem basamaklarının tanımlandığı, bu ——-yenilik vasfı olarak açıklandığı, ancak bu basamakların —- —- üretilmesinde kullanılan süreçlerin ————olarak tekrarı niteliğinde oldukları, bunların bilindik uygulamalar oldukları, bu nedenle —–bağımsız istemin —- bilinen durumunu —– olarak aşmadığı, —- bağımsız istemde korunan “—- unsurlarının da yenilik vasfına haiz olmadıkları, —– üretiminde eskiden beri kullanılan unsurlar olmaları nedeniyle yenilik özelliğinin bulunmadığı, tüm bu nedenlerle davalı-karşı davacı adına tescilli ——numaralı——— kılınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Karşı davada davacı-karşı davalıya ait —— tescil numaralı faydalı modelin hükümsüzlüğü talep edilmiş olmakla, buna ilişkin yapılan incelemede;
—— dava tarihinde yürürlükte olan 551 Sayılı KHK’nin 154 ve devamı maddeleri uyarınca yeni ve aynı KHK’nin 10. maddesi anlamında —– uygulanabilecek ——— verilerek korunur. Söz konusu hükümlerden de anlaşılacağı gibi, —- belgesi ile korunan sınai hakkın bir soruna çözüm getiren —- buluş niteliğini taşıması gerekmektedir.
551 Sayılı KHK’nin 164/1. maddesi uyarınca “—– tanınan koruma faydalı model belgesi sahibine de tanınır.” Yine, aynı KHK’nin 166. maddesi yollamasıyla KHK’nin 83. maddesine göre korumanın kapsamı istem veya istemlerle belirlenir ve istemler —– ——- alınarak yorumlanır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; karşı davaya konu edilen———faydalı modelin ilki bağımsız, iki istemi mevcuttur. Bu istemler;
“——————- ve buna —— içeren bir —- ilgili olup, özelliği; bahsedilen ——-veya——–
2. ———-olup, özelliği; söz konusu ————— pahlanmıştır,” şeklinde açıklanmıştır.
Buna göre—- ————- istemin koruma kapsamının,—— yapıştırılan bir —- ——–olmasıdır. Bu istemin usul yöntemine ait olmadığı,—– malzemesinin sahip olacağı özelliklerin açıklandığı, ancak bu malzemelerin yenilik veya —- getirilmiş bir çözüm olmadığı, tercihe bağlı bir seçim olduğu,—— bilirkişiler tarafından yapılan araştırma ile tespit edildiği, bu nedenle —- yenilik özelliğinin bulunmadığı, hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu, ancak yargılama sırasında koruma süresi sona erdiğinden hükümsüzlük davasına tespit davasına dönüştüğü,———— özelliğinin bulunmadığının tespitine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış, davacı-karşı davalı asıl davada davalı-kraşı davacının müvekkiline ait —- faydalı modeline tecavüz edildiğini ve haksız rekabette bulunulduğunu iddia etmişse de, faydalı modelin yenilik özelliğinin bulunmaması nedeniyle, hükümsüzlük koşulları mevcut olduğundan, —- tarihinden itibaren davacı-karşı davalı lehine tescilden kaynaklanan sınai bir hak sağlamayacağı anlaşılmakla, asıl davada davacı-karşı davalının fazlaya ilişkin faydalı haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı-karşı davacıya ait ——numaralı——– HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davacı-karşı davalının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 17,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 63,55 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Bozma kararından önce davacı adına harç tahsil müzekkeresi olarak yazılan 10,55 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline—– hükümsüzlüğü ve——-terkini davası üzerinden —— gereğince takdir olunan — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi davası üzerinden—– vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 17,15 TL peşin harç ve 17,15 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 34,3‬0 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 6.863,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre (%50) 3.431,5‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 3.431,5‬0 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Karşı davanın KABULÜNE,
———-numaralı—— yenilik özelliğinin bulunmadığının TESPİTİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 17,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 63,55‬ TL harcın davalı- karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına
——– ücreti vekaletin davacı- karşı davalıdan alınarak, davalı – karşı davacı tarafa verilmesine
Davalı- Karşı davacı tarafça yapılan 17,15 TL başvurma harcı, 17,15 TL peşin harç ve 6.467,40 TL yargılama gideri ile toplam 6.501,7‬0 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı- karşı davacı tarafa verilmesine
Davacı- karşı davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.