Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/463 E. 2019/231 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/463
KARAR NO : 2019/231

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli), Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/11/2011
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına TPE nezdinde tescilli olan —–sayılı çoklu tasarımına tecavüz oluşturacak şekilde davalı ——-. tarafından üretilen ambalajların davalı ——- tesislerinde doldurularak davalı ….—- mağazalarında ——- olarak satışa sunulduğunu, satışa sunulan ürün ambalajı ile tescilli tasarımının aynı olduğunu ve tüketiciler tarafından karıştırılabileceğini ileri sürerek davalıların eyleminin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tecavüz ve haksız rekabetin menine, üretim araçlarına el konulmasına ve imhasına ve fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla 5.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, kararın gazetede ilan edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ————–vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkili davalı aleyhine açılan davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Gebze ——. Asliye Hukuk Mahkemsi (FSHHM) olduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davalılara ait ——— tescilli —— belgelerine dayalı olması ve bu kapsamda üretim ve satış yapılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, Ankara——.FSHHM’nin —- Esas, Gebze —– Asliye Hukuk Mahkemesinin —— Esas sayılı davalarının bekletici mesele yapılmasına veya davaların birleştirilmesine karar verilmesini, zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığından diğer davalılar bakımından davalarının ayrılmasını, davacı tarafın kötü niyetli olması ve dava açmakta hiç bir hakkının olmaması nedeniyle 6.000,00 TL.vekalet ücreti ödenmesine, 5.000,00 TL.disiplin para cezasına çarptırılmasına, davacı tarafından harcanan uzman bilirkişi masraflarının davacı tarafa ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —————.vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili şirketinin —–kendisine ait ürünlerin ve davacı tarafa ait ürünlere cismen benzemeyen kozmatik ürünlerin imalatını yaptığını, davacı tarafın ürünlerine tecavüz olmadığı gibi haksız rekabetin de sözkonusu olmadığını beyanla, haksız ve dayanıksız davanın reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı aleyhine 5.000,00 TL.maddi ve 5.000,00 TL.manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Mağazaları vekili yazılı cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen — nezdinde tescilli olan, —- tescil nolu marka tescilinin bulunduğunu ve bu ürün kutularının yine davalı şirket adına düzenlenen —– sayılı tasarım tescil belgesi ile korunduğunu, tescile uygun bir şekilde kullanımının yasal bir hakkın kullanımı şeklinde olmakla tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağını, davacı tarafın tasarımları ile kendi tasarımlarının farklı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu dava ile birleştirilen Gebze —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— Karar sayılı davasında, davacı —- —. vekili dava dilekçesinde—- numaralı çoklu tasarım tescil başvurusuna davalı —- tarafından itiraz edilmesi üzerine tescil başvurusunun — ——kararıyla iptal edildiğini, ancak tasarımın genel izlenim itibariyle davalı tasarımından farklı olduğunu ileri sürerek tasarıma uygun ambalaj üretmesinin davalı tasarımına tecavüz teşkil etmediğinin tespitini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, çoklu endüstriyel tasarım haklarına tecavüz edildiğinin ve haksız rekabette bulunulduğunun tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davası, birleşen dava ise, birleşen davacının ambalaj üretiminin birleşen davanın davalısı ve asıl davanın davacısı olan şirkete ait çoklu endüstriyel tasarıma tecavüz teşkil etmediğinin tespiti davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda,—– tarihli ————– Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine, mahkememiz dosyası ile birleşen Gebze —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — Karar sayılı davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkememizin bu kararı asıl davanın davacı vekilince temyiz edilmiş ve Yargıtay — Hukuk Dairesi’nin 15/06/2016 tarihli — Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, asıl davada davalı ——-vekili Av…. karar düzeltme talebinde bulunmuş ve Yargıtay —-Hukuk Dairesi’nin 25.09.2018 tarihli ———– Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay —- Hukuk Dairesi’nin 15/06/2016 tarihli—- Karar sayılı ilamında bozma gerekçesi ise: ” dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı/birleşen davada davalı vekilinin birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince, asıl dava tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti-meni maddi ve manevi tazminat talebiyle 22.11.2011 tarihinde açılmıştır. Birleşen dava ise davalı/birleşen davada davacı———–tarafından asıl davanın davacısı ——- tescilli tasarımına tecavüz etmediğinin tespiti istemiyle 09/01/2012 tarihinde açılmış, davalar İstanbul Anadolu —— Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasında birleştirilmiştir. Ancak, 554 sayılı KHK.61.maddesinde menfaati olan herkesin, tasarım hakkı sahibine karşı dava açarak, fiillerinin tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebileceği ifade edildikten sonra, aynı maddenin 4.bendinde bu davanın tasarımdan doğan haklara tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılmış bir kişi tarafından açılamayacağı düzenlemesine yer verilmiş olmasına göre; birleşen davanın davacısı tarafından, kendisine karşı tasarıma tecavüz iddialarıyla açılmış bir dava mevcut iken, eylemlerinin tecavüz teşkil etmediğinin tespiti istemiyle dava açılamayacağı gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle birleşen davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Her ne kadar birleşen davada davacı ——– ürettiği ambalajların birleşen davada davalı, asıl davada davacı olan —————– tescil numaralı çoklu tasarımına tecavüz etmediğinin tespitine karar verilmesini talep etmişse de; dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK.61.maddesinde, menfaati olan herkesin, tasarım hakkı sahibine karşı dava açarak, fiillerinin tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebileceği ifade edildikten sonra, aynı maddenin 4.bendinde bu davanın tasarımdan doğan haklara tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılmış bir kişi tarafından açılamayacağı belirtildiğinden ve ——————– tarafından birleşen davanın davacısı ——- aralarında bulunduğu asıl davanın davalılarına karşı endüstriyel tasarımına tecavüz ettikleri iddiasıyla dava açılmış olduğundan, bir leşen davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığından birleşen davanın usulden reddine, asıl davayla ilgili daha önce verilen karar kesinleşmiş olduğundan, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava ile ilgili verilen karar kesinleşmiş olduğundan YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karşı davanın USULDEN REDDİNE,
a- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,25 TL harcın davalı – karşı davacıdan tahsiline,
b- Asıl davanın davacısı-birleşen davanın davalısı ———–.yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan —- Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile asıl davanın davalısı- birleşen davanının davacısı — alınarak, asıl davanın davacısı – birleşen davanın davalısına verilmesine,
c- Asıl davanın davalısı – birleşen davanın davacısı —————-tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Asıl davanın davacısı – karşı davanın davalısı —–. tarafından bozma öncesi ve sonrası yapıldığı anlaşılan toplam 986,15 TL yargılama giderinin asıl davanın davalısı – birleşen davanın davacısı ———— alınarak, asıl davanın davacısı – birleşen davanın davalısına verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı birleşen davalı vekili ile asıl davanın davalısı —————.vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içeriside Yargıtay Yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.