Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/457 E. 2022/39 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/457 Esas
KARAR NO : 2022/39

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin —— —————————- hazırlıkta —- ————markalarının davacı adına tescilli olduklarını, bu markaların tescilden önce de —–kullanıldığını, ayrıca davacının ders adına göre değişen, “—— …——- isimlerini kullandığını,—————— vererek binlerce————– derleyip oluşturduğu ——– kısa zamanda alanında en çok satan ———— olduğunu, her iki markanın ve özellikle —– söz konusu —– davacının ——-payına sahip olduğunu,
Davalının——– davacıya ait markaları kullandığını, “—— kullandığını belirterek, davalının davacıya ait markalara tecavüzünün önlenmesine, davacıya ait tescilli markaların kullanıldığı——— toplatılmasına, masrafı davalıdan alınmak suretiyle —– biri ile ilanına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak —–tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; yetki itirazında bulunduğunu, —–Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, basımını yaptığı ————- —– ait olduğunu, davacı —– davalının ise ————-davacı şirket tarafından tescil edilmiş —– davalının bir fayda sağlamasının mümkün olmadığını, davalı yanın——– markasının doğrudan bir kullanımının olmadığını, davacının tescil ettirdiğini iddia ettiği sıfır markasının kullanılmadığını, ——-ise isim olarak kullanılmadığını,—– kullanıldığını, genel —— firmaya tahsis edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ——– markalarının davalı tarafça iltibas oluşturacak şekilde kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen markaya tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Her ne kadar davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuşsa da, SMK’nun 156/3. maddesi uyarınca sınai mülkiyet hakkı sahibinin üçüncü kişiler aleyhine açtığı hukuk davalarında yetkili mahkeme davacının yerleşim yeri mahkemesi olduğundan ve davacı şirketin ticaret merkezi Mahkememizin yargı çevresi içinde kaldığından, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyaya —– getirtilmiş olup, incelendiğinde; —– —— sınıflarda —- tarihinden itibaren ——- tarihinden itibaren 10 yıl için davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili maddi tazminatın—– bedeline göre hesaplanmasını talep ettiğinden ————ne kadar olabileceği sorulmuş, verilen cevapta —— davaya konu markadan elde ettiği cirosunun %15 oranında lisans bedeli ödemesinin uygun olacağı bildirilmiş, davacı tarafa kesin süre verilmesine rağmen ———– sözleşmesi sunmamışlardır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı —– oluşan bilirkişi heyetinin ——– numaralı “—- markalarının —— marka tescili sahibi olduğu, davalı adına da tescilli markaların mevcut olduğu, ancak ———içermediği, davacı adına tescilli markaların——- davalı tarafın faaliyetinin de —— hizmetlerine — bu bağlamda davalı tarafın faaliyetlerinin —– kaldığı davacı taraf adına tescilli markalar ile davalı tarafın faaliyet alanlarının örtüştüğü, davacı tarafa ait ——” markalarının fiilen herhangi bir —–adının yanına “—- —–yazılmak suretiyle kullanıldığı, bu anlamda davacının kullanımlarının marka tesciliyle uyumlu olduğu, —– davalı tarafın her ne kadar delil listesinde kendi yayınladığı —-dayanmışsa da, dosyaya ürün sunmadığı, somut olayda davalı —- kullanmasının SMK’nun 29. maddesi anlamında marka hakkı ihlali teşkil edeceği, davalı tarafın tek başına “——– kullanmasının, davacı tarafın bu ibare üzerinde tescili olmadığı ve tescilli bir markanın —- karşılığının kullanılması mutlak şekilde marka hakkı ihlali ve iltibas teşkil etmeyeceği için (her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmelidir) bu minvaldeki davalı kullanımlarının iltibas teşkil etmeyeceği, davacı tarafın markasının bir bütün olarak “——-” şeklinde tescil ettirmiş olmasından dolayı davalının—— kullanmasının iltibas teşkil etmeyeceği, mali yönden inceleme neticesinde; davacı ve davalı tarafların ————-incelendiğinde ————— kapsadığı, davacı tarafın —- belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığı, davalı tarafın —— ve belgelerini sunmaması sebebiyle, —- doğrultusunda dava konusu—–dikkate alındığında, ———— olabileceği, davacının ortalama —– fiyatı dikkate alındığında davaya konu iki —– için ——– olabileceği ve bu minvalde; maddi tazminatın % 15 lisans bedeli üzerinden ——– olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazları doğrultusunda aynı bilirkişilerden ek rapor sitenilmiş, —— tescil numaralı “—— markalarının—– herhangi bir —- yazılmak suretiyle kullanıldığı, bu anlamda davacının kullanımlarının marka tesciliyle uyumlu olduğu, davalı—- hizmetler —- sınıfta yer alan—— marka olarak kullanmasının SMK’nun 29. maddesi anlamında marka hakkı ihlali teşkil edeceği, bir markanın — çevirisinin her zaman marka hakkı ihlali ve iltibas teşkil etmeyeceği, davalı tarafın tek başına ——- ibaresini kullanmasının marka hakkı ihlali ve iltibas teşkil etmeyeceği, “———- alanında kullanıldığı, davacı tarafın markasının bir bütün olarak “———— şeklinde tescil ettirmiş olmasından dolayı davalının —- ibarelerinin kullanmasının iltibas teşkil etmeyeceği, mali yönden inceleme neticesinde; davacının itirazları dikkate alındığında, davalının — sattığına dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığından ve davalının ticari defter ve belgeleri de incelemeye sunulmadığından, piyasa koşullarına göre değişkenlik göstermekle birlikte somut olaya uygun —her bir ———– asgari miktarının—-değişmediği, kök raporda belirtilen—- göre yapılan hesaplamaya —olarak, davacının ve davalının benzer —– bugünkü satış fiyatları incelendiğinde, birbirlerine yakın fiyatlarda satıldığı tespiti üzerine yapılan rapor içindeki —–davacının inceleme tarihindeki benzer kitaplarının satış fiyatı olan ortalama —–hesaplama ile davaya konu ———– olabileceği ve bu minvalde; maddi tazminatın % 15 lisans bedeli üzerinden —– olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı vekili —- artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini arttırarak, —– tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde, SMK’nun 7/2-b maddesi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle —-tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi—- marka sahibinin izni olmaksızın kullanılması, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi zararının giderilmesini talep edebileceği düzenlenmiştir.
Markaların aynı veya benzer olup olmadığının tespiti için yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel —— ——– somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacıya ait marka —–, davalıya —— bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının —- satışını yaptığı—– —-ibarelerini kullanmasının davacının ———— hizmetlerinde tescilli markaları ile karışıklığa neden olabileceği, davacı ve davalı tarafın ———— için hazırlanmış olmasının markaların karıştırılmasını engellemeyeceği, markaların hitap ettikleri ortalama tüketici kitlesinin genellikle her iki tarafın markasını bir arada göremeyebileceği, bu nedenle markayı aklında kaldığı kadarıyla hatırlayabileceği, davacının markalarında yer alan ————- nedeniyle davalının ———- davacı şirket tarafından basıldığını düşünebileceği, bu şekilde davalı ürünleri ile davacı şirket arasında bağlantı kurabileceği, davalının bu eylemlerinin davacının markalarına tecavüz niteliğinde olduğu, bu nedenle davacının tecavüzün önlenmesini ve maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, davacının ——” ibaresini içeren tescilli bir markası bulunmadığından ve ortalama tüketici tarafından “——————— karşılığı olduğunun ———— olarak bilinmesi mümkün olmadığından, “——- kullanılmasının davacının “——-” ibareli markalarına tecavüz teşkil etmediği, davalının ticari kayıtları incelenemediğinden maddi tazminatın kesin olarak tespit edilemediği, ancak davacı tarafça üç markaya tecavüz edildiği iddiasıyla talep edilen—– davacının ————— davalı tarafça basılabilecek ——–makul ve hakkaniyete uygun olduğu, yine talep edilen —–tazminatın da davacının —————- davalının kusur derecesi, davalı tarafça basılabilecek ———- alındığında hakkaniyete uygun olduğu, ancak davacı tarafça ———- tecavüz edildiği iddia edilmişse de, davalının —— bu markada yer alan———-” ibaresinin kullanıldığı, davacının markasının —— ibaresinin ———— alanında sıkça kullanılan tanımlayıcı bir ibare olması nedeniyle davalının bu kullanımının davacının markasına tecavüz teşkil etmediği, bu nedenle talep edilen maddi ve manevi tazminat tutarlarının iki markaya tecavüz eidlmiş olması nedeniyle buna göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile talep edilen tazminatlardan 1/3 oranında indirim yapılarak——- manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının —— yaptığı ——– ibarelerini ——olarak kullanmak suretiyle davacının ————- markalarına yapmış olduğu TECAVÜZÜN ÖNLENMESİNE,
Davacıya ——markaları ile karışıklığa neden olacak şekilde “———— ibarelerinin markasal olarak kullanıldığı davalıya ait —- ilişkin ————– TOPLATILMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHASINA,
———- manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hükmün ——- ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 2.208,66 TL harçtan peşin alınan 828,33‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.380,33‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün önlenmesi davası üzerinden —–gereğince takdir olunan —— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden —– gereğince takdir olunan —— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden —– gereğince takdir olunan—— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden ——vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden ——-gereğince takdir olunan——- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı ile 316,00 TL bedel artırım olmak üzere toplam 864,23 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 246,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.146,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%67) 2.777,82‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%33) 1.368,18 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.