Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/456 E. 2021/153 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/456 Esas
KARAR NO : 2021/153

DAVA : Markaya Tecavüzün Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin —– yılında kurulduğunu, —- — ve —- bir —- olduğunu, ayrıca —-yılından itibaren —— ———– tescil ettirilip — yenilendiğini, davacının ayrıca “——nezdinde tescil ettirmiş olduğunu, davacı şirketin bu iki markayı ve—-kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, davalı tarafın ——- faaliyette bulunduğunu, —- verdiğini, davalı tarafın aynı——- açtığını ve —- verdiğini, davalı tarafın aynı—— merkezinde ———- gibi bilindiğini, davacı şirketin davalı ile fiili ya da hukuki hiç bir bağlantısı olmadığını, davacının markası, logosu ve ürünlerinin davalı tarafça taklit edildiğini, davalı tarafın davacı markaları ve logosunu kullanarak haksız rekabete yol açtığını, davacı tarafça, davalı taraf hakkında Mahkememizin —- Değişik İş numaralı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, bu dosyada söz konusu —- —keşfe gidilip bilirkişi raporu alındığını, bilirkişi raporunda davalının ——— sebep olacağı kanaatine varıldığını belirterek, bu sebeplerle davalının davacıya ait markalara tecavüzünün önlenmesine, davacıya ait tescilli markaların kullanıldığı — sökülmesine, — toplatılmasına, masrafı davalıdan alınmak suretiyle —- biri ile ilanına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili süresinde cevap dilekçesini sunmamış, cevap süresi dolduktan sonra sunduğu dilekçesini duruşmada tekrarla; tarafların faaliyet alanlarının farklı olduğunu, davalı ——— olarak hizmet verdiğini, — içeriğinin, ———- ihtiva ettiğini, davacı —— tarafından kutlandığını, —— tarihinde kutlandığını, bu sebeple herhangi bir —— isminde— terimleri kullanma ihtimalinin bulunduğunu, davalının hem bu sebeple ilgili —- koruma altında olamayacağını düşündüğünü, hem de bu isimlerde bir — merkezinin bulunmamasına — merkezinin isminde—— kullandığını,
davalı şirketin, markanın koruma altında olduğunu keşif ile öğrendiğini, sonrasında derhal——— değiştirdiğini, buna ilişkin faturanın suretini de dilekçe ekinde sunduklarını, tarafların markalarının farklılık arz ettiğini, davalı şirketin markasında kullandığı —- farklı olduğunu, davalının, uyuşmazlığı öğrenir öğrenmez kullanmayı bıraktığı markada———— olduğunu, ——— —– gönderen velilerin davacı firma ile davalıya ait firmayı karıştırmasının mümkün olmadığını, davalının, markadan menfaat temin etme ihtimalinin bulunmadığını, davalı şirketin—— olduğunu, davacı şirketin marka hakkından yararlanmasının söz konusu olmadığını, davalı şirketin — incelendiğinde zararda olduğunun görüleceğini, tarafların faaliyet alanı, — tamamen farklı olduğunu,— — davalının ———- alanlarına ilişkin ——– bulunmadığını, davacı yana ait diğer ———– —- bulunmadığını, —- ortalama—- daha yüksek bir bilince sahip olduğunu, davacının maddi ve manevi zarara ilişkin iddialarının soyut olduğunu, maddi zarara ilişkin herhangi bir bilgi, belge sunulmadığını belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli “——- markasının davalı tarafından iltibas oluşturacak şekilde kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
—- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- tarihinde—–tarihinde——– davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
—- incelendiğinde; davalı tarafından ——– bulunulduğu, marka başvurusunun davacı şirketin itirazı üzerine reddedildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin—- delil tespiti talebinde bulunulduğu, Mahkememizce yerinde inceleme yapma yetkisi verilmek suretiyle marka uzmanı bilirkişi —- adresindeki iş yerinde yapılan incelemede davacının— kullanıldığı,—–esas unsur niteliğinde diğer ——- bu şekilde kullanımının davacı taraf markası ile benzerliğe sebep olduğu, markanın bir bütün olarak diğer unsurlarla birlikte kullanılmasının davacı taraf markasının bilinirliğinden dolayı iltibasa sebep olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili maddi tazminat talebinin SMK’nun 151/2-c maddesinde belirtilen lisans bedeline göre hesaplanmasını istediğinden —sözleşmelerini dosyaya sunması için süre verilmiş, ayrıca—– bedelinin ne kadar olabileceği sorulmuş, verilen cevapta — alanın davaya konu markadan elde ettiği cirosunun %15 oranında lisans bedeli ödemesinin uygun olacağı bildirilmiştir.
Tarafların delilleri toplandıktan sonra, dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce dosya üzerinde ve tarafların ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı —–bilirkişi —- başvurusunun yapıldığı ve —– tarihinde—- bağlandığı, davalı tarafın—– tarihli bilirkişi raporuna göre—— davalı tarafın —mallar bakımından—- anlamında — hakkı ihlali teşkil edeceği, davalı tarafça kullanılan—- markada esaslı ve ön planda olan hususun “—– ibaresi olması karşısında esasa etki etmediği, markalar arasındaki benzerliğin ortadan kalkmadığı, davalı tarafın “—- kullanımını meşru kılacak herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu bağlamda davalı tarafın marka kullanımı bakımından herhangi bir meşru dayanağı olmadığı, davalının dava açılmadan önce marka kullanımına son verdiğine ilişkin iddia ve beyanların değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, mali yönden inceleme neticesinde ; davacı ve davalı tarafların —. — hizmetleri kapsadığı, davacı ve davalı tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ——- geliri olmadığı,—–ettiği, maddi tazminat hesaplamasının seçenekli olarak yapıldığı, davalının — arasındaki cirosuna göre hesaplanan maddi tazminat tutarının % 15 lisans bedeli üzerinden 11.048,88 TL olduğu, davalının dava konusu — tarihleri arasındaki cirosuna göre hesaplanan maddi tazminat tutarının % 15 lisans bedeli üzerinden 4.623,89 TL olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde, SMK’nun 7/2-b maddesi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle —- tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin marka sahibinin izni olmaksızın kullanılması, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Markaların aynı veya benzer olup olmadığının tespiti için yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, —- bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak— –somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; toplanan deliller, davalının işletmesinde yapılan delil tespiti, marka tescil kayıtları, taraflara—- bilirkişi raporu ile; davacının markalarının — hizmetleri” —- tescilli oldukları, davalının — faaliyete başladığı tespit edilen ——-evrakında—- ön plana çıkartıldığı, davalının marka kullanımının ——-, tarafların markalarının —- derecede benzer oldukları, taraf ———— olması nedeniyle davalıya ait işletmenin davacı şirkete ait —, her iki şirket arasında bağlantı kurulabileceği, bu durumun davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davacının bu tecavüzün tespitini, önlenmesini, maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanını talep edebileceği, davalı tarafça tecavüze — son verdiklerine —dosyaya sunduğu, bu tarihten sonra tecavüzün devam ettiğine dair dosyada bir delil bulunmadığı, bu nedenle maddi tazminat hesaplanırken davalı işletmenin faaliyete başladığı— tarihi ile tecavüzün son bulduğu 22/04/2018 tarihleri arasındaki cirosuna bakılması gerektiği, bilirkişi raporu ile davacının bu dönemdeki cirosunun davalıya kıyasla oldukça yüksek olduğu, bu nedenle hakkaniyete uygun bir lisans bedelinin belirlenebilmesi için davalının cirosunun dikkate alınması gerektiği, davacı tarafça dosyaya örnek lisans sözleşmesi sunulmadığından — %15 oranına itibar edilmesinin uygun olacağı, davalının bu dönemdeki toplam cirosunun %15’inin 4.623,89 TL olduğu, davalının tecavüze konu markayı kullanma süresi, tarafların mali ve ekonomik durumları, davalının kusur durumuna göre 4.000,00 TL manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının “—- faaliyetinde davacıya ait ——- unsurlu markaları ile iltibasa neden olacak şekilde marka kullanmak suretiyle davacının marka haklarına yaptığı tecavüzünün ÖNLENMESİNE,
Davalının Yargılama sırasında bu şekilde marka kullanımına son verdiği anlaşıldığından, davacıya ait tescilli markalar ile iltibas yaratan markaların kullanıldığı ——— — toplatılması konusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davalının marka kullanımına son vermesi nedeniyle —— YER OLMADIĞINA,
4.623,89 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 589,10 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 76,77 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün önlenmesi davası—— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden —— takdir olunan 4.623,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden —- takdir olunan 5.376,10 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden —–vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 548,23 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından Mahkememizin—–delil tespiti dosyasında yatırılan 59,10 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 95,00 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 127,90 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.027,90 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%52) 2.094,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%48) 1.933,40 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından Mahkememizin————yapılan 1.028,00 TL tespit giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%52) 534,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%48) 493,45 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.