Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/437 E. 2019/322 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/437 Esas
KARAR NO : 2019/322

DAVA : Patent Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan patent hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin —— tarihine kadar ortağı olan — nolu ——— başlıklı patenti o zamanki uygulama gereği incelemesiz patent başvuru statüsünde iken, patent süresini uzatmak amacıyla 2013 yılıda incelemesiz patentten icelemeli patent statüsüne dönmek için başvuruda bulunduğunu, TPMK’ya yapmış olduğu ilk başvurusunun benzer patentler olduğu için yaklaşık 5 yıl sonra — tarihinde reddedildiğini, …’nın TPMK’ya —- tarihinde ikinci inceleme talebi başvurusunda bulunduğunu ve bu başvuruda tarifname istem değişikliği yaptığını, ancak patente konu olan —– uğramadığını, patent başvurusuna konu olan—- daha önce buluş sahibi —–tarafından buluşunun yapıldığını ve —- tarihinde —– tarafından başvurusu yapılarak— tarihinde —- no ile patentinin alındığını, ancak davalı …’nın ikinci başvurusunun — numaralı patent tarifnamesindeki —– kısmıyla birebir aynı özellikte olmasına rağmen —-tarihinde yani 10 gün gibi kısa bir sürede ve eksik inceleme ile olumlu sonuçlandığını, davalıya ait patentin yenilik özelliğine sahip olmadığını ve hükümsüz kılınması gerektiğini, bu sebeplerle ———- patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin sağlık alanında her türlü hekimlik, poliklinik tıbbi teşhis, tedavi hizmetleri gibi sağlık alanında hizmet veren, faaliyet yürüten çok iyi bilinen, marka olmuş itibar sahibi bir firma olduğunu, davalı şirketin ortağı ve sahibi olan diğer davalı …— ise dünyaca ünlü bir Türk doktoru olduğunu,— akciğer hastalıkları, yemek borusu, idarar yolları, ——– — lezyonların ve —— tıkanıklıkların tedavisi ile özellikle — hastalığının tedavi edilmesinde geliştirmiş olduğu buluşlar ve ürünler ile tıp alanında bir çığır açtığını, hükümsüzlüğü talep edilen — numaralı patentin buluş sahibinin de müvekkili … olduğunu, hak sahipliğinin sadece müvekkillerine ait olduğunu, karşı tarafın müvekkililerine ait patente haksız ve hukuka aykırı tecavüzleri sebebiyle haksız eylemlerin tespiti amacıyla İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin — sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunuduğunu ve yapılan delil tespiti neticesinde patente karşı tarafça tecavüz edildiğinin tespit edildiğini, delil tespiti akabinde yine karşı taraf aleyhine İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyası ile tecavüzün durdurulması, önlenmesi yönünde dava açıldğını, Mahkeme tarafından müvekkillerinin patentinin koruma kapsamına tecavüz teşkil eden ürünlerin üretilmesi ve satılmasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, müvekkillerine ait patentin davacı tarafça iddia edilen —- benzerlik ve yakınlık göstermediğini, ürünlerin hem teknik hem de uygulama alanları ile tariflerinin farklı olduğu, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı şirket adına tescilli ——–buluş başlıklı incelemeli patentin yenilik özelliğine sahip olmadığı iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davalılar adına tescilli ——— buluş başlıklı patentin — tarihinden itibaren 20 yıl süre ile korunmak üzere —– tarihinde incelemeli olarak davalı ….—– adına tescil edildiği, kayıtlarda buluşu yapan kişinin davalı şirket sahibi … olduğu anlaşılmıştır.
SMK’nun Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında, SMK’nun yayımı tarihinden önce tescil edilmiş patentlerin incelemeli patente dönüştürülmesi talebiyle ilgili başvuru tarihinde yürürlükte olan hükümlerin uygulanacağı, yine SMK’nun Geçici 1. Maddesinin 4. fıkrasına göre de önceki mevzuat hükümlerine göre verilmiş patent ve faydalı modeller için hükümsüzlük talepleriyle ilgili 551 sayılı KHK uygulanacağı düzenlenmiştir.
Patentin hükümsüzlüğü 551 sayılı KHK’nın 129. maddesinde düzenlenmiştir. Yine 130. maddede dava açma yetkisine sahip kimseler belirtildikten sonra hükümsüzlük davasının “koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde” talep edilebileceği hükme bağlanmıştır. Maddedeki “koruma süresince” ibaresi başvurudan itibaren olarak mı algılanacağı açık olmamakla birlikte her ne kadar patentin hükümsüzlüğünden söz edildiğine göre henüz başvuru aşamasındaki patentler için TPMK nezdinde itiraz yolu açık olup, tescile bağlanıp bağlanmayacağı dahi belli olmayan bir başvurunun hükümsüzlüğü gibi bir davanın kabulü mümkün değildir.Başka bir ifade ile patent başvurusu henüz kesinleşmeden ve ortada bir tescil belgesi yokken hükümsüzlük davası açılamaz. Somut olayda davalı şirkete ait incelemeli patent, dava tarihinde TPMK’da henüz başvuru aşamasında olup tescile bağlanmamıştır. Dava konusu patentin ——tarihinde tescil edildiği, hükümsüzlük davasının ise patent tescilinden önce —- tarihinde açıldığı anlaşılmakla, bu nedenle zamansız açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın zamansız açılması nedeniyle REDDİNE,
Alınması gereken —- harçtan peşin alınan —– harcın mahsubu ile bakiye— harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalılar vekiline — takdir olunan— ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan —– yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.