Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/413 E. 2020/131 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/413
KARAR NO : 2020/131

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin geniş bir —- sahip olup, bu markalar ——- ibareli markaların da yer aldığını, müvekkilinin —– başvuru numarası ile —- marka başvurusunu gerçekleştirdiğini, ancak Türk Patent Marka Kurumu tarafından dava konusu markalar mesnet gösterilerek müvekkilinin başvurusunun reddedildiğini, bu sebeple işbu davayı açmak zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkili ——–ile 6769 sayılı SMK ‘nın 6.maddesi kapsamında benzer olan dava konusu ——————- markalarının kullanmamadan dolayı iptalini talep ettiklerini, müvekkili şirketin ——– marka başvurusunun uluslararası marka başvurusunun —- yönlendirilmiş kısmı olduğunu, konu başvuru kapsamında Türk Patent nezdinde gerçekleştirilen inceleme neticesinde müvekkilinin ——— marka başvurusunun dava konusu markalar mesnet gösterilerek tümden reddedildiğini, yani müvekkili şirketin huzurdaki davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğunu, oysa ki davalı şirketin davaya konu markaları kullanmamakla birlikte, Türk Patent ve Marka sicilini gereksiz bir şekilde işgal etmekte olduğunu, davalıya ait markaların kullanmamaları nedeniyle iptali gerektiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat talep etmek de dahil olmak üzere tüm sair yasal hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı adına —————- numarası ile tescilli markalarının kullanılmamasından dolayı kapsadığı tüm mallar bakımından iptaline ve sicilden terkinine, ———- numarası ile—– numarası ile —- markalarına dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu amaçla Türk Patent ve Marka Kurumu’ na tezkere yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı tarafa Tebligat Kanunu 35.maddeye göre tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava; davalı adına ————– markalarının tescil tarihinden itibaren davalı tarafça etkin bir şekilde kullanılmadığı iddiasıyla açılan marka iptali davasıdır.
Davalıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —– numaralı —– 06/12/2000 tarihinde, ———– tarihinde tescil edildikleri anlaşılmıştır.
Davalının davaya konu markalarını tescilli oldukları mal ve hizmetler için etkin bir şekilde kullandığını ispat yükü davalı taraf üzerinde olduğundan davalı şirkete buna ilişkin ticari kayıtlarını ve tüm defter ve belgelerini sunması konusunda ihtarlı tebligat yapıldığı halde dosyaya hiç bir delil ve belge sunmamış, bu konuda beyanda da bulunmamıştır.
Dava tarihinde yürürlükte olan SMK’nun 9/1. maddesinde, markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir neden olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına—– ara verilmesi halinde iptaline karar verilebileceği, 26. maddede ise 9. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hallerin mevcut olması halinde markanın kurum tarafından iptaline karar verileceği, 192. maddede ise 26. maddenin kanunun yayımı tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. SMK’nun 26. maddesinin yürürlüğe girene kadar iptal kararı mahkemelerce verilebilecektir.
6769 sayılı SMK‘nun 9/1.maddesinde yer alan “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından— biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” şeklindeki düzenleme ile kanun——-kullanılmayan markalardan arındırma amacını güttüğü anlaşılmaktadır. Anılan yasal düzenlemeden önce, mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinde de en az beş yıldır kullanılmayan markaların, iptal davaları ile sona erdirilmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. Mülga 556 sayılı KHK’nın marka iptalini düzenleyen —– sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş, karar Resmi Gazete’de——— tarihinde yayınlanmış ve bu tarih itibariyle kullanmama nedeniyle iptal davalarına ilişkin mülga KHK’da yer alan yasal dayanak ortadan kalkmış ise de, markanın son beş yıllık süre içerisinde kullanılmaması bu tarihten önce TBMM tarafından kabul edilen 22.12.2016 tarihli 6769 sayılı SMK’nın 9, 19, 25, 26 ve 27.maddelerinde, iptal ve def’i sebebi olarak kabul edilmiştir.
Kural olarak kanunlar geriye yürümez ve ileriye etkili olarak sonuç doğurur ise de, TBMM’nin geçmişe etkili olacak şekilde kanun çıkarmasına da bir engel bulunmamaktadır. Her ne kadar 6769 sayılı SMK’da kullanmama nedeniyle iptal ve def’i haklarını düzenleyen Kanun maddelerinin yürürlük tarihi konusunda özel bir düzenleme yapılmadığı için Resmi Gazetede yayını tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği anlaşılmakta ise de, Kanunun Resmi Gazetede yayın tarihinin ——, kabul tarihinin — olduğu dikkate alındığında, mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin iptaline dair Anayasa Mahkemesi kararının ——–tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ve bu tarihte yürürlüğe girmesi nedeniyle, 14.maddenin bu tarihe kadar hukuki varlığını sürdürüyor olması karşısında, SMK’nin kabul tarihi konusunda kanun koyucunun iradesi ——- tarihinde ortaya çıktığından, Kanun Koyucunun asıl amacının geçmişe etkili olacak şekilde kullanmama sebebiyle markanın iptalini öngördüğünün kabulünün gerektiği, Kanunun kabulünden sonra ve henüz yürürlüğe girmesinden önce, yürürlük konusunda öngörülemeyen Anayasa Mahkemesi kararı ile ortaya çıkan kanun boşluğunun bu şekilde doldurulması gerektiği, bu nedenle SMK’nun yürürlük tarihinden önceki dönemi de kapsayacak şekilde kullanmama değerlendirmesi yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile, davacının marka tescil başvurularının reddedilmesi nedeniyle davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, davalının davaya konu markalarını tescil edildikleri mal veya hizmetler bakımından tescil edildikleri tarihten itibaren Türkiye’de ciddi biçimde kullanıldığını ispatlayacak hiç bir delil sunmadığı, SMK’nun 9/1. Maddesindeki iptal koşulunun markaların tescil tarihlerinin üzerinden beş yıl geçtiği tarihten itibaren gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalı adına ——- tarihinden itibaren ————— numaralı —— markasının —- tarihinden itibaren sonuç doğuracak şekilde kullanmama nedeniyle tescilli oldukları tüm sınıflar için iptallerine ve sicilden terkinlerine
2- 54,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan——-gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 224,70 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 301,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.