Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/401 E. 2021/71 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/401 Esas
KARAR NO: 2021/71
DAVA: Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ: 30/03/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının——— kurulduğunu, davacının —- olduğunu, davacının — ibaresinin, aynı zamanda davacı şirketin ortağı olan dava dışı —– yaptığı başvuru ile kendi adına tescil ettirdiği bir marka olduğunu, davacı ile—– söz konusu markanın her türlü kullanım hakkı —- davacı şirkete devredildiğini, dolayısı ile ——–uyarınca dava konusu markanın tüm kullanım ve dava haklarının davacıya ait olduğunu, davacının aynı zamanda ticaret unvanı olan bu markayı en başından beri tüm ürünlerinde ve reklamlarında aktif şekilde kullandığını ve halen kullanmakta olduğunu, harcadığı emek ve sermaye ile —– markasına ayırt edicilik kazandırdığını ve bilinen bir marka haline getirdiğini, davalının davacı şirket ile —yılından beri ticari ilişkide olan bir şirket olduğunu, davacının —markalı aydınlatma ürünlerini— yılı itibari ile davalıya satmaya başladığını, daha sonra—- kalıcı olmayı amaçlayan davacının —- tarihinde davalı — – davalı——– —–konusundan yetkilendirildiğini, davacının sözleşme çerçevesinde——-yılı itibari ile sözleşmeden doğan yükümlülüklerine aykırı davranmaya başladığını bu sebeple sözleşmenin sona erdirildiğini, hal böyle olmakla beraber taraflar arasındaki ticari ilişkinin tamamen sona erdirilmediğini, davalı—- dava dışı —— satış yapılmaya devam edildiğini, davalı– gönderdiğini, mail içeriğinde davacının ——–nezdinde tescillenmiş olduğu, bu ibarenin davacı şirketin ürünleri ve ambalajları üzerinde kullanılmaması gerektiği, aksi halde yasal işlem başlatılacağı ihtarına yer verildiğini, davalı ——– davacıya ait markayı kendi adına tescil ettirmekle kalmayıp; markanın gerçek sahibi olan davacıyı kötüniyetli şekilde tehdit ettiğini, davacının tescilden bu şekilde haberdar olduğunu, ayrıca davalının, davacının—- müşterilerine de benzer ihtarlar gönderdiğini, davacını —- ürünlerinin satışını engellemeye çalıştığını, bunun neticesinde taraflar arasında yaklaşık —— tarihinde tamamen sona erdirildiğini, akabinde davacının, davalı ——– ile görüşerek dava konusu markanın kendisine devredilmesini istediğini, ancak görüşmelerden sonuç alamadığını, bunun üzerine davalı—– ihtarname gönderdiğini ve ——– markanın kendisine devredilmesini ve kötüniyetli yapılan bu tescilden dolayı uğradığı zararın tazmin edilmesini istediğini, davalı—- ihtarnameyi alır almaz davaya konu markayı kısmen diğer davalı — muvazaalı şekilde kötüniyetli olarak devrettiğini, davalı—dava konusu markayı —- kendi adına tescil ettirme hak ve yetkisi olmadığını, sözleşme, yazışma ve görüşmelerde davalı—açık ya da ——hiçbir yetki verilmediğini, davalı —– ibaresinin hem davacının ticaret unvanı, hem de ürünlerinde kullandığı marka olduğunu gayet iyi bildiğini, davalı— haksız kazanç sağlamayı amaçladığını, davalı—- marka başvurusunun haksız olduğunu, ticari ahlak ve iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, davalı ——- davalı ———— yapmış olduğu devir işleminin muvazaalı ve kesin hükümsüz olduğunu, haksız ve kötüniyetli olduğu ve marka tescilinin iptali için davacı şirket tarafından açılacak bir davanın önüne geçmek için danışıklı olarak yapıldığını beyan ederek; davacı şirketin izni olmadan tescil ettirilen dava konusu—— markasının davalılar tarafından kullanılmasının yasaklanmasına ve davalılar adına tescilli markanın davacı şirkete devrine; bu mümkün değilse davalı—– yapılan marka devir işlemi muvazaalı ve kesin hükümsüz olduğundan, devir işleminin öncelikle muvazaa nedeniyle iptaline, aksi kanaatte ise davalı—- edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalı —- haksız ve kötüniyetle tescil ettirilen markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, davacının haksız ve kötüniyetli tescil dolayısı ile maddi ve manevi zararların davalı—– tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, dava konusu olayda davacının — kullanımının yasaklanmasını ve tescilin kendisine devrini talep hakkı bulunduğunu, davalı — vekili/temsilcisi konumunda olduğunu, davalı — marka tescili için davacıdan izin ya da icazet almadığını, davalı— konu markayı kendi adına tescil ettirmesi için haklı sebebi olmadığını, davalı—- davacı şirketin ürettiği ürünlerin—— pazarlanması, dağıtımı ve satışı amacıyla imzalandığının sözleşme girişinde açıkça belirtildiğini, yine sözleşmeye göre davalı——- yürütme konusunda yetkilendirildiğini, dolayısıyla dava konusu marka başvurusundan önce —– akdedilen bu sözleşme uyarınca, davalı —- davacı şirketin —-ticari vekili ya da temsilcisi konumunda olduğunun açık olduğunu, davacı şirket ile —- yılının ekim ayında yaptığı e-posta yazışmalarında davalı——– davacının münhasır acentesi sıfatı ile hareket ettiğini ve münhasırlığını korumak istediğini belirttiğini, bunu sağlamak adına yeni ——-geliştireceğini davacı şirkete taahhüt ettiğini, bunun da davalı—– davacının ticari vekili ya da temsilcisi gibi davrandığının açık ikrarı olduğunu, yazışmalar incelendiğinde söz konusu —— kısmında dava konusu — tanınmış bir marka olan — markasının yan yana durduğunu; —– bu markanın da sahibi olmadığının açık olduğunu, olsa olsa — olabileceğini, davacı şirketin, davalı — yapmış olduğu kötüniyetli tescilden — tarihine kadar haberdar olmadığını, dava konusu markanın kötüniyetli olarak tescil edildiğini, davacının davalı —- aylarında birçok ürün satışı yaptığını, yapılan bu satışlar ile ilgili olarak davalı————- kesildiğini ve bunlarla ilgili ödemeler alındığını, davacı şirketin —– unvanının davalılar tarafından marka olarak tescilinin hukuken mümkün olmadığını, davacının, dava konusu markayı davalıların marka başvurusundan çok önce—– ve dünyada kullanmaya başladığını, dolayısıyla davacının dava konusu marka üzerinde tescilden önceki kullanıma dayalı hakları olduğunu, davacıya ait ürün kataloglarında ve yine davacıya ait ——– davacı şirketin ürünleri üzerinde —– ibaresinin yer aldığının açıkça görüldüğünü, davacı şirkete ait ——— dahi ——- yılında tescil edilmiş olduğunu, halihazırda —– yılına kadar davacı adına tescilli olduğunu, söz konusu alan adının dahi davalı —- başvurusundan önce olduğunu,
davacının — kuruluşlardan aldığı kalite sertifikalarının da bulunduğunu, bu sertifikalardan özellikle —- sertifikaların dava konusu ibarenin şirketin ———- tarihinde yaptığı marka tescil başvurusundan çok önce davacı şirket tarafından aktif olarak kullanıldığını göstermesi bakımından önemli olduğunu, davacının—- ürünlerinin —— çeşitli ülkelerde —- de imzaladığını, davalı—– tarafından kısmi olarak devir işleminin tamamen kağıt üzerinde olduğu ve devir iradesinin bulunmadığını, yapılan devir işleminin davacı şirket tarafından keşide edilen ve markanın hükümsüzlüğünün tespiti ile tazminat davası açılacağını bildiren — ihtarnamenin davalı —– tebliğinden hemen sonra gerçekleştiğini, — tarihinden itibaren—- yıl boyunca hiçbir devre konu olmayan bir markanın tam da hükümsüzlük davası açılacağının bildirilmesi üzerine ve sadece davacının asıl faaliyet alanındaki emtiaları kapsayacak şekilde devredilmesinin izahı olmadığını beyan ederek,—- tescil tarihli ve —tescil numarası ile tescil edilen —– markanın üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının izni olmadan tescil ettirilen dava konusu —- markasının davalılar tarafından kullanılmasının yasaklanmasına ve davalılar adına tescilli markanın davacı şirkete devrine bu mümkün değilse davalı —–arasında yapılan marka devir işleminin muvazaalı ve dolayısı ile kesin hükümsüz olduğundan öncelikle iptaline, sayın mahkeme aksi kanaatte ise davalı — tescil tarihli,— tescil numaralı — markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı —— markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı—- vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirketin —- tarihinde kurulduğunu,——- çerçevesinde birçok kuruluş tarafından ürünleri ve vermiş olduğu hizmetler ile sektöründe saygın bir yer edindiğini, davalı şirketin uzun bir süreden beri tüketici nezdindeki faaliyetleri sebebiyle de sektöründe belirli bir bilinirlik kazandığını, davalı şirketin —-markasının —————– tescil edildiğini, davacı şirketin bu ürünlerin üretimini ve satışını yaptığına ilişkin hiçbir belge sunmadığını—- faaliyetleri olduğu belirli olmayan — dava açmak için teminat göstermesi gerektiğini, —– markasının tescilinden uzun bir zaman geçmiş olmasına karşın basiretli bir tacir gibi hareket etme zorunluluğu bulunan davacının davaya konu markadan haberdar olmadığı iddiasının, markanın kendi adına tescilini veya hükümsüzlüğünü talep etmesinin —— açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davacı şirketin dünyada pek çok ülkede markalarını tescil ettirdiğini, markalarını dünyaca çapında tanınır olduğunu,—- satış gerçekleştirdiğini iddia etmesine karşın——- markasının tescili hususunda herhangi bir eylemde bulunmamasının, davaya konu markanın davalı şirket adına tescilli markadan haberdar olmadığını beyan etmesinin esasen iyiniyetli bir beyan olarak kabul edilemeyeceğini, davalının marka tescil başvurusuna yapılan ilanlara rağmen süresinde itiraz etmediğini, ———–tarihinde tescil edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunduğu —– belgelerin yeminli tercüman tarafından tercüme edilen —— de sunulması gerektiğini, davacı yanın mahkemeye sunmuş olduğu davaya mesnet belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, belirterek, ——-davacı yanın davalı şirketin —-markasından daha önce markayı kullandığı, ayırt edicilik kattığı hususunda herhangi bir delili bulunmadığından, davalı şirketin davaya konu edilen ——– edilmiş olduğu emtialara yönelik davacı şirketin herhangi bir kullanım ve faaliyeti olmadığından, davacıların talep etmiş olduğu ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve devamına yönelik karar halinde teminat yatırılmasına hükmedilmesine, davacının iş bu davasının zamanaşımı nedeniyle reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak ikame edilen davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalının—- etmesi nedeniyle yetkili mahkemenin —- Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, sunulacak bütün delillerin taraflar arasında tartışılabilir olması için —- olarak sunulması gerektiğini, davacı şirket tarafından yabancı dilde sunulan delilleri kabul etmediklerini ve bahse konu delillerin—– sunulduğunda beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, davacı şirket tarafından, dava konusu —– markasının başvuru ve tescilinden itibaren —- —yıldan uzun bir süre boyunca sessiz kalmasının, sessiz kalma yoluyla hak kaybını doğurduğunu, uzun süre davalıya ait markaya sessiz kalan davacının işbu dava ile hükümsüzlük talep etmesinin iyi niyetten yoksun olduğunu, davacının — markası ile —– aynı olduğu intibaı oluşturulmaya çalışıldığını, ayrıca davacı şirketin, —– tescil edilmiş bir markaya istinaden davalının markasının hükümsüzlüğünü talep ettiğini, marka sicilinde ulusallık/ülkesellik prensibinin geçerli olduğunu, — edilmiş bir markaya dayanılarak —- usulüne uygun bir şekilde tescil edilmiş bir markanın hükümsüzlüğünün talep edilemeyeceğini, davacı şirketin,—- herhangi bir marka tescil talebinde bulunmadığını, davacı şirket tarafından, söz konusu marka üzerinde önceye dayalı hak sahipliği iddia edilmişse de, davalı adına tescilli —- için müracaat edildiği tarih öncesinde, söz konusu ibarenin davacı şirket tarafından —–kullanıldığına ilişkin geçerli herhangi bir delilin sunulmadığını,— yer alan görüşler gerekse —- uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda, davalı adına tescilli—- ibaresi üzerinde önceye dayalı hak iddiasında bulunan davacı şirketin bu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, aksi takdirde, tescil sisteminin benimsendiği ——- açısından davacı şirketin mesnetsiz iddialarının dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacı şirkete ait —– kayıtlı marka ile davalıya ait markaların —— olarak birbirinden oldukça farklı olduğunu, dava konusu markalardan davalıya ait —– markanın davacı şirkete devrini talep ettiğini, davalı ile davacı şirket arasında —— olmadığı gibi herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını, davalı ile diğer davalı —- arasındaki ticari ilişki ve anlaşmanın davacı şirket tarafından muvazaalı devir olarak nitelendirilmekle birlikte buna ilişkin herhangi bir delil veya kanıt sunulabilmiş olmadığını, davacı şirket ile diğer davalı —- davalının markasını etkilemesinin düşünülemeyeceğini beyan ederek, davalı ile hiçbir ticari sözleşmesi ve ilişkisi olmayan davacı şirketin, davalı adına —— markasının devrine ilişkin talebinin reddine, davaya ilişkin, dosyanın tefrik edilerek yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ——- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, marka hükümsüzlük davası için öngörülen —- yıldan daha uzun süre marka kullanımına sessiz kalan davacının davasının reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı —– adına kayıtlı —– davacıya devri, bu mümkün olmazsa hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, markanın kullanılmasının önlenmesi davasıdır.
Dosyaya —-olup, incelendiğinde; —-adına tescil edildiği, —– tescilli olduğu, —— alındığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde; davacı şirket ile davalı—- arasında —- satışıyla ilgili — tarihli —– sözleşmeyi imzaladığı, —– oldukları anlaşılmıştır.
Öncelikle davalı —– yetki itirazı incelenmiştir. Her ne kadar marka hükümsüzlüğü davasının davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerekliyse de, diğer davalı —- yeri mahkememiz yargı sınırları içinde olduğundan, HMK’nun 7/1. maddesine göre, birden çok davalı hakkında açılan davalarda, davaya bakma yetkisinin davalılardan birisinin yerleşim yeri mahkemesine ait olacağından, yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Yine davalı tarafça davacı şirketin yabancılık teminatı yatırması gerektiğine dair itirazda bulunulmuş, davacı vekiline HMK’nun 84.maddesi uyarınca —— teminat yatırması için iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili süresinde teminatı yatırmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,—– tarafından düzenlenen —havale tarihli raporda; davalı—– davalı—- devir yoluyla ——tescilli olduğu, davacı tarafça satışa sunulan ve taraflar arasında sözleşmeye konu edilen ürünlerin davalılardan — numaralı markanın tescil kapsamındaki ürünler ile birebir aynı olduğu, davalılardan——— tescile konu malların birbiri ile bağlantılı olmasa da aynı sınıfta yer aldığı, her iki davalıya ait markalar bakımından aynı ve benzer sınıfta yer alma ölçütünün gerçekleştiği, davacı adına tescilsiz kullanılan marka ile davalılar adına tescilli markaların birbiri ile benzer olduğu, markaların aynı sınıfları kapsadıkları, bu benzerliğin iltibas ve iktibasa varan derecede olduğu, davacının fiili kullanımının davalıların marka tescilinden daha önceye ait olduğu, bu bağlamda eskiye dayalı kullanım şartının gerçekleştiği, taraflar arasındaki ilişki ve dosyaya sunulan belgeler dikkate alındığında, dava konusu —markasının gerçek hak sahibinin davacı taraf olduğu, bu markanın davacı tarafça ihdas edildiği, davacı ve davalılardan—- ——- uygulanmış olduğu, Sözleşmenin imzasından çok kısa süre sonra davalı markalarının başvurusunun yapıldığı, taraflar arasındaki ilişkilerin davalı şirketi adına markalar tescilli iken de sürdüğü, bu nedenlerle — öngörülen şartların gerçekleştiği, dosyada yer alan —- yılı yazışmalarında davalı—– markasını kullanmamak yönünde uyardığı, davacının ticari faaliyetini engelleme amacı güttüğü , davacı ve davalı —- sözleşme, taraflar arasındaki yazışmalar ve dosyaya sunulan belgeler dikkate alındığında, davalı —- tescilinde kötü niyetli hareket ettiği, taraflar arasındaki ilişki kronolojisi ve davalı—– kötü niyetli olarak tescil edilmiş bir markayı devraldığı dikkate alındığında, bu davalının da kötü niyetli tescil yaptırmış sayılacağı, dava konusu markaların — tarihinde başvurusunun yapılıp — tarihinde tescile bağlandığı, markanın fiili tescil tarihinden hesaplanacak —dolduğu, — gelene kadar davacının davalılara herhangi bir bildirimde bulunmadığı, dava tarihinin —-olduğu, davacının davalıların tesciline sessiz kaldığı kabul edilmekle birlikte, davalıların kötü niyeti söz konusu olduğundan — edilemeyeceği, davacının ticaret unvanı —– ibaresini ihtiva ettiği, davalıların tescilinin aynı zamanda davacı şirket ticaret unvanını da içerdiği dikkate alındığında ——– anlamında da hükümsüzlük gerekçelerinin oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir.
—– marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, —–sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
—– uyarınca, başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya —– kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin marka hükümsüzlüğü talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
—- kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir
Toplanan deliller, dosya içine getirtilen marka tescil kayıtları, fatura örnekleri, —– davalı– davacıya gönderdiği —- ihtarname örneği, davacı şirketin ortağı ve yetkilisine ait —– tescilli markaların kayıtları, taraflar arasında imzalanan sözleşme örneği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davacı şirket ortağının davalı —marka başvuru tarihinden önce —-başvurusunun mevcut olduğu, davacının—– esas unsurunun da — — göre davalı şirketin davacıya ait — —–satışı konusunda davacı şirketin — olarak faaliyette bulunduğu, sözleşmede— markasından söz edilmemişse de, sunulan faturalardaki ürün kodları ile satışı yapılan ürünlerin—– ürünler olduklarının bilirkişi tarafından tespit edildiği, ——–kapsamında yer alan ürünler oldukları, bu ilişki devam ederken davalı ——— tarihinde kendi adına tescil ettirdiği, her iki tarafın markaları arasında ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğu, bu nedenle markaların hitap ettikleri ortalama tüketici tarafından karıştırılma ihtimallerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
———————- veya benzer mal ve hizmetler için mükerrer markanın varlığını önleyerek; bir yandan, önceki markaya yapılan yatırımı korurken diğer yandan da nihai alıcı olan tüketicilerin satın aldıkları mal veya hizmetin kökeni konusunda yanıltılmalarını önleyerek korunmalarını amaçlamıştır. Öte yandan ———-de benimsenmiştir. Buna göre, bir markayı, ihdas ve istimal eden ve piyasada maruf hale getiren kişi, marka üzerinde gerçek hak sahibidir. Bu ilke uyarınca; —– göre, bir işaret üzerinde önceye dayalı gerçek hak sahibi olanların itirazı üzerine, maddede yazılı koşulların oluşması şartıyla, bu işaretin aynı veya benzeri olan işaretin başkası adına marka olarak tescil edilmesine karşı çıkma veya tescil edilmiş ise hükümsüzlüğünü talep etme hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte önceye dayalı gerçek hak sahipliği, tescil edilmiş bir markayı hükümsüz kıldırmadan, hak sahibine kendi markasını tescil ettirme hakkı vermeyecektir.
Dosyaya sunulan faturaların en eski tarihlisinin — tarihli olması nedeniyle, davacı şirketin bu tarihten bu yana, —sunduğu— — ticari faaliyetine devam ettiği, davacının davalı — marka tescil başvurusundan önce markayı — kullanmaya başladığı, bu nedenle öncelik hakkının davacıda olduğu, davacı şirketin ticaret unvanında da yer alan——- ibaresinin davalı tarafça tesadüfen bulunmadığı, davacı şirket ile —— erdikten sonra dahi uzun süre ticari ilişkisini devam ettirdiği, davacı şirketin — tarihinde davalı şirketi markayı kullanmaması için uyardığı, davacının da ——tarihinde davacının markayı kullanmasını önlemek amacıyla davacı şirkete mail gönderdiği, aralarında bu konuda anlaşmazlık baş gösterdikten sonra tescil ettirdiği markayı davacının markası ile aynı olan— emtiası için kısmen diğer davalı —– fiyatla devrettiği, davalı şirketin davacının markasını kullanmasını engellemeye çalıştığı, tüm bu eylemlerinin kötü niyetli olduğu, markayı cüz’i bir bedelle satın alan ve markayla ilgili herhangi bir ticari faaliyette bulunduğunu iddia ve ispat etmeyen davalı —- da davalı —— halinde hareket ettiği, iyi niyetli olmadığı, kaldı ki kötü niyetle tescil edilen markayı iyi niyetle satın alan kişinin bu yöndeki savunmasının dinlenemeyeceği, davacının aydınlatma cihazları için SMK’nun 6/3. maddesi uyarınca tescilsiz kullanım nedeniyle hak elde ettiği, davalı — tescil ettirdiği diğer ————emtiasının da davacının tescilsiz kullanımı nedeniyle hak elde ettiği ürünler ile bağlantılı oldukları, bu nedenle davalılara ait her iki markanın da SMK’nun 6/3. maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, ayrıca davalı ——–markasını kötü niyetle tescil ettirmiş olması nedeniyle, davalı şirketin markasının davacının hak elde ettiği —-benzer ya da bağlantılı olmasa bile, tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler için hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, davalı —- tarihinden dava tarihine kadar —- maddesinde belirtilen — yıllık süre geçmişse de, —– faaliyet gösteren davacı şirketin bu markanın tescil edildiğini tescil edildiği tarihte öğrendiğine dair bir delil bulunmadığı, davalıya gönderdiği ihtardan hemen sonra hükümsüzlük davasını açtığı, kaldı ki, davalı ——— markasını kötü niyetli olarak tescil ettirmesi nedeniyle de sessiz kalma nedeniyle hak kaybından da söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
SMK’nun 10/1. maddesinde, marka sahibinin izni olmadan markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin ticari vekil veya temsilci adına tescilinin yapılması halinde, ticari vekil veya temsilcinin haklı bir sebebi yoksa marka sahibinin markanın kullanımının yasaklanmasını talep edebileceği gibi, söz konusu tescilin kendisine devredilmesini de talep edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı taraf davaya konu davalılara ait markaların öncelikle gerçek hak sahibi olmaları nedeniyle kendilerine devredilmesini, bu mümkün olmazsa —- maddesine göre devir kararı verilebilmesi için ticari vekil veya temsilci tarafından tescil edilen markanın, marka sahibinin markası ile aynı ya da ona ayniyet derecesinde benzer olması gereklidir. Ancak mevcut dosya kapsamına göre, davacı şirketin — tescilli bir markası bulunmadığı gibi, —– tescilli markaların sahibinin de davacı şirket değil, şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, davacı şirketin adına tescilli bir marka bulunmadığı, ayrıca —- markanın da davalılara ait marka ile bire bir aynı veya ayniyet derecesinde benzer olmadıkları, davacı tarafa ait markanın— ve şekil unsuru içerdiği, davalıların markasının ise yalnızca——— harflerinden oluştuğu, —— yazılışlarının farklı olduğu anlaşıldığından, markaların davacı şirkete devrine karar verilmesi talebi kabul edilmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle, davalılara ait markaların —– hükümsüzlüklerine, davacının hak sahibi olduğu ——markasının davalılar tarafından davaya konu ve kötü niyetle tescil edilmiş markaların kapsamında kalan mal ve hizmetler için kullanılması, davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz niteliğinde olduğundan, davalıların bu markaları kullanmalarının yasaklanmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı —– HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davalı ——–ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davalıların ——– markalarını kullanmalarının YASAKLANMASINA,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline —– numaralı markanın hükümsüzlüğü davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline —numaralı markanın hükümsüzlüğü davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı ——– tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 71,80 TL harç, 437,40 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.809,20 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı ———– tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/03/2021