Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/390 E. 2021/65 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/390 Esas
KARAR NO : 2021/65

DAVA : FSEK’ten Kaynaklanan Hakların İhlalinin Tespiti ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/06/2013
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan FSEK’ten kaynaklanan hakların ihlalinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ….———- çalışmalarını ———– üzerine yoğunlaştırdığını, aynı zamanda uzun yıllardır —— olduğunu, —– satış ve tanıtımlarında müvekkilinin —- — alınmaksızın ticari amaçla kullanıldığını, söz konusu internet sitesinde yer alan—— sözleşmesi incelendiğinde ————davalıya ait olduğunu, davalıya ait — ———–yukarıda belirtilen numara ile aynı olduğu, müvekkilinin ——— isimli bir buluştan söz ettiğini, ancak hiç bir zaman ticari bir ürüne vurgu yapmadığını, kaldı ki müvekkilinin bu programlarda ——–için kullanılması gerektiğini ifade ettiğini, davalının sattığı ürünün, müvekkilince ifade edilen— olduğunu, davalı tarafça bu buluştan çok farklı bir ürünün —– etkisi olduğu belirtilerek tüketicileri yanıltacak şekilde aldatıcı beyanlarda bulunulduğunu, müvekkilinin ününden haksız yarar sağlamaya çalıştığını, bu durumun davalının ürününün satış miktarını ve firmasının bilinirliğini arttırdığını, doğruluğu kanıtlanmamış ifadelerle müvekkilinin mesleki kariyerine zarar verdiğini ileri sürerek, davalının eyleminin hukuka aykırı olduğunun tespitine, müvekkilinin kişilik haklarına yönelik saldırıya son verilmesine, şimdilik 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek Türk Lirası banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinin sonuç kısmında fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutulmak suretiyle 50.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, dosyada alınan teknik bilirkişi raporunda internet sitelerinin davalıya ait olduğuna dair görüş bildirildiğini, davanın kabulü ihtimaline karşılık davalarında maddi tazminat taleplerini 139.000,00 TL artırarak, 189.000,00 TL olarak ıslah etme gereğinin hasıl olduğunu belirterek 189.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının dilekçesinde belirtilen internet sitesinin müvekkili firma ile bir bağlantısı olmadığını, dava dilekçesinde ——- adlı internet sitesi üzerinden alışveriş ortamı sağlandığını,—- numaralı hat üzerinden sağlanarak ürün siparişlerinin alındığını, davacının delillerinde belirttiği —– siparişlerin de buradan alındığını,—– sitesindeki satış sözleşmesinin bilgi ve onayı haricinde kopyalandığından ———-veya müvekkilinin iletişim numarasını —olarak kullanan başka bir şirket olma ihtimalinin olduğunu, yine, davacının kişilik haklarına herhangi zarar gelmediğini, anılan internet sitesinde davacının——- görüntülerinin olduğunu, anılan internet sitesindeki—- davacının ifade ettiğini, davacının ————amaçlı değil,—- amaçlı kullanılmış olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı tarafından —- özelliği olduğu iddia edilen bir ürünün tanıtımı amacıyla, davacıya — izinsiz olarak internet sitesinde kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen kişilik haklarına saldırıya son verilmesi ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin— sayılı dosyası ile açılan davada Mahkememizce –internet sitesindeki eylem ile kişilik haklarının ağır şekilde zedelendiği, davacının kendisine ödenecek — olayda mahrum kaldığı ve bilirkişi raporundaki tespite nazaran esas olabilecek olan maddi tazminat miktarının 100.000 —- yine kişilik hakkı zedelenen davacının — madde 86 çerçevesinde manevi tazminat talep edebileceği, kullanılan görüntünün — madde 86 istisnalarına girmediği ve ticari amaçla kullanıldığı kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, davacının— hakkına tecavüzünün tespit ve men’ine, 189.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay –.Hukuk Dairesi’nin— Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece, bilirkişi raporundaki değerlendirmeler doğrultusunda davalı aleyhine maddi tazminata hükmedilmiş ise de bilirkişi raporunda, tazminatı belirleme kıstasları açıklanmadığı gibi bilirkişi raporu Yargıtay denetimine olanak sağlayacak nitelikte değildir. Somut olayın özellikleri, ihlalin ağırlığı ve davacıya— kullanılmasının, tanıtımı yapılan ilacın satımı üzerindeki olumlu etkisi araştırılarak, uygun bir miktar tazminata karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat miktarının tayin edilmesi isabetli görülmemiş, hükmün bu sebeple davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilerek kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamında Yargıtay bozma kararından önce yapılan incelemede;
——- isimli ürünün satış ve tanıtımlarının yapıldığı, davacıya— — programlarından elde edilen videolarının bu tanıtımlarda kullanıldığı, yine, —- — davacı —— — altında aynı internet sitesi üzerinden —– yer aldığı tespit edilmiştir.
FSEK”nun 86. maddesi hükmüyle korunan şey; ——– niteliği değil, bunlarda tasvir olunan kimsenin kişilik hakkıdır. FSEK’nun 86. maddesi, ———- tasvir edilenlerin kişilik haklarının korunması bakımından özel bir düzenleme ön görmüştür. Zira, —- olan kişiler, — üzerinde kişilik hakkına sahiptirler. Bu nedenle herkes, resminin çekilmesini, portresinin yapılmasını veya yayımlanmasını yasaklama hakkına sahiptir. FSEK’nun 86. maddesi “Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüşse 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe, teşhir veya diğer suretlerle umuma arzedilemez.” hükmünü haizdir. Bu madde ile şahsın —– şekilde olursa olsun izinsiz olarak kullanılması, umuma arz edilmesi emredici nitelikte bir kuralla yasaklanmıştır.
Davacı vekilinin, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu, davaya konu internet sitesinde yer alan —— bulunduğu ve bu telefon numarasının davalıya ait olduğu, davalının —– belirtilen —aynı numara olduğu iddia edilmiş olup, davaya konu internet sitesi üzerinde —— tespit edildiğinden Mahkememizce —– kayıtlı olduğu, şirket evraklarına ve sözleşmelerine arşivde ulaşılamadığını, fakat—– kaynaklı sorun nedeniyle ——- göründüğünü beyan etmekle Mahkememizce internet sitesinin davalıya ait olduğu ve bu yönü ile de davalı sıfatının haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uygun olarak, davacının görüntülerinin tanıtımlarda kullanılmasının ürün satışına etkisinin ne kadar olduğunun tespiti için bilirkişi raporu alınmış, ——– maddi tazminatın miktarı ile ilgili bir inceleme yapıldığı,—alınan — yardımcı ürünlerin internet üzerinde reklamı yapılan —tarafından kullanılan ve sonucu görülen ürünlerin daha fazla tercih edildiği, yani ünlüler tarafından tavsiye edilen ürünlerin de— tercih sebebi olduğu, bu sebeple davacı tarafından tavsiye edildiği görünümü verilen ürünün satışındaki etkisinin de genel kabul gören, ürün tanıtımlarında tanınmış kişilerin kullanımlarının tüketicilerin satın alma eğilimlerini %35-40 düzeylerinde etkileyebileceği, sektörel anlamda gerçekleştirilen araştırmalar, — faaliyetlerinin maliyetleri ile — neticesinde yürütülen— neticesinde, somut olayın özellikleri, ihlalin ağırlığı ve davacıya— tanıtımı yapılan — satımı üzerindeki olumlu etkisi ve ilgili isim ile görüntü ve fotoğraflarının kullanımı ile takdir edilecek tazminat miktarının hayatın olağan akışı, ——- gerçekleri ölçütleri ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının talep edebileceği maddi tazminat tutarının 40.000,00 TL olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin — tarihli duruşma ara kararı ile davalı tarafa ait ticari defter ve belgeler incelenmek suretiyle davacının fotoğraf ve video görüntülerinin tanıtımında kullanılması nedeniyle, ürün satışlarına yaptığı —- yaptığı satış miktarına göre maddi tazminat hesaplanması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı şirketin —- ürününün satışından ne kadar gelir elde ettiği yönünde muhasip bilirkişiden rapor istenilmiş, —- davalı tarafın ticari defter ve belgeleri sunulmadığından ve dosya kapsamında yeterli delil olmadığından maddi tazminat hesaplaması yapılamadığı belirtilmiştir.
FSEK’nun 86. maddesi uyarınca,— mal olmuş veya bir haberin konusu haline gelmiş bulunanlar hariç, herhangi bir şahsın —–ya da birkaç kişi ile birlikte çekilmiş resimleri onun izni olmaksızın teşhir veya diğer bir şekilde umuma arz edilemez ve her hangi bir tarzda (bir ilanda, ilgisiz bir haberde, bir değerlendirme yazısında, –kullanılamaz. Burada korunan resmin, ya da portrenin, ya da fotoğrafın eser niteliği olmayıp, tasvir olunan kimsenin kişilik hakkıdır. Çünkü, kişinin fotoğrafı, resmi ve portresi FSEK anlamında eser olmasa bile korunur. Somut olayda, kullanılan görüntü, davacının — alınmış görüntülerdir. — fotoğrafı çeken eser sahibi değildir. Böyle olsa bile, reklamlarda kullanmak için davacıdan muvafakat alınması zorunludur.
FSEK’nun 86. maddesinde korunan kişilik hakkının istisnaları da aynı maddede sayılmış olup, buna göre;
1-)————— oynayan —–
2-)Tasvir edilen kişilerin iştirak ettikleri —-yahut genel toplantıları gösteren resimler.
3-) Günlük hadiselere ilişkin—— izin alınması şart değildir.
Ürün reklamında kullanılan davacıya ait fotoğraf ve görüntüler, FSEK’nun 86. maddesindeki istisnalardan her üçüne de girmemektedir. Şayet davacının özel hayatındaki bir görüntü– maksatlı olarak bir– yer alsaydı, davacının buna engel olması, toplumsal hayatta rol oynayan kişi konumuna girdiğinden ötürü mümkün olamazdı. Oysa somut olayda, — firma, —– yer alarak yarattığı şöhreti ticari ürününün tanıtımında kullanmak için çaba göstermiştir. Şirketin gerçekleştirdiği eylemler — faydalanma iradesinin açık göstergesi olarak kabul edilebilir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının —- konusunda çalışmalar yapan — davacıya ait başka platformlarda daha önce yayınlanmış video görüntülerini—- — etkisi olduğu iddia edilen ürünün tanıtımı için izinsiz olarak kullandığı, bu durumun FSEK’nun 86/1. maddesi uyarınca haksız bir kullanım olduğu ve davacının maddi ve manevi tazminat talep edebileceği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile davacının görüntülerinin ürün tanıtımlarında kullanılmasının ürün satışlarına etkisinin %35-%40 düzeyinde olacağı tespit edikmişse de, davalı tarafın ticari kayıtlarının bilirkişi incelemesi için dosyaya sunulmaması nedeniyle, davalının —- elde edilen gelirin tespiti mümkün olmamış ve maddi tazminat miktarı kesin olarak tespit edilememiştir. Bu nedenle mahkememizce TBK’nun 50/1. maddesi uyarınca, hakkaniyete uygun bir maddi tazminatın ve buna bağlı olarak da manevi tazminatın belirlenmesi gerekmiş, davacının ——yarattığı iddia edilen bir ürün olmasına, davalının kusurunun ağırlığına, davacının görüntülerinin kullanım şekline göre 20.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya —— izinsiz olarak internet sitesinde kendisine ait ürünün tanıtımı ve satışı için reklam amaçlı kullanması eyleminin hukuka aykırılığının tespitine, kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden bu kullanımlara son verilmesine,
20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
Alınması gereken 1.707,75 TL harçtan peşin alınan 4.081,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.373,78 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Bozma kararından önce Mahkememizce davalı adına — harç tahsil müzekkeresi olarak yazılan 9.510,17 TL harcın tahsil edilmiş ise, karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davalıya iadesine,
Davacı vekiline FSEK’ten kaynaklanan hakların ihlali davası üzerinden —takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen miktar dışında kalan 1.707,75 TL peşin harç ve 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.732,05 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 6.182,15 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%55) 3.400,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%45) 2.781,95 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%45) 45,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%55) 55,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.