Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/388 E. 2022/91 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/388 Esas
KARAR NO : 2022/91

DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Kaldırılması, Maddi ve Manevi Tazminat, Ticaret Unvanının Terkini
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davaların yapılan açık yargılaması sonucunda;
ASIL DAVADA İSTEM / Davacı vekili asıl dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının—-” markasının sahibi olduğunu, davalının davacıya ait markayı haksız olarak kullandığı gibi menüsünü de davacınınkine benzeterek yemeklerini kase içinde sunduğunu, davalının eyleminin FSEK, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve TTK uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu, davalıya —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, buna rağmen cevap verilmediğini ve tecavüzün devam ettiğini, davacının bu nedenle maddi ve manevi zarar gördüğü ibelirterek, “——” ibaresinin davalı —– unvanından terkinine, davalı şirketin “—–ibaresini ——ve her türlü ———– araçlarından kaldırmasına, marka hakkına tecavüzün önlenmesine, davalının ürünlerini —— içerisinde ve davacı şirket ile aynı ——- etmesinin önlenmesine, marka hakkına tecavüz yapılan———- markasının silinmesine ve bu eşyaların imhasına, marka hakkına tecavüz nedeni ile davacı şirketin uğramış olduğu zararlara karşılık HMK gereğince belirsiz alacak davası olarak şimdilik 100,00 TL maddi (marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşmasıyla hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre hesap edilmesi) ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İSTEM: Davacı vekili —— sayılı birleşen dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalının — başvuru tarihli ve —- sınıflarda tescil edildiğini, davacının —– markası ile ——- tarafından ilişkilendirilebilecek ve karıştırılacak şekilde kullanıldığını, —– ibaresinin davacının —- unvanında da yer aldığını, davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğunu, davalının davacıya ait ——–aynen kullandığını belirterek, davalının — markasının SMK’nun 25/1-2-3 ve 6/1-6. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının faaliyetlerinin marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabet teşkil eden dava konusu tüm faaliyetlerinin durdurulmasına ve önlenmesine, dosyanın tarafları ve konusu aynı olan —– Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; dava dilekçesinde husumetin——- olarak faaliyet gösterdiği, ——– gerçek veya tüzel kişi bulunmadığını, düzeltme yapılmaz ise husumetten dolayı davanın reddi gerektiğini, davacının davasını ispatı gerektiğini, davalının hangi kullanımının davacı markası ile benzer olduğunun dahi açıklanmadığını, iddiaların ispatına yarar hiç bir delilin de sunulmadığını, davacının sahip olduğu———– olduğunu, dava dilekçesinin aksine——” şeklinde bir marka bulunmadığını, davacı tarafın markasının ne şekilde ihlal edildiğini açıklamadığını, yapılacak incelemenin de ————nezdinde —- üzerinden yapılması gerektiğini, davacı şirketin işletmesinde, menülerinde —-tescilli markanın bölünmesi suretiyle kullanıldığını, davacıya ait markanın anlam itibariyle kimsenin— bırakılamayacak ve tek başına tescil edilemeyecek bir ibare olduğunu, markanın ayırt edici olmadığını, bu nedenle korunma ihtimalinin de düşük olduğunu——- ibaresini içeren pek çok markanın— nezdinde tescilli olduğunu, bunun da bu ibarenin —-. sınıfta herkes tarafından kullanılacak ibarelerden olduğunu gösterdiğini, davalı adına tescilli —–” markası ile davacı markasının birbirine benzer olmadığını, davalı markasının ayırt edici niteliğinin yüksek olduğunu, davacının, kendi menüsünü dahi delil listesine koymadığını, buna rağmen davalı tarafın —- kendi menüsüne benzediğini iddia ettiğini, davalı menüsünün —– ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, davacı delil sunmadığı için, davacı şirket —- görüntülerin davalı tarafça—- sağlanan —– sistemi ile tespit edilmiş olduğunu, davalının “—– markasını kullanmasının iyiniyet çerçevesinde marka hakkına dayalı kullanım olduğunu—– —- davacının —– olmadığını, bu durumun haksız rekabet veya marka hakkı ihlali teşkil etmediğini, davacının bu —- kendine ait olduğunu ispatlayacak hiçbir delil sunmadığını, —- servisin tek başına bir —olarak kabul edilemeyeceğini ve bu —– çok işletmede kullanıldığını, davacının atıf yaptığı —– yazışmalarının kendilerine gönderilmediğini, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, maddi tazminata ilişkin beyanların ise ispatlanamadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —– Esas sayılı birleşen davada cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkiline ait markanın hükümsüzlüğü için kanunun aradığı şartların oluşmadığını, müvekkiline ait marka ile davacının markası arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davacının —– olmadığı gibi—- servisin de davacının ——olmadığını, davacının menüsü ile müvekkiline ait işletmede kullanılan menü arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin mesleki bilgi birikimi ve tecrübesi ile kendi menüsünü oluşturduğunu, müvekkilinin marka hakkına dayanarak “——- ibaresini işletmesinde kullandığını ve müvekkilinin haksız rekabet teşkil eden kötü niyetli bir davranışını bulunmadığını, davacı tarafından —— dosyası ile marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talep edildiğinden bu talebe ilişkin derdestlik itirazları bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, davalının ticaret unvanında ve ticari faaliyetlerinde”—– markasını kullanmasının davacı adına tescilli ——- markasına tecavüz ettiği, davalının davacıya —- sunulması konseptini taklit ettiği iddiasıyla açılan, marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve kaldırılması ile maddi ve manevi tazminatın tahsili, FSEK’ten kaynaklanan haklara tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile ticaret unvanının terkinine ilişkin olup, birleşen dava ise markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile davalı—— hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Davacı tarafından asıl dava dilekçesinde davalının markasının hükümsüz kılınması talebi bulunmamasına rağmen cevaba cevap dilekçesinde hükümsüzlük talebinde bulunmuş, davalı tarafça bu talebin iddianın genişletilmesi olduğu belirtilerek itiraz edilmiş, ön inceleme duruşmasında marka hükümsüzlüğü için usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu konuda işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine —– numaralı markanın hükümsüzlüğü yönünde dava açılmış ve Mahkemenin —– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Taraflara ait markaların tescil kayıtları —- getirtilmiş, incelendiğinde; davacıya ait —– sınıfta —-tarihinde—- edildiği, davalı .—- numaralı — ve —- sınıflarda tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davalının —- kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde “…” adıyla şahıs şirketi olarak —- tarihinde —- için—– tescil edildiği tespit edilmiştir.
Mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanığı …; işi gereği sık sık —— müşterilerle görüşmeye gittiğini, çatı sistemleri işinde çalıştığını, bu nedenle —-müşteri olarak sık sık gittiğini,—- yakın bir yerde tabelasında —- yazdığını gördüğü——zannederek —- —- aynı olduğunu gördüğünü, menüdeki fotoğrafların —– aynı olup olmadığını hatırlamadığını, gelen yemeğin tadını beğenmediğini, çalışan bir görevliye kendilerinin —–daimi müşterileri olduğunu söyleyerek yemeği değiştirmesini istediğini, kendisine, — ile bir bağlantıları olmadığını söylediklerini,—– çalışan birisine söylediğini, mezkur şahsın da aralarında bağlantı olmadığını söylediğini,—- yaptığı için sağlıklı beslenmeye dikkat ettiğini, bu nedenle kase yemeklerini sevdiğini beyan etmiştir.
Mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanığı ….—- iş kaybı yaşaması nedeniyle işletmelerin fotoğraflarını çekmek ve katalog hazırlamak gibi işlerle bağımsız olarak çalışmakta olduğunu, bu nedenle —–lokantalara sık sık gittiğini, davacı şirkete —- sık sık gittiğini, evlilik nedeniyle —- şuan tam olarak adını hatırlamadığı ancak adı nedeniyle—- sandığı lokantaya gittiğini, her zaman —— —–verdiğini, ancak lezzetinin diğeri gibi olmadığı için çalışanlardan birine bu durumu aktardığını, —- bağlantıları olmadığını söylediklerini, internette araştırdığında buranın —– faaliyet gösterdiğini ve davacı tarafla aralarında bu konuda bir sürtüşme olduğunu öğrendiğini, —– yetkililerine bu durumu anlattığını, onların da aralarında bu konuda hukuki bir süreç olduğunu söylediklerini,—– bulunan lokantada menüyü incelediğinde yemek isimlerinin de ——- lokantasındaki isimlerle aynı olduklarını, menülerde yer alan fotoğraf çekimlerinin de aynı olduğunu gördüğünü, daha sonra dikkat ettiğinde —- ibaresinin yazılı olduğunu fark ettiğini, internet ortamında yaptığı araştırmada —–herhangi bir bağlantıları olmadığını gördüğünü, davalıya ait lokantaya girerken tabelaya bakmadığını, sipariş verirken de menüdeki lokantanın adına bakmadığını, ancak yemeklerin adına bakarak ——— siparişi verdiğini, —— yorumlarını —-sayfasında okuduğunu hatırlamadığını, ancak —– yorumları araştırırken bu yorumlara rastladığını beyan etmiştir.
Mahkeme huzurunda dinlenen davalı tanığı …; hem davacının —–lokantasına hem de davalının —– lokantasına müşteri olarak gittiğini, her ikisinin de yemeklerini —– içerisinde sunduğunu, ancak bu sunum tarzının başka pek çok işletmede de kullanıldığını, ——-işletmelerin de sunumlarını bu şekilde yapmakta olduklarını, ——- halen kapanmış olduğunu, kendisinin bu tarz yemeği sevdiğini, bu nedenle —- lokantaya gitmeye başladığını, bu lokantanın adının—- olduğunu fark ettiğini,—— bir bağlantı olabileceğini hiç düşünmediğini,—— —- dükkanın—— isimli ——- farklı olduğunun açıkça görüldüğünü, yemeklerin sunulduğu kaselerin —–ve —–farklı olduğu gibi fiyatlarında da fark olduğunu, davacıya ait işletmenin daha yüksek fiyatla çalışmakta iken davalının işletmesinin daha uygun fiyatlı ve daha doğal ve ——olduğunu, davacı işletmesinin—– olup davalınınkinin ise alkolsüz ve daha orta halli bir işletme olduğunu, davalının menüsünde —— hatırlayamadığını, ancak bu tür sunum yapan işletmelerde yemek isimlerinin birbiriyle benzer olduğunu, sundukları yemeğin içindeki ürünlerin isimlerinden oluştuklarını, kullanılan ortak ——– bulunduğunu beyan etmiştir.
Mahkeme huzurunda dinlenen davalı tanığı …; davalı .—- arkadaşı olduğunu, taraflar arasındaki ihtilaf hakkında hiçbir bilgisi olmadığını, —– —– benzerlik bulunup bulunmadığını hatırlamadığını, davacının işletmesinin —-, davalının işletmesinin—- olduğunu, davacının işletmesinde —– sunumu da yapıldığını, davalının iş yerinde alkol olmadığını, pek çok restoranda aynı——- dışarıda—- beyan etmiştir.
Davacı tanığı …—– dinlenilmesinden vazgeçildiğinden, bu tanık dinlenmemiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, —–bilirkişi heyeti —- davacı tarafa ait —–. sınıfta —- tarihinde başvurulup ——- tarihinde tescillendiği tarihten itibaren tescille korunduğu, davalı tarafa ait —– ibareli —- tarihinde tescillendiği, davacının tescilli markası ile davalının tescilli markasının iltibas ve karışıklığa sebep olacak derecede benzer olduğu, tarafların aynı —–sunmalarının, firmaların farklı olmasına rağmen müşteriler nezdinde her iki firma arasında bağlantılı olduğu düşüncesini ortaya çıkaracağı ve karışıklığa sebep olacağı, davalı tarafın fiilen kullanmakta olduğu marka ve ürün sunum —– davacı tarafın tescilli markasına benzer kullanılmasından dolayı tecavüz oluşabileceği, davacının davaya————–, taraflara ait —–üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla tek başına fikir ve sanat eseri sayılmayacağı, bu nedenle FSEK hükümlerinin uygulanamayacağı, 5846 sayılı Kanun sınırlı —— benimsemiş olduğundan kıyasen veya —– verdiği ismin —-korunmasının mümkün olamayacağı, davalı tarafın davacının tescilli markasına iltibas oluşturacak nitelikte olan marka ve ürün sunumunun aynı iş sektöründe ve aynı sınıfta kullanmasında, haksız rekabetin söz konusu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti —- havale tarihli ek raporda; davalı tarafın fiili marka kullanımının incelenmesinde dosyaya sunulan delillerde sadece davalıya —– bulunduğu, itirazlara mahal vermemek adına resen yapılan araştırmada davalı tarafın işletmesinde ve menülerinde tescilli markayı kullandığı menüde yer alan ürün isimlerinde yer alan— ibaresinin de marka tescilinde yer alan ibare ile aynı olmakla davalı tarafın fiili kullanımlarının marka tesciliyle uyumlu olduğu, davacı adına tescilli markanın görsel unsuru ile tescil edildiği, dosyada, davacı tarafın fiili marka kullanımı ile ilgili —- dışında- herhangi bir delil sunulmadığı, itirazlara mahal vermemek amacıyla resen yapılan incelemede davacının marka tescili ile fiili kullanımının uyumlu olduğu, rapora sunulan itirazlara dayanarak davacının ——hesabı olan————bir arada kullanıldığı, davacının fiili kullanımlarının tescilli marka ile uyumlu olduğu, davacının hak iddiasına bulunduğu — davacıya ait olup olmadığı hususunda yapılan incelemede özellikle —– başlayarak —– evlerden —— olduğu, bu —– ulaştığı, ———davacıya ait bir ——- olmadığı, ancak bizzat davalı tarafça rapora itirazlarda sunulan makalede davacı tarafın ——– taraf olduğunun söylenebileceği, davalı ve davacının markalarının tescilli olduğu, her iki markada da ——ibaresinin yer aldığı ve markanın asıl unsurunun —— ibaresi olduğu, her iki tarafın da kullanımının tescil sınırında kaldığı, davacı ve davalı tarafa ait —– —- yemeğinin,—-altında ortak olduğu, bu ibarelerin de —- olması nedeniyle kimsenin —verilemeyeceği, menüde kullanılan isimlerin farklı olduğu, davacının ——- işletmelerden olduğu, —–bir işletmenin bu sunum tarzıyla faaliyet gösterdiğine dair bir delil bulunmadığı, davacının —- yılında marka tescili yaptırmış olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından tanıtılan ve kullanılan bir —- herhangi bir zorunluluk olmadığı halde tatbiki ile —– altında tanıtım yapmanın haksız rekabet şekil edeceği, davacı tarafa ait —- hizmetleri ”alanında—– tarihinde marka tescil başvurusunda bulunulduğu,—- tarihine kadar tescilli haklarının davacı taraf ….—- olduğu, davalı tarafa ait —- tarihinde tescillendiği, markalar arasında yapılan, görsel unsurlar bakımından değerlendirmede, davacı ve davalı markaları bakımından sadece—- ancak görsel olarak markaları birbirinden tamamen—- bulunmadığı, her iki markada da ortak ve esaslı unsurun “—–” olduğu,— değerlendirilmesinde davacı markasının—– olarak okunduğu, her iki markada da ———- ibaresinin tekrarlandığı ve ortak unsur olduğu, davacı markasında yer alan ———–markasal bir yönünün bulunmadığı, anlam veya kavramlar bakımından incelemede —– kelimesinin herhangi bir anlam içermediği, kelimenin ancak ——- anlaşıldıktan sonra anlamlı hale geleceği, anlamsal olarak markaların farklı algılanacağı, genel izlenim bakımından incelemede markaların tüketici kitlesi, kullanılacağı hizmet (43. sınıf) ve genel izlenim bakımından 43. sınıfta davacı markası ile benzer algılanabileceği, her iki markada yer alan—- ibaresinin zayıf marka kabul edilmesi durumunda —— markasının davacının marka haklarını ihlal etmeyeceği, her iki markanın—–. sınıfta bir arada var olabileceği, davalının —-. sınıflar bakımından farklı sınıfta tescil sahibi olmasından dolayı bu sınıfta marka hakkı ihlalinin gerçekleşmeyeceği, —— kelimesinin — veya özellikle —– sunulduğu, derin —- doğrudan bir ürünü veya hizmeti ifade etmediği, özellikle —- ibaresinin zayıf marka olarak kabul edilebileceği, bu durumda davalı adına tescilli “—–” markasının hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, muhterem mahkemece aksi yönde görüşe varılması durumunda da hükümsüzlük taleplerinin —– kalabileceği, davacının davaya konu ettiği —– —- —– saklı kalmak kaydıyla tek başına fikir sanat eseri sayılmayacağı, bu nedenle FSEK hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce her iki tarafın cirosuna, ticari hacimlerine göre lisans bedeli üzerinden davalının —– markasını kullanmak suretiyle elde ettiği ciro da dikkate alınarak maddi tazminat hesaplanması için mali bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi —– davacının ve davalının ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, tarafların marka sınıflarına uygun mal/hizmet satışı gerçekleştirdiği, her iki tarafın cirosu ve ticari hacimlerine göre inceleme yapılması sonucunda, davalı tarafın —-markasını kullanmak suretiyle elde ettiği ciro dikkate alınarak emsal lisans bedeline göre hesaplanan maddi tazminat tutarının 4.699,77 TL olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Davalı tarafın rapora itirazları yönünden mali bilirkişiden ek rapor alınmış olup, bilirkişi—- raporda; her iki tarafın —– cirosu ve ticari hacimlerine göre inceleme yapılması sonucunda; davalı tarafın cirosu üzerinden —— tarafından verilen %15 lisans bedeli üzerinden hesaplanan maddi tazminat tutarının 4.699,77 TL olduğu, —- kararları gözetilerek davacının cirosu üzerinden %1 ile %4 arasında ayrı ayrı hesapalama yapıldığında, %1 lisans bedeline göre —– %2 lisans bedeline göre —-, %3 lisans bedeline göre —-, %4 lisans bedeline göre — olduğu yönünde görüş belirtmiştir.
Davacı vekili asıl davayla ilgili dosyaya sunduğu —- tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 5.000,00 TL’ye çıkarttıklarını, ayrıca maddi ve manevi tazminat taleplerine haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Asıl davanın çözümü için öncelikle birleşen davada talep edilen marka hükümsüzlüğü davasının çözümlenmesi gereklidir. Hükümsüzlük talepleri SMK’nun 6/1, 6/6 ve 6/9. maddelerine dayandırılmıştır.
Sınai Mülkiyet Kanununun 25/1. maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, SMK’nun 5. ve 6. maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
SMK’nun 6/1. maddesi uyarınca, tescil başvurusu daha önce yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış ——- ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Alınan bilirkişi raporları ile, her iki tarafın markalarının — —— tescilli oldukları, davacının davalının markasından daha önce tescil edilmiş olan markasının —- davalının markasının ise “—–” olduğu, her iki markada da akılda kalacak olan asıl unsurun “———- olup, sunulan —— kullanılan bir eşya olması nedeniyle, markaların hitap ettikleri ortalama tüketiciler arasında bu hizmeti veren taraflara ait işletmeler arasında bağlantı kurulmasına, markaların ve işletmelerin karıştırılmasına neden olabileceği, zira her iki markanın esas unsurunun da aynı olduğu, her iki markanın da——– olduğu, davalının markasında ——— markaları farklılaştırmaya yetmeyeceğinin uzman bilirkişiler tarafından tespit edildiği, her ne kadar bilirkişiler tarafından davacının markasının—– olma ihtimali üzerinde de durulmuşsa da, —-” kelimesinin tarafların ortak tescilli oldukları sınıf olan —— hizmetleri” için tanımlayıcı bir ibare olmadığı, —-marka olduğunun düşünülebileceği, bu nedenle davalının ——- markasının SMK’nun 6/1. maddesi—— sağlanması hizmetleri” için hükümsüz kılınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
SMK’nun 6/6. maddesinde ise tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, —- veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusunun reddedileceği düzenlenmiştir.
Davacının—— davalının —-” markasının esas unsuru ile davacının ticaret unvanının esas unsuru olan — ibarelerinin aynı oldukları, davacının ticaret unvanının —- tarihinde, yani davalının marka tescil başvurusundan önce—- tescil edildiği, faaliyetleri arasında——-, davalının markasının da —- tescilli olması nedeniyle davalının markası ile davacının—— yaşanabileceği, bu nedenle SMK’nun 6/6. maddesi uyarınca da davalının markasının —– hükümsüz kılınması gerektiği kanaatine varılmıştr.
SMK’nun 6/9. maddesinde ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir.
Her ne kadar davcı tarafça, davalının markasının kötü niyetle tescil edildiği de iddia edilmişse de, davacı tarafın buna ilişkin bir delil sunamadıkları, markaların benzer olmasının tek başına kötü niyetli tescili kanıtlamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davacının davalının menüsünde kullanılan—- davalı tarafça—- yemek sunumu yapılmasının haksız rekabet ve fikir ve sanat eserlerinden kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla yapılan incelemede;
Her ne kadar davacı tarafça davalının kendilerine ait menüde yer alan— kullandıklarını, ayrıca — —– davacıya ait—-izinsiz kullandıkları ve bu suretle davacının—- kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği ve haksız rekabette bulunduğu iddia edilmişse de, alınan bilirkişi raporları —- yer alan görsellerin ve ———- kapsamında eser niteliğinde olmadıkları,—— haklarının da davacıya ait olmadığı, herkes tarafından kullanılan isimler oldukları, kullanımlarının kimsenin ———– verilemeyeceği, davalının menüsünde yer alan görsellerin davacının menüsündekilerle birebir aynı olmadıkları,—- benzerlik dışında bir tecavüzün söz konusu olmadığı,———- ise——— kullanılan bir sunum şekli olduğu, son zamanlarda —- bu sunum şeklini ilk kez—– davacı kullanmış olsa dahi, kamuya mal olmuş bir sunum şekli olduğundan, davalının bu şekilde——– tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği kanaatine varılmakla, davacının bu kullanımlara ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının marka hakkına tecavüz edildiği ve haksız rekabette bulunulduğu iddiasıyla ilgili yapılan incelemede;
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları, davalıya ait marka kullanımlarını gösteren belge ve deliller, taraflara ait marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile, her iki tarafın da markasını tescilli olduğu şekilde kullandıkları, ancak davalının markası ile davacının markasının karışıklığa neden olacak derecede benzer oldukları, davalının markası tescilli olsa dahi SMK’nun 155/1. maddesi uyarınca, davacının marka tescil başvurusu daha eski tarihli olduğundan, davalının tescilli markası nedeniyle sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceği, bu nedenlerle davalının “———–markasını —— evrakında, tanıtımlarında, ——– kullanmasının davacının ——- markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davacının bu nedenle maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, alınan bilirkişi raporları ile davalı tarafın cirosuna göre —– tarafından bildirilen %15 lisans bedeli üzerinden hesaplanan maddi tazminat tutarının 4.699,77 TL olduğu, ancak lisans bedeline göre yapılacak hesaplamada davacının cirosunun da dikkate alınması gerektiği, davacı tarafça talep edilen maddi tazminatın 5.000,00 TL olması nedeniyle, bu konuda yeniden inceleme yapılmasına gerek olmadığı, zira her durumda davacının cirosu da dikkate alınarak hesaplanacak tazminatın —- olacağı, talep edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın da tarafların cirolarını, davalının kusur durumuna, tecavüzün devam ettiği süreye göre hakkaniyete uygun olduğu, her ne kadar davacı tarafça davalının ticaret unvanından “—ibaresinin terkinine karar verilmesi talep edilmişse de davalının ticaret unvanında —— ibaresinin yer almadığı anlaşılmakla, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının — markasını —- —— işletme adında, iş evrakında, tanıtımlarında, ——– kullanmak suretiyle, davacıya ait —- markasına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE,
Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin ÖNLENMESİNE,
“—–markasının davalının ——- ve her türlü görsel ve yazılı iletişim araçlarından KALDIRILMASINA,
Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden tabela,——EL KONULMASINA, “———–markasının SİLİNMESİNE, bu mümkün değilse karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHA EDİLMELERİNE,
5.000,00 TL maddi ve —- manevi tazminatın 04/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,71 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve kaldırılması davası üzerinden — takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden—-gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden—–gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen FSEK’ten kaynaklanan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden —-gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen—-davası üzerinden —- gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 170,39 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 206,29 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 279,60 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 5.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.479,60 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre (%67) 3.671,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%33) 1.808,30 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 73,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%33) 24,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%67) 49,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
—– tarihinden önceki döneme ait markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi taleplerinin HMK’ nun 114/1-ı ve 115/2 maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
11/09/2018 tarihinden sonraki dönemde davalının—- markasını ——- hizmetleri”——— menüsünde kullanmak suretiyle, davacıya ait—– markasına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE,
Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin ÖNLENMESİNE,
—- markasının davalının iş yeri tabelasında, menülerinden ve her türlü görsel ve ———araçlarından KALDIRILMASINA,
Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil —– EL KONULMASINA, ——-” markasının SİLİNMESİNE, bu mümkün değilse karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHA EDİLMELERİNE,
Davalı adına tescilli —- markasının —- Sınıfta ——- için kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE —— TERKİNİNE,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline kabul edilen markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası —– gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline markanın hükümsüzlüğü davasının kabul edilen kısmı üzerinden——- takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline usulden reddedilen dava üzerinden —–gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline marka hükümsüzlüğü davasının reddedilen kısmı üzerinden ——–takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 88,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından birleşen davada yapılan 120,60 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%44) 53,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%56) 67,60 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından birleşen davada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.