Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/347 E. 2022/96 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/347 Esas
KARAR NO : 2022/96

DAVA : FSEK 68.Madde Gereğince Maddi Tazminat ve FSEK 70.Madde
Gereğince Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı firmanın alanında tanınan, bilişim alanında ——– olduğunu, — işlerinde iş yapabilmek için güvenilir olmak, gizlilik hususuna önem vermek ve müşteriler ile müşteri adaylarına verilecek hizmetlerde kullanılan tasarım—– çalışmalarında kullanılan bilgilerin gizli kalacağına inandırmak ve onlara eşsiz, kopyalanması mümkün olmayan—– tasarlamanın çok büyük öneme sahip olduğunu, hizmet veren şirket davacı ile hizmet alan şirket (davacı şirket müşterisi) arasında sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmelerin tamamında verilecek hizmet ile ilgili gerçekleştirilecek ——- özellik, —— gibi unsurlarda müşterinin tek olduğunu, sadece o müşteriye ——- doğrultusunda bir iş ortaya çıkarabilmek için her türlü bilginin gizli kalmasının oldukça önemli olup, gizliliğin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ihlal edilmesi halinde tazminat hükmü içeren bir unsuru olduğunu, davalıların davacı şirkette çalışırken davalı—— ayrıldıklarını, davalı —— davacı şirketten bilgi topladığını, ——— kendi çalışmalarıymış —– değerinin 2.000,00 TL olduğunu, davacı firmanın birçok—– ile gizlilik sözleşmesi imzaladığını ve —– olarak üzerinde —- adının dahi şirket dışında telaffuz edilmemesi konusunda personelini bilgilendirdiğini, böylesine hassas bir konuda hem—– özelliklerini ifşa etmekte hem de bu çalışmalara ilişkin dosyaları izinsiz kopyalayarak —- yayınlayan davalının kanuna aykırı davrandığını, davalı —- izinsiz olarak kullanmış olduğu ———- ile ilgili vermiş olduğu bilgilerin de oldukça —– olduğunu— müşterisinde— tarafından verilen bilginin —- olduğunu, bunun sanki müşteriye hazır bir çalışma verilmiş anlamı taşıdığını, oysa—- müşteriye müvekkili firmaca tamamen özel bir çalışma yapılarak hizmet verildiğini, müvekkili firmanın —- bu yanıltıcı bilgiyi görmüş olması ihtimalinde dahi davacı firmanın itibar kaybına uğrayacağı ve tazminat davası ile karşı karşıya kalacağını, tüm bunların yanında diğer davalı —- birlikte aynı amaçla hareket ettiğini, her ne kadar müvekkili firmanın eseri olan —– sitesinin görünür kısmında ismi geçmese dahi arka plana bakıldığında ——- işte birlikte çalıştıklarının sunmuş oldukları delillerden de anlaşılacağını, davalı —- arka planda olmasının sebebinin davacı firma ile hali hazırda husumetinin bulunması olduğunu, davalı — firmaya açmış olduğu işçilik alacağı davası, müvekkili firmanın kendisine açmış olduğu manevi tazminat ile ihbar tazminatı ve cezai şart alacağı davasının mevcut olduğunu, tüm delillerin yer aldığı ait —- dilekçe ekinde sundukları—— davalıların her ikisinin de adının birlikte yazıldığını,—- olarak davalıların isimlerinin birlikte yer almasının yürütülen işte birlikte hareket edildiğinin kanıtlarından biri olduğunu,— anılması gereken kişilerin aynı amaç için hareket etmeleri gerekmekte olup davalı —- diğer davalı —— adını da kullanarak yapmış olduğu tüm çalışmalarda ortak bir amaç içinde olduklarını gösterdiğini,— hareket ettiğine dair —– ) alan adının da kayıtlı olması olduğunu, davalıların her ikisinin de müvekkili firmada çalıştığı sırada tanıştıkları düşünüldüğünde davalı — diğer davalı ———– sahip —– başka şahsı harici olarak tanıyamayacağını, davalı —– kendi akrabasını—- kurdukları iş sebebiyle tanıştırmış olduğunu, aynı sunucuda hem davalı—-hem de diğer davalı —– akrabası olan bir başka şahsın adının geçmesi düşündürücü olduğunu,—- internet aramalarında—– davalının müvekkil——- dönemde de yapmış olduğu—- ——-davalı —— yapmış olduğu bir çalışma olup, aynı —– ile hareket edildiğinde ise arama sonuçlarında ismi yer —— kişinin yapmış olduğu anlamının çıktığını, yine aynı şekilde yapılan —— sonucunda çıkan bir diğer sitenin ise —- isminin geçtiğini, davalı —–arama sonucunda—– aynı sayfada listelendiğini, bu sonucun gerek davalı—— gerekse diğer davalı —–birbiriyle ilişkisi olduğu sonucunu doğurduğunu,—- ——— numaranın davalı —– ait olduğunu, diğer telefon numarası olan ——– yani müvekkil firmaya ———– davalının sitesinde yer alan iletişim bölümünde ki telefon numarası olduğunu, davalıların müvekkili firmada çalıştıkları esnada arkadaş oldukları ve böyle bir iş kurma konusunu konuştuklarını, ardından da —-diğer davalı —— iş ve diğer meseleleri nedeniyle işten ayrıldığını, davalı —– müvekkili firma ile olan husumetinin davalıların bu denli —- yollara başvurmasına neden olduğunu, ——üzerinden müvekkil firmaya ait siteleri kendi referansları gibi göstererek söz konusu —-karşısına aslında diğer davalı—– ——, davalıların bu şekilde yer verdiği ———, —–, davalı ———– —–bulunan ——- civarında olduğunu, bu sayfanın yayında kaldığı sürece maddi değerinin 300.000,00 TL’ye varan, manevi değeri ise çok daha yüksek olan bir zarara uğrayacaklarını, ayrıca her türlü geliştirmesinin müvekkili firmaya ait görsellerin izinsiz kopyalanarak kendi sunucularından yayınlanması konusunda ise FSEK kapsamında savcılığa şikayette bulunulduğunu belirterek; daha sonra artırılmak üzere FSEK’nun 68. maddesi uyarınca üç katı tazminat taleplerine karşılık — için —–olmak üzere toplam ——, FSEK’nun 70/1. maddesi uyarınca davacının manevi haklarının ihlal edilmesi nedeniyle, izinsiz olarak tasarım, yazılım ve kodlama bilgileri verilen her bir— manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; —-yönünden verilen cevapta; davalının — mezunu olduğunu, şirkette — yer aldığını, davalının çalıştığı süre — aldığını, ancak herhangi gizli bir bilgiyi firmadan toplamadığını, davalı——- kişisel tanıtım amaçlı kurduğunu ve daha önce yer — bahsettiğini, herkesin— ortamında görebileceği umuma açık—- tasarımlarının ekran görüntülerini paylaştığını, söz konusu —-yaptığını iddia etmediğini, aksine projelerin sadece — tarafında yer aldığını belirttiğini, söz konusu projelerin — belirtilmiş olduğunu, dava konusu —- FSEK kapsamınca korunan—– olmadıklarını, söz konusu —- sitelerin belirli kalıplarla yapıldığını, özgün olmadığını ve sahibinin hususiyetini taşımadığını, müvekkilinin davacının belirttiği gibi — dosyaları ve kodlarını kopyalamadığını ve herhangi bir sunucuya aktarmadığını, dilekçede davacı tarafından belirtilen —- davalının kendi çalışması olduğunu, davacı—– olmadığını,——- firmasının ——- olduğunu, —bir ticari veya—- olmadığını, —- çalışmadığını, yalnızca —- süreliğine destek aldığını ve bu sebeple—–olan —- tanımadıklarını, davacının —- arama motorunda ismi aratılan kişinin sonuçlarda çıkan bütün siteleri yapmış olduğu iddiasının mantığa aykırı olduğunu,—- yönünden verilen cevapta ise; —- uzaktan yakından bağlantısı olmadığını, —–.—- hatır sebebiyle arkadaşı — —- destek olmaktan öteye geçmediğini, hali hazırda ——- davalı —– olduğunu, söz konusu bütün sitelerde projelerin—— yapıldığının yazılı olduğunu belirterek davanın her iki davalı yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı tarafça meydana getirtilen —- kodlarının ve görsellerinin davalılar atrafından davalı —– yayınlandığı iddiasıyla açılan, FSEK 68.madde gereğince maddi tazminat ve FSEK 70.madde gereğince manevi tazminatın tahsili davasıdır.
Davacı vekiline, dava dilekçesinde —- üzere FSEK’nun 68. Maddesi uyarınca üç katı kadar tazminat talep ettiğini beyan etmesine rağmen yalnızca 36.000,00 TL maddi tazminat talep edildiğini bildirmesi nedeniyle, dava dilekçesinin sonuç talep kısmını açıklaması için kesin süre verilmiş, davacı vekili talebini açıklamak için verdiği—- adet sitenin her biri için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 36.000,00 TL’nin üç katı olan 108.000,00 TL talep ettiklerini belirtmiş, davalı vekili iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerine dair dilekçe sunmuştur..
Davacı vekili tarafından davalıya ait internet sitesiyle ———-yevmiye —-dosyaya sunulmuştur.
— sayılı dosyası incelendiğinde; davacının—- dava konusunun iş akdinin sonlandırılmasına rağmen işçilik haklarının ödenmediği iddiasıyla alacak davası açıldığı halen derdest olduğu tespit edilmiştir.
—-sayılı dosyasında davacının —– davalının —- dava konusunun iş akdinin feshi nedeniyle—-icra takibine yapılan itirazın iptali davası açıldığı halen derdest olduğu tespit edilmiştir.
—- davalının ——- davalının işten ayrılmasından dolayı, müşteriye işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle davacının zarar gördüğü iddiasıyla manevi tazminat davası açıldığı halen derdest olduğu tespit edilmiştir.
—–Karar sayılı kararı incelendiğinde, —hakkında haksız rekabette bulunduğu iddiasıyla TTK’nun 62/1. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, sanığın şikayetçi şirketteki işinden ayrıldıktan sonra şikayetçi şirkete ait ve kendisinin de görev aldığı internet sitelerini kendisine ait internet sitesinde isimlerine yer vererek tanıtım yaptığının sabit olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 08/07/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dinlenene davacı tanığı —— beyanında : davacı şirkette —- bu yana satış direktörü olarak çalıştığını, davalıları davacı şirkette birlikte çalışmaları sebebiyle tanıdığını, davalıların şirketten kendi istekleri ile ayrıldıklarını, neden ayrıldıklarına dair bir açıklama da yapmadıklarını, hatta davalı — haber dahi vermeden ayrıldığını, daha sonra davalı ——- internet sitesi kurduğunu öğrendiklerini, aslında davalı — iş yerinden ayrılmadan önce sitesini kurmuş olduğunu, bir müşterinin bu konuda ihbarda bulunduğunu, siteyi takip etmeye başladıklarını, kısa bir süre davalı ————sonra bu telefon numarasının kaldırıldığını, davalılara çalıştıkları sürece bu internet sitesi ile ilgili neden bir uyarı yapılmadığına dair bilgi sahibi olmadığını, iş yerinde genellikle çalışanlarla ticari sırların başkasına açıklanmaması konusunda yazılı sözleşme yapıldığını ve bu sözleşmelerin her yıl yenilendiğini, kendisiyle le de yapıldığını, ancak davalılarla yapılıp yapılmadığını bilebilecek konumda olmadığını, davalılar iş yerinden ayrıldıktan sonra davalı ——- müşterilerine ait ——- sayfalarında işten ayrıldıkları tarihten sonra müşterilerin istediği üzerine yapmış oldukları değişikliklerin de aynen yer aldığını görünce kendilerine içeriden bilgi verildiği şüphesinin doğduğunu, müşterilerin istekleri doğrultusunda web sitelerini hazırladıklarını, kendileri izin vermezse kendi —- kullanamadıklarını, gizlilik sözleşmeleri yaptıklarını, buna rağmen davalının sitesinde bu — tasarımlarının aynen yayınlandığını, davacı — şirkette çalıştığı sırada görevinin —– ilgili hareketlendirmeleri sağlamak olduğunu,—- ise— yaptığını, davalılardan— daha önce ayrıldığını, — ise daha sonra ayrıldığını,— yaptıkları — davalı—, ancak davalı —— iş yerinde çalışmaya devam ettiği sırada davalı —- internet sitesinde yer almaya başladığını, davalı—– numarasını ——- gördüğünü, sitenin tam adını hatırlamadığını, ancak “—- olduğunu hatırladığını, daha sonra bu sitenin kapatıldığını, bildiğim kadarıyla halen her iki davalının —— olduğunu, ancak yeni sitelerinde davacıya ait işlerin yer almadığını, müşterilerden kendilerine gelen ihbarlar üzerine davacıya —- eden kişilere ulaşıp buna son vermelerini, aksi takdirde yasal yollara başvuracaklarını bildirdiklerini, bu olayda da bu şekilde kendilerine ihbarlar geldiğini, ancak bildiğim kadarıyla bu nedenle müşterilerinin davacıyla sözleşme feshi olmadığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı——-ayından bu yana davacı şirkette satış müdürü olarak çalıştığını, davalı———— olarak, davalı — ise yazılımcı olarak çalıştıklarını, davalı —- önce işten ayrıldığını, ayrılmadan önce kendisi adına —-, burada davacı şirkete—— adlarını kendi referansı olarak yayınladığını ve ayrıca müşterilere yapmış oldukları — sitelerini de—- gördüklerini, bu konuyu şirket yetkilisine bildirdiklerini,— yapılıp yapılmadığını bilmediğini, daha sonra iş yerinden ayrıldığını, her iki davalının da iş yerinden neden ayrıldıklarını da bilmediğini, kendisine müşterilerden bu konuda herhangi bir ihbar ya da şikayet gelmediğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı—- yılları arasında davacı şirkette ——- olarak çalıştığını, davalı—– şirkette —– —- yapma işi ile ilgili çalıştığını, davalı — ise————- olarak çalıştığını, davalı— sitesini ne zaman kurduğuna ve içeriğine ilişkin bilgi sahibi olmadığını, kendilerinden duyduğuna göre — yeni sunulan sözleşmedeki ücreti az bulduğu için, —ise işçi alacaklarını alamadığı için davacı iş yerinden ayrıldıklarını, davalı —- tasarımlarına yer vermiş olabileceğini, şirkette çalıştığı sırada hangi müşteriler için —– tasarladığını şu an hatırlayamadığını, davacı şirketin yapmış olduğu çalışmaların bu konuda bilgi sahibi olan herkes tarafından yapılabilecek, hatta aralarında —-olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tanığı—yılına kadar davacı şirkette —–tasarımcısı olarak işe başladığını ve —- olarak devam ettiğini, bu sürede ——— olarak aynı yerde çalıştığını, kendileri gibi —- kendilerine —— olduğunu, bu sayfaların kendilerinin ——– — olduğunu bidiğini, ancak içeriği hakkında bir bilgisi olmadığını, kendisinin halen başka bir şirkette çalıştığını, kendisine okunan dava dilekçesinde ——–tasarımcısı olarak görev yaptığını, arayüz tasarımlarını onun hazırladığını, diğer kısımlarını ise başka çalışanların tamamladığını, davalı ——- davacı şirkette çalışırken de internet sayfası olduğunu, bunu kapatması için hiçbir uyarı yapılmadığını, zaten bunun normal bir durum olduğunu, ayrıca davaya konu edilen internet sitelerinin özel işler olmayıp, her şirket tarafından yapılabilecek siteler olduğunu, davalı —- maaşından memnun olmadığı için, davalı —gibi bazı haklarını alamaması, ayrıca maaşı üzerinden —- olarak ödenmemesi gibi nedenlerle işten ayrıldığını bildiğini, ayrıca bu konuda İş Mahkemesinde dava açtığından da haberi olduğunu, bildiği kadarıyla, davalı —-ait internet sitesiyle ilgili bir ilgisi ve katkısı bulunmadığını beyan etmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafların delilleri toplandıktan sonra Mahkememizce dosya ve davalı —- sitesi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, —-düzenlemiş oldukları raporda; dava konusu ——yayında olan tasarımlarının değiştiği, davaya konu —– sitelerinin davalı tarafça yayınlandığı iddia edilen görseller ile sitelerin görsellerinin paylaşıldığı tarihteki arşiv kayıtlarında yer alan görüntüleri karşılaştırılarak yapılan incelemede ——— internet sitelerinin benzer olduğu,——- bilgilerinin davalılar tarafından internet ortamında paylaşılıp paylaşılmadığına dair incelemede; sitede yer alan çalışmalarım bölümü incelendiğinde, sadece internet sitelerine ait ekran görüntülerinin yer aldığı, bahsi geçen internet sitelerinin bazılarına link verildiği, ancak—- veya tasarım kodlarının paylaşılmadığı, davalılardan ———- çıktısından anlaşılan —–sitelerin bazılarının görsellerini paylaşmış olduğu, FSEK’te sayılan eser türleri tanımlamaları uyarınca —- sitelerinin bu kategorilerde sayılan hiçbir eser türüne girmediği, — sitesi içeriklerindeki görsellere ilişkin olarak davacı tarafından— uyarınca mali ve manevi hak sahipliğine ilişkin iddialarının ve taleplerinin olmadığı ve hak sahipliğine ilişkin belgelerin de sunulmamış olduğu, bu kapsamda davalıların eylemlerinin FSEK uyarınca hak ihlali teşkil etmeyeceği, davalıların eylemlerinin TTK anlamında davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğunun tespit edildiği, söz konusu —- sitelerinin FSEK’te sayılan eser türleri tanımlamaları uyarınca bu kategorilerde sayılan hiç bir eser türüne girmediğinden ve davalıların eylemlerinin FSEK uyarınca hak ihlali teşkil etmediğinden davacının dava dilekçesinde talebi olan FSEK’nun 68. maddesine göre hesaplama yapılamadığı, davalıların eyleminin davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğunun tespit edilmesi üzerine, Mahkemece de aynı kanaatte olması halinde TTK‘nun 56. maddesi çerçevesinde talep edebileceği maddi tazminat tutarının benzer 5 adet site için 40.000,00 TL olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin rapora itiraz etmesi nedeniyle, itirazlar doğrultusunda davacıya ait internet sitesinin——tutanağı da incelenerek davalının sitesinde yer alan görüntülerin aynı olup olmadıkları, davacının ticari kayıtları da yerinde incelenerek davaya konu —siteleri ile ilgili davacının faturaları mevcutsa bu faturalardaki bedellerin tespit edilmesi, davacının bu görüntüler ve — —–hak sahibi olup olmadığı ve telif ücretlerinin ne kadar olduğu konusunda hususunda rapor düzenlenmesi için aynı bilirkişi heyetinden alınan ek rapor istenilmiş, ek raporda; davacıya ait olan dava konusu site tasarımlarının davalının—– sitede yer alan çalışmalarım bölümü incelendiğinde, sadece internet sitelerine ait ekran görüntülerinin yer aldığı, bahsi geçen internet sitelerinin bazılarına link verildiği ancak internet sitelerine ait kaynak veya — sayılan eser türleri tanımlamaları uyarınca —– bu kategorilerde sayılan hiçbir eser türüne girmediği,—— içeriklerindeki görsellere ilişkin olarak davacı tarafından FSEK uyarınca mali ve manevi hak sahipliğine ilişkin iddialarının ve taleplerinin olmadığı ve hak sahipliğine ilişkin belgelerin de sunulmamış olduğu, bu kapsamda davalıların eylemlerinin FSEK uyarınca hak ihlali teşkil etmeyeceği, kök raporda da ifade edildiği üzere; davalının eyleminin davacı şirkete ait iş tecrübelerinin davalıya mal edilmesi sonucunu doğuracak nitelikte olduğu ve bu durumun rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen—– veya dürüstlük kuralına aykırı bir ticari uygulama olduğu, davalı— eylemlerinin de davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğu, davacı ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ile tasarım olarak aynı olan —— değerinin —olduğu, somut olayda davalı tarafların bu —sitelerinin—- paylaştığı dolayısıyla toplam değerinin ———- hesaplamaya konu olabileceği yönünde takdir ve hukuki değerlendirme Mahkemede olup, Mahkemece FSEK’te sayılan eser tanımlamasına girmediği görüşünün aksi kanaatinde olunması halinde ise tasarımların telif bedelinin — göre üç katı tazminat bedelinin hesaplamasında — olacağı, Mahkemece haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varılması halinde ise yoksun kalınan muhtemel gelirin———– olduğu belirtilmiştir.
Toplanan deliller, dinlenen tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davacı şirket çalışanı olan davalı ——— çalıştığı sırada müşteriler için hazırlanan —- sayfalarının görüntülerini yayınladığı, her ne kadar davalı —— bu eyleme katıldığı savunulmuşsa da, buna ilişkin kesin bir delil bulunmadığı, dava dilekçesinde her iki davalının birlikte hareket ettiklerine dair yapılan anlatımların varsayımdan ibaret oldukları, bu nedenle——– kusurunun bulunmadığı, davalı —- bu sitelere ait kaynak kodlarının yayınlanmadığı, yalnızca kendisi için —- resimlerini yayınladığı, bu resimlerin — kapsamında eser niteliğinde olmadıkları, bu nedenle davacı şirketin FSEK’nun 68. maddesi uyarınca üç kat tazminat talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça, davacının yalnızca FSEK’nun 68. ve 70. maddeleri kapsamında eserden kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla dava açtığı, haksız rekabete ilişkin bir talebinin bulunmadığı, bu nedenle Mahkemece taleple bağlılık kuralı gereğince haksız rekabete ilişkin bir değerlendirme yapılamayacağı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
Davada vakıaları açıklamak taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak ise mahkemeye ait olup, iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle davacı tarafça söz konusu —– eser vasfında bulunduğu da bildirilmek suretiyle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nu hükümlerine dayanılmakla birlikte, haksız rekabete de dayanıldığı kabul edilmelidir. Zira dava dilekçesindeki anlatımlarda, davalıların davacı şirketin eski çalışanları olduğu, çalışmaları sırasında davacıya——- bilgilerini işten ayrıldıktan sonra— yayınlamaları nedeniyle davacı şirketin zarara uğradığı anlatılmıştır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 84. maddesinde “—— yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltılan yahut yayan kimse, aynı işaretin, ————- tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayınlanmasını menedebilir. Tecavüz eden tacir olmasa bile, birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete müteallik hükümler uygulanır. Eser mahiyetinde olmayan her ————edilen —— hükmü uygulanır” hükmü düzenlenmiş olup, eser niteliğinde olmayan dava konusu —————– FSEK’nun 84/3. maddesi kapsamında kalan resimlerden olduğu, uyuşmazlıkta, bu nedenle 5846 sayılı FSEK’in 84/3. maddesinin uygulanması gerektiği, davalı —–internet sitesinde davacı şirket tarafından oluşturulan————- resimlerinin yayınlandığının sabit olduğu, TTK’nun 54. ve devamı hükümlerinde düzenlenen haksız rekabete ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. TTK’nın 56.’ maddesi uyarınca haksız rekabete maruz kalan bir kimsenin isteyebileceği şeylerden birisi de maddi tazminattır. Bu isteğin kabul edilebilmesi için öncelikle davacının istediği zararı kanıtlaması gerekir. Asıl olan, davalının haksız rekabeti ile davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Ancak, böyle bir zararın, özellikle de miktarının kanıtlanmasındaki zorluğu dikkate alan kanun koyucu, haksız rekabetin varlığı halinde eylemin yaptırımsız kalmaması için, TTK’nın 56/1-e maddesinde hakime, maddi tazminat olarak davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığına hükmetmek yetkisi vermiştir. Haksız rekabette davacının maddi tazminat istemine konu ettiği zararı, davalının elde ettiği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarıdır. Bu zarar, kural olarak tarafların ticari defterleri ve diğer kanıtlarıyla beraber bilirkişi incelemesiyle tespit edilir. Bu şekilde bir tespit yapılamaz veya davacının kazanç kaybına uğramadığı anlaşılsa bile haksız rekabetin varlığında hakim, TTK’nın 56/1-e maddesine göre tazminatı belirler, yine Türk Borçlar Kanunun 50. maddesi gereğince de uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Yine TTK’nun 56/1-e maddesi uyarınca TBK’nun 58. maddesindeki koşullar mevcutsa manevi tazminata da hükmeidlir. Somut olayda, davacı taraf, davalının davaya ———— görsellerini yayınlamakla bir gelir elde ettiğini, davacının da bu olay nedeniyle maddi zarara uğradığını, maddi zarar miktarını kanıtlayamadığı, bu nedenle maddi tazminatın Mahkememizce takdir edilmesi gerektiği, davacı şirketin müşterileri için hazırlamış olduğu—– resimlerinin müşterilerinin adlarıyla birlikte davalıya ait internet sitesinde yayınlanması nedeniyle müşterileri nezdinde itibarının zarar görüldüğü, bu nedenle manevi tazminat da talep edebileceği anlaşılmakla, davalının kusur derecesi, davaya konu resimlerin sayısı, davalının ticari kapasitesi, davacının iş hacmi dikkate alındığında, 20.000,00 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılmakla, davalı—davanın reddine, davalı ———– hakkında açılan davanın davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davalı —- hakkında açılan davanın REDDİNE,
Davalı ——hakkında davalın davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya—- isimli——-yayınlaması nedeniyle FSEK’ in 84/2 ve TTK’ nun 55 ve 56. Maddeleri uyarınca —– manevi tazminatın 01/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 1.707,75 TL harçtan peşin alınan ——– mahsubu ile bakiye 682,36 TL harcın davalı ——— tahsili ile ——— gelir kaydına,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden——- gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalı ———- tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden———-gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —-tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı —-maddi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden ——- gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —- ödenmesine,
Davalı — manevi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden ——gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ——-ödenmesine,
Davalı—— gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ——- ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 1.025,39 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.061,29 TL harç giderinin davalı ——- tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 265,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.165,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%45) 1.874,25 TL’nin davalı —– tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%55) 2.290,75 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı —–yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%55) 27,50 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı —— ödenmesine, bakiye (%45) 22,50 TL’nin davalı —– bırakılmasına,
Davalı —— tarafından yapılan 74,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı —- ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.