Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/344 E. 2021/52 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/344 Esas
KARAR NO : 2021/52

DAVA : Markaya Tecavüzün Durdurulması, Önlenmesi ve Giderilmesi ile Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve giderilmesi ile manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının —-nezdinde marka olarak tescil edildiğini, bu kapsamda “—–” markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu ve ———tescil numarasıyla koruma altına alındığını, davacının ——tescil numarası—- ——————– tescil numaralarıyla tescilli olduğunu, davacı ———— markalarını son derece yaygın bir şekilde kullandığını, tanınmışlığının ve itibarının kuvvetli olduğunu,——- kullanıcısının hesabında davacı ———-ait tescilli markaların aynen ve/veya benzerini taşıyan ürünlerin satışa sunulduğunun tespit edildiğini, yapılan araştırmalar neticesinde art niyetli 3. kişiler tarafından bu ürünlerin üretildiğini, depolandığını ve söz konusu internet sitesinde satışa arz edildiğinin tespit edildiğini, bu hususa ilişkin talepleri doğrultusunda yapılan Üsküdar —-. Noterliğinin —- yevmiye numaralı —- tutanakları ile de bahsi geçen web sitesinde davacıya ait markaların aynısı — benzerlerini taşıyan taklit ürünlerin satışta olduğunun izahtan vareste olduğunu, davacının söz konusu bu markaların kullanılmasına ve bu markalara ait ürünlerin üretilmesine hiç bir şekilde rızasının olmadığını, kullanımların açıkça davacı şirket adına tescilli markalara haksız tecavüz teşkil ettiğini ve bu ürünlerin satışa arz edilmesinin tüketici nezdinde davacı şirketin tescilli markasına olan güveni zedelediğini, davacı ———– yıllarca süren ——- sonucu oluşturduğu ticari itibarını ve koruma altına alınmış olan haklarını açık ve ağır bir biçimde ihlal ettiğini, davacı tarafın mahkemeden dava konusu fiillerin işlendiği ——— kullanıcısının yetkililerinin belirlenmesi, tecavüzün tespiti, men’i, ref’i ve manevi tazminat talebinin söz konusu olduğunu, bahse konu ürünlerin internet üzerinden ————- kullanıcısının hesabı üzerinden satıldığının tespit edildiğini, paylaşımlar incelendiğinde iletişim bilgisi olarak ——– numaralı telefonun belirtildiğini ve bu hususun e-tespit tutanaklarında da açık olarak görüldüğünü, dava konusu fiilin, SMK’nin 7. ve 29. maddelerine aykırılık teşkil etmekte olduğunu ve marka hakkına tecavüz fiili oluşturduğunu, davalının söz konusu kullanımlarının markasal kullanım olduğunu ve davacıdan izin alınmaksızın iltibas yaratacak şekilde kullanıldığını, bu itibarla davacının markasına haksız tecavüzün dava konusu paylaşımların içeriğinde yer alması davalının bu paylaşımlar üzerinden haksız kazanç sağlamak üzere faydalanmak istediğini, davalının gerçekleştirdiği marka tecavüzü fiili sonucu davacının ticari itibarının zarar görme tehlikesi altında olduğunu, bu durumun manevi zararın doğmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle manevi tazminat taleplerinin de bulunduğunu belirterek, davacı şirketin marka haklarına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasına, tecavüzün giderilmesine ve devamının önlenmesine, tecavüz teşkil eden ürünlerin ve bu ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan araçlara el konulmasına karar verilmesini, marka tecavüzü sebebi ile davacı markasının toplum nezdindeki güvenilirlik ve saygınlığının uğramış olduğu manevi zarar nedeniyle davacı açısından doğan manevi zararın tazmini 45.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiilin başlangıcından itibaren işleyecek olan yasal faiz ile davalıdan tahsilinin gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış,—— tarihli dilekçesinde; davalı aleyhine,——— tarafından marka hakkına tecavüz gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, davalı ———-. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin——-Esas numaralı davası ile yargılandığını ve beraat ettiğini, kararın istinaf edildiğini, her ne kadar kural olarak ceza mahkemelerinin kararları hukuk mahkemelerini bağlamasa dahi, bu kuralın istisnasının mevcut olduğunu, ceza ilamının maddi vakıaları saptayan kısmının hukuk hakimini bağladığını, ceza mahkemesi kararının fiili olaylar yönünden hukuk hakimini bağladığını, bu davada isnat edilen maddi vakıalar yönünden yargılamanın ceza mahkemesinde yapılmış olduğunu, davalı lehine haklılıklarının kanıtlanmış olduğunu, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise duruşma için uzun gün verilerek ceza davasının istinaf aşamasının beklenmesini ve sonucuna göre işlem yapılması gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait ———” markasının davalı tarafça ——–hesabında kullanılmak suretiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve giderilmesi ile manevi tazminatın tahsiline ilişkindir.
Davacı vekilinin UYAP üzerinden elektronik imzalı ——- tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiği, dosyada mevcut Beyoğlu ——-yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin mevcut olduğu, davalı vekilinin ise UYAP üzerinden elektronik imzalı olarak gönderdiği 11.03.2021 tarihli dilekçesi ile davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin bulunmadığını bildirdiği, dosyada mevcut Alanya —. Noterliğinin —- yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragat ve feragati kabul yetkisinin mevcut olduğu anlaşıldığından ve HMK’nun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Harçlar Kanununun 22.maddesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın dava feragatle sona erdiğinden 2/3’ü olan 39,53 TL harçtan peşin alınan 768,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 728,96 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.