Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/319 E. 2020/167 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/319 Esas
KARAR NO : 2020/167

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; ———– yılında kurulduğunu, müvekkili şirketin —————————yer aldığını, müvekkili firmanın ——— ihracat sıralamasında ———– firma içerisinde bulunduğunu, müvekkili şirketin ——–içerisinde yer aldığını, müvekkili firmanın başlıca——-alanının —— olduğunu, müvekkili —————tanındığını, müvekkili ——- no’lu tescilli tasarımlarının mevcut olduğunu, ———markanın tanınmış bir marka haline geldiğini, müvekkili firmanın söz konusu marka üzerinde öncelik ve üstün hak sahipliği bulunduğunu, davalı şirkete ————— unsurlu marka tescilinin kötüniyetle gerçekleştirildiğini, davalıya ait bu markanın hükümsüz kılınması gerektiğini, söz konusu tescilin tüketiciler nezdinde karışıklığa neden olduğunu, davaya konu markada geçen ———– ibaresinin marka bütünü içerisinde dikkat çekici şekilde ön planda tutulduğunu, anılan markada geçen ——- geldiğini, söz konusu kelimenin ayırt edici niteliği bulunmadığını, markaların ilişkilendirilme ihtimalinin de karıştırılma ihtimaline dahil olduğunu, somut uyuşmazlıkta gündeme gelen markaların aynı/benzer mallar üzerinde kullanıldığını, hükümsüzlüğe konu marka ile karşılaşan tüketicinin söz konusu markayı müvekkili şirkete ait bir marka olarak düşünebileceği gibi, müvekkiline ait firma ile davalı şirket arasında ekonomik bir bağ bulunduğu izlenimine de kapılabileceğini, davalının müvekkilinin toplum nezdindeki bilinirliğinden faydalanmaya çalıştığını belirterek, davalıya ait ————— ibareli markanın hükümsüz kılınmasını, ilgili markanın sicilden terkin edilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili——- yer aldığını, müvekkili şirketin “———- müvekkili firma ile davacı şirketin faaliyet alanlarının tamamen farklı olduğunu, müvekkili şirkete ait tesiste ömrünü tamamlamış ——- —- yapıldığını, müvekkiline ait tesiste ———– üretildiği için müvekkili tarafından ————— kelimesinin kullanıldığını, müvekkili şirkete ait markada————” olduğunu, müvekkili şirkete ait markada ——- şeklinde bir unsura yer verildiğini, davacıya ait markada herhangi bir şekil unsuru bulunmadığını, müvekkiline ait markanın tescili sırasında davacının herhangi bir itiraz yoluna başvurmadığını, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, davacıya ait “——- markasının tescilinden yaklaşık——– bu markanın ———–tarafından kullanıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait —————– ibareli markanın davacıya ait marka ile iltibas oluşturacak derecede benzer olduğu ve kötü niyetli tescil edildiği iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya————– kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ———–.sınıflarda davalı … adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ———–gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka vekili —————— oluşan bilirkişi heyeti ——— tarihli raporda; davalı markasıyla karşılaşan tüketicinin, taraf markalarında ———————— ibaresinin ortak olarak yer alması sebebiyle, davacının ————— karşılığı ——-mal veya hizmet sunmaya başladığını ——— markasının sahibi olan davalı ile davacı arasında işletmesel bağlantı olduğunu düşünülebileceği, diğer bir anlatımla, taraf markaları arasında dolaylı karıştırılma ihtimali bulunduğu, ancak bu karıştırılma ihtimalinin yalnızca, ——- bilirkişi tarafından tespit edilen, davacı markasının tescilli olduğu “—–markasının tescilli olduğu “İşlenmemiş ——- kullanılan —————bakımından söz konusu olabileceği, bir önceki bentte yer verilen sonuca göre, davalıya———– ” markasının, SMK m.25 ve SMK m.6/1 hükümleri uyarınca, 1. sınıftaki ————-emtiaları bakımından hükümsüz kılınabileceği, sessiz kalma yoluyla hak kaybından söz edilebilmesi için, marka tescil tarihinden itibaren 5 yıl geçmesi gerektiği, somut olayda davalı ——— tarihinde tescil edildiğinden, ————- markalarının yazılı olduğu birtakım belgeler sunulduğu görülmüşse de bu belgelerden, ————– markasının tanınmışlığına dair bir tespitte bulunulamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Marka hükümsüzlüğü SMK’nun 25. maddesinde düzenlenmiştir. Markaların karıştırılma ihtimali bulunması ve kötü niyetli tescil halleri, 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak ——— grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olayda, davalı adına tescilli ——– ibareli markası ile aynı olduğu, davalının markasında yer alan ——-anlamına geldiği,———-anlamına geldiğinin ————- hitap ettikleri ortalama tüketici tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki bilinse bile her iki markayı gören tüketicilerin ——— —- şeklinde algılanabileceği, her iki marka arasında bağlantı kurulabileceği, davacının markasının tescilli olduğu 2. sınıftaki “boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, matbaa boyaları ve mürekkepleri,—————- markasının —– sınıfta tescilli olduğu “——- emtiası için markaların karıştırılma ihtimali bulunduğu, bu emtia için SMK’nun 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun gerçekleştiği, davacının markasının tanınmış marka olduğunun kanıtlanamadığı, ayrıca davalının markasının tescil tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık süre geçmemiş olmakla, davacı yönünden sessiz kalam nedeniyle hak kaybının mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yine 6769 sayılı SMK’nun 25/1. maddesi yollaması ile 6/9. maddesinde kötü niyetle marka tescili yapılması da hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır. Davalının tescil ettirdiği markada davacıya ait markanın esas unsuru olan ——————yer alması tek başına davalının markasının kötü niyetli olarak tescil edildiğini ispatlamaya yeterli olmadığı, davalının kötü niyetli olarak markasını tescil ettirdiğine dair başkaca bir delil de bulunmadığı, bu nedenle SMK’nun 6/9. Maddesinde belirtilen kötü nüyetli tescil nedeniyle hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davalıya ait———tescilli olduğu —— ve—–.sınıfta tescilli olduğu “———– için SMK’nun 25. ve 6/1. maddeleri uyarınca kısmen hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının—– numaralı ——” markasının ——. sınıfta tescilli olduğu————-.sınıfta tescilli olduğu “———- kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden ————————- gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline davanın reddedilen kısmı üzerinden ——- takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere 71,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 143,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.143,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%10) 314,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%90) 2.828,70 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.