Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/31 E. 2021/103 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/31 Esas
KARAR NO: 2021/103
DAVA: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda dosya bütünü ile incelendi:
İSTEM : / Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davaya konu markaların, davacı—– neticesinde oluşturulduğunu ve —– ibareli markaları tescil ettirdiğini,— araştırmadan da görüleceği üzere davacı şirketin uzun yıllardır ———– kullanmakla davacı şirketin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edecek şekilde faaliyet göstermekte olduğunu, somut olayda—— markanın aynı zamanda davacının —– unvanı olup, söz konusu ibarenin —- göre de korunması gerektiğini belirterek; davalı tarafa ait——– davalı tarafından üçüncü kişilere devrinin ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin ve kullanımının önlenmesine ve davalı tarafa ait ————- markasının kullanımının durdurulmasına, ilgili ürün ve hizmetlerin reklam ve tanıtımının yapıldığı———- erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile davacı şirket adına ——– markalarına ilişkin olarak ——tescillerinden doğan marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, giderilmesine, tecavüz suretiyle üretilen ürünlere ve imalatında kullanılan —– el konulmasına, —- imhasına, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak şimdilik — maddi ve ——-manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline, davalıya ——– —- içeriği ile birlikte erişiminin engellenmesi ve yayının kaldırılmasına, kararın masrafı davalıdan alınmak —– ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : / Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle — uyarınca davacının dava açmak hakkının zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yılın, her halde —- geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağını, davacının bu süreyi geçirdikten sonra dava açması nedeniyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, esas yönünden ise; müvekkilinin tescilli markasını tescil kapsamında olan —- emtiaları üzerinde kullandığını, vidaların da parçalar ve aksesuarlar kapsamında olduğu, müvekkilinin ——-önceye dayalı kullanımı nedeniyle hak sahibi olduğunu, davalının ———– başladığını, davacı ile davalının uzun yıllardır aynı —- birbirlerini tanıdıklarını, hatta davacı tarafın tecavüz olduğunu iddia ettiği —- olduğunu, — tarihinde davacı firma bünyesinde çalışan kişi tarafından davacıya ——– talep edildiğini, yine davacı şirket ve davalının —- katıldıklarını, görüldüğü üzere davacının davalı nedeni ile herhangi bir zarara uğramadığı gibi davalının aynı sektördeki faaliyetlerine —— kalmayı tercih ederek —– kalma yoluyla hak kaybına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:/ Dava, davacı adına tescilli —- markaların tescili kapsamında kalan ürünler üzerinde davalının—- kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiği iddiasıyla açılan tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde;——— için tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Davalıya ait——– olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin — dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde;——– yapıldığı,—— kullanılan ——- imalatını ve ticaretini yapmak faaliyetlerinin de faaliyetleri arasında mevcut olduğu tespit edilmiştir.
İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için dosya üzerinden——alınmış, düzenlenen —-raporda;—— görüldüğü üzere davalının tescilli markasının —– ibaresini öne çıkaracak şekilde kullandığının görüldüğü, davalı markasının —- alan bir kısım hizmetlerde kullanıldığı, davalının kullanımının tescillendiğinden farklı sınıfta —- ibaresini öne çıkaracak şekilde olduğundan dolayı davacının tescilli markasının koruma kapsamında kaldığı, davalının—- sunduğu görsellerdeki kullanımın, davacının markası ile iltibas yarattığı görüş ve kanaatine varıldığı, davalının ——ibaresinin kullanıldığı, internet sitesinin alan adında, ——– tarihine kadar kayıtlı olduğunun tespit edildiği,———— kullanılarak yapıldığı, internet sitesinin barındırıldığı yerin—–tespit edildiğine dair görüş bildirilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra, dava konusu——– dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış,——– tarihli bilirkişi raporunda; davacının markasının —– için tescilli olduğu, davalının markasının ise ——için tescilli olmasına rağmen, davalının kullanımının —- sınırlı olmadığı,———– unsurlu bu markasal kullanımının, davalı markasının tescilli olduğu sınıfın dışında davacının markasının tescilli olduğu —- yer aldığı, davalının —– kullanmış olması halinde davacının —— kalma nedeniyle hak kaybına uğramayacağını,——– sürenin tespiti gerektiği, davalının dosyaya sunduğu ————başlıklı —————–davalının — yer aldığı,—– —- ilgili marka kullanımından davacının haberdar olduğu veya olması gerektiği, bu nedenle davacı firmanın —— kalma yoluyla hak kaybına uğradığına dair görüş belirtilmiştir.
Bu rapora davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine, davalının ticari kayıtları üzerinde, dosyaya sunuğu eski tarihli faturaların kayıtlı olup olmadığı ve faturalardaki ürünlerin—–dışında kalan ——-ait olup olmadığı, davalının davacıya ait markaların tescili kapsamında kalan ürünler üzerinde —-markasını kullanıp kullanmadığı, kullanım mevcutsa dava tarihinden geriye doğru—- yıllık dönem için elde ettiği gelire göre tazminat hesaplanması için yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, davalının merkezinin — olması nedeniyle— bilirkişi heyetinden talimatla alınan —— ürünlerinin satışının yapıldığı,—- dışında kalan —– olduğu, davacının markalarının tescil kapsamında kalan —— olduğu, davalının—— davalının faturalarında ve ticari işlemlerinde —– olarak kullanıldığı, davalının—– kaydolduğu, davacı ve davalıya ait reklamların—- ——-birlikte yayınlandığı, davacı şirket yetkilisi ile davalı arasında —– tarihleri ———- nedenlerle davacı yönünden —– kalma nedeniyle hak kaybının oluştuğu, — —– satışından davalının ——-gelir elde ettiğine dair görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu — tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini — olarak artırdıklarını belirterek,—- maddi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
—–maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması mark—– maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
—- ise başkasının malları,—–karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Markaların karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak ——olan —–olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı adına tescilli olan — unsurlu markaların tescili kapsamında — ürünün de mevcut olduğu, davalının ise —-markasının tescilli olmasına rağmen tescili kapsamında ——– dışında kalan ———ürünlerinin yer almadığı, davalının her türlü —–yaptığı ve ürünleri —-markasını kullandığı toplanan delillerle tespit edilmiştir. Taraflar arasında bu konuda bir ihtilaf da yoktur. Davalının kullandığı —-markasının esas unsurunun——— unsurlu markaları ile davalının kullandığı markanın karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin her iki tarafın ürünlerinin aynı firmaya ait olduklarını veya her iki işletme arasında bağlantı olduğunu düşünebilecekleri kanaatine varılmıştır.
Ancak davalı tarafın, davacının —— kalma nedeniyle hak kaybına uğradığına dair savunmasının da incelenmesi gerekmiştir.
—— kalma yoluyla hak kaybı, önceki hak sahibinin, hakka konu markasını iyi niyetli bir şekilde kullanan kişiye karşı dava açma hakkını uzun süre kullanmaması ve ihlallere —– kalarak markasını koruma hakkını yitirmesi demektir.———- dayanmaktadır. Anılan madde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmünü haizdir. Buna göre, anılan madde ile hukuk düzeninin kişilere tanıdığı bütün hakların kullanılmasında göz önünde tutulması ve uyulması gereken iki temel ilkeye yer verilmiş olup, öncelikle hakların dürüstlük kuralına uygun kullanılması gerektiği ifade edilmiş, ardından hakların açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı belirtilmiştir.
—— kalma yoluyla hak kaybı ilkesi markalar yönünden açılacak davalarda da söz konusudur. Gerçekten aynı veya benzer bir markanın başka bir kişi tarafından aynı mal ve hizmetlerde kullanılması hâlinde önceki hak sahibinin dava açarak bu markanın kullanılmasının durdurulmasını talep etmesi mümkündür. Ancak bu hakkın kullanılması imkânının önceki hak sahibine sınırlandırılmaksızın tanınması bazı hâllerde haksız sonuçlar doğurabilmektedir. Zira iyi niyetli olarak markayı kullanmaya başlamış olan tacirin, para ve emek sarf ederek bu marka altında yatırımlar yapması, ancak önceki hak sahibinin bu durumdan haberdar olmasına rağmen uzun süre —— kaldıktan sonra dava açması ——olarak nitelendirilmelidir. Keza sonraki marka kullanımının bilinmesi veya devam eden tecavüze karşı uzun süre —— kalındıktan sonra dava açılması, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilecektir.
Tescilli marka sahibi, haklı bir sebep olmaksızın hakkını uzun süre kullanmayarak bundan sonra da kullanmayacağı yönünde bir kanaat oluşturmuşsa, artık bu hakkını kullanamaması gerekir. Bu nedenle önceki hak sahibinin, —- gereğince belli bir davranışta bulunması gerekirken —— kalması sonucu, markasını daha sonra iyi niyetli olarak tescil ettiren kişiye karşı dava açma hakkını veya devam eden eylemli kullanımını men etme hakkını kaybettiği kabul edilmelidir.
—– kalma yoluyla hak kaybında, hak genel olarak sona ermemekte, sadece bu haktan eylemine —— kalınan kişi ya da kişilerin yararlanmasına katlanılmaktadır. Zira marka sahibinin, bir hakkını bilerek isteyerek belli bir süre kullanmaması sebebiyle markadan doğan hakkı kaybolmamakta, sadece uzun süredir var olan kullanıma —– kalmış olması sebebiyle bu duruma zımnen icazet verildiği kabul edilmektedir.
—– kalma yoluyla hak kaybından bahsedilebilmesi için, önceki hak sahibinin markanın aynısının veya benzerinin başkaları tarafından kullanıldığını bilmesi ve buna rağmen —-kalmış olması gereklidir. Bununla birlikte önceki hak sahibinin uzun süre —— kalması mücbir sebep ya da objektif imkânsızlık gibi haklı bir nedene dayanıyorsa ve bunun ispatlanması hâlinde —– yoluyla hak kaybı söz konusu olmayacaktır.
Önceki hak sahibi, markasının kullanılmasına —- dava yoluna başvurursa artık —– kalma sebebiyle hak kaybı söz konusu olmamaktadır. Bununla birlikte önceki hak sahibi dava yoluna başvurmadan önce ihtarname göndermesi de —– anlamına gelmelidir. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, uzun süre boyunca, belirli aralıklarla sadece ihtarname gönderen, fakat dava açmayan ve ihtarname dışında markanın kullanılmaması için herhangi bir girişimde de bulunmayan önceki hak sahibinin —– kalmadığını ileri sürmesi, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. O hâlde kullanımın daha fazla devamını istemeyen önceki hak sahibi, bu arzusunu açıklayan bir ihtarname göndermiş ise de makul bir süre içinde bu iradesini dava yoluyla da göstermelidir.
—– kalma yoluyla hak kaybının söz konusu olabilmesi için, önceki hak sahibinin, markasının aynısının veya benzerinin kullanılmasına belirli bir süre —- olması gereklidir. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan——- hukukunda hükümsüzlük davaları yönünden —— kalma yoluyla hak kaybına ilişkin bir düzenleme getirilmiştir. ——–Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca —– kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötü niyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez” hükmünü haizdir. Buna göre marka hükümsüzlük davalarında —– kalma yoluyla hak kaybı ilkesinin uygulanabilmesi için beş yıllık sürenin geçmiş olması gerekmektedir. —– girmesinden önceki dönemde de, uygulamada —- kararlarıyla da marka hakkına tecavüz davaları için de bu süre —– yıl olarak kabul edilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davalının dosyaya sunduğu fatura örnekleri, bilirkişi tarafından davalının ticari kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi, davalının ticari işletme ve meslek odası kayıtları, delil olarak sunulan —– kapsamı ile, davalının——- davalının faturalarında ve ticari işlemlerinde markasal olarak kullanıldığı, davalının ——- kaydolduğu, davacı ve davalıya ait reklamların—- dergide birlikte yayınlandığı, davacı şirket yetkilisi ile davalı arasında —— markasını davalı tarafından kullanıldığı, davanın açıldığı ———–çok önce davacının davalının marka kullanımından haberdar olmasına rağmen, markanın kullanılmasını engellemek için hiç bir yasal girişimde bulunmadığı gibi davalı ile iş ilişkisinde olduğu, bu nedenle davacının ——— kalma nedeniyle hak kaybına uğradığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenle;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 855,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 796,60 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı vekiline markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2021