Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/3 E. 2021/15 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/3 Esas
KARAR NO: 2021/15
DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka(marka itibarının kaybı nedeniyle tazminat istemli ) davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacılar vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; yiyecek içecek sektöründe faaliyette bulunan davacıların —— markasının tescilli olduğunu, davalı şirketin —– bu markayı izinsiz olarak kullandığını,—– başvuru numarası ile ——-ibarelerinin tescili için —- ettiğini, davalıya bu konuda ———– numaralı ihtarnamesi gönderilmesine rağmen kullanımın devam ettiğini belirterek, davalının davacıya ait tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan işaret, görsel ve ibarelerin kullanımının ve tecavüzün refine, davalının tanıtıcı tabelaları, görselleri, iş ürünleri dahil tüm araç-gereç ve unsurlarının davalının tüm işletmelerinden toplatılmasına, davalının bu yöndeki reklamlarının durdurulmasına, internet ortamında ve ——- ticari etki yaratacak şekilde kullanılmasının yasaklanmasına, davacının davalının markaya tecavüz ve haksız rekabet eylemleri nedeniyle elde edemediği menfaat olarak ortaya çıkan zararlarına karşılık şimdilik ——— manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı tarafın; müvekkilince tescil edilen ————– markalarıyla ilgili TTK 54 ve 55. maddeleri uyarınca haksız rekabete ilişkin hükümlerin uygulanması yönünde iddialarda bulunduğunu, davacıların —– —- bu markayı kullandıklarını, müvekkilinin ise kahve ve türevlerinin satıldığı işletmede kullandığını, faaliyet alanlarının ve faaliyet gösterdikleri yerlerin farklı olduğunu, bu nedenle markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, ——— ibaresinin yurt dışında yaygın olarak kullanılan bir kişi ismi olduğunu, bu nedenle bu ibareyi içeren pek çok markanın tescil edilmiş olduğunu, müvekkilinin markalarının yalnızca kelimeden ibaret olmayıp renk ve şekil unsurlarını da içerdikleri, bu nedenle müvekkiline ait markanın özgün olduğunu, yaptıkları marka başvurularının —— tarafından kabul edildiğini, Sınai Haklar Kanunu’na bakıldığında markaların iltibasına yönelik hükümlerin uygulanması için belirli şartlar öngörüldüğünü, bu şartların sağlanmaması halinde ihlalden bahsedilemeyeceğini, davaya konu olan markaların kahve ve restoran olmak üzere iki farklı sektörde faaliyet gösterdiğini, sundukları görsellerden ve tüketici yorumlarından anlaşılacağı üzere davacılarla davalının markalarının görsellerinin ve faaliyet alanlarının birbiriyle ilgisi bulunmadığını, Borçlar Kanunu uyarınca tazminat talep edilebilmesi için ortada hukuka aykırı bir eylemin ve kusurun bulunması gerektiğini, müvekkilinin böyle bir eyleminin ve kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, işbu davaya konu müvekkili şirket markasına ilişkin —— yapılan başvurunun bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya —- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——— markasının —- davacılar adına tescil edildiği, başvuru tarihinin —- olduğu, davalı adına ise;
—numaralı —– tarihinden itibaren —- tarihinde,
—numaralı ——tarihinden itibaren — tarihinde, ————
—numaralı —- markasının ——– tarihinde
— numaralı —- tarihinden itibaren –yıl süreyle — tarihinde,
— numaralı — markasının — tarihinden itibaren —- tarihinde,
—-numaralı —- markasının — tarihinden itibaren —-tarihinde tescil edildikleri,
— numaralı—–sınıfta tescil işlemleri tamamlanmadığından geçersiz hale geldiği tespit edilmiştir.
Davacılar vekili ——– tarihli dilekçesi ile maddi tazminatın SMK’nun 151/2-c maddesine göre hesaplanmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
Davacılar vekili —- tarihli dilekçesinde davalının markanın kullanılması için dava dışı ———- verdiğini, bu şirketlerin ortaklık yapısına göre davalı şirketle bağlantılı olduklarını iddia etmiş, bu şirketlerin—– kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, ——-ortakları ile davalı şirketin ortaklarının aynı kişiler oldukları tespit edilmiştir.
Taraflar delillerini sunduktan sonra, dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,———- hazırlamış oldukları —tarihli heyet raporunda özetle; davacının — markası ile davalının — no ile tescilli—- tescilli —-markalarının kelime markası olup asli unsurlarının —-ibaresi olduğunu, görsel ve fonetik olarak benzer olduğunu, davacının —- davalının dava açıldıktan sonra başvuru yapılan — ile tescilli ——– markasının esas kelime unsurunun ——— davalının markasında kompozisyon ve renk olarak farklılıklar olduğunu, ancak davalının markasını davacının markasından uzaklaştırmaya bu farkların yetmediğini, davalının bu markasının da davacı markası ile görsel ve fonetik açıdan benzer olduğunu, davacının —- ile tescilli —— markasının; —sınıfta ve aynı zamanda — alan ———– tescil edilmiş olduğunu, davacının bu sektörde faaliyet gösterdiğini, davalıya ait ——-markalarının —- alan ürünler için, ——— markasının ise —— tescil edildiğini ve kullanıldığını, mal ve hizmetlerin aynılığı ve/veya benzerliğinden anlaşılan mal veya hizmetlerin beraberce kullanılması, birbirini tamamlaması olup, davalıya ait —– markası kapsamında yer alan——–ürünlerin satışa arzının yanı sıra, ——— markası altında yeme içme hizmeti verildiğinin tespit edildiğini, buna göre ürün üretimi ve ürün sunumu, servis edilmesi ilişkisi sebebiyle ortalama tüketici kitlesinin bakış açısında göre benzer olduğunu, birbirini tamamladığını, yeme içme hizmeti veren bir işletmenin ortalama tüketicilerinin büyük oranda aynı ya da benzer olduğunu, hizmetlerin sunuluş biçimi giderdikleri ihtiyaç, gıda ürünlerinin aynı zamanda yeme-içme hizmeti veren bir yerde satılması ve tüketiciye bizzat hizmet olarak sunulması hizmetlerinin en azından bağlantılı olduğu yanılgısına neden olabileceğini, bu nedenle de davalı tarafından kullanılan ve davacı markası ile aynı ve ortak ibare olan ——— ibaresinin yüksek benzerliği de göz önüne alınarak ortalama tüketiciler tarafından bu sözcüğü duyduğunda duraksamadan davacı firma olarak algılayabileceğini, iltibasa neden olabileceğinin tespit edildiğini, maddi tazminat hesaplamasının seçenekli yapıldığını, nihai takdirin Mahkememizde olduğunu,———— tarihli cevabi yazısında, markanın cirosunun —- oranındaki rakamın emsal lisans bedeli olarak dikkate alınabileceğinin belirtildiğini, bu bağlamda, ——- dönemi için —- olmak üzere toplam — hesaplandığını, davacı tarafın sunmuş olduğu imzasız örnek —- dönemi için ——–olmak üzere toplam —– hesaplandığını, manevi tazminatın takdiri ve tespit hakkının mahkememize ait olduğunu beyan etmişlerdir.
Davacılar vekili ——– tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davalının müvekkillerine ait tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eylemleri nedeniyle elde edemediği menfaat olarak ortaya çıkan zarara karşılık —- maddi ve —–manevi tazminatı dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Karıştırılma —– tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma —- ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Somut olay incelendiğinde, marka tescil kayıtları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davacılar adına tescilli ———markasının tek bir kelimeden oluştuğu, —— bir anlamı bulunmayan bir kelime olduğu, davalı tarafça tescil ettirilen ve kullanılan ————- markalarında yer alan —–ibarelerinin davacının markası ile aynı olduğu, —– markasında yer alan —- yalnızca bir harfı farklı olmakla, görsel ve işitsel olarak çok benzer olduğu, bu ibarenin yanında yer alan — kelimelerinin — tarafından da anlamları bilinen ———– anlamına gelen tanımlayıcı kelimeler oldukları, her ne kadar davalının bazı tescilli markaları ve bazı marka kullanımlarında şekil unsuru da yer almaktaysa da, markaların hitap ettikleri ortalama tüketici kitlesinin her iki tarafın markasını her zaman aynı anda ve yan yana görme imkanı bulunmadığından, markaları aklında kaldığı kadarıyla hatırlayacağı, bu nedenle davalının markalarından aklında kalacak esas unsurunun ——- kelimesi olacağı ve bu kelimenin davacının markası ile aynı olmasından dolayı markalar arasında bağlantı kurulacağı, davalının markalarında yer alan renk ve şekil unsurlarının davalının markalarını davacının markasından farklılaştırmaya yetmediği, tüketicilerin markaların farklı olduklarını düşünseler bile tarafların markalarının aynı ya da bağlantılı işletmelere ait seri marka olduğunu düşünebilecekleri, davacıların markasının tescilli olduğu ——— davalının markaları kullandığı kafe hizmetlerinin ve —- yiyecek ve içecek maddelerinin satışı hizmetlerinin bağlantılı ve benzer oldukları, bu nedenle davalının marka kullanımlarının davacının markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, tarafların farklı şehirlerde faaliyette bulunmalarının bu duruma etkisinin bulunmadığı, yine SMK’nun 155/1. maddesi uyarınca davacını markasının tescil tarihi davalının markalarının tescil tarihlerinden daha önce olduğundan, davalı tarafın markalarının tescilli olduğunu savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceği, davalı ve davacının cirolarına ve ticari iş ve işlem hacimlerine göre ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden davanın açıldığı —- tarihine kadar olan dönem için lisans bedeline göre hesaplanan — maddi tazminatın, ayrıca davalının marka kullanımının yoğunluğuna, şekline, süresine, elde ettiği gelire, kusur durumuna göre —— manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde davacıların hak sahibi olduğu —– markası ile karışıklığa neden olacak şekilde —– ibaresini bazı tanımlayıcı kelimelerle birlikte markasal olarak kullanmasının YASAKLANMASINA ve MARKAYA TECAVÜZÜN REF’İNE,
Davalıya ait yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri ile ilgili ——–ibaresini içeren tanıtıcı tabelaları, görselleri, iş ürünleri dahil tüm araç-gereç ve unsurlarının davalının tüm işletmelerinden TOPLATILMASINA,
Davalının yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri ile ilgili —-ibaresini içeren reklamlarının, internet ortamında ve sosyal medyada ticari etki yaratacak şekilde kullanmasının YASAKLANMASINA,
—– maddi ve —- manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 27.499,17 TL harçtan peşin alınan 6.876,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.622,84 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüz davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 33.829,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 6.876,33 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve 3.392,50 TL tebligat – müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 10.300,23 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021