Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/271 E. 2020/157 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/271 Esas
KARAR NO : 2020/157

DAVA : Markaya Tecavüzün Önlenmesi ve Men’i ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün önlenmesi ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin sigara sektöründe “——- ———-markası ile uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, bu ürünlerin ihracatını gerçekleştirdiğini, söz konusu “——————— markasının ———- numarası ile TPMK nezdinde tescil edildiğini ve 04/09/2017 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yenilendiğini, davalı şirketin ise müvekkiline ait olan tescilli markayı kullanmak suretiyle sahtelerini ürettiğini, haksız ve hukuka aykırı şekilde ürünlerin ticaretini yaptığını, bu durumdan—–sayılı yazısının tebliği ile haberdar olunduğunu, davalının eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bu nedenlerle; davalı şirketin müvekkiline ait markaya tecavüzünün önlenmesine ve men’ine, tescilli markanın kullanıldığı ürünlerin toplatılmasına ve imhasına, müvekkili şirket adına tescilli “———–” ibaresini taşıyan————– durdurma kararının tedbiren devamına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin dava konusu yüklerin alıcısı, satıcısı, ihracatçısı, ithalatçısı, üreticisi, taşıyıcısı, komisyoncusu, aracısı olmadığını, şirketin sadece—— işleri ile iştigal ettiğini, müvekkilinin dünyanın————- Türkiye genel acentesi olduğunu, dava konusu yüklerin dava dışı yabancı taşıyıcı ——-kıymetli evrak olan ———- numaralı —- taşındığını, dolayısıyla yüklerin taşınması işini üstlenen tarafın müvekkili değil, dava dışı olan——— olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, bu sebeplerle davanın öncelikle pasif husumet yokluğundan, sonrasında ise esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asli müdahil vekili asli müdahale talep dilekçesinde özetle; söz konusu davanın müvekkili şirketi de ilgilendirdiğini, müvekkili şirketin “————-yurt dışından davacının üretim yaptırdığı fabrikadan satın aldığını, dolayısıyla ortada markaya tecavüz olmadığı gibi, müvekkili şirketin uzun süredir —- alamadığı için ciddi zarara uğradığını, bu nedenlerle asli müdahillik taleplerinin kabulüne, müvekkili şirketin yasal olarak satın aldığı malların hemen bozulma ve kurtlanma olacağı da göz önüne alınarak iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının davacı adına tescilli “——–markası ile taklit —- ürünlerini gümrük işlemine tabii tuttuğu iddiasıyla açılan markaya tecavüzün önlenmesi ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- numaralı ———————- markasının 33. ve 34. sınıflarda ———————— emtiaları için —– tarihinde——– adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ticaret sicil gazetesi örneği incelendiğinde, davacı —– ile dava dışı——— birleştiği görülmektedir.
—– sayılı kararı ile ——-sayılı —— muhteviyatı, davalı ..——————– ibareli—- eşyalar ile ilgili gümrük işlemlerinin 3 gün süreyle durdurulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde marka uzmanı bilirkişi —— numaralı “————-” markası için —–.sınıflarda marka tescil başvurusunda bulunulduğu,—— yayınlandığı, —- tarihinde tescillendiği,——–tarihinde yenileme yapıldığı, markanın koruma altında ve haklarının——ait olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan—-gazetesinde görüldüğü üzere şirketin davacı şirketle birleşme yoluna gittiği,—-tespit edilen davalı tarafa ait ürünler üzerinde yapılan tespitte davalı tarafa ait marka kullanımının davacı taraf tescilli markasına benzer şekilde kullanıldığı, kullanılan—-karışıklığa sebep olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ———– oluşan bilirkişi heyeti—— tarihli raporda; “—————— şeklindeki davalı markasal kullanımının davacı markası ile karışıklığa neden olabileceği, taşınan eşyanın satıcı veya alıcısı olmadığı, sadece—— gemiden gemiye aktarma gümrük işlemlerini yerine getiren tüzel kişilik olduğu, davalının taşınan malın alıcısı ve satıcısı olmadığı, bu nedenle ticari amaçlı ———- satın alma ve satma eylemini gösterir herhangi bir ticari fatura bulunmayacağı, dosyada asli müdahale talep eden olarak dilekçe veren—- faturası ve taşıma belgesi üzerinde yer alması nedeniyle markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eşyanın sahibi sıfatını taşıması ve bu sebeple de markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının takdirinin Mahkememize ait olduğu, davalı tarafın sorumluluğunun olmaması, dava konusu ürünlerle ilgili herhangi bir satış ve tanıtım amaçlı işlem gerçekleştirmediği, dava konusu ürünlerin satışından kazanç veya kar elde etmediği, dolayısıyla dava konusu üründen kaynaklı bir gelir olmadığından tazminat hesaplamasının da yapılamadığı belirtilmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, SMK’nun 29. maddesinde düzenlenmiştir. SMK’nun 29/1-c maddesinde, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elinde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak markaya tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Toplanan deliller, davaya konu ürünlerin ele geçirilmesine dair tutanaklar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davaya konu taklit —– üzerinde davacıya ait markanın esas unsuru olan “——- markasının aynen kullanıldığı, bu durumun marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Ancak davaya konu —————————– tarihli Gümrük Beyannamesi incelendiğinde; gönderenin—- ——— olduğu, gemiden gemiye nakledilerek taşınacağının yazılı olduğu, taşıyıcının ise … olarak yazıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar asli müdahil davaya konu ürünleri davacıya ait————– alarak nakletmeye çalışığını iddia etmişse de, incelenen —- göre ürünlerin ———–üzerinden getirilerek ——istendiği, yani ———ile bir ilgilerinin bulunmadığı ve ————–olduğu anlaşılmıştır.
—————— işlemlerini düzenleyen 88.maddesine göre —— eşya şüphe veya ihbar durumları hariç olmak üzere ———-kadar muayene edilmeksizin ve gerektiğinde mühür altına alınarak veya memur eşliğinde sevk edilir ve gerek görüldüğünde eşyanın gümrük idaresince muayenesi 61 ile 70. hükümlerine göre yapılır.” dolayısıyla da taşıyıcının——eşyayı muayene yetkisi bulunmadığından deniz yoluyla gümrüğe getirilen ürünlerin neler olduğunu fiilen bilmesi de mümkün değildir.
Yine aynı yasanın temsil hakkını düzenleyen 5.maddesinde temsilci başkası adına ve hesabına hareket eden kişi olarak kabul edilmiş olup davalının beyanname ve taşıma senedinde taşımayı temsilen gerçekleştirdiği açıkça anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu genel hükümlerine göre de özel kusuru olmadıkça temsilcinin temsil olunan adına gerçekleştirdiği işlemler temsil olunan adına hüküm ifade eder. Gümrük Kanununun 84/4- a-1 maddesine göre ————-belgeler varış gümrük idarisine sunulduğunda——– sona erer.
Davalının görevi ürünü hareket gümrük idaresinden alıp varış gümrük idaresine belgeleriyle birlikte teslimden ibarettir. Bu işlemi de gönderenle olan taşıma sözleşmesi gereğince ve Gümrük Kanunu’nun beyanı düzenleyen hükümlerine uygun olarak sunmuş olduğundan, davalıya olayda yüklenecek bir kusur bulunmaması nedeniyle davacıya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, asli müdahilin —–kendilerine teslim edilmesi taleplerinin ise —–davacıya ait ——- alındığını kanıtlayan bir delil ve belge sunulmadığından ve ———— taklit olduğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Asli müdahilin dava konusu —— kendisine teslim edilmesi talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 48,07 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Asli müdahil tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın alınması gereken 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 10,00 TL harcın asli müdahilden alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davalı vekili için ——gereğince takdir olunan —— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, asli müdahil vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.