Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/251 E. 2019/230 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/251
KARAR NO: 2019/230
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ: 31/05/2018
KARAR TARİHİ: 12/09/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM/ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı firmanın ———— yılından bu yana otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiğini, —— yılında—— kayıt edildiğini, —– yılından bu yana davacı şirket adına ——– esas unsurlu markaların tescilli olduklarını, davacıya ait ————- adının da ——- yılından bu yana kullanıldığını, davalının———— isimli —– sitesinde davacının markasını kullanan sayfaları yayınladığı, yer sağlayıcı olarak————-sayfalarını kurumsal üye yaptığını, davalıya bu sayfaları kaldırması için ——— tarihinde ihtarname keşide edildiği halde müvekkilinin markasına tecavüz eden kullanımların kullanıcı sayfasında devam ettiğini, davalının ilan sitesinde yayınlanan———- ibarelerinin kullanımının markasal kullanım olduğunu belirterek, davalı tarafından üyelerine tahsis edilen ve sunucu barındırma hizmeti verilen ———— sayfalarına erişimin engellenmesine, bu sayfalarda ——- markasının kullanılmasının durdurulmasına, maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak şartıyla, davalının eylemlerinin haksız rekabet olup olmadığının tespitine, haksız rekabetin menine, fiilin marka hakkına tecavüz olup olmadığının tespitine, marka hakkına tecavüz fiillerinin önlenmesine, durdurulmasına ve kaldırılmasına, tecavüz oluşturan ve cezayı gerektiren ürünlere, özellikle tabela, katalog vs. tanıtım malzemelerine el konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin davalının markasını ihlal etmediğini, davacı ile bir ihtilaf yaşamamak için davadan önce davacı ile sürekli iyiniyetli bir biçimde işbirliği içinde olduğunu, müvekkilinin davacının markasını kullanmakta hiçbir çıkarının bulunmadığını, müvekkilinin 5651 sayılı Kanun kapsamında yer sağlayıcı olduğunu ve sadece motorlu taşıt alım satım ilanlarının yayınlandığı bir elektronik platform işlettiğini, hiçbir şekilde motorlu araç alım satımı veya kiralanması ticaretiyle uğraşmadığını, müvekkilinin davacının markasını kullanarak gerçekleştirdiği herhangi bir faaliyet bulunmadığını, davacının markasını ihlal ettiğini iddia eden kişilerin, müvekkilinin işlettiği elektronik ticaret platformuna ilan veren dava dışı oto galeriler olduğunu, müvekkilinin davacının gönderdiği ihtar üzerine ———ibaresini sayfalarından kaldırmalarını istediğini, üyelerin bu talebe uyarak ilgili ibareyi sayfalarından kaldırdığını, ancak ticaret unvanı ———-olan bir üyenin bu ibarenin resmi ticaret unvanında yer aldığını belirterek ticaret unvanını kullanmaya devam edeceğini bildirdiğini, müvekkilinin tüm bu süreçte çaba sarf ederek iyiniyetle hareket ettiğini, dava dışı üçüncü kişilerin fiillerine dayanarak müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın öncelikle konusuz kalması ve sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, bu taleplerin kabul edilmemesi ve bu sebeple esasa girilmesi halinde, esasa ilişkin savunmalar doğrultusunda davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava; davalının, davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine ilişkindir.
Davacıya ait marka tescil kayıtları TPMK’dan getirtilmiş, incelendiğinde; —— numaralı ————sınıflarda ——— tarihinde tescil edildiği, ——- numaralı ———markasının ise —— sınıflarda ——— tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin —–kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, ——— tarihinde——— kaydedildiği, ilk tescil tarihinden bu yana ——- ibaresini ticaret unvanında kullandığı tespit edilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti ——- tarihli raporlarında; ——— tarihinde yapılan incelemede: ——- adlı davalının internet sitesinin, internet sitesine üye olan kişilerin ya da firmaların araçlarını satması için kurulmuş bir platform olduğu, davalının üyelerine e-ticaretin yapılabileceği bir platform sunduğu, davalının içerik oluşturmadığı, üyelerinin satış yapabilmeleri için yer sağlayıcı olduğunun görüldüğü,———- adresli internet sitesinin incelenmesinde———–adresine gidildiğinde———adresine yönlendirme yapıldığı, yönlendirme yapıldığı görülen internet sayfasının ——- bölümünde,——- ibaresinin kullanıldığı, internet sayfasında iletişim bilgisi olarak ———adres:———— açıklamasının yer aldığı, davalı … sitelerinde ——–esas unsurunun davacıya ait tescilli markalara iltibas ve karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde kullanıldığı, incelenen internet sitesinin ikinci el araç satışı ile ilgili olduğunun tespit edildiği, ———— adresli internet sitesinin incelenmesinde: ———–adresine gidildiğinde ————- adresine yönlendirme yapıldığı, yönlendirme yapıldığı görülen internet sayfasının ——— bölümünde ————- ibaresinin kullanıldığı, incelenen sayfasının başlık bölümünde de ——– ibaresinin kullanıldığı, internet sayfasında iletişim bilgisi olarak; adres:————açıklamasının yer aldığı, davalı … sitelerinde ——- esas unsurunun davacıya ait tescilli markalara iltibas ve karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde kullanıldığı, incelenen internet sitesinin ikinci el araç satışı ile ilgili olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Farklı bir bilirkişi heyetince düzenlenen ——- tarihli bilirkişi raporunda; davalının yer sağlayıcı olarak hizmet verdiği————-internet sitesinde, dava konusu————–internet alt sayfalarındaki kullanımların kaldırıldığı, fakat internet alt sayfalarında bu kullanımların kaldırıldığı tarihe ait arşiv kaydı bulunmaması sebebiyle kaldırılma tarihlerinin tespit edilmediği, dava konusu————–linklerinde halihazırda erişim sağlanamadığından, bu sayfalara erişimin engellenmesine ve sayfalardaki —— markasının kullanılmasının durdurulmasına yönelik taleplerin konusuz kaldığı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı şirketin, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 5.maddesinin 2.fıkrası gereğince kendisine yapılan müracaat üzerine, içerisinde——– ibaresinin geçtiği birtakım —– safyalarını yayından kaldırdığı, ancak———— bu linkte araçlarını sergileyen firmanın ticaret unvanının ————–.olduğu gerekçesiyle yayından kaldırılmadığının anlaşıldığı, davacının ——-.sınıfta “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için motorlu kara taşıtlarının bir araya getirilmesi hizmetleri”nde tescilli ———– markasının esas unsuru olan ———- olarak kullanılmasının, SMK.7/3-e ve SMK.29/1-a gereğince davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, buna bağlı olarak ihtara rağmen ——– sayfasına erişimi engellemeyen davalının, ilgili web sayfasında ————–unvanının ticari etki yaratacak biçimde ———- şeklinde kullanılmasından, SMK.m.7/3-d, SMK.M.29/1-a uyarınca sorumlu olduğu, KHK döneminde olduğu gibi, web sayfasında yer verilen kullanımların unvansal mı yoksa markasal mı nitelik taşıdığı incelendiğinde de, davalının web sayfasındaki kullanımlarının markasal nitelik taşıdığı ve bu tespitin bir sonucu olarak, davalının yer sağlayıcısı olduğu ——- sayfasında ——–ibaresinin ticari etki doğuracak biçimde kullanılmasının, SMK.m.7/3-d ve SMK.m.29/1-a uyarınca marka hakkında tecavüz teşkil ettiği, davalıya ait web sayfasında davacının markasının esas unsuruyla aynı olacak şekilde marka kullanımının, tüketici nezdinde davacının markası ile karıştırılmaya sebep olabileceği, bu nedenle davalıya ait web sayfasında davacıya ait markayla karıştırılmaya yol açabilecek şekildeki kullanımların TTK.m.55 uyarınca haksız rekabet oluşturduğu yönünde görüş bildirmiştir.
————– kaydı incelendiğinde, unvanının —— tarihinde ———– olarak değiştirildiği, ——— tarihinde ticaret sicile kaydedildiği tespit edilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davalının yer sağlayıcı olduğu interenet sitesinde dava dışı şirkete ait olup araba alım satımı yapılan————–adlı web sayfalarında davacı adına tescilli markaların esas unsurunu oluşturan ———- ibaresinin kullanıldığı, davacının markalarının da motorlu taşıtların satışına ilişkin hizmetler için tescilli oldukları, bu durumun davacının markası ile ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olacağı, eylemin aynı zamanda başkasına ait marka kullanılarak dürüstlük kuralına aykırı satış yapılması niteliğinde olduğundan haksız rekabetin de mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf, yer sağlayıcı olmaları nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemleriyle ilgili sorumluluklarının bulunmadığını savunmuşlardır.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usuller ; 5, 8 ve 9.maddelerinde de internet servis sağlayıcısının yükümlülükleri ve bu kapsamda kalan eylemlerden dolayı sorumluluk koşulları düzenlenmiştir.
Bunun yanı sıra, marka hakkına tecavüz eylemi esasen bir haksız fiil olduğundan, haksız fiilden dolayı tazminata hükmedilebilmesinin, mütecavizin kusurlu davranması şartına bağlı olmasına karşın tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve tecavüz sonuçlarının ortadan kaldırılması talepleri için kusurun varlığı şart değildir
Davalı … yer sağlayıcısı aleyhine açılan tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve tecavüz sonuçlarının ortadan kaldırılması davası bakımından, davalının iştirak halinde tecavüz nedeniyle sorumlu tutulabilmesi kusur şartına bağlıdır. Davacı tarafça davalıya dava açılmadan önce bu kullanımların kaldırılması için ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen dava açıldıktan sonra yapılan bilirkişi incelemesi ile iki linkte halen————- ibaresinin kullanıldığı tespit edilmiştir.
Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere davalıya tebliğ olunan ihatarname içeriği itibariyle tecavüzden haberdar olan ve buna rağmen üçüncü kişiler tarafından davalıya ait——– sitesindeki ihlal oluşturan dava konusu içeriğin web sitesinden çıkartılması ya da erişimin engellenmesi şeklinde olumlu bir davranışta bulunmayarak, tecavüz teşkil eden içeriği işletmecisi olduğu——- adlı——– sitesinden çıkartmamak suretiyle kusurlu davranan davalının, iştirak halinde sorumluluğu nedeniyle davanın kısmen kabulüne, davalıya ait ———— adlı internet sitesinde üyelerine tahsis edilen ve sunucu barındırma hizmeti verilen ———— adlı web sayfalarında davacıya ait——— esas unsurlu markaların kullanılması suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi ve durdurulmasına, yargılama sırasında————– adlı internet siteleri yayından kaldırılmış olduklarından bu sitelere erişimin engellenmesi talebi konusuz kalmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı konusuz kalan talepleriyle ilgili dava açıldığı tarihte haklı olduğundan, bu taleplerle ilgili davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalıya ait——– adlı internet sitesinde üyelerine tahsis edilen ve sunucu barındırma hizmeti verilen——————–sayfalarında davacıya ait ——– esas unsurlu markaların kullanılması suretiyle davacının marka haklarına TECAVÜZ ETTİĞİNİN ve HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin ÖNLENMESİNE ve DURDURULMASINA,
2————- alan adlı internet siteleri yayından kaldırılmış olduklarından bu sitelere erişimin engellenmesi talebi konusuz kalmakla bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 35,90 TL.harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL.nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 3.931,00 TL.vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 110,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.187,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/09/2019