Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/24 E. 2019/263 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/24
KARAR NO : 2019/263

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1987 yılından bu yana —– –alanında faaliyet gösterdiğini, sadece yurt içinde değil pek çok yabancı ülkede de faaliyet gösterdiğini, ihracat sıralamasında Türkiye’de ilk —- şirket arasında olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır kullandığı —–” markasını — sektöründe tanınmış hale getirdiğini, —-ürünlerinde “——markasını kullandığını, davacının —- numaralı ——– markasının 35. sınıfta,——- numaralı “—– markasının —–numaralı “—– markasının —- numaralı — markasının — – sınıflarda, ——- numaralı “——markasının —-. sınıflarda, ——- markasının——-numaralı “—– markasının— sınıfta, ——- numaralı ——- markasının —–sınıflarda tescilli olduğunu, ayrıca —- numaralı tasarım tescilinin mevcut olduğunu, markalarında hep aynı formata sahip şekil unsurunun kullanıldığını, davalı tarafın hükümsüzlüğü talep edilen —–” markalarında da aynı formatın aynı renklerle kullanıldığını, markalar arasında tüketiciler nezdinde karışıklık oluşturduğunu, davalının davacıya ait markalar ile iltibas teşkil edecek şekilde —————— numaralı ——-. sınıflarda, —- numaralı “——-” markasını —-. sınıflarda, — numaralı — —————– markasını —- sınıfta tescil ettirdiğini, markaların tasarım ve formatı ile renklerinin aynı olduğunu, bu markalarla yurt dışına satış yaptığını, —- kullanılmadığı ülkelerde markaların aynı zannedileceğini, tescil sınıflarının aynı olduğunu, tescilin kötü niyetli olduğunu ve davacı markalarının tanınmışlığından faydalanılmaya çalışıldığını belirterek, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak şartıyla davalıya ait —- numaralı—- —numaralı “———————markalarının kapsamlarında bulunulan tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamış, ancak celsedeki beyanlarında, davalının markalarının davacının markaları ile benzer olmadığını, davacının markalarının tanınmış marka olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkin hükümsüzlük davasıdır.
Davacıya ait marka ve tasarım tescil kayıtları dosya içerisine getirtilmiş, incelendiğinde, —- numaralı “———-markasının —– numaralı —–” markasının —– numaralı “—-” markasının—- numaralı “—- markasının — 17. sınıflarda, ——— markasının —. sınıflarda, —— markasının —- numaralı “—- markasının 35. sınıfta, ——-” markasının —–. sınıflarda tescilli olduğu, ayrıca —– numaralı tasarım tescilinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Yine davalıya ait davaya konu marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ——-. sınıflarda, —————– markasını —– numaralı “—–” markasını —-. Sınıfta davalı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Taraflar delillerini sunmuşlar, davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 10.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; “davacının dosyada mesnet gösterdiği markaların ve tasarımın, davacı adına tescilli olduğuna, davalının —- dosya numaralı — ibareli, ——————— dosya numaralı —- ibareli ve —- dosya numaralı —- ibareli markalarının tescilli olduğuna, davalının —- dosya numaralı “—– dosya numaralı —–ibareli markalarının, davacı markalarından farklı olduğu ve ortalama tüketiciler nezdinde karışıklığa sebebiyet vermeyeceğine, davalının —- dosya numaralı —— ibareli markasının davacı markaları ve tasarımı ile benzer olduğuna ve ortalama tüketiciler nezdinde karışıklığa sebebiyet vererek iltibas yaratacağına” dair tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Bu rapora tarafların itiraz etmesi nedeniyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış, dosyamız içerisine alınan ——- tarihli raporda; “davacı adına tescilli markalar ile davalı adına tescilli —- ibareli marka arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali olduğu, davacı adına tescilli markalar ile davalı adına tescilli —– nolu “TURK FIX” markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali oluşmadığı, Mahkemece uygun görülmesi halinde davalı adına tescilli —— ibareli markanın tescilli olduğu sınıflar yönünden hükümsüz kılınabileceği” görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, toplanan deliller, marka tescil kayıtları, aynı görüşlerin yer aldığı iki adet bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davalının davaya konu markalarının tescilli oldukları sınıfların davacının markaları ile aynı olduğu, her iki tarafın markalarının kelime olarak benzerliklerinin bulunmadığı, davacının markalarının esas unsurlarının ——, davalının markalarının esas unsurlarının ise —-” olduğu, ancak davacının tüm markalarında yine davacı adına tescilli olan — numaralı tasarımın şekil unsuru olarak kullanıldığı, davalının da—- markasında bu tasarım ile karıştırılmaya neden olacak derecede ve aynı renklerde olan şekil unsurunun kullanıldığı, bu markanın davacının markaları ile işitsel ve anlamsal olarak benzer olmamasına rağmen, görsel olarak benzerliğinin bulunduğu, bu nedenle markaların tescilli oldukları mal ve hizmetler nedeniyle hitap ettikleri ortalama tüketiciler nezdinde davalının markasının davacının markaları ile karıştırılabileceği, aynı işletmeye ait seri markalardan biri olduğunu düşünebilecekleri, markaların tescilli oldukları mal ve hizmetlerin de aynı olduğu, bu nedenle hükümsüzlük koşullarının bu marka için mevcut olduğu, ancak davaya konu diğer davalı markalarının davacının markaları ile işitsel, anlamsal ve görsel bir benzerliğinin bulunmadığı, yalnızca davacının markalarında yer alan lacivert ve kırmızı renklerin kullanılmasının markaların karıştırılmasına yol açmayacağı, bu markaların kötü niyetle tescil edildiklerinin kanıtlanamadığ anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı adına tescilli —-tescil numaralı ———— markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı adına tescilli —- tescil numaralı—- Şekil” ve ———- tescil numaralı —–markaları ile ilgili davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
-Davalı adına tescilli —— tescil numaralı —–” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
-Davalı adına tescilli —– tescil numaralı ————– Şekil ” markaları ile ilgili davanın REDDİNE,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 9,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan —–gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan —– gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 145,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.222,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.407,33 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.