Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/233 E. 2022/34 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/233 Esas
KARAR NO : 2022/34

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacıya —- davalı şirket tarafından haksız olarak üretildiğini, — tarafından da satışının yapıldığını, ürünler üzerinde davalı — markasının bulunduğunu, davalı .—- davalı şirketin müdürü olduğundan olaydan sorumlu olduğunu, davacının tasarımlarının tescilsiz olduğunu, bu nedenle —-sayılı dosyası ile bu konuda delil tespiti yapılarak tecavüzün tespit edildiğini belirterek, davanın—- edilmesine, davalıların tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine, belirsiz alacak davası olarak 6769 sayılı Kanunun 151/2-a maddesine göre şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 16/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın masrafı davalılara ait olmak üzere kamuya —— birer tanesinde yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin tecavüzün gerçekleştiği iddia olunan —– olduğunu, müvekkili şirket uzun yıllardır—- faaliyet gösteren bir firma olduğunu;— öngördüğü ——ürünlerinin —- tescilli münhasır hak sahibi olduğunu, daha önceki tarihlerde de satışını ve üretimini yapmaya devam ettiğini, aynı zamanda bilirkişinin, —tespitinde de belirtildiği üzere ——sınıftaki emtialar için —- tarihinde tescil edildiğini, 08/09/2016 tarihinden itibaren de koruma altına alındığını, yine müvekkil şirketin — içerisinde olduğunu ve yıllarca markalaşma ve— ile faaliyetlerine devam ettiğini, bir çok ——— tescilli olup, tasarımları üzerinde münhasır hak sahibi olduğunu, asıl davacı tarafın — ihlallerine sebep olduğunu ve müvekkiline — iddia etmeye çalıştığını, davacının daha önce ———- haksız olarak satışını yaptığını ve yapmaya — tarihli görsellerin piyasaya sunulması ile müvekkiline ait tescilli ——satışını yaptığının açıkça görüldüğünü, tamamen yetkili olmayan bilirkişi tarafından tutulmuş raporu kabul etmediklerini, tespitte, müvekkili şirkete dahi gelinmemiş olup, müvekkili şirketin — ürünlerinin incelenmediğini,—— ve davacı tarafın ürünlerinin incelemesinin yapılmamış olduğunun sabit olduğunu, müvekkili şirketin ———– ile ürün üzerinde tescilli koruma hakkına sahip olduğunu, Müvekkili şirketin , söz konusu ürünlerini ——altında gerek——bölgelerinde belli nitelikteki
——– satışını gerçekleştirdiğini, aynı zamanda müvekkili
tarafından bu ürünlerin —- zamanı ayrılması suretiyle ——tanınmış kişilerce——— yapıldığını, — üzerinde de münhasır hak sahibi olduğunu, davanın haksız olarak açıldığını, her ne kadar müvekkili şirketi davalı
gösterilmiş ise de, müvekkili şirkette yapılmış bir tespit ve ürünlerin net benzerlikleri konusunda
ortak bir kanaat bulunmadığını belirterek, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İSTEM:Tasarımı Müvekkili tarafından yapılmış ve ———-sunulmuş ve üretilmiş —–
——–, davalı … ———- adına tescil Ettirildiğini, haksız olarak üretilerek satışa sunulduğunu ve müvekkilinin tasarım hakkının ihlal edildiğini, tasarımın ilk
kez müvekkil tarafından — sunulduğuna dair — satış sitesinin çıktılarının dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davacı tarafından tasarlanan —– kamuya sunulan — davalı tarafça haksız olarak kendi adına tescil edildiği iddiasıyla, davalıya ait—- hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilİ—–müvekkilin tescil tarihinden yaklaşık ——- sayfasından yayınlayarak sattığını iddia ettiğini ve hükümsüzlük davası açtığını,— ürünlerin öncelikle yeni——- dikkate alınarak tasarlandığını, akabinde numune hazırlanarak tanıtımının yapılması ile birlikte ürettirilip—– yapıldığını, doğal olarak davacının beyanının aksine
tasarım ve üretim süreci de dikkate alındığında müvekkilinin bu ürün ile ilgili olarak tescil tarihinden önceki dönemde de müvekkilin bu ürünün satışını gerçekleştirdiğinin kabul edilebileceğini, müvekkilinin——-sektöründeki— değil, belli bir satış —–ettiği alıcı kesim tarafından—- altına aldığını, davaya konu —– ———tarihi itibariyle ———-
vasfını kaybetmeden tasarımını tescil ile koruma altına alındığını, ancak davacı tarafın —- dayanarak bu
ürünün ilk kez kendisi tarafından—– iddia ettiğini, delil olarak dayanılan belgelerin—- ibaret olduğunu, davacının —sayfasında bu ürünü tescil tarihinden önce yayınlamış
olmasının tek başına ürünün yenilik vasfını ortadan kaldırmaya yetecek bir ölçüte sahip olmadığını, üstelik
ürünlerin aynı—önceki tarihlerden beri belirli olduğunu, müvekkilinin bu ürüne ilişkin tescil tarihinden önce yapmış olduğu—–olduğunu,———alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve eksik inceleme ile oluşturulmuş bir rapor olduğunu, söz konusu tespit dosyası bilirkişi raporunda davaya konu ürünler üzerinde kimin hak sahibi olduğuna dair bir inceleme yapılmadığını, —- kayıtlarının dikkate alınmadığını, müvekkili şirketin tescil —- sattığına dair herhangi bir araştırma yapılmadığını, bu nedenle, —- Mahkemesi tarafından alınan, yetersiz ve eksik incelme ile oluşturulmuş bilirkişi raporunun dikkate alınamayacağını, müvekkiline ait tescilli tasarımın tasarımcısının hususiyetini taşır nitelikte yeni ve—-olduğunu,———-üzerine mağdur olanın esasında müvekkili olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından asıl davada davalı olan şirket hakkında aynı tasarımla ilgili olarak açılan hükümsüzlük davası ile asıl dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan, 09/04/2019 tarihli birleştirme kararı ile her iki davanın birleştirilmesine ve yargılamaya—- davası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, asıl davada davacıya ait olduğu iddia ——-tasarımın hükümsüzlüğü ve iptali davası olup, birleşen davada, davacıya ait olduğu iddia edilen ———— tasarımının davalılar tarafından taklit edilmek suretiyle üretilip satışa sunulması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Davalılar vekili asıl davada cevap dilekçesi ile ve birleşen davada ikinci cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuşsa da, tasarım hakkına tecavüz iddiasıyla açılan asıl davada SMK’nun 156/3. maddesi uyarınca— hakkı sahibinin ——yetkili olduğundan, birleşen davada ise yetki itirazı yasal süresinde yapılmadığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Asıl davada davalı ———., davalı şirket ortağı ve temsilcisi olduğundan, şirketin iş ve eylemlerini gerçekleştiren kişi konumunda bulunması sebebiyle haksız fiil niteliğindeki eylemlerden sorumluluğunun ve bu nedenle taraf sıfatının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya—–, incelendiğinde; .—- başvuru ve tescil tarihinin ——- davacı tarafından dosyaya sunulan devir sözleşmesine göre davacının —– yevmiye numaralı Marka Devir Sözleşmesi ile dava dışı bu şirkete devrettiğ anlaşılmıştır.
—– dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde davalı şirketin 09/10/2017 tarihinde tescil edildiği, ..—– tarihinde —— tescil edildiği, davacı .—- bu şirketin ortağı olduğu, ancak 09/02/2018 tarihinde ortaklıktan ayrıldığı tespit edilmiştir.
—— sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından dava dışı —— ile .—- delil tespiti talep edildiği, davacı kendisi tarafından aleyhine tespit istenen şirketten satın alınan ürün örneklerinin dosyaya sunduluğu,— iş yerinde delil tespiti yapıldığı, 30/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; tespit isteyenin— iktibas ve iltibas edilerek — üzerinde kullanıldığı, tespit sırasında iş yerinde davacının hak iddia ettiği tasarımlardan birine benzeyen —- bulunduğu, bu ürünün davacı tarafından satın alınan— olduğunun tespit edildiği, bu durumun tasarım haklarına tecavüz oluşturduğuna dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği 3 adet tasarımın ilk olarak davacı tarafından ne zaman kamuya sunulduğu, —— —hesaplarının kime ait olduğu, bu tasarımların bu hesaplarda bulunup bulunmadığı, — incelenerek varsa ilk olarak hangi tarihte kamuya sunuldukları, davalı tarafça üretildiği iddia edilen tasarımların davacının hak iddia ettiği tasarımlarla benzer olup olmadığı, davalı — numaralı tasarımın davacının hak iddia ettiği —— benzer olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının mevcut olup olmadığına dair dosya üzerinde ve yukarıda yazılan — ile — gönderilen — numuneleri incelenerek rapor hazırlanılması —– bilirkişi heyetinin raporunda; ayırt edicilik özelliğinin KHK’nın 7. maddesinde; “Bir—- niteliğe sahip olması, bu
tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen
herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir
farklılık olması” olarak tanımlandığını, ayırt edicilik konusunda yeni kanun ile kıyaslanan tasarımların kamuya sunulmuş olması veya tescil edilmiş olması hususundaki farklılığın ortadan kaldırıldığını, ayrıca
kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilmesi kuralının
da kaldırıldığını, 1. davacı ürünü ile davalı ürünü ürün arasında —-ayırt edilmeyecek iltibas yarattığı, 2. davacı ürünü ve davalı ürünü arasında ayırt edilemeyecek bir benzerlik Gösterdiği, iltibas yarattığı, — mevcut olmadığı için inceleme yapılamadığı, 6769 sayılı Kanunun 55. maddesinde tanımlandığı şekliyle tasarımın “..ürünün tümü
veya bir parçasının ya da üzerindeki —— özelliklerinden kaynaklanan görünümü” Olduğunu,
iki tasarımın bıraktığı genel izlenimin —— farklı olması gerekliliğinin ortadan kalktığını, sadece —-yapılan incelemede; hesap ——— kullanıldığı, hesapta “—- ibaresinin yer aldığı, hesapta yer alan ——– yer aldığı,
hesabın ———– tarihi itibariyle —-hesaptan —– paylaşım yapıldığı, hesabın—-hesap sahibine ait şahıs isminin yer almadığı, hesabın —- olduğunun tespit edildiği, —-üzerinde
yapılan incelemede;———– resminin kullanıldığı,
hesapta —firma adı ve adresinin yer aldığı, hesapta yer alan firma — numarasının yer aldığı, hesabı—- tarihi itibariyle aktif olarak kullanıldığı, hesaptan—- paylaşım yapıldığı, hesabın—hesap sahibine ait şahıs isminin yer almadığı, hesabın —- edildiği,—- hesabı üzerinde yapılan
incelemede;——- firma iletişim—–yer aldığı, hesabın 03/07/2017 tarihi itibariyle aktif olarak kullanıldığı, hesaptan — adet paylaşım yapıldığı, hesabın —olduğu, hesap sahibine ait şahıs isminin yer almadığı, hesabın —-olduğunun tespit edildiği, raporda — gösterilen tasarımların incelemesinde; dava konusu——- paylaşıldığı,
dava konusu— hesabında ilk olarak —- paylaşıldığı, dava konusu —- hesabında —yayınlanmadığının tespit edildiği,
Şekil 7 olarak gösterilen tasarımın incelemesinde; dava konusu —— hesabında ilk olarak ——— paylaşıldığı,
dava konusu——- hesabında ilk olarak —- paylaşıldığı, dava konusu——— hesabında —–yayınlanmadığının tespit edildiği, —– incelemesinde; dava konusu tasarımın ——
19/10/2017 tarihinde paylaşıldığı, dava konusu tasarımın ————- ilk olarak —— tarihinde paylaşıldığı, dava konusu tasarımın — halihazırda yayınlanmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Tasarımlar arasındaki karşılaştırmanın ayrıntılı ve denetime imkan verecek şekilde yapılmadığı, ayrıca davalı ———tescil numaralı tasarım —– incelenmediği anlaşıldığından, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği — olarak davacı tarafından ———– hesaplarda bulunup bulunmadığı, —– incelenerek varsa ilk olarak hangi tarihte kamuya sunuldukları, davalı tarafça üretildiği iddia edilen tasarımların davacının hak iddia ettiği tasarımlarla benzer olup olmadığı, davalı adına tescilli —- tasarımın davacının hak iddia ettiği —— benzer olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının mevcut olup olmadığına dair dosya üzerinde ve yukarıda yazılan—- gönderilen ve halen —- bulunan ürün numuneleri de incelenerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilişim uzmanı ————— yapılan incelemede, ———— kayıtlarının incelemesinde de davaya konu -tasarımlara ait bir içeriğin olmadığı,—– incelemesinde; incelemeye konu ——- davaya konu——– tarihlerinde paylaşıldığı, incelenen sayfada ise sayfa —–,———– incelemesinde; incelemeye konu —–davaya konu olan —– bilgilerinde——- bilgisinin
yazdığı, ——– sayfasının incelemesinde;
incelemeye konu ———- bir paylaşımın bulunmadığı, —— incelemesinde; güncel olarak yapılan———kullanılarak yapılan incelemede de ——– kayıtlarının incelemesinde;
—— güncel olarak yapılan ve—- incelemede davaya konu
——— bir paylaşımın bulunmadığı, ————– yapılan ve —-kayıtlarında yapılan incelemede davaya —- ilgili herhangi bir paylaşımın bulunmadığının tespit edildiği, asıl dava yönünden: davacı—– ürün——— davalı tarafa——- kullanıcı üzerinde yarattığı ————- bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı—— —— davalı tarafa ——— kullanıcı üzerinde——– farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer ——davacı tarafa —– hesabında,————dosyada yer alan davacı tarafa ait ürün ile dosyada yer alan davalı tarafa—— bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı ————– belirgin farklılıklarbulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, birleşen dava yönünden: davacı tarafa———— davalı tarafa ———
——— numaralı —– arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel—-farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarına dair görüş bildirmişlerdir.
SMK’nun 55. maddesinde—————– özelliklerinden kaynaklanan——-” olarak tanımlanmış, —- uyarınca tescil edilmiş olması halinde——– tasarım,—— halinde ise —– olarak korunacağı düzenlenmiştir. SMK’nun 58. maddesinde ise ————— ayırt edici niteliğe sahip —– karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabileceği düzenlenmiştir. SMK’nun 81. maddesinde de —– olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir — kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini — için önerilerde bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde — çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Yine SMK’nun 56. maddesinde—- yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olması gerektiği belirtilmiş, bir tasarım tescilli ise başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz ise kamuya sunulduğu tarihten önce—– yerinde —- sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği,—— gösteriyorlarsa aynı kabul edileceği, bir tasarımın— kullanıcı üzerinde bıraktığı ——- tescilli — tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edileceği, ayırt edicilik niteliğinin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarım geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesine bakılacağı belirtilerek yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin tanımı yapılmıştır.
SMK’nun 77. maddesinde ise; tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerinin bulunmaması halinde tasarımın hükümsüz sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. SMK’nun 79. maddesinde de hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olacağı,—- korumanın hiç doğmamış sayılacağı belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, öncelikle birleşen davanın konusunu oluşturan davalıya ait tasarımın hükümsüzlük koşullarının mevcut olup olmadığı değerlendirilmiştir.
Dosyaya getirtilen —– tescil numaralı tasarım tescil kaydı ve alınan bilirkişi raporları ile, davalının —- tescil başvuru tarihinden önce —– tarihinde—— tarihinde——- arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, her iki üründe de———kısımda ———— devam ettikleri, ——–seçenek özgürlüğünün sınırlarının oldukça geniş olduğu, tasarımın — davalıya ait tasarımda ve daha önce yayınlanan— mevcut olduğu, bu nedenlerle tescil başvuru tarihinden önce davalı dışındaki kişiler tarafından kamuya sunulmuş olmasından dolayı tasarımın yenilik özelliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, birleşen davanın kabulü ile davalıya ait ——- hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl davaya ilişkin yapılan incelemede; alınan bilirkişi raporları, marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile; davacının ——— tasarımın kendisine ait olduğunu iddia ederek bu davayı açtığı, dava konusu tasarımlardan birisinin —- 12/09/2017 tarihinde; —- yayınlandığı, tasarımlardan ——–, diğer —- ——- yayınlandığının tespit edildiği,—– isimli —– kesin olarak tespit edilemediği, —- isimli —- yazılı olduğu, ———– bilgileri ile kullanılan marka ve — davacı ile bağlantısının kanıtlanamadığı, davaya konu tasarımların ikisinin daha önce davacıya ait olduğu anlaşılan— hesabında yayınlanma tarihinden daha önce, birinin ise —- sunuldukları, ayrıca davacının davalı—- davacının davaya —tarihin delil tespiti talebinden önceki —- olduğu, şirket ortaklığından da 17/01/2018 tarihinde ayrıldığı, davacının delil tespiti dosyasına sunduğu ürün faturaları incelendiğinde, dava dışı ——- aldığı——-tarihli, oldukları, davacının ——- ürünün faturasının markanın devrinden önceki tarihli olup, faturaya konu ürünün hangi ürün olduğunun da fatura üzerinden tespit edilemediği, gerek diğer fatura tarihlerinde, gerekse —görselinin davalıya —- yayınlandığı tarihte, gerekse delil tespiti talep ettiği ve delil tespitinin yapıldığı tarihlerde davacının “—” markasının sahibi olmadığı, markayı devrettiği dava dışı şirketin ortaklığından ayrılmış— dava konusu —————– olmasının dava tarihinde davacıya —– üzerinde hak sağlamayacağı, delil tespiti ve dava tarihinde davacının şirket ——– markasının da sahibi olmadığı, tasarımların————— —– sunuldukları, —— tescilsiz olduklarından delil tespiti ve dava tarihinde —- haklarının da davacıya ait olduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla, asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın REDDİNE,
Alınması gereken gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 870,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 790,26‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,
Davalılar vekiline markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti davası üzerinden—– Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davalılar vekiline manevi tazminat davası üzerinden —-gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davalılar vekiline maddi tazminat davası üzerinden —-gereğince takdir olunan — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından gerek iş bu dava dosyasında yapılan yargılama giderlerinin gerekse —– sayılı dosyasında yapılan yapılan tespit giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan 10,40 TL harç, 6,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 16,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Birleşen davanın KABULÜNE,
Davalıya ait ——- numaralı—– hükümsüzlüğüne ve sicilden TERKİNİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,8‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile——-gelir kaydına,
Davacı vekiline ——– gereğince takdir olunan 7.375,000 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Birleşen davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı ile 125,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.096,80 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.