Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/223 E. 2019/325 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESASNO : 2018/223
KARAR NO: 2019/325
DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Delillerin Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Delillerin Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….nin —– yılı itibariyle kurulmuş olup, üretmiş olduğu ürünlerin büyük çoğunluğunun dünyanın otuz değişik ülkesine ihraç edildiğini,—–konusunda alanında son derece uzman firma olmakla birlikte, ulusal zincirlerin yanında yurt içerisindeki birçok ulusal markanın da tedarikçiliğini üstlenmiş ve uzun yıllar ticari hayatını başarıyla yürüten bir şirket olduğunu, davalı …’nin, —– nezdinde davacı taraf adına tescilli olan— markasını, markanın tescilli olduğu sınıftaki davalı ürünleri üzerinde —.—– kullandığını, bu markaları kullanmak suretiyle davacı şirketin marka hakkına tecavüz ettiğini belirterek; davalının eylemlerinin davacının marka haklarına tecavüz olduğunun tespitine, HMK’nun 107. maddesi uyarınca şimdilik — TL maddi tazminatın SMK’nun 150. maddesi uyarınca, —- TL yoksun kalınan kazancın SMK’nun 151/1-b maddesi uyarınca ve — TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle — genelinde yayın yapan, tirajı yüksek bir gazetede özet olarak ilan edilmesine ve ilgililere tebliğine, davacının SMK’dan kaynaklanan diğer haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacının markasının kullanılarak taklit edilmesinin söz konusu olmadığını, yurtiçine bir üretimlerinin bulunmadığını, ihracat firması olduğunu, davacının tescil ettirdiği —— markasının asil sahibinin — bir firma olduğunu, müvekkilinin de —- firmanın ürünlerin satışını yapabilir miyiz düşüncesiyle — firmanın orijinal ürününün görselini internet sitesine koyduğunu, ancak bu ürün ile ilgili herhangi bir sipariş almadığından ötürü satış yapmadığını, bu ürünün —- tescil edilmiş olsa bile —- firmasının markasının tanınmışlığından faydalanılarak kötü niyetle tescil edildiğini, bu sebeplerden ötürü bilirkişi raporunu kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, hiçbir şekilde ürünlerin —- içerisinde satışını yapmadıklarını, internet sitelerinden ürünü kaldırdıklarını beyan etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava konusu uyuşmazlık; davalının internet sitesinde tanıtımını yaptığı ürünler üzerinde davacıya ait—– markasını kullandığı iddiasıyla açılan marka haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait marka tescil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —- numaralı — markasının -. Sınıfta “ağartma ve temizlik amaçlı maddeler, parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil), sabunlar, diş bakım ürünleri, aşındırıcı ürünler (zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar dahil), parlatma ve bakım ürünleri (deri, vinil, metal, ahşap vb. için)” tescilli olduğu, —- tarihinden itibaren —-yıl için tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davalıya ait internet sitesindeki marka kullanımlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan —- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “incelenen internet sitesi:—— marka isminin kullanıldığının tespit edildiğini, sitede kullanılan—- markasının yazı renginin kırmızı ve yazının düz olarak kullanıldığı ve davacı firmaya ait logonun kullanıldığının tespit edildiğini; sitedeki bütün linklerin ayrıntılı olarak incelenmiş olup, —- markasının ve logosunun sadece ürünler ana başlığı altındaki —– ürününde kullanıldığının tespit edildiğini; site yetkili, yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcı bilgilerinde, sitenin —-tarafından kayıt edildiği, teknik iletişim bilgileri incelendiğinde—- ile iletişime geçilebileceği ve adres olarak da—— bilgisinin yer aldığının görüldüğünü, sitenin — tarihinde oluşturulduğunu, – tarihinde yayınının sona ereceği ve en son – tarihinde sitede güncelleme yapıldığı bilgisinin tespit edildiği” bilgilerine yer verilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, dosya üzerinde bu kez markaların benzer olup olmadığı ve maddi tazminat hesabı yapılması için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ve dosyamız içerisine alınan —- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; — başvuru numaralı –ibareli marka için -. sınıfta “Ağartma ve temizlik amaçlı maddeler. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri Aşındırıcı ürünler (zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar dahil). Parlatma ve bakım ürünleri (deri, vinil, metal, ahşap vb. için).” alanları için — tarihinde başvuru yapıldığı,- nolu bültende — tarihinde yayınlandığı, —- tarihinde tescillendiği, marka haklarının davacı taraf —– ait olduğu, ——— tarihinde incelenen——davaya konu— markasının/ibaresinin yer almadığı görülmüş olup, bu sebeple — markasının, internet sitesinde ilk kez hangi tarihte kullanıldığının tespiti yapılamadığına; heyetlerince incelenen davalı — sitesinin içeriğinde, davacı adına tescilli —ibaresinin kullanıldığına dair kayıta rastlanmadığı, ancak dosyada mübrez önceki tarihli bilirkişi raporunda;—-adresinde,- marka isminin kullanıldığının tespit edildiğini; sitede kullanılan —- markasının yazı renginin kırmızı ve yazının düz olarak kullanıldığı ve davacı firmaya ait logonun kullanıldığı, davalının bu kullanımının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29.(c) maddesine muhalefet yarattığı, dolayısıyla davacı markasına tecavüz ettiğine; davacının— ayları arasında dava konusu maldan —- tarihleri arasında mal alımı, satışı ve karlılık durumunun rapordaki çizelgedeki gibi olduğu; davalının—- tarihli dilekçesinde dava konusu ürünlerin——— isimleri adı altında da aynı ürünün satıldığı belirtilmiş, bu kapsamda alış ve satış faturaları incelendiğinde davalının bu malları yurtdışına— içerisinden satın alarak ihraç ettiği, dava konusu malların alım-satımı neticesinde —- TL kar elde ettiğine, davalı faturalar incelendiğinde alış yapılan ürünlerin içerisinde —Markalı ürünlerin alışlarının olmadığı, ancak davacının – tarihli dilekçesinde dava konusu ürünlerin- veya — veya —- isimler adı altında da aynı ürünün satıldığı belirtilmiş ise de, fatura içeriklerinde —- ibaresinin geçmemesinden kaynaklı ve sırf davacı iddialarına dayanan beyanla——-isimler adı altında da aynı ürünün satılmasının marka hakkına tecavüz fiillerinden olmadığına dair” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan – tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde ise; kök raporda belirtilen görüş ve tespitlerin aynısına yer verilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Somut olay incelendiğinde; davalının çok amaçlı temizleyici ürünler üzerinde davacı adına tescilli —- markasını davalıya ait olduğu taraflar arasında ihtilafsız olan ———internet sitesinde tescil kapsamında bulunan çok amaçlı temizlik ürünleri üzerinde aynen kullandığı, bu durumun davacıya ait marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, bu nedenle davacının bu tecavüzün önlenmesini ve tarafına maddi ve manevi tazminat ödenmesini talep edebileceği, davalının —- tarihleri arasında tüm satışlarından – TL gelir elde ettiği, ancak -markasının kullanıldığı ürünlerden ne kadar gelir elde ettiğinin kesin olarak tespit edilemediği, bu durumda TBK’nun 50. maddesi uyarınca maddi tazminatın Mahkememizce takdir edilmesi gerektiği, davalının satış rakamlarına göre davacı tarafça talep edilen — TL maddi tazminatın olaya uygun olduğu, ayrıca davacının markasına yapılan tecavüz nedeniyle manevi tazminat da talep edebileceği, davalının iş hacimine ve cirosuna, davacının markasının tescilli olduğu süreye, olayın özelliğine göre —- TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, her ne kadar davacı tarafça SMK’nun 150. maddesi uyarınca itibar tazminatı da talep edilmişse de, davalıya ait ürün incelenemediğinden, ürünlerin kötü şekilde üretildiğinin tespit edilemediği, yine ürünlerin intrenet ortamında tanıtıldığı, bu nedenle uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmediği, bu şekilde davacının markasının itibarının zarara uğradığı ispatlanamadığından, itibar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
a-Davalının davacı adına tescilli — numaralı —- markası ile iltibasa neden olacak derecede benzer şekilde marka kullanmak suretiyle üretilen temizlik ürününü —— internet sitesinde tanıtmak suretiyle davacının marka haklarına TECAVÜZ ETTİĞİNİN TESPİTİNE,
b-SMK’nun 151/1-b maddesi uyarınca – TL maddi tazminatın ve — TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacının SMK’nun 150.maddesi uyarınca talep ettiği —TL tazminat talebinin REDDİNE,
d-Kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle Türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede özet olarak ilanına,
2- 751,41 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 205,00+35,90= 240,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 510,51 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına “tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 35,90 TL başvurma harcı, 240,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 250,60 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.282,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 3.939,99 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 140,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 11,20 TL sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/12/2019