Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/212 E. 2021/188 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/212 Esas
KARAR NO: 2021/188
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2018
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; —- markasının —edildiğini, markanın —-devralındığını, marka devralındıktan sonra kurumun hissedarı olduğu
—–Şirketleri tarafından—-lisans sözleşmesi uyarınca kullanıldığını,—- devredilen —- davacı tarafça —- devralınması, ana sözleşme ve unvanlarının değiştirilmesi neticesinde sicile kaydedilmesi ile sicile tescil edildiğini, — tescil edildikleri, davacı tarafa ait —- sınıftaki hizmetler için —-tarihinden bu yana tescilli olmasına ve lisans sözleşmesi doğrultusunda davacı ve iştirakleri tarafından aktif olarak kullanılmasına rağmen davalı ——markalarını tescil ettirmiş olduğunu, bu markaların — tescil edilmiş olduğundan davacı tarafa ait markalar ile karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalı adına tescilli —-markalarının davacı adına tescilli —-markası ile —– benzer olduğunu, özellikle bileşke markaları bakımından mal ve hizmetlerin aynı olması durumunda halkın belirli bir bölümünde
karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalı adına kayıtlı —– olduğunu, tüm markaların—- kapsadığını, davalının aynı hizmetler için birden fazla kez —- esas unsurlu markayı tescil
ettirmesinin kötü niyetli bir eylem olduğunu, davalının, davacıya ait —markasından haberdar olduğunun —- davasıyla sabit olduğunu, her ne kadar bu dava derdest ise de dosyaya sunulan bilirkişi raporunda davacının ciddi kullanımının bulunduğunun ifade edildiğini belirterek, davalı adına tescilli —-markalarının —- hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne ve terkinine karar verilmesi talep edilmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının —-olarak değiştirdiğini, —-yılında kurulmuş olmasına rağmen —- yapılan yayın ile — kullanmaya başladığını, —- kullanmaya başladığını,
davacının —- hükümsüzlük talepleri bakımından gerekli şartları taşımadığını, —- servis sağlayıcıları vasıtasıyla arama yapıldığında, davacı yanın sadece — tarihinde yapılan devir ile — marka alımına dair haberler bulunduğunu,—- döneminde ciddi kullanım şartının yerine getirilip getirilmediğinin irdelenmesi gereği ile dava dilekçesinde markanın —–tarafından kullanıldığına dair bir beyan ve delile yer verilmediğini, bu hususun, istinaf
incelemesi devam eden —– dosyasında da açıkça görüldüğünü, markanın — tarihinde tescilinden sonra davacı tarafından devralındığı — tarihine kadar önceki sahibi—- kullanımını gösteren herhangi bir delil sunulmadığı, davalının —- unvanını çeşitli ticari faaliyetlerinde kullandığını ve—–olarak da tescil ve ilan ettirerek, reklamlarında sürekli olarak kullandığını,
—- günümüze kadar yayınına devam eden —-yılında —- bugüne kadar hiçbir —-ayrımı göstermeksizin —- — — olmak üzere toplam —- —verdiğini, davalının ayrıca —başka şirketler de kurmak suretiyle —- kelimesinin tanınırlığını ve —-özdeşleşmesini sağladığını, kullanım yönünden markaların davalı tarafından kullanımının tescilin çok daha öncesine dayandığını, davalının — işletme adı olarak tescili ——– ilk defa kullanan ve ona ayırt edicilik kazandıran tüzel kişi olması nedeniyle ticari anlamda —– tarihinde yapılan —— sonrasında unvan değişikliğine giderken açık suiniyet ve haksız kazanç amacıyla hukuka ve etik değerlere aykırı biçimde davalıya ait olduğunu bildikleri —unvanını almaya yöneldiklerini, bu Şirketlerin, davalı ile —- başta olmak üzere ticari faaliyetleri ve yoğun iş ilişkilerinin davalı banka ile —- tarihli mukavele, —
faturalar ile açıkça ortada olduğunu, davacı tarafın, selefi —- uzun yıllar kullanmadığı markayı —koruma süresinin bitimine — ay kala ve davalı banka ile iş ilişkileri ortada ve açık olmasına karşın kullanmaya başladığını, — markasının —anlamına gelen ve —-nezdinde seri şekilde davalı adına tescilleri bulunan tanınmış bir marka olduğunu, davacı yanın —- bırakılarak inceleme yapılması gereği iddiasının kabul edilemez olduğunu, davalı için—-seri markaların ana unsuru olduğunu, davalının tescilli seri markaları dikkate alındığında aslında davacının unvan değişikliği yapmak suretiyle iltibas tehlikesi yarattığını,— —davalı tarafça sağlandığının delillerinden sadece biri olduğunu, bu derginin ilk basım yılı olan — ve her sayıda — yapılarak ücretsiz dağıtılmakta olduğunu, —
devamı tarihli yıllara ait —- reklamının ye aldığı, halen daha —- ibaresini içeren bu reklamların davalıya ait olarak gözlemlendiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli —- tescilli olduğu —-yönünden karıştırılmaya neden olacak derecede benzer oldukları ve kötü niyetli olarak tescil edildikleri iddiasıyla, —- yönünden kısmi hükümsüzlük davasıdır.
Davacı —- uyarınca harçtan muaf olduğundan dava açılırken harç alınmamıştır.
Dosyaya — getirtilmiş olup, incelendiğinde; davalı —- markasının ise —- tarihinde tescil edildiği, —- tescil edildiği, —– tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davacıya ait —- tarihinde —– için davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirkete ait —-dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davalı —-tescil edildiği tespit edilmiştir.
— tarihinde davacı —Tarafından davalı —– aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen — Karar sayılı kararı incelendiğinde; davalının — dışında kalan mal ve hizmetler için kullanmaması nedeniyle — markanın tescil kapsamında bulunan —– mal ve hizmetleri bakımından kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine…” karar verildiği, karara karşı istinaf talebinin esastan reddine karar veren —sayılı kararının,—- kararıyla onandığı ve bu onama kararıyla ilk derece mahkemesi kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların delilleri toplandıktan sonra Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı —- bilirkişi heyeti raporunda;
davaya dayanak yapılan —— kesinleşen kararı ile emtia listesinden —–çıkarılmak suretiyle — tescilli olduğu, davalı adına tescilli —- tescil numaralı —-markasının —–sınıflarda tescilli olduğu, davacı markası ve davalı tarafa ait markaların sadece —- sınıflar bakımından tescil sınıflarının farklı olduğu, davacı tarafa ait —- markası ile davalı markalarından —- markası arasında kelime,
genel izlenim ve bir bütün olarak —- bakımından
benzerlik bulunduğu, davalı tarafa —-markasının —bakımından SMK’nun 6/1. maddesi anlamında hükümsüzlüğünün istenebileceği, davacı tarafa ait —tescil numaralı — markası ile davalı adına tescilli —- markaları bakımından kelime, genel izlenim ve bir bütün olarak benzerlik bulunmadığı, —- başvurusunun yapıldığı, davacı markasının —-için kullanımlarının ise — yılından sonra başladığı dikkate alındığında davalının doğrudan davacı tarafa ait markayı —- olduğunun söylenemeyeceği, davalının kötü niyetli kabul edilemeyeceği, davalının ticaret unvanının çok uzun zamandan beri tescilli olduğu, —
ilk markanın da —- anlamına gelmekle beraber, artık bağımsız ve farklı bir —– algılandığı, davalının —-
kelimesini kapsamayacağı, —-ibaresinin zayıf bir ibare olmadığı, ortalama tüketici nezdinde — ibaresinin yeterli ayırt ediciliği ve marka olma özelliğini taşıdığı yönünde görüş bildirmişlerdir. Markaların karıştırılma ihtimali bulunması—– sebebi olarak sayılmıştır.Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı —–tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir —– ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
SMK’nun 6/9. maddesinde ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, toplanan deliller, taraflara ait marka tescil kayıtları, davacı tarafın markasını kullandığını ispatlamak için sunulan kayıt ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davacı tarafa ait ——- davalıya ait markalardan daha önce tescil edildiği, ancak yargılama sırasında markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi nedeniyle yalnızca —– için tescilinin devam ettiği, davacının devir yoluyla aldığı bu markayı sigorta hizmetlerinde kullanımının —- yılında başladığı, davalının davaya konu edilen ve hükümsüzlüğü talep edilen markalarının da ——markasının ayırt ediciliği düşük bir marka olup, pek çok marka içinde kullanılan bir kelime olduğu, marka benzerliği araştırması yapılırken markaların bir bütün olarak dikkate alınması gerektiği, davalı şirketin —– esas unsurlu markalar ile ticari faaliyetini devam ettirdiği,——-olduğu, ancak markaların hitap ettiği ortalama tüketici tarafından bu anlamın yaygın olarak bilinmesinin mümkün olmadığı, her iki tarafın markalarının da kelime unsurundan oluştuğu, davalının
—- ibaresinden başka kelime unsurlarına yer verildiği,—– markalarının esas unsurunun davalının belli bir bilinirliğe ulaşmış olan —– ibaresinin ek unsur niteliğinde olması nedeniyle davacının markası ile karışıklığa neden olmayacağı,——– olup, anlam olarak davacının markası ile benzerliğinin bulunmadığı—– unsurunun markanın esas unsuru olduğu, her ne kadar davalının bu markalarının tescil tarihleri davacının markasından daha sonraysa da, davacının sigorta hizmetlerinde —–kullanmaya başladığı, bu nedenle davalının bu markaları tescil ettirirken kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, bu markalarla ilgili hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalıya ait —-markasının ise davacının markasının esas unsuru olan — ibaresini yanında — anlam ifade etmeyen — birlikte içerdiği, bu markanın esas unsurunun da — olduğu, bu nedenle davacının daha önce tescil edilmiş olan —markasının da tescilli olduğu —- maddesindeki hükümsüzlük koşulunun —- mevcut olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalı adına tescilli —-markasının tescilli olduğu ——- kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline —–hükümsüzlüğü davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline —– numaralı markanın hükümsüzlüğü davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL veklaet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen —- markanın hükümsüzlüğü davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen —– markanın hükümsüzlüğü davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen —– markanın hükümsüzlüğü davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 659,00 TL tebligat ve posta masrafı ile 2.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.259,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre (% 5) 162,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın (% 95) davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021