Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/18 E. 2019/201 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/18 Esas
KARAR NO : 2019/201

DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Önlenmesi ve Durdurulması
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi ve durdurulması davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin Türkiye’de önde gelen– kuruluşlarından biri olduğunu ve—yılından bu yana bünyesinde bir çok markayı barındırdığını, söz konusu markalar içerisinde — markasının özel bir öneme sahip olduğunu, —-” markasının müvekkiline ait birçok markanın münhasır unsuru veya esas unsuru olarak kullanıldığı gibi, seri markalarının da vazgeçilmez ortak unsuru olduğunu, markanın TPMK nezdinde de — kod numarası ile tanınmış marka olarak tescil edildiğini, davalının ise müvekkiline ait tanınmış ve tescilli markaları izinsiz olarak işletmesi ile ilgili ilanlarda, ticaret unvanında, işletme adında, internet alan adında ve marka olarak kullanmak suretiyle müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunduğunu, davalının bu eyleminin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, bu sebeplerle meydana gelen tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine ve durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalının internet sitesinde davacının tanınmış markasını değil, kendi soyadını kullandığını, davalının internet sitesinde reklam ürünleri, matbaa ürünleri hizmetleri verdiğini, davacının tanınmış markasının kapsadığı mal ve hizmetlerle ilgisi bulunmadığını, davacının tanınmış markasından haksız bir yarar sağlaması ve markanın itibarının zarar görmesi durumunun söz konusu olmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davacının—– ibareli tanınmış markasının davalı tarafından iş yerinde ve ticaret unvanında kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve giderilmesine ilişkindir.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; — numaralı—- ibareli markanın— tarihinde, — numaralı– ibareli markanın ise tanınmış marka olarak davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 28.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda ve – tarihli ek bilirkişi raporunda; ait ——adlı internet sitesinin —adına kayıtlı olduğu, internet sitesinin 29/03/2017 tarihinde yayına başladığı, site içeriğinde reklam ürünleri, matbaa ürünleri hizmetlerinin verildiği, internet sitesinin adres ismi içerisinde ve içeriğinde —” ibaresinin geçmesi sebebiyle tarafların kullanımında olan internet siteleri ararasında bağlantı ve ilişki olabileceği algısının son kullanıcılar üzerinde oluşabilme ihtimali bulunduğu, davacının “—-” markasının tanınmış marka olduğu, TPMK tarafından da tanınmış marka olarak tescil edildiği, davalı tarafın davacının tanınmış markasını aynen alan adında ve internet sitesinde kullanmak suretiyle davacı tarafın haklarına tecavüzde bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı SMK’nun 7. Maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. SMK’nun 7/1-c maddesinde aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı sebep olmaksızın kullanılmasının, 7/3-d maddesinde işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzer biçimde kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin istenebileceği belirtilmiştir. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuyla, davacıya ait —-” markasının — tanınmış marka olduğu, davalı tarafça internet alan adında ve içeriğinde “—-” ibaresinin aynen kullanıldığı, her ne kadar davacının —-markası daha çok gıda maddeleri sektöründe kullanılmakta, davalının internet sitesindeki faaliyetinin reklamcılık ve matbaa hizmetlerine ilişkin ve davalının soyadı —-” ise de, davalının kendi adını yazmaksızın alan adında —–ibaresini ve site içeriğinde —–ibaresini markasal olarak kullanmakla, davacının tanınmış markası ile ilişkilendirilme ihtimalini yarattığı, bu şekilde davacının markasının Türkiye’deki tanınmışlığından haksız bir yarar elde ettiği, ortalama tüketicinin dava konusu internet sitesinin ve ticari faaliyetin davacı şirkete ait olduğunu düşünebileceği, bu nedenle davalının eyleminin davacının tanınmış markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, SMK’nun 7/5-a maddesine uygun dürüst bir kullanımdan söz edilemeyeceği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının davacıya ait tanınmış —-” markasını işletme adında, internet alan adında ve internet sitesi içeriğinde kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, durdurulmasına, eski halin iadesine ve tecavüz fiiline konu ürünlere el konularak karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imha edilmelerine, davalıya ait ——- alan adının iptaline, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan bir gazetede ilanına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının davacıya ait tanınmış —–” markasını işletme adında, internet alan adında ve internet sitesi içeriğinde kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine,
Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, durdurulmasına,
Eski halin iadesine ve tecavüz fiiline konu ürünlere el konularak karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imha edilmelerine,
Davalıya ait —————— iptaline,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan bir gazetede ilanına,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline ————gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 71,80 TL harç, 143,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.714,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı