Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/162 E. 2021/92 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/162 Esas
KARAR NO: 2021/92
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ: 17/04/2018
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tecavüzün tespiti istemli marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının ——- ibaresinin —- oluşan markanın sahibi olduğunu, bu markanın —–tanınmış marka olduğunu, davalının bu markanın kullanıldığı —- ön ve arka yüzündeki etiketlerde izinsiz olarak markanın —-yazılış şekli olan —-markasını kullandığını, etiketler üzerine ürünlerin—-tarafından üretilerek pazarlandığının yazılı olduğunu, ———markasının davalı adına tescilli olduğunu, davalının bu şekilde davacının markasını kullanmak suretiyle ——- etiketlerini taklit ürün satanlara pazarladığını, bu şekilde davacının marka haklarına tecavüz ettiğini belirterek,davacının marka haklarına tecavüz edildiğinin tespitine, HMK’nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak SMK’nun 150. maddesi uyarınca —— tazminat, SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca —- yoksun kalınan kazanç ve ——– manevi zararın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle tirajı yüksek, genel yayın yapan günlük bir gazetede özet olarak ilan edilmesine ve ilgililere tebliğine, davacının diğer haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesi ile, müvekkilinin —- yaptığını, tüm şişelerine kendisine ait —- markasını ——— ürünlerini sattıklarını, —— tarafından —-, kendisine ait etikletler yapılarak müvekkiline getirildiğini ve numune etiketlerin rafa koyulduğunu, hemen arkasından davacı tarafça müvekkiline ait iş yerinde mahkeme aracılığıyla tespit yapıldığını, müvekkilinin bu şişelerin satışını yapmadığını, numune olarak yapılan bir kaç şişenin müşteriye verilmiş olabileceğini, müvekkilinin kendisi tarafından üretilip müşterilerine verdiği şişelere hangi etiketin yapıştırılacağı veya ürünün koyulacağından sorumlu olmadığını, şişelerin tasarımlarının müvekkiline ait kalıplarla yapıldığını, davacının —- kaydıyla igili —-ile arama yapılamadığını, müvekkilinin kasıtlı bir hareketi bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacıya ait markaların davalı tarafça izinsiz olarak kullandıldığı iddiasıyla açılan, markaya tecavüz edildiğinin tespiti. Önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —-markasının ————- ürünleri için davacı adına tecsilli olduğu, ———markasının ise davalı şirket adına tescilli olduğu görülmüştür.
—– incelendiğinde, davalı şirket yetkilisi—– hakkında davacıya ait —- markasına—-ibaresini marka olarak kullanmak suretiyle tecavüz edildiği iddiasıyla markaya suçundan dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının markasına tecavüz ettiği iddia edilen ürün kutusu ile davacıya ait ürün kutusunun üzerindeki —- yazılan yazıların —- tercümesi için —–rapor alınmış, düzenlenen raporda, davacıya ait ———– ibarelerinin, davalı tarafa ait olduğu iddia edilen kutunun üzerinde ise ——– ibarelerinin yazılı olduğu, yine davalıya ait olduğu iddia edilen ——- kutusunun üzerinde de —- markasının, davacıya ait ürün kutusu üzerinde ise——– markasının yer aldığı belirtilerek —– tercüme edilmiştir.
İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için; dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ——- tarihli raporda özetle; —– nezdinde; davacı —- sınıfta yer alan emtia için, —- koruma tarih başlangıçlı, —-ibareli markanın bulunduğunu, davacı —- tarafından; —-ibaresinin ayrıca —- alan emtia için,—- koruma tarih başlangıçlı, —- tescil numaralı —– olarak tescil ettirildiğini, sonuç olarak tercüme bilirkişi raporunda yer alan bulgulara istinaden; davalı —- tarafından —— üstünde/etiketlerinde, — kartonu ön yüzünde—– karakterler ile —-ibaresini kullanılmasının; davacı —-karakterle ile tescilli —–markası ile iltibas tehlikesine sebebiyet verebileceğini, fakat bu iltibas tehlikesi nedeniyle davalı——-nezdinde—- karakterle ile tescilli——- markasını ihlal edip etmediğine dair hukuki değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Taraflar delillerini sunduktan sonra dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ———-tarihli heyet raporunda özetle; sektör bilirkişisi tarafından yapılan incelemeler neticesinde;——markalı üründe kullanıldığı belirtilen şişelerin fiziki yapısının birebir aynı olmadığını, ancak benzerlik taşıdığını, ——- markalı üründe kullanıldığı—- birebir aynı olduğunu, figürlerin etiket üzerindeki konumu ve renklerinin ise birbirine çok yakın olduğunu, ürün etiketlerinde yer alan ifadelerin de ürünlerin farklı olmasından kaynaklanan detaylar dışında —– birebir aynı olduğunu, mali yönden yapılan incelemeler neticesinde; davalının, inceleme dönemi olan —- yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış onaylarının, yevmiye defterlerinin ise kapanış onayının süresinde yapılmış olduğunu, defterlerin birbirlerini doğruladığını ve kanunlara uygun süresinde yapılmış olduğunu, dosyaya sunulan satış faturalarının defterlerde kayıtlı olduğunu, davalı şirketin ——– tarihleri arasındaki satış faturaları incelendiğinde, dava konusu —— nolu tescilli markayla yapılmış bir satışın tespit edilemediğini, bu sebeple, SMK’nın 151/2-b maddesi uyarınca tazminat hesaplanamadığını, davacı vekilinin—- tarihinde dosyaya sunduğu faturanın düzenlenme tarihinin, Mahkemece inceleme dönemi olarak belirlenen —- tarihlerinin dışında olduğunu, ayrıca faturada —— dava konusu markayla üretilen ürün olup olmadığının anlaşılamadığını, açıklanan nedenlerle, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan fatura nüshasından herhangi bir sonuca varılamadığını, marka hakkına tecavüz iddiasının değerlendirilmesi neticesinde; davalının üretimini yaptığı etiketleri taşıyan şampuanlarla karşılaşan ortalama tüketicinin, davacının,——markasıyla da —- başladığını düşünebileceğini, bu nedenle, davacı markası ile davalının kullandığı işaret arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu, basiretli tacir gibi davranması gereken bir etiket üreticisinin, etiketlerde kullanılacak marka için müşterisinden, marka tescil belgesi ibraz etmesini istemesi gerektiğini, somut olayda davalının, müşterisinden marka tescil belgesi temin etmeden üretim gerçekleştirdiğini, bu yönüyle ihmali hareket sergileyen davalının, müteselsil sorumluluğa ilişkin TBK’nun 61. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz eyleminden sorumlu tutulabileceğini beyan etmişlerdir.
Mahkememizce mali bilirkişiden ——- incelenerek tazminat hesaplaması yapılması için ek rapor istenilmiş, bilirkişi —- tarihli ek raporunda; —– tarihleri arasındaki ———— toplam satış bedelinin —- olduğunu, davalının faaliyet karının oranının—-olarak hesaplandığını, buna göre ——– elde ettiği gelirin —olduğuna dair görüş bildirmiştir.
Davacı vekili — tarihli bedel artırım dilekçesinde; SMK’nun 151/1-b maddesi uyarınca maddi tazminat olarak talep etmiş oldukları — daha bedel arttırımı yoluyla toplamda ——- yükselttiklerini beyan etmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, alınan bilirkişi raporları, davacıya ait marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının üretimini ve satışını yaptığı, davacının markasının tescilli olduğu ——- yazılan —markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olan —– yazılımından oluşan markayı kullandığı, her ne kadar bu şişeleri sipariş üzerine başka bir firma için numune olarak ürettiğini savunmuşsa da, basiretli bir tacir olarak, bu markanın sipariş veren firmaya ait olup olmadığını araştırmak zorunda olduğu, iş yerinde bulunan etiket ve ürün kutularının sayısına göre numune olarak üretildikleri savunmasının kabul edilebilir olmadığı, bu nedenle davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, davacının SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca tazminat talep etmiş olması nedeniyle davalının bu satışlardan elde ettiği —–maddi tazminatı davacıya ödemesi gerektiği, ayrıca davalının kusur derecesi, ticari hacmi, davacının markasının bilinirlik derecesi dikkate alındığında —- manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı, her ne kadar davacı SMK’nun 150.maddesi uyarınca itibar tazminatı olarak —— tazminat talep etmişse de, davalının yalnızca ürün şişesi ve etiketi ürettiği, bu şişe ve etiketle satılan ——-davacının ürünlerinden daha kalitesiz olduklarına, davacının markasının kötü şekilde kullanıldığını ispatlayacak bir delil sunulmadığı, bu nedenle itibar tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının—- yer alan ve davalı tarafından üretilen etiketler üzerinde davacıya ait — markası ile iltibas yaratacak şekilde —- ibaresinin —-yazımından oluşan markayı kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine,
Marka hakkına tecavüzün önlenmesine ve giderilmesine,
Davalı tarafça üretilen ve davacının markasına tecavüz teşkil eden şişelerin, ambalajların ve etiketlerin üretilmesinin ve satılmasının yasaklanmasına,
Tecavüze konu ürünlerin ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarının toplatılmasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,
Davacının yoksul kaldığı kazanç için — maddi tazminat ile —- manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak suretiyle —–yayın yapan günlük bir —– kez ilan edilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin SMK’nun 150.maddesi uyarınca fiili zararına karşılık talep ettiği—- tazminat talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 2.812,51 TL harçtan peşin alınan 689,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.122,95 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve giderilmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen fiili zarar tazminatı davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 689,56 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 725,46 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 72,60 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.572,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%95) 4.344,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%5) 228,60 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
29/04/2021