Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/159 E. 2021/201 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/159 Esas
KARAR NO: 2021/201
DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/04/2018
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin—— —hizmet vermekte olduğunu, davalı — davacının —– olduğu, davacının müşteri bilgileri ve işleyişi ile ilgili bilgilerle davalı şirket adı altında haksız rekabette bulunduklarını, davacıya ait ürün isimlerini, görsellerini kullanarak ürün tanıtımı ve satışı yaptıklarını, müşterilere davacıyı kötüleyerek satış yapmaya çalıştıklarını, müvekkiline ait —– taklit edildiğini, davalı şirketin yarattığı benzerlik ile ortalama tüketicinin kafasını karıştırarak müvekkiline ait müşteri kitlesinden haksız olarak faydalanmaya çalıştığını, halk tarafından karıştırılma ihtimali için doktrinde iki koşulun bir arada olmasının arandığını, bunlardan birincisinin tescili istenen markanın daha önce tescilli bulunan markanın aynısının veya benzerinin olması hali, ikincisi ise, her iki markanın da aynı mal ve hizmetlerde kullanılması olduğunu, müvekkilinin—— tescil numarası ile tescil edilmiş olup, hem ——alanda bilinirliğinin her geçen gün artmakta olduğunu, davalı şirkete ait dava konusu—– tescil edildiğini, karıştırılma ihtimalinin hem markalar bakımından; hem de sınıflar bakımından benzerliği gerektirdiğinden, iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve/veya hizmet sınıfları ne kadar birbirine benzer ise, karıştırma ihtimalinin ortaya çıkmaması için, markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekeceğini belirterek ve davalı şirketin müvekkili şirket ürünlerine birebir iltibasa sahip ürünlerle yarattığı haksız rekabetin tespiti ve men’i ne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili daha sonra dosyaya sunduğu —- tarihli cevaba cevap dilekçesi ile dava dışı —– davacı şirketin eski çalışanı —- birlikte hareket ederek davacının —— davalı —–kendilerine —— olarak kullanarak davacı —- haksız bir rekabet içerisine girdiklerini, bu haksız ve usulsüz eylemlerini halen devam ettirdiklerini, dava dışı —- ve davacı şirketin —-hakkında da ayrıca başvuru ve taleplerde bulunulacaklarını, bu konu dava ve ceza şikâyeti de dahil fazlaya ilişkin tüm haklarını saklı tuttuklarını, davalı şirketin, davacının ürünlerinin —–yol açacak derecede birebir taklit ederek haksız rekabet yaptığını, avacının uzun emekler sonucu tasarlayıp piyasaya sunduğu ——-iltibas yaratacak şekilde adeta bire bir taklit ettiğini, —– saklanması için——- kullanımının —— gerek daha pahalı olması, gerek taşıma-nakliyesinin daha riskli ve ağır olması nedenleriyle yaygın olmadığını, nitekim —- ilk kullanan firmanın da davacı olduğunu, —-sunulduğunu, —- piyasaya sunulduğunu, davalının davacıya —-kullandığı gibi, —- rağmen davalının ——olduklarına dair ibare koyduğunu, tüm bu eylemlerin haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, talep sonucunu arttırarak, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla izah edilen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; davalı yanca sunulacak delillere karşı ek delil ve karşı delil sunma hakları ile fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı yana delillerini taraflarına tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesine, aksi halde delil sunmaktan vazgeçmiş sayılmasının kabul edilmesine, davalı yanın müvekkili—-yarattığı haksız eylem, işlem ve haksız rekabetin tespiti ile yaratılan muaraza, müdahalenin önlenmesine ve menine, müvekkili Şirketin uğramış olduğu maddi zararları nedeniyle şimdilik —– maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, müvekkili—- uğramış olduğu elem ve ——— manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı —- ürünlerine el konulmasına, toplatılmasına, satışlarının yapılmasının engellenmesine ilişkin olarak——- maddeleri uyarıca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Mahkeme tarafından haksız rekabetin tespiti ile yaratılan muaraza, müdahalenin önlenmesine ve menine dair verilen kararın —– kurumlarında yayınlanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; öncelikle davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin —- olduğunu, müvekkili —— tüketicilere ——— —— adresinde üretimi ve satışı yapılan —— tamamının bilgilerinin görselleriyle birlikte yer aldığını, davacı şirketin de dava dilekçesinde aynı sektörde faaliyet gösterdiğini beyan ettiğini, ancak müvekkili şirketin haksız rekabette bulunduğunu iddia ettiğini, müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren davacı şirketin benzer alanda ve benzer tüketicilere ürün tanıtımı ve satışı yaptıklarının sabit olduğunu, ——- imal eden gerçek ve tüzel kişilerin temel aldıkları ——– —– tamamında bu iki ham maddeyi ve benzerlerini kullandığını, davalı müvekkilinin ——- kullanarak —— haksız rekabette bulunduğunu göstermeyeceğini, davacı şirketin markası —–, davalının markası ise —— olduğunu, ne kelime anlamıyla, —— nezdinde iltibas yaratması veya ortalama bir tüketicinin kafasını karıştırmasının mümkün olmadığını, her iki tarafın da markalarıyla aynı mal ve hizmetlerde ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, bu durumun bir iltibas yaratmasının veya haksız rekabete sebebiyet vermesinin düşünülmesinin——- —– istediğini gösterdiğini, davacı şirketin markası ——- olup ürün görsellerinde de davacı firmanın ——- ismini kullandığını, davacı vekilinin hem internet sitesinde—– kullandığı —- görsellerinin tamamında—— markasına dair ibareyi kullandığını, müvekkili şirketin ise ekte sunulan görsellerde de açıkça görüleceği üzere ürünlerinin görsellerinde ——- kullandığını, her iki markaya ait internet sitesinde yer alan ürünler incelendiğinde ortalama bir tüketicinin kafasında ayırt edici bir unsurun derhal oluşacağının sabit olduğunu, her iki şirketin de tüketiciye — —— üretilen —— sunduğunu, davalı şirketin de ürettiği —-ön plana çıkarttığı, bu sebepledir ki ürünlerin tanıtım kısmında yüzyıllardır var olan —- faydalarından bahsedilmesinin—- olduğunu, ——-tanıtımında elbette ki ——- insan için faydalı olan kısmından bahsedilecek olup bu tanıtım bilgilerinin herkesçe bilinen ve sınırlı bir alan olduğunu, ortak olan tek hedef kitlenin—–kullanıcıları olup, bu doğrultuda bu ve benzer ürünlerde—— sunulan fotoğrafların elbette ki —– olacağını, müvekkili şirketin ayrıca —– paylaşarak——– ürettiğini ve sattığını görsel yoldan ilettiğini, tüm —– açık olan bu —– kullanıcıları içinde ürünler arasında görsel benzerlik, marka benzerliği yokken haksız rekabetin varlığım iddia etmenin yersiz olduğunu, ürünlerin——kadar içerisinde kullanılan koruyucu maddelere kadar kıyaslanamayacak kadar farklı olduğunu ve farklı bir baskı sistemi ile tüketiciye sunulduğunu, — —- aynı olduğu göz önünde tutularak diğer bütün ürünlerin ——- da iddia edilenin aksine kıyaslanamayacak kadar farklı olduğunu, müvekkili şirket markasının sadece—- kapsamadığını, —- gibi farklı ürünlerini de müşterilerine sunmakta olduğunu, müvekkili şirketin bambaşka bir müşteri ve ürün profiline sahip olduğunu belirterek, Hukuk Muhakemeleri Kanununa aykırı olarak düzenlenen dava dilekçesinin reddine, dava dilekçesinin ve talep kısmının davacı tarafa açıklattırılmasına, dava dilekçesinin açıklattırılmasına binaen görev itirazının değerlendirilmesi, huzurdaki mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait —— tasarımlarının benzerlerinin davalı şirket tarafından —— markası ile satışa sunulan ürünlerde kullanmak, davacıya ait ürünleri kötülemek, davalının ——-olmayan ürünlerini ——ürün olarak ——- gerçekleştiği iddia olunan haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasıdır.
Taraflara ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davalının —– tarihinde tescil edildiği ve markaların halen koruma sürelerinin devam ettiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafça görev itirazında bulunulmuşsa da; davacının — tescilli olmasa da, SMK’nun 55/4. maddesinde tasarımın ilk kez —–kamuya sunulması halinde tescilsiz tasarım olarak korunacağı, 69/2. maddesi uyarınca tescilsiz tasarımların koruma süresinin kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren —– olduğunun belirtildiği, bu nedenle—- yıldan daha eski tescilsiz tasarımlarla ilgili davaların da —- görülmesi gerektiğinden görev itirazı kabul edilmemiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde yalnızca haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talep edildiği halde, cevaba cevap dilekçesi ile haksız rekabete ilişkin iddiaları daha ayrıntılı olarak açıklandıktan sonra, HMK’nun 141. maddesi uyarınca iddialarını genişlettiklerini belirterek, ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edilmiş, davalı taraf iddianın bu şekilde genişletilmesine muvafakat etmediklerini bildirmişlerdir. HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. HMK’nın 141. maddesinde ise “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” denilmek suretiyle iddia ve savunmayı genişletme yasağı ve bunun istisnaları açıklanılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; yalnızca haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi için açılan davada HMK’nun 141. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceği, bu taleplerin iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında oldukları, esasen ıslah hükümlerinin de buna cevaz vermediği, zira ıslahta da talep sonucunun arttırılabileceği veya davanın tümden ıslah edilerek yeni bir talepte bulunulabileceği, önceki talebin yanına daha önce dava konusu edilmeyen yeni taleplerin eklenemeyeceği, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talepleriyle ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, haksız rekabetin içeriğiyle ilgili yeni açıklamaların ve hükmün ilanı talebinin HMK’nun 141. maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı—– ait —- kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —tarihinde tescil edildiği, ortağı ve yetkilisinin—– tarihinde kurucu ortağının — olduğu tespit edilmiştir.
Davacının eski çalışanı olduğu iddia edilen —- celp edilmiş ve dosya arasına alınmış, incelendiğinde davalı şirket çalışanı olduğu, daha önce ise ——- olarak çalıştığı tespit edilmiştir.
Davalının —- tarihinde tescil başvurusu yaptığı — başvuru numaralı çoklu ———- tarihinde tescil edildiği, tasarımın tescil başvurusuna davacı tarafça itiraz edildiği, itirazın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından —– yayımlanmasına dair yapılan itirazın reddine ilişkin —– iptali ve itiraza konu tasarım tescillerinin hükümsüzlüğü için dava açtığı, Mahkemece——- kararla davanın reddine reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
Haksız rekabetle ilgili iddialar konusunda tanık dinlenmesine karar verilmiş, davacı tanığı ———davacı şirkete ——–satışını yaptığın, tarihini tam hatırlamamakla birlikte —— yıldan bu yana davacı şirketten bu ürünleri alıp kendi müşterilerine sattığını, bu nedenle——– hakkında bilgi sahibi olduğunu, davacı şirketten —- genellikle —- satılırken davacı şirketin ——- sunduğunu. o tarihten bu yana bu ürünü satın almakta olduğunu, yaklaşık —- sırada daha önce davacı şirkette çalışması nedeniyle tanıdığı —- yanında —-kişi daha olduğu halde —— geldiklerini, ürün pazarlamaya çalıştığını, kim olduklarını sorduğunda —- tanıdığını söylediğini, getirdikleri—–davacı—–aynı olduğunu, yaklaşık—– dakika konuştuğunu, davacı şirketin —– sandığını, ürünlerin o derece benzer olduğunu, hatta kendilerine ürünlerde bir değişiklik mi olduğunu, yeni ürün mü sunulduğunu sorduğunu, daha sonra ürünler üzerindeki markanın farklı olduğunu, bu markanın kendilerine ait olduğunu ve kendilerinin yeni bir şirket kurduğunu, aynı ürünleri kendisine daha ekonomik fiyatla satabileceklerini söylediğini, —— şahsa çalıştığı şirkete bunu nasıl yapabildiğini sorduğunu, kendilerinden ürün almayacağını bildirdiğini, onlar gittikten sonra davacı şirket yetkilisi —- görüşerek bu durumdan haberi olup olmadığını sorduğunu, haberi olduğunu ve bu konuda yasal yollara başvurduklarını söylediğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı —– olduğunu, daha önce — —-konusunda çalıştığını, yaklaşık—yıldan bu yana da ——– —- yapmakta olduğunu, davacı şirket ile de bu vesile ile tanıştığını, daha —– satıldığını ve —- —-başladığını, davacı şirketin bu ürünleri yaklaşık—–satmaya başladığını, ancak kesin olarak tarih veremediğini, —- kullandığını, daha önce —- sıkça kullanılan bir —— olmadığını ve tedariğinin de zor olduğunu, —- çalıştığı sırada —-getirdiğini, özelliğinin ——- saklanabilmesi olduğunu, aslında—— kullanılmasının zor olmakla birlikte, davacı şirketin—- olduğunu, ——- ilgili bu ambalajları ilk kullananın da davacı şirket olduğunu, kendisinin davalı şirket hakkında fazlaca bilgisinin olmadığını, ancak ——- davalı şirkete ait ürünleri gördüğünde davacı şirketin ürünlerine birebir benzedikleri için davacı şirketin bir alt marka ürettiğini düşündüğünü, ancak daha sonra aynı dergide her iki şirketin ürünlerini yan yana tanıtıldığını görünce, başka bir marka ile üretilmiş olduklarını anladığını, —— kullanılan ——–davacınınkilerle aynı denilecek kadar benzer olduğunu, daha sonra bu durumu davacı şirket yetkilisiyle görüştüğünü ve ayrı bir şirket olduğunu öğrendiğini beyan etmiştir.
Davacının ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için tasarım uzmanı ——- rapor istenilmiş, dosyaya sunduğu raporunda, davacı tarafa ait ürün ambalajları ile davalı tarafa ait ürün ambalajları arasında kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları sonucuna varıldığı yönünde görüş bildirmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafların delilleri toplandıktan sonra dosya üzerinde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tasarım uzmanı ——— tarihli bilirkişi raporu ile; davalının —— bir kısmının tescilli tasarım belgesi kapsamında kaldığı, tescil belgesi kapsamında bulunmayan —— davacıya ait ambalajların tasarımlarıyla benzer olmadığının tespit edildiğini, somut olayda —- bağlı olarak iltibas nedeniyle haksız rekabetten söz edilemeyeceği, taraflara ait web sitesindeki kullanımlar ve——-paylaşımlarındaki fotoğraflar arasında ortak noktalar bulunsa da, bu ortak yönlerin ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vermeyeceği, genel ispat hukuku kurallarına ve ——- ibaresiyle satışa sunulabilmesi için, o ürünün —– olduğunu kanıtlayan belgelerin bulunması gerektiği, ———– ibaresini kullanan davalının, ürünlerinin ——olduğunu kanıtlayan belgeleri dosyaya sunmadığı, bu haliyle davalının, ürünleri hakkında gerçek dışı beyanlarda bulunduğunun kabul edileceği, bu eylemin ise, TTK m.55/A – a – 2 uyarınca haksız rekabet sonucunu doğuracağı, davacı tarafın, davalı şirketin müşterilere ve satıcılara yanıltıcı ve olumsuz beyanlarda bulunduğunu öne sürdüğünü ve bu hususta tanık dinlenildiğini, ancak dinlenen tanıkların davacının bu iddiasını doğrulayan herhangi bir beyanda bulunmadıkları yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların rapora itiraz etmeleri nedeniyle, yine aynı bilirkişi heyetinden ——- tarihli ek rapor alınmış; bilirkişiler ek raporda; somut olayda davacı vekilinin, piyasadaki ——– ——ürettiğini,——- müvekkili şirket ürünleri ile birebir aynı olduğunu ileri sürdüğü, davacı vekilinin bu iddiasının isabetli olmadığı, heyetimizce hazırlanan kök raporda ——— karşılaştırıldığı ve birbirlerinden farklı olarak algılandıkları sonucuna varıldığı, taraflarca kullanılan —- aldığı birden fazla sektörde yaygın olarak kullanılan bir materyal olduğu. söz konusu formun ilgili —- ayırt edici bir nitelik kazandırmadığı veya ürünler arasında iltibas tehlikesi yaratmadığı, dava konusu —- piyasada sıkça kullanılan harcı — olması nedeniyle dava konusu —- üzerinde davacı firmanın hak sahibi olmadığı, davacı şirket vekili tarafından, davalı firmanın müvekkili—— takip ettiği, taraflarca kullanılan internet sitesinin, ürün görsellerinin, kullanılan — görselinin, —–olduğu, fakat bilirkişi heyetince bunların incelenmediği belirtilmiş ise de, bu incelemeye kök raporun —– altında detaylıca yer verildiği, ilgili raporda tarafların kullandıkları — sitelerinin, —- incelendiği ve taraflara ait kullanımların ortalama tüketici nezdinde iltibas tehlikesi yaratmadığı sonucuna varıldığı, davacı şirketin itiraz ettiği hususlarda yeniden yapılan değerlendirme neticesinde, heyetin kök rapordaki kanaatini değiştirecek nitelikte bir husus görülmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davalının ürünlerinin ——olduğuna dair tanıtım ve bilgilendirme yapması nedneiyle ürünlerin ——olarak tanımlanmasının satışlara etkisinin hangi oranda olacağı ve davalının elde etmesi mümkün olan menfaatin ne kadar olacağına dair rapor hazırlanması için —- —–oluşan bilirkişi heyetinden rapor istenilmiş, bilirkişiler —tarihli bilirkişi raporunda; davalı—– ettiği, ———ibaresinin kullandığının görüldüğü, —— tüketicinin satın alma kararları arasında pek çok kriter bulunmakta olup, sadece —-olarak tanıtılmasından ötürü bir ürünün diğerlerine göre ne oranda daha fazla tercih edilebileceğinin hesabını yapmanın mümkün görünmediği, bu faktörlerden her birinin, farklı tüketiciler için öncelikli konumda olabileceği, bu nedenle —–olarak tanıtımı yapılmış olan davalı ürününün hangi oranda tercih edileceğinin nicel olarak belirlemenin mümkün olmadığı, piyasada çok fazla miktarda—— olduğunun bilindiği, —–yapan davalı firmanın, diğer tüm firmaların satışlarını ne oranda etkileyebileceğinin veya—- satışı yapan her firmanın bu satışlardan ne oranda etkilendiğinin hesabının mümkün görülmediği, davalının davacıya ait müşterilere ürün satmasında ürün üzerine —— ibaresi yazması nedeni ile uğradığını iddia ettiği hak kaybı için davalı firmaya ait ürünleri ——olması nedeniyle tercih eden firmaların tespitinin yapılarak alım miktarlarının dosya kapsamına sunulması durumunda davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatin ne kadar olduğu ve bu nedenle davacının elde etmekten mahrum kaldığı karın belirlemesinin yapılabileceği, davacı —- numarası ile kayıtlı olup şirket —-kurulduğu ve faaliyetini ——- dönemlerinde defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde ——- satışların perakende olarak yapılması, sadece dava konusu ürünlerin satılması sebebi ile elde etmiş olduğu hasılat ve karlılık oranının;—-
Olduğu, dava konusu ürün satışı ile ilgili sektör bilirkişinin beyan ettiği görüş çerçevesinde —–ibaresi ile satış yapan davalı firmanın, diğer tüm firmaların satışlarını ne oranda etkileyebileceğinin veya — —– firmanın bu satışlardan ne oranda etkilendiğinin hesabının mümkün görülmediği, mali yönden davalı——– dava dönemine ilişkin düzenlemiş olduğu satış faturaları üzerinde yapılan incelemede satılan ürünlerin cinsi kısmında ürünlerin——- —— olduğuna dair herhangi bir ibare görülmemesi ve tespit edilememesi sebebi ile tazminat hesaplaması yapılmadığı, fiili zararın ispat yükümlülüğünün davacı tarafa ait olduğu, davacının bu hususta bir kayıt veya belge dosyaya sunmadığı, Mahkemenin görülmekte olan davada tazminata hükmetmesi durumunda davalının dava konsun ürünleri —- elde ettiği, davacının ———– mahrum kaldığı, manevi tazminatın, toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığının giderilmesi olan marka sahibinin manevi tazminat talebinin tarafların kusur ve tutumları doğrultusun da tamamen mahkemenin takdirinde bulunduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili asıl davayla ilgili —– tarihli bedel artırımı ve ıslah dilekçesi ile; müvekkil şirket’in uğramış olduğu maddi zararlar yönünden — dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dosya içine getirtilen taraflara ait marka tescil kayıtları, davalıya ait tasarım tescil kaydı, tanık anlatımları ve alınan bilirkişi raporları ile, her ne kadar davacı taraf, davalının —-markası ile satışa sunduğu ——–satışa sunduğu aynı nitelikteki ürünlerin—– olduğunu, davalının internet sitesindeki satış ve tanıtımlarının da davacının internet sitesinden alındığını, davalı çalışanlarının davacının ürünlerini müşterilerine kötülediğini, ayrıca ——-ürün olamamalarına rağmen ambalajları üzerine ——ürün olduklarına dair açıklama yazarak haksız rekabette bulunduklarını iddia etmişse de, ancak her iki tarafın ürün —- olan bilirkişiler tarafından incelendiğinde, benzerlik bulunmadığının tespit edildiği, tarafların markalarının tamamen birbirlerinden farklı oldukları, ürün satış ve pazarlamalarında ürünün özelliğinden kaynaklanan ortak unsurlar dışında bir benzerlik bulunmadığı, ilk kez davacı tarafça ——– sunulduğu ve davalının bunu da taklit ettiği iddia edilmişse de, ——- yaygın olarak kullanılan —- olduğunun tespit edildiği, davacının bu ——- ilgili korunması gereken bir hakkı bulunmadığı, bu nedenlerle davalıların——- haksız rekabet oluşturmadığı, davalının davacıya ait ürünleri müşterilerine kötülediğine dair iddianın da ispatlanamadığı, ancak davalının ürünlerinin —–ürün olduklarına dair bir sertifikaya sahip olmadıkları halde, ambalajlar üzerinde ——ürün olduklarının yazılmasının, aynı konuda faaliyet gösteren diğer firmaların ticaretini etkileyecek nitelikte yanlış bir bilgi olduğu, TTK’nun 55/1-a-2 maddesinde tanımlanan—— şeklinde haksız rekabet oluşturduğu, zira ürünün ——olmasının tüketicilerin pek çoğu tarafından satın alınmasında tercih sebebi olacağı, bu nedenle davacının bu eylemden zarar gördüğü anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, cevaba cevap dilekçesi ile talep edilen maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının —– markası ile satışını yaptığı — —–ürün sertifikası bulunmamasına rağmen ambalajlarının üzerine ——–olduklarını yazmak suretiyle HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE, HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE,
Türk Ticaret Kanununun 59/1. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak şartıyla —– yayın yapan bir gazetede bir kez ilanına,
Davacının maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davacının fazlaya ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 4.481,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.421,88‬ TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı, 374,40 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 6.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.069,60 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre (%30) 2.120,88 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, reddedilen kısım için (%70) yapılan 4.948,72 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2021