Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/156 E. 2019/362 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/156 Esas
KARAR NO : 2019/362

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İngiltere merkezli, dünyanın pek çok ülkesinde bilgisayar ve bilişim alanında eğitimi amaçlayan bir vakıf olduğunu, müvekkilinin dünya çapında faaliyetlerini — markası altında yürüttüğünü ve dünya çapında birçok tescilli markası bulunduğunu, müvekkilinin ilgili markayı kendi faaliyet konularında (9. sınıf) tescil ettirmek istediğini ancak bu başvurunun davalının itirazı üzerinde reddedildiğini, müvekkilinin daha sonra 9. sınıftaki ürünleri kapsar şekilde “—- marka başvurusunda bulunduğunu, bu marka başvurusunun da davalının itirazı üzerine reddedildiğini, davalının kullanmadığı bir marka ile müvekkilinin marka başvurusunun engellediğini, davalının markayı ciddi bir biçimde kullandığını ispatla yükümlü olduğunu belirterek davalı adına —- numarası ile—-. sınıfta yer alan ürünleri kapsar şekilde 18.10.2012 tarihinden beri tescilli olan —” markasının tescil kapsamında yer alan emtialar için kullanılmaması nedeniyle ve gerek Türkiye’nin taraf olduğu —-başta olmak üzere uluslararası anlaşmalarda yer alan ilgili hükümler ve gerekse de bunların iç hukuktaki yansıması olan 6769 sayılı SMK’nın 26/1-a ve 27/2 maddeleri ve tüm sair ilgili mevzuat uyarınca 23.10.2017 tarihinden itibaren etkili olacak tüm mallar yönünden tamamen iptali ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili 21/09/2018 tarihli dilekçesiyle, markanın kullanıldığını ispatlamaya yönelik olarak deliller sunduğu, celselerdeki beyanlarında ise; davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava konusu uyuşmazlık; tarafların; davalı adına tescilli —–” markasının tescilli olduğu mal ve hizmetler için 5 yıldan bu yana etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olarak iptaline ilişkindir.
Davalıya ait marka tescil belgesi TPMK’dan istenilmiş, incelendiğinde;—” markasının—-tarihinde davalı adına tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davacının ise marka başvurusunu —– tarihli — kararı ile marka başvurusunun reddedildiği anlaşılmıştır.
Markanın kullanıldığını ispat yükü davalı tarafta olduğundan, markayı tescil tarihinden itibaren etkin ve ciddi bir şekilde kullandıklarına dair tüm ticari defter, kayıt ve delillerini sunmaları için kesin süre verilmiş, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 26.07.2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden; “davalının, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreçte yalnızca—– tarihleri arasındaki 4 ay 18 günlük bir zaman diliminde satış gerçekleştirmesi, satış faaliyetlerinde ——ticaret sitelerini de kullanılmasına rağmen yalnızca —- satışı yapılması ve bu satışlardan da —– gibi cüzi bir satış hasılası elde edilmesi hususları bir bütün olarak göz önünde bulundurulduğunda, davalının —- markasının kullanımının “ciddi kullanım” olarak kabulünün mümkün gözükmediği, bu sonucun Sayın Mahkemece benimsenmesi halinde, davalının —–” markasının tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımdan iptal edilebileceği, Mahkemece, boş —” markasını kullanan davalının bu kullanımlarının “ciddi” kullanım olarak değerlendirilmesi halinde ise, —–” markasının, marka tescilinde —– tanımlayan “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil). —şeklindeki mal ve hizmetler dışındaki mal ve hizmetler bakımından iptalinin koşullarının oluştuğunun söylenebileceği” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
SMK’nun 9/1. maddesinde, markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir neden olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilmesi halinde iptaline karar verilebileceği, 26. maddede ise 9. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hallerin mevcut olması halinde markanın kurum tarafından iptaline karar verileceği, 192. Maddede ise 26. maddenin kanunun yayımı tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. SMK’nun 26. maddesinin yürürlüğe girene kadar iptal kararı mahkemelerce verilebilecektir.
6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği —tarihinden önce kullanmama nedeniyle markanın iptalini düzenleyen 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş, iptal kararı 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış, arada kalan 4 gün için yasal boşluk oluşmuştur. Ancak arada kalan dönem hariç,—-tarihine kadar bir yasal düzenleme eksikliği bulunmamaktadır. Mülga 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle marka iptali yaptırımına ilişkin 14.maddesi —tarihine kadar yürürlükte olup, dava konusu marka sahibi de markasını tescil ettirdiği tarihten, — tarihine kadar markayı kullanmamasının iptal yaptırımını gerektirdiğini ve markasını tescilli olduğu mal veya hizmetlerde ciddi biçimde kullanmadığı takdirde mahkemece iptal edilebileceğini bilmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 9., 26. ve geçici 4.madde ile Mülga 556 sayılı KHK’nın iptal yaptırımını düzenleyen 14.maddesinin yerine aynı yasal yaptırım tekrar getirilmiş olup, önceden bilinmeyen, öngörülemeyen ve geçmişe dönük olarak mülkiyet hakkını kısıtlayan bir durum söz konusu değildir.
Öte yandan kullanılmayan markaların iptal edileceğine dair yasal düzenlemelerin amacı, kullanılmayan ve atıl durumda bulunan markaların, gereksiz yere marka tescilini işgal etmelerinin önüne geçmektir. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi de, önceki düzenlemenin yasa ile yapılması gerekirken Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmasına ilişkindir. Dolayısıyla SMK’nun yürürlüğünden sonra açılan kullanmama nedeniyle iptal davalarında, —–arihindeki 4 günlük yasa boşluk süresi, yasal 5 yıllık süreye eklenerek ve böylece bu gibi davalarda marka iptal için gerekli en az kullanmama süresi 5 yıl 4 gün kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapılması gereklidir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davalının 18/10/2012 tarihinde—- numaralı “——- markasını tescil edildiği tarihten bu yana tescilli olduğu mal ve hizmetlerde etkin ve ciddi şekilde kullanmadığı, yalnızca —- tarihleri arasında bu markayı taşıyan— ürününün az sayıda satışını yaptığı, bu satışların da markanın tescil tarihine göre 5 yıllık sürenin dolmasına yakın ve kısa süreli yapıldığı, açılacak iptal davasını engellemek için yapılan satışlar olduğu, bu nedenle davalının markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda tescil tarihinden itibaren ciddi ve etkin bir şekilde kullanıldığının davalı tarafça ispatlanamadığı ve iptal koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalıya ait—- numaralı “—-” markasının SMK’nun 9 ve 26.maddeleri uyarınca tescilli olduğu tüm sınıflar için İPTALİNE,
2- —-karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan —harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan—- Tarifesi gereğince —–vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan —- peşin harç, –vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ile —-tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam —— yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.