Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/151 E. 2020/183 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/151 Esas
KARAR NO : 2020/183

DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin—— markası ile yurt içi ve yurt dışında—— ihracatını yaptığını, ürünlerini —-satışa sunduğunu, müvekkilinin —- numaralı —– tasarımının kamuya mal olduğunu, davalıya ait—- tasarımının— — tasarımlarının müvekkiline ait tasarımlar ile iltibas oluşturacak derecede benzer olduğunu, —-müvekkili tarafından davalı tasarımından önce kamuya sunulmuş olması nedeniyle davalı tasarımının yenilik vasfına haiz olmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, ayrıca Bakırköy—–.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —————— Karar sayılı ilamı ile davalı tarafa ait davaya konu tasarımların hükümsüz kılınmasına rağmen, davalı tarafça aynı tasarımlar için tekrar tescil başvurusunda bulunulduğunu, bu sebeplerle davalıya ait ——–numaralı – tasarımlarından —- tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin —- aksesuarları, —– sigorta kutuları ürettiğini, yurt dışına ihracat yaptığını, dava konusu ——— tescil numaralı tasarımların yeni olduğunu, tasarımların bir çoğunun daha önceden yapılış tasarımlarına yeni unsurlar eklenmek suretiyle oluşturulduğunu, davaya konu 1 nolu tasarımda —— birbirine bağlanışının farklı olduğunu, 2 nolu tasarımda ise açma kapama butonu bulunduğunu, ——halkalar gibi dizildiğini, davacının tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını, ev tipi —- tasarımcının geniş bir seçenek özgürlüğü bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait ——— numaralı — tasarımın—– numaralı tasarımlarının yenilik ve ayırt edici olmadığı iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ———- endüstriyel tasarımın ——————— numaralı—— tasarımın———– tarihinde davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Yine —– tescil numaralı ——–davalı adına tescilliyken, Bakırköy —–. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ————Karar sayılı kararı ile hükümsüzlüğüne karar verildiği tespit edilmiştir.
Bakırköy ——–.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ————— Esas sayılı dosyası istenilmiş, UYAP üzerinden gönderilen dosya örneği incelendiğinde, taraflarının aynı olduğu, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve davacıya ait endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, —- Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafa ait ——-sayılı —- ait daha önce kamuya sunulmuş olup yeni ve ayırt edicilik vasfı olmadığından davalı tasarımının ——————-hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ihtiyati tedbirin incelenmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tasarım uzmanı —-havale tarihli raporunda; davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen ———————- numaralı —– tasarımın — numaralı tasarım tescillerinin başvuru—- tarihinden önce kamuya sunulduğu, bu sebeple koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, tasarım uzmanı bilirkişi—————-tarihli raporunda; davaya konu 1 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne dayanak yapılan ————————- numaralı —- karşılaştırıldığında, her üç tasarımın da ——– olarak tanımlanan ürüne ait olduğu, —- tasarımda da ürün gövdesinin formunun aynı olduğu, kablo ucuna doğru ——–şekillenmiş halde oldukları, her üç tasarımda da fiş yuvalarının şaşırtmalı olarak konumlanmış halde,—– tarafında bulunan—–mesafe diğer — daha dar şekilde olduğu, her üç tasarımda da gövde üzerinde fiş yuvaları çevresinin yukarı doğru kontur oluşturacak halde konumlandığı, kontür kenarlarının açılı halde kesilmiş olduğu, davalıya ait tasarımda kontürün her boğum noktasında çeyrek dairesel formda yüzey kontür kenarından aşağıda konumlanmışken, ————– numaralı tasarımda ——– ile aynı yükseklikte olduğu, yapılan değerlendirme sonucunda, davalı tarafa ait ————– tasarımlar arasında boğumlarda yer alan—– daire formundaki yüzeyin yüksekliği ile farklılıklar bulunsa da, bu tasarım öğesinin ürünün karakteristik formunda bir farklılık yaratmadığı, ürün tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, tasarım öğelerinin konumlarının, ebatlarının birbirlerine göre olan ebat ve oranlarının aynı oldukları, birbirleri üzerinde iltibas bırakacak derecede benzer olduklarının tespit edildiği, davaya konu 2 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne dayanak yapılan —————- numaralı —– — karşılaştırıldığında, her üç tasarımın da ——–olarak tanımlanan ürüne ait olduğu, her üç tasarımda da ürün gövdesinin formunun aynı olduğu,— şekillenmiş halde oldukları, her üç tasarımda da fiş yuvalarının şaşırtmalı olarak konumlanmış halde, kablo ucu tarafında bulunan fiş yuvaları arası mesafe diğer uçtakinden daha dar şekilde olduğu, ——– fiş yuvaları çevresinin — kontur oluşturacak halde konumlandığı, kontür kenarlarının açılı halde kesilmiş olduğu, davalıya ait tasarımda kontürün her boğum noktasında —-kenarından aşağıda konumlanmışken, ————————-tasarımda ——formundaki yüzeyin kontür kenarı ile aynı yükseklikte olduğu, davalıya ait tasarımda gövde üzerinde yaygın olarak kullanılan—– düğmesi yer alıyorken, diğer tasarımlarda bu öğenin mevcut olmadığı, yapılan değerlendirme sonucunda, davalı tarafa ait—- numaralı ve—arasında boğumlarda yer alan —-yüzeyin yüksekliği ile farklılıklar bulunsa da, bu tasarım öğesinin ürünün karakteristik formunda bir farklılık yaratmadığı, yine— düğmesinin sektörde yaygın olarak kullanılan bir formda ve konumda olduğu, ürün tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, tasarım öğelerinin konumlarının, ebatlarının birbirlerine göre olan ebat ve oranlarının aynı oldukları, birbirleri üzerinde iltibas bırakacak derecede benzer olduklarının tespit edildiği,— hesabında benzer bir ürününün davalının tescil başvuru tarihi — —————– tarihinde paylaşıldığının tespit edildiği, davalı tarafın tasarımlarının—- numaralı tasarımın uygulaması olduğu, tasarımda revizyon yapıldığı, fiş yuvaları etrafındaki kontürün boğumlarında—– yüzeyler eklenerek yeniden tescillendiği, buna göre davalı tarafa——– tescil numaralı—– tasarım belgesindeki tasarımların başvuru tarihi olan—- tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan SMK’nun 55/1. maddesinde ise; tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünüm olarak tanımlanmış, tasarımın tescilli olması halinde tescilli tasarım,——– sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nun 56. maddesinde tasarımın korunabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olması gerektiği belirtilmiş, bir tasarım tescilli ise başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz ise kamuya sunulduğu tarihten önce dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği, tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edileceği, bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edileceği, ayırt edicilik niteliğinin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarım geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesine bakılacağı belirtilerek yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin tanımı yapılmıştır.
SMK’nun 77. maddesinde ise; tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerinin bulunmaması halinde tasarımın hükümsüz sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. SMK’nun 79. maddesinde de hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olacağı, tasarıma kanunla sağlanan bu korumanın hiç doğmamış sayılacağı belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalıya ait——–tescil numaralı —— tasarımın hükümsüzlüğü için Bakırköy ——-. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne davacı tarafından dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ———– Karar sayılı karar ile bu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu dava devam ederken davalı tarafın bu kez davaya konu olan—— numaralı – — tescili için başvuru yaparak tasarımı tescil ettirdiği, alınan her iki bilirkişi raporu ile davalıya ait —- numaralı tasarımın —- numaralı tasarımlarının davacıya ait —– tescil numaralı — numaralı tasarımı ile davalıya aitken iptal edilen — numaralı — tasarımın—olduğunun tespit edildiği, bu iki tasarım karşısında yenilik özelliğinin bulunmadığı, ayrıntılardaki küçük farklılıkların tasarımların aynı olarak algılanmasını engellemeyeceği, her ne—– için belli şekli ve teknik zorunluluklar mevcutsa da, davalının tasarımındaki benzerliklerin bu zorunluluklardan kaynaklanmadığı, benzerliklerin seçenek özgürlüğünün sınırlı olmasıyla ilgisi bulunmadığı, bu nedenlerle hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli —- Tescil numaralı —- —- numaralı tasarımlarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline—-gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 71,80 TL harç, 228,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.299,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.