Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/150 E. 2021/121 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/150 Esas
KARAR NO: 2021/121
DAVA: Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve
Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
BİRL. DAVA: Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 11/04/2018
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 04/07/2018
KARAR TARİHİ:10/06/2021
Davacı-birleşen davacı vekili tarafından davalı-birleşen davalılar aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile markanın hükümsüzlüğü davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda;
ASIL DAVADA İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili —— —- faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin —–ulaştığını, müvekkili şirketin —— olduğunu,—- benimsediğini, davalı firma tarafından müvekkili şirkete ait ticari unvanının ve işletme adının kullanıldığını, davalı ———-tarzı eğitim sisteminin benimsendiği bilgisine yer verildiğini, davalı firmaya —— müvekkili—– arasında ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik bulunduğunu, davalı firmanın bilerek ve isteyerek iltibas yarattığını, davalı firma eylemlerinin haksız rekabete yol açtığını, davalı firma tarafından müvekkili şirkete ait markanın taklit edildiğini, davalı firmanın söz konusu eylemler ile müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz ettiğini, davalı firmanın müvekkili şirketin tanınmışlığından faydalandığını, davalı firmanın müvekkili şirketi zarara uğrattığını belirterek, müvekkili şirketin marka hakkına tecavüzün tespitine, söz konusu eylemlerin önlenmesine, davalı firma tarafından müvekkili şirkete ait markanın kullanıldığı tüm envanterin toplatılarak yok edilmesine, davalı firmaya ait ——- engellenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla—- maddi ve —- manevi tazminatın ticari/reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle ——- ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirket tarafından ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı şirkete ait marka ile müvekkili firmaya ait marka arasında benzerlik bulunmadığını, davacı şirkete ait markanın —-olarak tescil edildiğini, müvekkili firmaya ait markanın ise ——-arkaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davacı şirkete ait markanın esas unsurunun —- olduğunu, davalı şirketin———–ibaresini ön plana çıkarttığını, ortalama tüketicinin bahse konu markaları birbirinden ayırt edebileceğini, karşılaştırmaya konu markaların koruma tarihlerinin birbirine yakın olduğunu, müvekkili firmanın herhangi bir kötüniyeti bulunmadığını, müvekkili firmaya—- tarafından izin ve ruhsat verildiğini, ruhsat alım sürecinde —– tarafından benzer isimli başvuruların kabul edilmediğini, söz konusu durumun müvekkili firmaya ait markanın davacı şirkete ait markadan farklılığını ortaya koyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İSTEM / Davacı vekili Mahkememizin—- birleşen dosyasında sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ——alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin geniş bir müşteri —- ulaştığını, müvekkili şirketin —- ibareli markaya sahip olduğunu, davalılarca kullanılan ——- marka arasında iltibas bulunduğunu, taraf markalarının esas unsurunun—- ibaresinden oluştuğunu, söz konusu markalarda geçen diğer ibarelerin—— taşıdığını,—– bu yana bu markanın davacı tarafından fiilen kullanıldığını, davalı tarafından markanın izinsiz kullanılması nedeniyle————markasını kendi adına tescil ettirdiğini, markanın davacının —- tescilli markası ile benzer olduğunu, kötü niyetle tescil edildiğini, davalı tarafın davacının tanınmışlığından faydalanmaya çalıştığını belirterek, davalılar adına tescilli——markanın tescilli olduğu tüm sınıflar bakımından hükümsüz kılınmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce marka hükümsüzlüğü davası ile markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davalarının konusu ve tarafları irtibatlı olduğundan her iki davanın birleştirilmesine ve yargılamaya Mahkememizin —- sayılı davası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP / Birleşen davalı vekili birleşen davaya cevaplarında, müvekkillerinin markasının davacıya ait marka ile benzer olmadığını, her iki tarafın markalarının yakın tarihlerde başvurularının yapıldığını, davacının müvekkillerine ait marka başvurusuna yaptığı——– tarafından reddedildiğini, davacının markasında yer alan esas unsurun — ibaresi olduğunu, — ibaresinin tanımlayıcı bir ibare olduğunu, davacının—- ayrıca başvurmasının da bunu kanıtladığını belirterek, marka hükümsüzlüğü için açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava; davacı adına tescilli markanın davalı tarafından iltibas yaratacak şekilde kullanılması suretiyle davacının marka haklarına gerçekleştiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminatın tazminine ilişkin olup, karşı dava ise; davalılar adına tescilli —— markasının hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Dosyaya —- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacının— tescilli olduğu, birleşen davalıların—– tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin— dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —– tescil edildiği, önceki unvanının —-tarihinde unvan değişikliği ve ticari faaliyet değişikliği yaparak —— unvanını aldığı anlaşılmıştır.
Davalının —bulunmadığı, —– tarihinde yapıldığı tespit edilmiştir.
İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış,—– raporunda; yapılan incelemede davalıya — olduğu,—- —- olarak kayıtlı olduğu,——— alındığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte —- ortamındaki—– adresinden servis verdiği, davacının alan adının davalı alan adından daha önce oluşturulduğu,
davacıya ait ——- ait olduğu, davacı markası ———- esnasında davalı yetkilisi tarafından sunulan evraklarda görüldüğü, davalı kullanımının davacıya ait tescilli markalara iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, fakat davalının markasının—– olmasından dolayı, markanın kullanımının markaya tecavüz oluşturup oluşturmadığının takdirinin Mahkememize ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların delilleri toplandıktan sonra Mahkememizce davalının—– yaratacak derecede benzer olup olmadığı, davacının —– üzerinde öncelik hakkının bulunup bulunmadığı, davalının, davacıya ait tescilli markaya tecavüz teşkil eden kullanımlarının bulunup bulunmadığı hususlarında marka uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ——– raporda; taraf markaları arasında iltibas teşkil edecek düzeyde benzerlik bulunmadığı, davacının ——-ibaresi üzerinde öncelik hakkı olmadığı, tescilli markasından farklı şekildeki davalı markasal kullanımlarının davacı markası ile ilişkilendirilme riski barındırdığı, bu sebeple davacı markasına tecavüz teşkil ettiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların önceki rapora itirazları da dikkate alınarak davalının markasının davacının markası ve——unvanı ile iltibas yaratacak düzeyde benzer olup olmadığı, bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilip verilemeyeceği, davalının marka kullanımının davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olup olmadığı, taraflara —- arasındaki ticari defter ve belgeler incelenmek suretiyle— maddesine göre tazminat tutarının hesaplanması için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup—- oluşan bilirkişi heyeti —tarihli raporda özetle; asıl dava yönünden; davalı —- marka kullanımının, davacıya ait —- markası ile ——-sebebiyet verebileceği, bu nedenle davalı—– göre davacının markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, — hükmüne göre davacı lehine hükmedilebilecek maddi tazminat tutarının — olarak hesaplandığı, birleşen dava yönünden ise; dosyada mevcut —- yazılarından, davacı adına tescilli ——- —– arasında —– saptandığı, bu nedenle taraf markaları arasında benzerlikten kaynaklı iltibastan söz edilemeyeceği, her iki markada da —– ortak olarak yer alması sebebiyle markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin, bu markaları kullanan —— şahıslar arasında işletmesel bağ kurabileceği, diğer bir anlatımla, davalının markasıyla karşılaşan tüketicinin, davalıya ait işletme ile davacıya ait işletme arasında irtibat bulunduğunu düşünebileceği, söz konusu bu dolaylı iltibas tehlikesi sebebiyle ——– hükümsüz kılınabileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Yine Mahkememizce davacı vekilinin itirazları da dikkate alınarak incelenen dönemde davacının —— incelenerek her iki tarafın işlem hacmine, cirosuna ve satış kapasitelerine göre lisans bedeli hesaplanması için mali bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ——- tarihleri arasındaki dönemi —— gereği mali takvim yılı başlangıcı ve sonu alınması gerektiğinden ilgili kıst dönemlerin——— olarak ayrıştırılarak hesaplama yapılması gerektiği, davacının ticari defter ve kayıtları, mizanları üzerinden yapılan hesaplamada yukarıda belirtildiği üzere davacının cirosunun ve faaliyet karının düştüğü, davalının cirosunun ise yükseldiği, davacının tecavüz dolayısıyla ciro kaybının — maddi tazminatının bu ciro kaybının —- olduğu yönünde görüş belirtmiştir.
Mahkememizce öncelikle birleşen marka hükümsüzlüğü davasıyla ilgili inceleme yapılmıştır.
—- maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup,—- maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
—– uyarınca, tescil başvurusu daha önce yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile —– tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
—— uyarınca; tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını,—-veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hali de hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
— maddesinde ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiş olup, —- bu durumlar hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır.
Karşıtırılma ihtimali, bir markanın aynen veya benzerinin kullanılması suretiyle, alıcı zihninde gerek emtiaların gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırılması ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldüklerinin düşündürülmesi, bu yönde çağrışımlar yaptırmasıdır. Karıştırılma ihtimalinin varlığına her iki marka aynı anda göz önünde bulundurularak karar verilemez. Zira, alıcılar çoğu zaman bunları aynı anda görerek karar verme durumunda olmayacaklardır. Alıcılar bu markalan farklı an ve yerlerde görebileceklerdir. Birbirine benzer olan markaları aynı an ve yerlerde görmekle, farklı an ve yerlerde görmek arasında markalar arasındaki farkları tespit açısından ciddi farklılıklar mevcuttur. Karıştırılma ihtimali ve benzerliklerinin tayini, markaları aynı anda görebilen ve farklarını seçebilmek için yeterli zamana sahip olabilen müşteriler bakımından değil; markaları aynı anda göz önünde bulunduramayan fakat aradığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan alıcılar bakımından yapılmalıdır.
Taraflara ait markalar incelendiğinde; davacı adına tescilli—- olduğu, davalıların—– tescil edildiği, davacıya ait markanın tescil başvuru tarihinin ve tescil tarihinin davalıların markasından daha önce olduğu, her iki tarafın —yer aynı alan mal ve hizmetler için tescilli markalarında—-ibarlerinin aynen mevcut olduğu, davacının markasında ayrıca ———–olması nedeniyle davalıların markalarına özgünlük ve ayırt edicilik katmadığı, markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin her iki markayı farklı zamanlarda ve yerlerde gördüklerinde, anaokullarının aynı işletmeye ait olduklarını, davalılara ait markayı taşıyan okulun davacıya ait ——– olarak algılanabileceği, bu nedenle markalar ve işletmeler arasında bağlantı kurabileceği, her ne kadar alınan — bilirkişi raporunda tarafların markalarında yer alan —- ibaresinin karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olduğu ancak bu ibarenin tasviri nitelikte olduğu ve davacı taraf lehine ayırt edicilik kazandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığına dair görüş bildirilmişse de, davacının markasının tescilli olması nedeniyle, hükümsüz kılınana kadar aynı markanın başkası tarafından tescil edilemeyeceği, her iki bilirkişi raporunda da —iabresinin karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olduklarının tespit edildiği, bu nedenle—– ibaresinin tasviri nitelikte olduğu gerekçesiyle markaların karıştırılma ihtimali bulunmadığına dair görüşe itibar edilemeyeceği, diğer görüş ve tespitlerin her iki bilirkişi raporunda da benzer olduğundan, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek için yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı,—- ibarelerinin davacı şirketin ticaret unvanının da esas unsurunu oluşturduğu, bu nedenle —– koşullarının mevcut olduğu, davalıların markalarını kötü niyetle tescil ettirdiklerine dair bir delil elde edilemediği anlaşılmakla, birleşen davanın kabulü ile, davalılar adına tescilli—-markasının hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl davayla ilgili yapılan yargılama sonucunda ise;
———- uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin marka sahibinin izni olmaksızın kullanılması, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.—— maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
—– marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. —— hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
—– ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, asıl davanın davalısının da müşterek malik olduğu —– markası tescilliyse de, davalının markasını tescilli olduğu şekilden farklı olarak,—- kullandığı, bu marka kullanımının davacının ——- iltibasa neden olacak derecede benzer olduğu, davalının kullanımının davacının markasının tescili kapsamında yer alan —— kapsamında kaldığı, markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin her iki markayı kullanan işletmeleri gördüğünde, aynı işletmeye ait iki ayrı okul oldukları fikrine kapılabilecekleri, bu nedenle davalının marka kullanımının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davacının maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanını talep edebileceği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile lisans bedeline göre ödenmesi gereken maddi tazminatın ——– olarak hesaplanmış, davacı vekili bu rapordaki hesaplama yöntemine itiraz etmeyerek, davalının elde ettiği gelire ve müvekkilinin yoksun kaldığı kazanca göre de hesaplama yapılması gerektiğini belirterek, bu konuda yeniden rapor alınmasını talep etmiş, ancak yargılama sırasında maddi tazminatın lisans bedeline göre hesaplanmasını talep etmiş olması nedeniyle, diğer usuller göre de tazminat hesabı için rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir. Buna göre davacının talep edebileceği maddi tazminatın—– olduğu, davacıya ait markanın tescilli olduğu süre, tanınırlık düzeyi, davalının kusur derecesi ve tarafların cirolarına göre —– manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacının ——— markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olan—- markasını kullanmak suretiyle davacının marka haklarına TECAVÜZ ETTİĞİNİN VE HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
Markaya tecavüzün ve haksız rekabetin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE,
—-maddi ve —– manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek—— ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın —– yapan günlük ——-kez ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken —- harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye—– harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 71,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere masrafları ile —bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, —- davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye—- davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Birleşen davanın KABULÜNE,
Davalılar adına tescilli ——— markasının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın birleşen davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Birleşen davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin birleşen davalılardan tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine,
Birleşen davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 42,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 113,80 TL yargılama giderinin birleşen davalılardan tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/06/2021