Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/146 E. 2019/307 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/146
KARAR NO: 2019/307
DAVA: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/06/2014
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
Mahkememize İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin —–Karar sayılı ve ——tarihli görevsizlik kararı ile tevzi edilen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, ——-adresindeki —– aracılığıyla———- unvanı kullanarak fatura tahsilatları yaptığını, ilgili adreste şirketlerince haricen tespit yapıldığını ve yapılan tespitte, davalının ——— unvanlı olarak faaliyet gösterdiği ve —- unvanının, markasının, logosunun davalı tarafından kullanıldığını, ——- sıfatları altında, müvekkili şirket ile herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadan, müvekkili şirket adına fatura tahsilatlarının yapıldığını, müvekkili şirket faturalarından işlem ücreti alındığını ve veznelerin duvarlarına müvekkili şirketin çağrı merkezlerinin telefonlarının asıldığını, müvekkili şirket tarafından davalıya —-Noterliği’nde ——- yevmiye no ile keşide edilen ihtarname gönderildiğini, davalının adil ve dürüst rekabet kurallarına aykırı uygulamalarına son vermesi, müvekkili şirket adına hiçbir şekilde tahsilat yapmaması, —– unvanını, markasını, logosunu taşıyan matbu evrakların imha edilip kullanılmaması, her türlü zarar kaybı için hukuki ve cezai yollara müracaat edileceği, tüketici şikayet ve zararlarından davalının sorumlu olacağının ihtar edildiğini, bu ihtarnamenin davalıya ulaşmasına rağmen tabelalar ve ———- unvanlı matbu evraklar kaldırılmadığı gibi tahsilat yapmaya devam edeceğini müvekkiline beyan etmiş olduğunu, Elektrik Piyasası Kanunu’nun 3. maddesi ve Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 12.09.2012 tarih ve 4019 sayılı Kararı uyarınca, Elektrik Piyasası’nda dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01.01.2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verildiğini, bu çerçevede ———-. tarafından yapılmakta olan satış faaliyetleri ve fatura tahsilatları süreçleri, yasal ayrışma sonrası müvekkili —- tarafından devralınmış olduğunu, müvekkili —– müşterilerine düzenlemeye tabi olan veya serbest tüketicilere yapmış olduğu enerji satışı karşılığında düzenlediği faturaları tahsil yetkisinin münhasıran —– ait olduğunu, —- tahsilatları kendi bünyesinde yürütmekle birlikte, bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden yürütmekte olduğunu, bu tahsilat kanalları ve bu hususta özellikle yetkilendirilmiş kişiler dışında, ——————- ismi kullanılarak şirketlerine ait fatura bedeli tahsilatlarının yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalının müvekkili şirket ile herhangi bir sözleşmesi olmamasına rağmen —— adına, ——— adını veya logolarını kullanarak makbuz, dekont vb. belgeler düzenleyemeyeceğini, ———- adına işlem yaptığına dair ifadelere yer veremeyeceğini ve işletme adlarında, ticaret unvanlarında, markalarında, makbuzlarında veya reklamlarında —–ifadelerini kullanamayacağını, müvekkili şirket ile herhangi bir sözleşmesi olmamasına rağmen işletme adında, ticaret unvanında, markalarında, makbuzlarında veya reklamlarında —- ifadesine yer veremeyeceğini veya bu anlama gelecek kısaltmalar kullanamayacağını, ———- adına fatura tahsilatı yapamayacağını, yapılmasına vesile olamayacağını ve hiçbir suret ve ad altında kişilerden —– adına bedel tahsil edemeyeceğini, müvekkili şirketin, tahsilatları kendi bünyesinde yürütmekle birlikte, bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya ———–sıfatları altında anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden yürütmekte olduğunu, bu merkezlerin şirket politikası gereği belirli standartlarda ve belirlenen tek tip görüntüde olup; müşteriye kaliteli ve güvenilir bir hizmet verme hedeflenmiş olduğunu, davalının işlettiği tahsilat merkezi ile yetkili tahsilat merkezleri arasında hiçbir benzerlik ve kalite bulunmadığını, davalı tarafın bu şekilde yetkili ödeme merkezlerine karşı haksız rekabet ederek, gerek şirketimize ve gerekse bu yetkili merkezlerin çalışma şekline ve tahsilatına zarar vermekte olduğunu, bu sebeple davalı tarafın tüm uyarılara rağmen yetkisiz ve haksız olarak uygulamalarına ve tahsilat faaliyetine devam etmesinin müvekkili şirketin manevi kişiliğine zarar verdiğinden ötürü bu manevi zararın telafisi olmamakla birlikte, davalının müvekkili şirkete —–TL manevi tazminat ödemesine karar verilmesini; müvekkili şirket ile hiçbir yasal ticari ilişkisi olmayan davalının yetkisiz ve usulsüz olarak —— unvanını, markasını, logosunu taşıyan matbu evrakları kullanmak suretiyle fatura tahsilatı yapması sebebiyle, dürüstlük kurallarına aykırı uygulamaların ve hukuka aykırı işlemlerin muarazanın önlenmesi suretiyle durdurulması için; öncelikle davalının müvekkili şirket adına hiçbir suretle tahsilat yapmamasına karar verilmesini, müvekkili şirketin kalite politikasına, ticari itibarına ve manevi kişiliğine zarar vermesi sebebiyle ———— unvanını, markasını, logosunu taşıyan tabelaların ve her türlü ilanın kaldırılmasına ve matbu evrakların kullanamayarak mevcut olanların derhal imha edilmesine karar verilmesini, müvekkili şirketin davalının hukuka aykırı uygulamaları sebebiyle ticari itibarının daha fazla zarar görmemesi için davalının müvekkili şirket adına tahsilat yapmaması ve ———– unvanını, markasını, logosunu taşıyan tabelaların ve her türlü ilanın kaldırılması ve matbu evrakların kullanamayarak mevcut olanların derhal imha edilmesi için öncelikle tedbir kararı verilmesini, davalının tüm yasal ihtarlara rağmen yetkisiz ve haksız olarak tabela ve ilanlarını kaldırmayıp uygulamalarına ve tahsilat faaliyetine devam etmesi sebebiyle müvekkili şirketin manevi kişiliği zarara uğradığından ötürü davalının müvekkili şirkete — —- manevi tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın marka hakkına tecavüz davası olduğu ve Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, davalı vekilinin —- tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; müvekkilinin davacıya ait olan ve davacıyı temsil eden marka, logo gibi ayırt edici şeyleri kullanmadığı, davacının maddi ve manevi anlamda bir zararının bulunmadığını, bu sebeple dava ispat edilemediğinden davanın reddini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalının fatura tahsilatı yetkisi olmamasına rağmen davacının adını ve logosunu kullanarak ——– ünvanlı tabela, ilan ve matbu evrak kullanarak fatura tahsilatı yamak suretiyle davacı şirketin ticari itibarına ve manevi kişiliğine zarar verdiği iddiasıyla açılan muarazanın önlenmesi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait marka tescil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —-numaralı — markasının —– Sınıflarda davacı adına tescil edildiği, başvuru tarihinin — olduğu, yine — numaralı—- markasının da — adına – sınıflarda —–tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dosyaya sunduğu —Noterliği’nin —— yevmiye numaralı tutanağı incelendiğinde; davalının adresi yazılı olan iş yerinde —- tabelasının kullanıldığının ve fatura tahsilatı yapıldığının tespit edildiği, ekinde de tabelaya ait fotoğrafın mevcut olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasında alınan —- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “davacı tarafın belirtmiş olduğu tüm tespit hususları bakımından; davalı tarafın işyerinde yapılan tespitler ile davacıya ait tahakkuk eden abone faturalarının tahsilinin yapılmadığı, davacının ünvanı, markası ve logosunun davalı işyerinde bulunmadığının tespit edildiği, davacı tarafın talep etmiş olduğu tazminat talebinin ise Mahkemenin takdirinde olduğu” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Yine İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasında alınan —– tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde; “davalı tarafın işyerinde davacıya ait tahakkuk eden abonelere ait faturalarının; davacı tarafça sunulan fotokopi belgelerinin nazarı dikkate alınması ile tahsilinin yapılma ihtimalinin olduğu, davacı tarafça sunulan fotokopi belgelerinin takdinin Mahkemeye ait olduğu, davacının ünvanı , markası ve logosunun davalı işyerinde bulunmadığı” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Elektrik Piyasası ve Kanunu’nun 3. Maddesi ve Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu’nun —- tarihli ve 4019 sayılı kararı uyarınca elektrik piyasasında dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin —- tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilere verildiği, bu çerçevede elektrik satış faaliyetlerinin dava dışı ——alınarak, davacı—— verildiği, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu tespit edilmiştir.
Yargılama sırasında davacının ticaret unvanı—— olarak değişmiştir.
Davacı tarafça İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne örneği sunulan satış faturası incelendiğinde, davalının adının ve adresinin faturada mevcut olduğu, ekindeki ödeme makbuz örneğinde ise ———— markasının yer aldığı tespit edilmiştir.
Toplanan deliller, Noter tespit tutanağı, davalının beyanları, marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının iş yerinde, elektrik perakende satış faaliyetini daha önceden yürüten dava dışı —-adını ve tescilli markasını tabelasında, yine davacının tescilli markası olan —- ibaresini makbuz üzerinde kullanarak elektrik fatura tahsilatı yaptığı, halen bu faaliyeti devam ettiren davacı —- aralarında bir sözleşme yapılmadığı, yetkisiz ve izinsiz olarak yapılan fatura tahsilatlarının davacı şirketin sistemine anında girilmemesi nedeniyle davacının ve abonelerinin zarar görebilecekleri, davacının itibar kaybına uğrayabileceği, davalının fatura tahsil etmek için izin ve sözleşmesi olmadığını bilerek eylemine devam etmesi nedeniyle kusurlu olduğu, davalının eyleminin 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenen marka hakkına tecavüz ve TTK’nun 54 ve devamı maddelerinde tanımlanan haksız rekabet oluşturduğu ve davacının TTK’nun 56/1-e ve TBK’nun 58. maddeleri uyarınca manevi tazminat talep edebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının ——– adresindeki işyerinde davacıya ait —– ünvanlı tabela , ilan ve matbu evrak kullanmak suretiyle; fatura tahsilatı yapması nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, muarazanın ve davalının, davacı adına tahsilat yapmasının önlenmesine, davacıya ait ——- markasını taşıyan tabela, ilan ve matbu evrakların ve her türlü ürünün kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde imhasına, tarafların ticari ve ekonomik durumları, eylemin işleniş şekli ile somut olayın tüm koşulları dikkate alınarak, davacının manevi zararını karşılamaya yönelik olarak —– TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin —- TL’lik manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
-Davalının ——- adresindeki işyerinde davacıya ait ——— ünvanlı tabela , ilan ve matbu evrak kullanmak suretiyle; fatura tahsilatı yapması nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine,
-Muarazanın ve davalının, davacı adına tahsilat yapmasının önlenmesine,
-Davacıya ait ——- markasını taşıyan tabela, ilan ve matbu evrakların ve her türlü ürünün kaldırılmasına,
-Karar kesinleştiğinde imhasına,
2- —–TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin —–Tl manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3- Peşin alınan harç karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
51,27 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı yararına “tecavüz ve haksız rekabet yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 25,20 TL başvurma harcı, 256,20 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 783,40 TL bilirkişi ücreti , tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.068,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 747,88 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/11/2019