Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/126 E. 2020/172 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/126 Esas
KARAR NO : 2020/172

DAVA : Markaya ve Ticaret Unvanına Tecavüz Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin 16.04.2014 tarihinde kurulduğunu, kurulduğu günden bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli projeler gerçekleştirdiğini,——— —- sağlığı ile ilgili danışmanlık hizmetleri” ——- danışmanlık hizmetleri” alanında tescil ettirdiğini, ——markasının davalı tarafından aynı tür hizmet grubu için haksız ve iltibas oluşturacak şekilde taklit edilerek kullanıldığını, —– gibi aramalar yapıldığında davalının yer aldığı sitelerin çıktığını, davalının müvekkili adına tescilli “———-markasını hem ticaret unvanında, hem de markasal olarak kullanmak suretiyle müvekkilinin marka hakkından doğan haklarına tecavüz ettiğini, markalar ve ticaret unvanları arasında karışıklığa sebep olduğunu, davalının eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, davalının davacıya —–ilgili haklarına ve ticaret unvanına tecavüz etmesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı aleyhine —– tarihinde İstanbul Anadolu —-.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, söz konusu davanın derdest olduğunu, bu davada dava açılış tarihine kadar olan dönem için tazminat talep edildiği, bu davada internet sitesine erişimin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmişse de tedbir kararı verilene kadar davalının markayı kullandığını, ayrıca davacının markasını ve unvanını dolaylı———– ve —- kullanmaya devam ettiğini belirterek, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca hesaplama yapılarak şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, iş bu davanın Mahkememizin ———- Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, —- tarafından kurulan bir limited şirket olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanında belirleyici unsurun ———-baresinin tek başına alınmadığını, bu durumun TTK 54.madesine aykırılık oluşturmadığını, ortada hukuka aykırı bir fiil bulunmadığını, davacının maddi bir zarara uğramadığını, tarafların müşteri çevresinin farklı olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli———–ibareli markanın davalı tarafından ———–olarak ve ticaret unvanında aynı —-kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia olunan tecavüz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsiline ilişkindir.
Dosyaya ————- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde;——- emtiaları yönünden ——davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya———-getirtilmiş olup, incelendiğinde; davalı ——————– tarihinde tescil edildiği,—–tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketin unvanının … olarak değiştirildiği, davacı ——— tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde, taraflarının aynı olduğu, davacıya ait “——————— tecavüz edildiği iddiasıyla dava açıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verilerek,—– yıllarında yapılan marka tecavüzü nedeniyle tazminata hükmedildiği, kararın istinaf edilmesi nedeniyle henüz kesinleşmediği anlaşılmştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce, daha önce açılan ——– Esas sayılı davanın açılış tarihi olan———tarihinden bu davanın açılış tarihi olan 27/03/2018 tarihine kadar olan dönem için davalının marka kullanımları ile ticari defter ve belgelerinin incelenmesi yönünde talimat yazılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Ankara ——————-.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —————–sayılı dosyasında marka uzmanı—– tarafından düzenlenen ————- gösterdiği, ancak incelenen ———faturalarda davacıya ait marka ile karışıklığa yol açabilecek derecede benzer olan ———- markasını kullanığının tespit edildiğini, ———— —–markasal kullanımları ile davacının —————arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu ve davalı kullanımlarının karıştırılma ihtimali yaratmak suretiyle davacı markasına tecavüz ettiği, davacının …——- şeklindeki ticaret unvanı arasında var olan benzerlik ve iltibas nedeniyle uyuşmazlıkta davalı ———– ibaresinin terkin koşullarının oluştuğu, davalının —– değişmesi gerektiren herhangi bir husus bulunmadığı, buna karşılık davalının — kullanımı nedeniyle davacıya tazminat ödemesine yer olmadığı, mali inceleme sonucunda SMK’nun yürürlüğe girdiği tarihe kadar daha önce yürülükte olan 556 sayılı KHK’nin 66/2-b maddesi uyarınca, SMK’nun yürürlüğe girdikten sonraki dönem için SMK’na göre hesaplama yapıldığı takdirde, birinci hesaplamaya göre davacının maddi tazminat tutarının 15.258,15 TL, dava tarihinde SMK yürürlükte olduğundan, tecavüz edilen dönemin tamamı için SMK’nun 151/2-b maddesine göre hesaplama yapıldığı takdirde, ikinci hesaplamaya göre ise maddi tazminat tutarının 130.447,05 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili —– ikmal tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerini 69.821,32 TL’ye arttırdıklarını beyan etmiş, eksik harcı tamamlamıştır.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı ——-hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı şirketin—– verdikleri,—- markasının aynı zamanda, tarafların sunduğu hizmetlerin de yer aldığı 44 ve 45. sınıflarda davacı şirket adına tescilli olduğu, her ne kadar davalı tarafça iş güvenliği şirketlerinin mevzuat gereği tescilli oldukları——- bulunmalarının yasak olduğu, bu nedenle davalı şirketin———- faaliyet göstermek zorunda olmalarından dolayı tüketici kitlesinin farklı olduğu, bu nedenle şirketler arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı savunulmuşsa da, davacının tescilli markasının aynısının davalı tarafça aynen kullanılmasının tarafların hitap ettiği tüketici kitlesinde her iki marka ve işletme arasında bağlantı olduğuna dair bir algı oluşturabileceği, bu durumun davacının marka haklarına ve ticaret unvanından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, bu nedenle ——davalı tarafça—- kullanılmasının önlenmesini talep edebileceği gibi, maddi ve manevi tazminat da talep edebileceği, alınan bilirkişi raporu ile SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca davalının elde ettiği gelire göre—-hesaplaması gerektiği, her n ekadar bilirkişiler tarafından 556 sayılı KHK’nin yürürlükte olduğu döneme ilişkin iki ayrı hesaplama yapılmışsa da, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Sınai Mülkiyet Kanununun uygulanması ve hesaplamanın bu Kanunun 151/2-b maddesine göre yapılması gerektiği, ancak davacı tarafça 69.8121,32 TL maddi tazminat talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak bu miktara hükmedilebileceği, tarafların ticaret hacimlerine, davalı tarafın kusurunun ağırlığına göre davacı tarafça talep edilen 1.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının —— markasına ve ticaret unvanına tecavüz etmesi nedeniyle 69.821,32 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 4.837,80 TL harçtan peşin alınan 1.211,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.626,60 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden—gereğince takdir olunan 9.877,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden—- gereğince takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.247,10 TL harç, 198,25 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.445,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı