Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/117 E. 2020/102 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/117
KARAR NO : 2020/102

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, —- başvuru no.————- markalarının ——- tarihinde tescil edilebildiğini, davalı —– —– tarihinde diğer ortaklardan —– tarihinde devraldığını, —— kullanmayacağını taahhüt ettiği halde müvekkilinin markalarını itibarını sarsıcı şekilde ve kanuna aykırı şekilde kullandığını, tecavüzün tespiti için İstanbul Anadolu ———– FSHH Mahkemesi’nin ——- sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve alınan bilirkişi raporunda tecavüzün tespit edildiğini, tespitten sonra ise —– markasını —– tabelasını astığını belirterek, davalının fiilinin tecavüz olduğunun tespitine, tecavüzün önlenmesine, tecavüz fiillerinin durdurulmasına, tecavüzün kaldırılmasına, tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına, el konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde davacıya mülkiyet hakkı tanınmasına, tecavüzün önlenmesi için tedbirler alınmasına, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına, masrafı davalıya ait olmak üzere kesinleşmiş ——ilan edilmesine, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalının elde ettiği net kazanca göre 10.000,00 TL maddi ve markanın kötü kullanımı ve markanın itibarının sarsılması nedeniyle SMK’nun 150/2. maddesi uyarınca 5.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak davaya cevap dilekçesi sunulmamış olup, davalı vekili katıldığı duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava konusu uyuşmazlık; davalının işyerinde davacıya ait ——– esas unsurlu markaların izinsiz ve haksız olarak kullanılıp kullanılmadığına ilişkin tecavüzün tespiti, haksız rekabetin tespiti ile maddi tazminat ve itibar tazminatı talebine ilişkindir.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, ————–sağlanması hizmetleri, —-olmak üzere davacı adına tescilli oldukları, markaların halen sahibi adına geçerliliğini koruduğu, üzerlerinde —– devir kaydı olmadığının bildirildiğ tespit edilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan İstanbul Anadolu ——. FSHH Mahkemesinin ————- dosyasının incelenmesinden; delil tespiti —– tarafın —– — olduğu, ihtiyati tedbir talepli delil tespiti talebinde bulunulduğu, dosyada alınan ————– tespit isteyen ———-tarafa devir edildiği ve markaların işler durumda olduğu, tespit isteyen tarafa ait “———-kanaatine varıldığının” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar delillerini sunduktan sonra, dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan —- ——– tarafa devir edildiği ve markaların işler durumda olduğu, davacıya ait tescilli “———markasının davalının işyerinde bulunan————tarihinde yapılan tespite göre davacı markasının davalı işyerinde———-kullanıldığı” görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisine gelen———- sayılı yazısından ve ekindeki ——tarihleri arasında yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız içerisine alınan ——- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde ise; “Davalının yasal defter ve belgelerinin ihticaca salih olduğu, gerçek ticari faaliyetini yansıtmadığı, verilen kesin süre içerisinde yerinde inceleme talebi olmadığı halde inceleme tarihinde ——- vergisi beyannamelerini incelemeye ibraz etmediği nedenleri ile davaya konu marka ile—- hesaplamanın mümkün olmadığı, davacının maddi tazminat talebinin 6098 sayılı T. Borçlar Kanunu 51. maddesine “göre belirlenmesi gerektiği, itibar tazminatı talebi hususunda takdirin sayın Mahkeme’ye ait olduğu” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Davalı vekili——– tarihli dilekçesi ile ——- kullandıklarını beyan ederek buna dair iş yeri fotoğrafını sunmuştur. Davacı taraf da dava dilekçelerinde dava açılmadan önce davalı tarafın “—————” markasını kullanmaya son verdiğini, ancak yine davacının markası ile benzer olduğunu iddia ettikleri————–markasını kullanmaya başladıklarını beyan etmiştir.Yine mahkemmeizce görevlendirilen——tarihinde davalıya ait işletmede inceleme yapmış ————– kullandığını tespit etmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, mahkememizin—————sayılı dosyası ile davalı şirkete ——tarihinde yapılan delil tespitinde, davacı —– markasının ————– aynen kullanıldığı tespit edilmiştir. Davalının davacının markalarının tescilli oldukları mal ve hizmetler ile aynı mal ve hizmetlerde davacının markasınının aynısını kullanılmış olması nedeniyle, eyleminin davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, aynı zamanda da haksız rekabet niteliğinde olduğu, bu nedenle davacının tecavüzün tespitini ve önlenmesini, ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edebileceği anlaşılmıştır. Ancak davalı tarafın dava açılmadan önce iş yerinde delil tespiti yapılması—— markasını kullanmaya başladığı, her ne kadar davacı taraf bu markanın da kendi markalarına benzer olduğunu iddia etmişse de, markaların ayrı isimlerden oluşması nedeniyle karıştırılmaya neden olacak kadar benzer olmadıkları, kaldı ki dava açıldıktan sonra yapılan delil tespiti ile —————– markasını kullanmaya başladığı, bu markanın da davacının markaları ile benzerliği bulunmadğı, davalının henüz dava açılmadan davacının markalarına yaptığı tecavüzü sona erdirdiği, bu nedenle davacının markalarına yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi talkebinde bulunamyacağı anlaşılmıştır.
SMK’nun 150/2. maddesi uyarınca itibar tazminatı talep edilebilmesi için, davalının markayı kötü bir şekilde kullanması veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarının zarara uğraması gerekir. Her ne kadar davacı SMK’nun 150/2. maddesi uyarınca itibar tazminatı da talep etmişse de, davalının iş yerinde satışa sunduğu mal ve hizmetlerin davacının markasının itibarına zarar verecek derecede kalitesiz ve kötü olduğuna dair davacı tarafından dosyaya hiç bir delil sunulmadığı gibi, buna ilişkin bir tespit de yapılamadığından, davacının itibar tazminatı talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf, SMK’nun 150/2-b maddesi uyarınca davacının elde ettiği gelire göre tazminat hesaplanmasını talep ettiğinden, davalı tarafa tecavüzün söz konusu olduğu döneme ait ticari defter ve belgelerini dosyaya sunması için keisn süre verilmiş, ancak davalı tarafça bu deliller dosyaya sulmadığından muhasip bilirkişi tarafından tazminat hesaplaması yapılamamıştır. TBK’nun 50. maddesinde tazminat mktarı kesin olarak belirlenemiyorsa, hakimin olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete göre belirleyeceğine dair düzenleme yapmış olduğundan, mahkememizce markaların kullanım şekli, kullanımın yoğunluğu, markaların birebir kullanılıyor olması, davacıya ait markaların uzun süredir tescilli olmaları da dikkate alınarak davacı tarafça talep edilen —- maddi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılarak, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
-Davalının iş yerinde davacıya ait —— markasını tabelasında, iş evrakında, çalışanların ————– kullanmak suretiyle davacının MARKA HAKLARINA TECAVÜZ ETTİĞİNİN VE HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
-5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalının dava açılmadan önce markayı kullanmaktan vazgeçtiği anlaşıldığından marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi davalarının REDDİNE,
-Davacının markasının yer aldığı davalıya ait iş evrakı, ——- kesinleştiğinde masrafı davalı taraftan alınmak suretiyle İMHA EDİLMELERİNE,
-Davacının fazlaya ilişkin 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL itibar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle —– yayın yapan günlük bir gazetede ilanına,
2- 341,55 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 85,38 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına “tecavüzün tespiti ve haksız rekabetin ——— vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına kabul edilen “maddi tazminat yönünden”————— gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan “marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan ————–gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan — gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan “itibar tazminatı yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 35,90 TL başvurma harcı, 256,17 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, Mahkememizin —- Değişik iş sayılı dosyasında yapılan —- — bilirkişi ücreti ile tebligat gideri, Mahkememiz dosyasında yapılan ———— bilirkişi ücreti ve tebligat gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.155,98 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.