Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/110 E. 2021/61 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/110 Esas
KARAR NO: 2021/61
DAVA: Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ve Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; Müvekkili—— kurulduğu tarihten günümüze kadar ——hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, anılan şirketlerin esas unsuru———— ve yurtdışında çalışmalar yaptığını, müvekkil şirketin ——–müvekkili şirketlerden —–alan —— bulunduğunu, müvekkili şirketlerin——–olduğunu, ——- ilişkin örneklerin dosyaya sunulduğunu, müvekkili şirketin —– konseptini büyütmek ve tanınmış bir marka haline getirmek için çalıştığını, davalının —– markasını iş yerinde kullanarak müvekkilinin markasından ve itibarından haksız yarar sağladığını, söz konusu durumun müvekkili ile franchise sözleşmesi imzalayan firmaları da rahatsız ettiğini, müvekkili tarafından davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, davalının söz konusu ihtarnameye cevap vermediğini, davalının işyeri tabelasını değiştirmediğini, müvekkili şirkete lisans ve muvafakat veren —– ortaklarından —— ibaresini ana unsur olarak belirleyerek farklı marka başvuru ve tescilleri yapmış olduğunu, müvekkilinin markasının —– düzeyine ulaştığını, davaya konu markalar dökümünün dosyada yer aldığını, davaya konu markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal bakımdan iltibas tehlikesinin bulunduğunu, davalının ——- şeklindeki kullanımı ile müvekkilinin ——— şeklindeki kullanımı arasındaki tek farkın markanın sonundaki kelimelerden ibaret olduğunu, davaya konu taraf markalardaki ayırt edici unsurun ——– ibaresi olduğunu, söz konusu markaların her ikisinde de ———- olarak —— şekline yer verildiğini, —— şeklinin ———- özgü olması nedeniyle markadaki ———vurgusunun ön plana çıktığını, davalı tarafın——– faaliyet göstermesi sebebiyle, ilgili markada yer alan ——– ibaresinin —— kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, davalıya ait markanın okunuşundaki algının———ibaresinde olduğunu, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, dava taraflarının işyeri konseptlerinin aynı olması ve benzer müşteri kitlesine hitap etmesi nedeniyle markalar arasında anlamsal olarak iltibas bulunduğunu, müvekkili şirketin işyeri konseptine ilişkin tasarım belgelerine sahip olduğunu, davalının işyeri konsepti ile müvekkiline ait işyeri konsepti arasında iltibas bulunduğunu, lisans sözleşmesinin adı yazılı şekle tabi olması nedeniyle müvekkilinin——— akdettiği lisans sözleşmesine göre taraf ehliyetinin mevcut olduğunu, davalının söz konusu eylemleriyle müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, davalının eylemleri ile haksız rekabet yarattığını, davalının eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının iş yerinin tanıtımını sağlayan tabelalar, levhalar, dış camlar, kartvizitler, davalının reklam ve tanıtımlarında, internette yahut sair mecralarda, her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta faturalar ve benzeri ticari dokümanda, tabelasında ve sair bilumum iş evraklarında, ürünlerin üzerinde yer alan davalının iltibas yaratan kullanımının önlenmesine, el konulması, toplanması, iltibasa sebep olacak unsurların kaldırılmasına, —— kalan ürünlerin satışının önlenmesi ve ürünlerin toplanmasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla, davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığında —- maddi,—manevi tazminat olmak üzere ———– tazminata hükmedilmesine, belirlenecek tazminata tecavüzün gerçekleştiği tarihten itibaren ticari faiz uygulanmasına, kararın masrafı davalıdan alınmak üzere yurtiçinde yayın yapan tirajı en yüksek—- gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamış, dosyaya sunduğu ——– numarası ile başkası adına tescilli olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini,———-olduğunu, bir kişinin tekeline verilemeyeceğini, marka olarak tescil edilemeyeceğini, müvekkilinin kullandığı ——– marka ile davacının markalarının benzer olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin ——— no’lu ara kararında, davalının cevap dilekçesini süresi içerisinde sunmaması nedeniyle davacı tarafın tüm iddialarını inkar etmiş sayılmasına karar verilmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının hak sahibi olduğu —-esas unsurlu markalarının benzeri olduğu iddia edilen —— ibaresinin davalıya ait kafede işletme adı olarak kullanması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Dosyaya ——— getirtilmiş olup, incelendiğinde;—————adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca davacı adına da ———- adına tescilli olduğu, başvuru tarihinin———- olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan—– tarihli lisans sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin dava dışı ——- davacı şirket arasında imzalandığı, lisans sözleşmesiyle ——– markalarının kullanım hakkının —– süreyle davacı şirkete verildiği, ——- maddesinde lisans alan davacıya markaya tecavüz davası açma yetkisi verildiği görülmüştür.
Davalının talebi üzerine dava ——— markalarının kendi adına tescilli olduklarını, davalı ile aralarındaki mevcut ticari ilişki nedeniyle davalının bu markayı kullandığını beyan etmiştir.
Mahkememizce ihtiyati tedbirin değerlendirilmesi yönünde bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, marka uzmanı ——— tarihli raporda özetle; dosyaya delil olarak sunulan markalar ve bu markaların ———- gelen Markalara ilişkin evrakları ve —————yapmış olduğu incelemeye istinaden davacıya ait dava konusu olan tescilli markaların işler durumda ve koruma altında olduğu, davalı markasının ————esas unsur içerecek şekilde ——- logosu ile birlikte kullanıldığı, davacı markasında da davalı markasında kullanılan aynı ——— ——— esas unsurlu olarak kullanıldığı, davalı markasında bulunan ——-ibaresi yardımcı unsur olduğundan markada benzerliğe sebep olan ibare ——-ibaresi olduğu, işyerinde yapılan tespitte davalı kullanımının davacı markalarında yer alan—— benzerlik ve iltibas yaratacak şekil ve renklerde kullanıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ———tarihli raporda özetle; davacının, dava dışı —- akdettiği lisans sözleşmesine istinaden, adı geçen lisans veren adına tescilli ——– markalarına dayalı olarak dava açma hakkına sahip olduğu, davalının kullandığı ———– işareti ile davacının derdest davaya dayanak yaptığı markalar karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, söz konusu tescilli markalar ile tecavüz iddiasına konu işaret arasında benzerlik bulunmadığı kanaatine varıldığı, bu sebeple somut olayda, doğrudan karıştırılma ihtimalinden kaynaklı olarak markaya tecavüzün koşullarının oluşmadığı, davacının, dava dışı —— akdettiği lisans sözleşmesinden kaynaklı olarak hak sahibi olduğu ———- markası ile, davalının —– kullandığı anlaşılan———- işaret arasında dolaylı iltibas bulunduğu, zira davacı markasında olduğu gibi, içerisinde ——— bulunduğu ve —— hakim olduğu markayla karşılaşan ortalama tüketicinin ——– markasıyla verdiği hizmetin yanı sıra yeni bir işletme açarak ——- vermeye başladığı şeklinde bir algıya kapılabileceği, bu nedenle somut olayda, SMK m.29 ve SMK m.7/1-b hükmü uyarınca, davalının —— şeklindeki marka kullanımının, davacının lisans sözleşmesiyle kullanım haklarına sahip olduğu —— markasına tecavüz teşkil ettiği, davalının ——- şeklindeki marka kullanımı davacının lisans sözleşmesinden kaynaklı olarak hak sahibi olduğu ————– markasıyla dolaylı iltibasa sebebiyet verdiğinden, bu kullanımların aynı zamanda TTK m.55 uyarınca haksız rekabet oluşturduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce maddi tazminatın hesaplanması yönünde muhasip bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ——– tarihli raporda; davalı şirketin ticari faaliyetinden ————- elde ettiği, tazminatın bu tutar üzerinden hesaplanması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin itirazları da incelenerek SMK’nun 151/2-a maddesi uyarınca davalının elde ettiği gelire göre maddi tazminat hesaplaması yönünde aynı muhasip bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ——- tarihli ek raporda; davalının ticari faaliyetinden ————tutarında tazminat ödemesi gerektiğini belirtmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan veya dolaylı da olsa karıştırılma ihtimali doğuracak kadar benzer olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanını talep edebileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davacı şirketin marka sahibi ——— yaptığı inhisari lisans sözleşmesi ile kullanım hakkı elde ettiği ve kendisi adına da tescilli markaların esas unsurunun —- olduğu, ———— markasının yiyecek ve içecek sağlanması ve kafeterya hizmetlerinde belli bir bilinirliğe sahip olduğu, ——– bir çok yerinde bu marka ve işletme adıyla ——– gösterdiği, ağırlıklı olarak iş yerlerinde ———— markasının —- üzerinde ———–şeklinden oluştuğu, yine ———- markasının da benzer olduğu, davalının kullandığı markanın da— üzerine —————- ibarelerinin ve davacının hak sahibi olduğu markada yer alan —— —şekli ile aynı olmasa da —– şeklini içerdiği, bu haliyle markaların hitap ettiği ortalama tüketicinin her iki marka arasında bağlantı kurarak, davalının markasının —— markasının ait olduğu işletmenin seri markası olduğunu düşünebileceği, markalarda yer alan ———– tanımlayıcı ve tali unsurlar oldukları, bu nedenle markaları farklılaştırmaya yetmedikleri, markalar arasında dolaylı karıştırılma ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf kullandıkları markanın ——- ait tescilli marka olduğunu savunmuşsa da,——— markanın tescil başvuru tarihinin davacının hak sahibi olduğu markalardan daha sonraki bir tarih olduğu, bu nedenle SMK’nun 155. maddesi uyarınca savunma gerekçesi olarak ileri sürülemeyeceği, yine ——– ibaresinin bir bölge adı olması nedeniyle tescil edilemeyeceği iddia edilmişse de, davacının hak sahibi olduğu markalar hükümsüz kılınana kadar korumasının devam edeceği, kaldı ki —— ibaresinin markaların kullanıldığı ve tescilli olduğu ——– sınıftaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleriyle ilgili bir coğrafi kaynak belirtmediği, markanın zayıf marka olduğu savunulmuşsa da, markanın belli bir bilinirliğe ulaşması nedeniyle ———– kullanılmasının markaya tecavüz niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davalının savunmaları haklı bulunmamıştır.
Davalının bu eyleminin davacının markasına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olması nedeniyle, davacının maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, her ne kadar davalının mahrum kaldığı kar davalı tarafça ticari kayıtları bilirkişi incelemesine sunulmadığından kesin olarak hesaplanamamışsa da, talep edilen ———maddi tazminatın davalının —— ile tespit edilen elde ettiği gelire ve markanın kullanıldığı işletmenin niteliğine, davacının cirosuna ve ticari hacmine göre uygun olduğu, markanın kullanım şekli, davacının hak sahibi olduğu markaların kullanıldığı süre, kullanıldıkları işletme sayıları, bilinirliği, aynı sektörde faaliyet gösteren davalının davacının markalarından haberdar olmamasının düşünülemeyeceğinden davalının kusurunun ağırlığına göre —– manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacının hak sahibi olduğu —– esas unsurlu markalarla karışıklığa neden olacak şekilde işlettiği kafede işletme adı olarak ——- markasını kullanmasının DAVACININ MARKA HAKLARINA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABET OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE VE SONUÇLARININ ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davalının iş yerinin tanıtımını sağlayan ————– davalının ——— yahut sair mecralarda, her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta, faturalar ve benzeri ticari dokümanda ve ürünleri üzerinde ———– markasını kullanmasının ÖNLENMESİNE, bu markanın yer aldığı tabela, iş evrakı, tanıtım malzemeleri ve ürünlerin TOPLATILMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere İMHASINA,
—- maddi ve ——— tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere kararın yurt içinde yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin ——- manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 819,72 TL harçtan peşin alınan 411,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 408,11 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 411,61 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 447,51 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 192,50 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.192,50 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%77) 2.458,25 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%23) 734,25 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekili ve ihbar olunanın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/03/2021