Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/104 E. 2019/25 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/128 Esas
KARAR NO : 2019/21

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ :07/07/2015
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
TALEP ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının TPE nezdinde tescilli ———- sayılı “—-” ile —- sayılı “—-” markalarının sahibi olduğunu, davalının da —————-” adıyla geçici konaklama hizmeti verdiğini, —– ibaresinin davacının tescilli markası ile iltibas oluşturacak şekilde benzer olduğunu, davalının bu ibareyi kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, bu durumun İstanbul Anadolu ———.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/44 D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespiti ile sabit olduğunu, bu sebeplerle davalının tecavüzünün tespitine ve men’ine, 1.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 16.000,00 TL tazminat ile 118,91 TL noter ihtarname masrafı ve 940,50 TL delil tespiti dosyasında yapılan masrafın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; Ticaret Odasına yaptığı sicil kaydı müracaatında başka bir ——- isminin olduğunu bilmediğinden —– ismini sehven kullandığını, davacının talebi üzerine yapılan delil tespiti sonucunda —- ismini ———- olarak değiştirdiğini, düzeltmeleri ————–Dairesine bildirdiğini, bu değişimden sonra faaliyetine——-olarak devam ettiğini, bilmeyerek —— olarak çalıştırdığı pansiyonun 4-5 ay kadar faaliyette bulunduğunu, bu ismi kullanmakta hiç bir art niyetinin bulunmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İL L E R VE G E R E K Ç E :Dava, davacı adına tescilli “————— ibareli markanın davalının ticaret unvanında kullanıldığı iddiası ile açılan tecavüzün tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat alacağı davasıdır.
Kapatılan İstanbul Anadolu ——– .Fikri Sınai Hukuk Mahkemesinin 2015/112 Esas 2016/34 Karar sayılı ve 05/04/2016 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin —– Esas —– K. Sayılı ve09/01/2018 tarihli ilamı ile, dava, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi istemlerine ilişkin olup, dosya kapsamından davalı kullanımının ticaret unvanını aşar şekilde markasal kullanım niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, bu durumda mahkemece, markaya tecavüzün tespiti ve men’i davalarında, dava açıldığı sırada tecavüz teşkil eden fiilin ortadan kalkmış olması durumunda dahi tecavüz fiilinin gerçekleştiğinin sabit olması halinde fiilin gerçekleştiği döneme ilişkin tespit hükmü kurulabileceği, koşullarının oluşması halinde maddi ve manevi tazminata da hükmedilebileceği gözetilmeden yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Yargılama sırasında davalı …’ın vefat etmesi nedeniyle davacı tarafça Kartal——. Noterliğinin 08/05/2018 tarihli ve 13068 yevmiye numaralı veraset ilamı dosyaya sunularak, dava mirasçısı …’a yöneltilmiştir.
Taraf vekilleri 05/02/2019 tarihli dilekçeleri ekinde 06/12/2018 tarihli sulh anlaşması sunmuşlar, 05/02/2019 tarihli duruşmada da davacı vekili sulh anlaşması uyarınca davalı taraftan taraflarına 3.500,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını,karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, dava konusuz kaldığından buna göre karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili de, sulh anlaşması gereğince müvekkilinin gerekli ödemeyi karşı tarafa yaptığını, davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığına dair beyanda bulunmuş, taraf vekilleri beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Dosyada mevcut taraf vekillerine ait vekaletnameler incelendiğinde sulh yetkilerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
06/12/2018 tarihli Sulh Sözleşme incelendiğinde, davalı … tarafından davacının vekilinin banka hesabına en geç 07/12/2018 tarihine kadar 3.500,00 TL ödeme yapacağı, bu ödemeden sonra tarafların birbirlerinden hiç bir hak ve alacak taleplerinin kalmadığını kabul ettikleri, yargılama gider ve vekalet ücreti talebinde bulunmayacakları, davalı …’ın “———-” markasının davacıya ait tescilli marka olduğunu kabul ettiği ve bu protokol sonrasında hiç bir şekilde bu markayı kullanmayacağı şeklinde sulh oldukları tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan sulh sözleşmesi ve taraf vekillerinin beyanlarına göre, sulh sözleşmesi uyarınca davalı …’ın davacı tarafa 3.500,00 TL ödemeyi yaptığı ve davanın konusuz kaldığı ve HMK’nun 315. maddesi uyarınca sulh davayı sona erdiren ve kesin hüküm gibi sonuç doğuran bir işlem olduğundan aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gösterilen nedenlerle
06.12.2018 tarihli sulh anlaşması uyarınca dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken 44.40 TL harçtan peşin alınan 273,24 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 228,84 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Taraflar karşılıklı olarak masraf ve ücreti vekalet talep etmediklerinden takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.