Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/10 E. 2020/194 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/10 Esas
KARAR NO : 2020/194
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin meşhur———- doğrudan yatırımı olduğunu ve —yılında kurulduğunu,— dünyanın ilk hafif çatı kaplama ve kiremit altı levhası üreticisi olduğunu, ——– üretim birimi bulunduğunu, —- doğrudan yatırımı olan —–yılında kurulduğunu, inşaat profesyonelleri ve son kullanıcılar tarafından yaygın olarak bilindiğini ve tercih edildiğini, davalı şahsa ait olan —– sayılı —— marka tescillerinin, davacı tarafça tespiti üzerine, anılan marka tescillerinin hükümsüzlüğü talebiyle dava ikame edildiğini, davalı markalarının hükümsüzlüğü için mesnet gösterilen— markalarının, —- ait olduğunu, davacının ise, marka sahibi ——– doğrudan yatırımı olmakla birlikte, ——-markalı ürünlerin satışından ve —- markasının korunmasından doğrudan sorumlu olduğunu, 6769 Sayılı SMK m.25/2 hükmü uyarınca, huzurdaki davayı açmakta menfaati bulunduğunu, dava konusu markanın — davacı mesnet markalarının ise —– karakterden oluştuğunu, benzerlik incelemesine konu markaların ilk —- karakterinin —–karakterinin birebir aynı olduğunu, —- herhangi bir anlamı olmayan —— kelimesiyle başlayan ve benzer uzunlukta olan inceleme konusu markaların görsel olarak benzerliklerinin son derece yüksek olduğunu, anlamsal olarak incelendiğinde, —— kelimelerinin —–herhangi bir anlamının mevcut olmadığını, bu anlamda inceleme konusu markaların ikisinin de anlamsız olduğunu, iki markanın da herhangi bir anlama sahip olmadığını ve aynı —- karakterle başladığı dikkate alındığında, bu durumun da markalar arası benzerlik riskini arttırdığını, davacı şirkete ait internet sayfasının —— markalar incelendiğinde görüleceği üzere, davacı şirketin —————– şeklinde bir marka serisi olduğunun görüleceğini, söz konusu marka serisinin,—– ekinin arkasına gelen —-heceli kelimelerle oluşturulduğunu, bu yönden incelendiğinde davalıya ait ——markalarının bu seri markaların devamı olarak algılanma ihtimalinin son derece yüksek olduğunu, davalı tarafın markaları ile mesnet markaların tescilli olduğu sınıfların aynı olduğunu, markalar arası benzerliğe ek olarak markaların tescilli olduğu emtialar arasında da yüksek ölçüde benzerlik bulunduğunu, izah edilen hususlar kapsamında, davacıya ait —- tescil numaralı— markası ile davalıya ait——– tescil ————– markaları arasında, 6769 Sayılı Kanun’un m.6/1 hükmü anlamında iltibas riski bulunduğunu ve markaların ortalama tüketici yönünden karıştırılacak ölçüde benzer olduğunun açık olduğunu, davacının — yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiği —piyasasında, markasına yatırımlar yaptığını ve bunun sonucunda Türkiye’de de büyük bir bilinirliğe kavuştuğunu, davacı şirkete ait –lider markasının bilinirliğinin, kültür-sanat-spor alanlarında yapılan yatırımlar sayesinde sektörel tanınmışlığın da ötesine geçtiğini, davalı şahsa ait —— marka tescillerinin, m.6/5’te öngörülen “haksız bir yararın sağlanması; markanın itibarının zarar görmesi; davacı markasının ayırt edici karakterinin zedelenmesi” risklerinin tamamını taşıdığını, davacının ve doğrudan yatırımcısı olan—————ibaresi ile başlayan bir marka serisinin mevcut olduğunu, davalı şahsa ait —— markalarının,————– şeklinde ilerleyen bir marka serisinin bir parçası olarak algılanma riskinin çok yüksek olduğunu, davaya konu —– markalarının davacı markasının ayırt edici karakterini zedelemesi riski bulunduğunu, davacı şirketin ticaret unvanının da — olduğunu, davalı şahsın, ————–isimli şirketin sahibi ve tek ortağı olduğunu, davalı şahsa ait bu şirketin, —- kayıtlarında yer alan ———izolasyon amaçlı kullanılan malzemelerin toptan ticareti ———– şeklinde olduğunu, davalı şahsın sadece inşaat malzemeleri sektöründe faaliyet göstermekle kalmamakta, birebir olarak davacı şirketin bulunduğu ve lideri olduğu sektörde faaliyet gösterdiğini, basiretli bir tacir olarak davacıya ait —– markasından haberdar olmamasının beklenemeyeceğini, tescilin kötü niyetli olduğunu belirterek, bu sebeplerle davalı şahsa ait —- numaralı —– markalarının m.6/1, m.6/3, m.6/5, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalının ————marka tescil numaralı ve ———- markalarının maliki ve bu marka ile ticari faaliyette bulunan ————yetkilisi olduğunu, mezkur şirket ve davacı şahsın sektörde bilinen başarılı ve her zaman hukuka uygun hareket eden kişiler olduklarını, davalının çatı kaplama malzemesi üretimi konusunda ülke ekonomisine katkıda bulunan, sektörde bilinen ve aranan aynı zamanda başarılı ve hukuku uygun hareket eden bir şahıs olduğunu, davacı tarafın uzun sure sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, davalının marka başvurusu esnasında her iki markaya da —-nezdinde itiraz ettiğini, ancak —— bu itirazları haklı gerekçeler ile reddedttiğini, —– yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların, bütün olarak bıraktıkları izlenim itibariyle, görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığını, bu nedenle, markalar arasında ilişkilendirilme/karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağının düşünüldüğünü, ayrıca, itiraz dilekçesinde belirtilen eskiye dayalı kullanım iddiasının incelendiğini, yapılan inceleme neticesinde, bu iddianın, yeterli bilgi, belge, delil ile desteklemediğinin anlaşıldığını ve bu nedenle eskiye dayalı kullanım gerekçeli itirazın haklı bulunmadığını, ——- ibaresinin ticaret alanında cins vasıf tür bildiren bir ibare olduğunu, herkesin kullanımına açık bir ibareden türeyen ayırt ediciliği düşük marka seçen davacının işbu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu,—- kelimesinin —- olduğunu, ——anlamına geldiğini, oluklu çatı malzemeleri ürününün ilk kez bulunduğu günden bu yana, yerli ve yabancı piyasa/sektörde —– karşılığı —– olarak bilindiğini, bu ürünün patentinin——- ile ilk kez —–yılında alınmış olduğunu, patent belgesinde de ürün adı olarak ———olduğunu, markalar kıyaslandığında davalı markası ile davacı markalarının genel görünüş, markaların gözde ve kulakta bıraktıkları genel intiba, şekil unsuru, yazım şekli ve kelime sayısı bakımından hiçbir şekilde benzer bulunmadıklarını, markaların hitap ettikleri tüketici tarafından karıştırılma ya da bağlantı kurulma ihtimallerinin de bulunmadığını, davacı tarafın üretilen ürünü ifade eden —– kelimesi üzerinde haksız bir şekilde tekel hakkı elde etmek istediğini, davalının—– markasını ilk kez ihdas eden, piyasaya süren, ilk kez kendi adına tescil ettiren gerçek hak sahibi olduğunu, markasını ilk kez —- yılında tescil ettiren ve ayrıca ticaret unvanı olarak da kullanan davalının marka üzerinde tek gerçek hak sahibi olduğunu, hem piyasada hem de —–tescilli olarak ——- ile başlayan birçok marka bulunduğunu, —— ibaresi ile başlamasına rağmen ayırt edicilik sağlayan ve — Sınıfta tescilli olan markaların mevcut olduğunu, —-kod numaralı —- markasının — sınıflarda tescilli olduğunu,——– kod numaralı—–markasının —-sınıflarda tescilli olduğunu,—kod numaralı — markasının — sınıflarda tescilli olduğunu, markaların benzer olmadığını,———- ibaresinin sektörde cins, tür bildirdiğinden kimsenin tekeline verilmeyeceğini, davacının kendisine ayırt ediciliği düşük bir ibareyi marka olarak seçtiğini, davalı markalarının hükümsüzlük koşulları oluşmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli —– numaralı —— markalarının davacı adına tescilli ———- markası ile iltibas oluşturduğu iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya ——— getirtilmiş olup, incelendiğinde;
—– numaralı —– markası —– sınıflarda, —- tarihinde,
——numaralı —- markası — sınıflarda, ——tarihinde,
—–numaralı —- markası — sınıflarda, —- numaralı — markası –sınıfta,–tarihinde, — tarihinde,
—numaralı —- markası —- sınıflarda, —- tarihinde,
——numaralı—- markası — sınıfta, —-tarihinde,
—-numaralı —- markası — sınıflarda, —- tarihinde,
—–numaralı —- markası —-sınıflarda, — tarihinde, dava dışı—– firması adına,
—-numaralı—- markasının —tarihli başvuru sonucunda, — sınıfta— tarihinde,
—numaralı— markasının — tarihli başvuru sonucunda — sınıflarda, — tarihinde davalı —- tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacının dayanak yaptığı markalar dava dışı ——firması adına tescilliyse de, dosyada mevcut inhisari marka lisans sözleşmesine göre, davacının bu markalarla ilgili dava açma hakkına sahip olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafların delilleri toplandıktan sonra Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, inşaat mühendisi bilirkişi —-ve marka uzmanı bilirkişi——tarafından hazırlanan —— havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı ve davalı markalarının —nezdinde tescilli olduğu, haklarının davacı ve davalı tarafa ait olduğu, davalı markalarının—- yılından beri tescilli ve koruma altında olduğu, sektörde ayırt edicilik kazandığı, emtia ve hizmet karşılaştırmasından görüleceği üzere, davalı tarafın markaları ile dava konusu olan markaların tescilli olduğu sınıfların aynı olduğu, davalının markalarının spesifik olarak hafif çatı kaplama ve kiremit altı levhası sektöründeki emtialar için tescilli olduğu, davalıya ait marka tescillerinde yer alan aynı emtiaların davacı markasının kapsamındaki emtialar ile aynı olmasına rağmen bilinçli ve ürünü tanıyarak alan tüketiciye hitap etmesinden dolayı karışıklığa sebep olmayacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının tanınmış marka olup olmadığı, cinsi bildiren bir ibare olup olmadığı ve tarafların markaları arasında iltibas bulunup bulunmadığına dair ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, inşaat mühendisi bilirkişi —- ve marka uzmanı bilirkişi — tarafından hazırlanan — tarihli ek bilirkişi raporunda; dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan tüm belgeler incelendiğinde davacının ——–esas unsurlu markalarının yoğun şekilde —- yaygın olarak kullanıldığı ve tanıtıldığı, kullanım sonucunda markanın ayırt edici hale geldiği, markanın her ne kadar tüm sınıflar açısından tanınmışlığı ortaya konmamış ise de 6769 sayılı SMK md 6/4 anlamında “Paris Sözleşmesinin 1inci mükerrer 6ncı maddesi bağlamında tanınmış marka” olarak değerlendirilebileceği, aynı sınıflarda inşaat sektöründe kullanımın olduğu, fakat bilinçli alım sebebi ile karışıklığa sebep olmayacağı, dava konusu markaların inşaat sektöründe kullanılan çatı kaplaması olduğu, bu tarz markaların satın almalarının ürünü bilen uygulayıcı olan bilinçli tüketiciler tarafından yapıldığı, bu tüketicinin satın alma esnasında davacıya ait —- markalı ürün yerine davalıya ait —–ibareli ürünü —- kararında yer alan “satın almayı düşündükleri yerine bir başka mal alacak durumda kalmaları halinde” şekilde satın almayacağı, ürünleri karıştırmayacağı, karıştırma sebebi ile davacı ürünü yerine davalı ürünü almayacağı davalı ve davacı markalarının iltibas ve karışıklığa sebep olmayacağı belirtilmiştir.
alınmasına karar verilmiş olup, marka uzmanı bilirkişi —-marka uzmanı bilirkişi —-inşaat mühendisi bilirkişi ——- oluşan bilirkişi heyeti —- tarihli raporda; davacı şirketin kuruluşu, dünya coğrafyası üzerindeki faaliyetleri, uluslararası ülkeler bazında ciroları, marka tescillerinin öncelik tarihi ve yaygınlığı,——— faaliyetlerinin tarihi, ciroları tanıtım için yapılan reklam vb. masrafları, yayınlanan haberler, sponsorluklar, ———- dikkate alınarak, davalının hükümsüzlüğü talep edilen —- tarihinde yapılan—tarihinde yapılan —- nolu marka başvurularının yapıldığı tarihte —-markasının tanınmış marka olduğu, davacının — nolu ile tescilli —- markası ile davalının hükümsüzlüğü talep edilen — tarihinde yapılan —- tarihinde yapılan —— markalarının; görsel ve işitsel olarak incelenmesinde her iki markanın ilk –karakterinin —–olduğu, sonraki hecelerinde —– harfinin kullanıldığı, kelimeleri soldan sağa doğru okuyan, algılayan tüketiciler dikkate alındığında ilk harf ve hecenin işitsel ve görsel açıdan vurguyu üzerine aldığını, ortalama tüketici algısının bir markanın ilk hecesine yoğunlaşacağını, her iki ibarenin —- karşılığı ve anlamı olmadığı ve dolayısıyla davalının —- ibaresinin sonrasına getirdiği —– ibaresinin, markasını davacı markasından uzaklaştırmaya yetmediği, markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetler göz önüne alındığında davacının —— markası ile davalının — tescil nolu — markasının — sınıfta ortak emtialarının bulunduğu, davacını—-no ile tescilli—-markası ile davalının —- tescil numaralı —-markasının ———–sınıfta aynı ve benzer emtialarının bulunduğu, söz konusu ürünlerin sadece bilinçli tüketiciye değil, aynı zamanda ortalama tüketicilere de hitap ettiği, ortalama tüketicilerin de bu emtiaları perakende olarak alıp kullanabileceği, dolayısıyla ortalama tüketicilerin böyle bir ürünü alırken dikkati ve ayıracağı zaman göz önüne alındığında, davalının söz konusu markalarının yukarıda belirtilen emtialar açısından kullanılmasının ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği, işbu marka hükümsüzlüğünün —- tarihinde açılmış olduğu, davalı adına —-nezdinde — tarihinde başvuru yapılmış olan ve —– tarihinde tescil edilen —markasının hükümsüzlüğü için açılan davanın, bu markanın başvuru tarihi— başvurunun bültende yayın tarihi olan —ile tescil tarihi olan — tarihinden itibaren -yıllık sürenin geçmesinden önce— tarihinde açılmış olduğu, davalı adına—- tarihinde başvuru yapılmış olan ve —- no ile —- tarihinde tescil edilen — markasının hükümsüzlüğü için açılan davanın, bu markanın başvuru tarihi—- başvurunun bültende yayın tarihi olan —ile tescil tarihi olan —-tarihinden itibaren – yıllık sürenin geçmesinden önce —-tarihinde açılmış olduğu, davalı tarafından sunulan faturalar incelendiğinde, davalının faturalardaki ilk kullanımının ——— ayında olduğu tespit edildiğinden, bu anlamda da davanın bu ilk kullanım tarihinden itibaren —–yıllık süre dolmadan önce —— tarihinde açılmış olduğu, uzun süre sessiz kalmak sureti ile hak kaybından söz edilemeyeceği, davalının, davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermesi nedeni ile basiretli bir tacirin davalı marka ve faaliyetlerini bilmesi gerektiği (ve bilebilecek durumda olduğu) yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce her iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup, marka uzmanı bilirkişi —- marka uzmanı bilirkişi —– ve inşaat mühendisi bilirkişi ———— oluşan bilirkişi heyeti —–havale tarihli raporda; davacı şirket adına —-kayıtlarında tescilli herhangi bir marka bulunmadığı, davacı şirketin atıf yaptığı ve davaya dayanak yaptığı markaların dava dışı———şirketine ait olduğu, bu şirketin de ———-göre kurulmuş bir anonim şirket olduğu, markaların——————-tarafından devredildiği, davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu ve davaları açmaya ehil olduğu, davacının lisans anlaşması ——- nezdinde şerh ettirilmiş olmasa da, inhisari lisanstan doğan hakları kullanmaya ehil olduğu, bu nedenle marka sahibinin açabileceği davaları da açabileceği, davacı tarafça davaya dayanak yapılan ——— ibareli markanın pek çok ülkede tescilli olarak korunduğu ve çok uzun zamandan beri kullanıldığı, çatı kaplamaları bakımından markanın ciddi bir bilinirliğe sahip olduğu, marka hakkında ——- mahkeme tarafından alınmış bir tanınmışlık kararı bulunmamakla birlikte, markanın SMK 6/5 anlamında — sınıftaki mallar bakımından tanınmış marka sayılabileceği, —— ibaresinin dava dışı —– ve selefleri tarafından yaratılan bir marka olduğu, anlamsal olarak —ibaresinin marka vasfını taşıyan ayırt edici bir ibare olduğu,——–ibaresi ile başlayan markaların farklı kişiler adına tescili iltibas değerlendirmesinde önem taşısa da —- markasının harcıalem veya genel bir ibare olduğu anlamına gelmediği,——– ibaresinin ———sınıfı kısmen kapsadığı, davacı tarafın dayandığı markalar bakımından seri marka olgusunun var olduğu, dava tarihi, davalı markalarının tescil tarihleri ve davalının fiili kullanımının başladığı tarihler dikkate alındığında hükümsüzlüğü istenen marka bakımından hak düşürücü süre dolmadığından sessiz kalma yoluyla hak kaybından söz edilemeyeceği, davalının —- markasını yoğun olarak kullandığı ve ilk kullanımın —-ayına kadar gittiği, alan adının — bu yana davalı adına aktif olduğu, kullanım neticesinde ayırt edicilik olgusu sadece SMK’nun 5/1-(b), (c) ve (d) bentleri ile sınırlandırılmış olduğundan, yoğun kullanım neticesinde ayırt ediciliğin söz konusu olamayacağı, davacı tarafın dayanağı markaların —– davalı markasının ise —- ibaresini ihtiva ettiği, ———- markasının ana markayı ihtiva etmekle birlikte —- gibi yeterince ayırt edici bir ibareyi ihtiva etmesi nedeniyle davalı markası ile iltibas değerlendirilmesinde dikkate alınmayacak derecede ana markadan uzaklaşmış olduğu,————— gibi seri markalardan biri gibi değerlendirilmesi gerektiği, bilgilenmiş kullanıcının diğer unsurlardan bağımsız olarak bilinen bir marka olan ——- markası yerine ——— markasını koymayacağı, markalar arasında SMK 6/1 anlamında benzerlik bulunmadığı, davacı tarafın uzun süreli marka kullanımının —– ibaresi ile sınırlı olması, bu marka bakımından da zaten eskiye dayalı tescil bulunduğundan ayrıca SMK 6/3 anlamında değerlendirme yapılamayacağı, davacı tarafın dayandığı markaların sahip olduğu sektörel tanınmışlık nedeniyle SMK 6/5 maddesinin uygulanabileceği, davalı adına tescilli —– tescil numaralı markanın —————- bakımından kısmen,—– tescil numaralı markanın ise —- Sınıfta yer alan tüm mallar bakımından davacı tarafın dayanak yaptığı marka ile iltibas teşkil edebileceği ve hükümsüz kılınabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir.
Yine SMK’nun 25. maddesinin yollaması ile, SMK’Nun 6/5. maddesinde tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, —— ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusunun, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal ve hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır.
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı şirketin lisans sözleşmesi ile hak sahibi olduğu dava dışı —-şirketine ait — numaralı—markasının ilk hecesinin —- olduğu, marka sahibinin bu markasını tescil ettirdiği — tarihinden bu yana ilk hecesi ——– olan —————markalarını da —nezdinde çeşitli tarihlerde tescil ettirdiği, — ibaresinin — anlamının bulunmadığı, her ne kadar —- ibaresinin —- karşılığı dalgalı ise de, davacının dayandığı markasının ———– olması nedeniyle kendine özgü ve ayırt edici bir marka olduğu, davalı tarafın dalgalı çatı kaplamaları için cins ve nitelik belirttiği savunmalarının yerinde olmadığı, davalının tescil ettirdiği ——– markalarının da ilk hecesinin ——olduğu,—– tarihli raporda belirtildiği gibi her iki tarafın markalarında vurgunun ilk hecede olduğu ve tüketicinin aklında ilk hece ile yer edeceği, alınan——- tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın hak sahibi olduğu ———– markasında yer alan —— ibaresi nedeniyle davalının markalarının SMK’nun 6/1. maddesine göre bezerliği bulunmadığı belirtilmişse de, markanın ———-olan ilk kelimesinin tüketicinin aklında kalacağı, bu ibarenin bilinen bir marka olması nedeniyle bu görüşün yerinde olmadığı, davalının markalarının tescilli oldukları bir kısım malların davacının hak sahibi olduğu markaların da tescil kapsamında yer aldığı, bu nedenle ortak tescilli mallarla ilgili markalar arasında SMK’nun 6/1. maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğu, her ne kadar ilk alınan bilirkişi raporunda tarafların markalarının bilinçli tüketicilere hitap etmesi nedeniyle karıştırılma ihtimali bulunmadığı belirtilmişse de, çatı kaplama malzemelerinin ortalama tüketiciler tarafından da satın alınabildiği, bu nedenle ortalama tüketicinin —-markasından başka, —- ibaresiyle başlayan seri markaları da mevcut olduğundan, davalının markalarının da ——- şirketine ait seri marka olduğunu düşünebilecekleri, ayrıca davacı tarafın hak sahibi olduğu markaların tüm dünyada ve ——– çatı kaplamaları ve benzer ürünler için oldukça yüksek bir bilinirliğe sahip olduğu, SMK’nun 6/5. maddesinde belirtilen şekilde, davalının davacı tarafın hak sahibi olduğu bu markaların tanınmışlığından haksız bir yarar elde edebileceği, davalının bu markaları tescil ettirmesi için haklı bir nedeni bulunmadığı, bu nedenle davacı taraf ait markaların bilinir olduğu ve tescil kapsamında bulunan veya tescil kapsamındaki mallarla ilişkili olan davalıya ait —- tescil numaralı —- markasının tescilli olduğu—–sınıftaki ————ile —numaralı —- markasının —-sınıfta tescilli olduğu ————- malları için SMK’nun 6/1 ve 6/5. maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalının yalnızca yüksek bilinirliği bulunan markaya benzer marka tescil ettirmesinin kötü niyetini kanıtlayamayacağı, davacı tarafın davalının markalarını kötü niyetle tescil ettirdiğini ispatlaması gerektiği, ancak buna ilişkin yeterli delil bulunmadığı, davalının markalarının tescil tarihinden dava tarihine kadar — yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı adına tescilli ———– numaralı —- markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı adına tescilli —- numaralı —- markasının —sınıfta tescilli olduğu —————–emtiaları için kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı adına tescilli —- numaralı —-markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davalı adına tescilli — numaralı — markasının —sınıfta tescilli olduğu —————– emtiaları için kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 71,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 254,70 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 8.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.154,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%88) 8.056,15 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%12) 1.098,55 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 35,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%12) 4,20 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%88) 30,80 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/11/2020