Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/83 E. 2020/189 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/25 Esas
KARAR NO: 2020/187
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının —————– faaliyet gösteren ve ———- anlamda tanınan bir şirket olduğunu, işlettiği limanın ——— hizmet vermeye başladığını, ———– ibaresini —— kullanan ve tanıtan olduğunu, markayı tanınmış hale getirdiğini, ticaret unvanı içinde de kullandığını,———– markasını ——– yılında ———- nezdinde tescil ettirdiğini, davalının ise ———– markasını ————— kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, markalar arasında benzerlik bulunduğunu ve bu durumun iltibasa sebep olduğunu belirterek, bu sebeplerle davalıya ait ———– markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirketin ticaret unvanını—— itibaren kullandığını, ——markasını da ——— tarihinden itibaren tescil ettirdiğini, davalı şirketin———yapan tek şirket olduğunu, tarafların faaliyet alanlarının aynı olmadığını, ———– ibarelerinin ve logolarının benzer olmadığını, —— ibaresinin açılımının ————- ibaresinin markaya ayırt edicilik kattığını, bir bütün olarak farklı olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davalı adına tescilli———- numaralı ——–markasının davacı adına tescilli ———-markası ile iltibas oluşturacak derecede benzer olması ve kötü niyetli olarak tescil edildiği iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya ——— getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——- markasının ——— tarihinde davacı adına, ———– markasının ———–sınıflarda ———– tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya ——— getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı —– ana sözleşmesinin ——- tarihinde, davalı ———— ana sözleşmesinin ise ——- tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı bilirkişi —— tarihli raporunda; davalının ————- numaralı —– markasının —————————————— emtialarında davacı markasıyla benzer olduğu ve iltibas yaratacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, marka uzmanı —— marka uzmanı ————- sektör bilirkişisi gemi mühendisi ———— tarihli raporunda; tarafların markalarının kelime ve şekil unsurundan oluştuğu, her iki markanın ———- olarak benzer olduğu, görsel, fonetik anlamda markaların birbirleriyle benzer olduğu, davalı şirket adına ———- markası kapsamında yer alan, ancak davacının ———– markasının kapsamında bulunan, benzer ve ilişkili olduğu tespit edilen ——————————— açısından kısmi hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalının davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermesi nedeniyle basiretli bir tacirin davacı marka ve faaliyetlerini bilmesi gerektiği, bu nedenle kötü niyetli olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi hakkında takdirin Mahkememize ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması ve markanın kötü niyetle tescil edilmiş olması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebepleri olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/9. maddesinde kötü niyetle tescil edilen markaların, 6/1. Maddesinde ise, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Karıştırılma——— tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma ——- ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada ——— tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı markası ile davacı markasının kelime ve şekilden oluştukları, davacının markası ———— davalının markasının ise ——– kelimesini içerdikleri, her iki kelime arasındaki tek farkın davalının markasının ilk hecesi olan —————ibaresi olduğu, bu hecenin her iki markayı oluşturan ———- ibaresinin başında yer almasının markaları farklılaştırmaya yetmediği, markalar arasında görsel ve işitsel olarak yüksek oranda benzerlik bulunduğu, ——- ibaresinin — anlamına geldiği ve tanımlayıcı ibare olduğu iddia edilmişse de, ———— kelimesinin ————- kelimesinin ise———- olması nedeniyle markanın tanımlayıcı bir anlamının bulunmadığı, her iki markanın beyaz zemin üzerinde mavi renkli denizde gemi işaretini de içerdiği, her ne kadar şekiller birbirinden farklı olsa da, renklerin ve tasvir edilen konunun aynı olduğu, yani markaların şekil unsurlarının da birbirleri ile iltibas yaratacak derecede benzer oldukları, her iki taraf markasının tescilli oldukları ortak mal ve hizmetler yönünden SMK’nun 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun gerçekleştiği, davacı tarafça ayrıca kötü niyetli tescil iddiasının da bulunduğu, bu yönde yapılan incelemede, davalının davacı şirketten ve faaliyetlerinden haberdar olduğunu cevap dilekçesi ve sonraki beyanları ile kabul ettiği, davacının markasının ve ticaret unvanının davalının markasından daha önce tescil edildiği, davalının basiretli bir tacir gibi davranarak kendisine başka bir marka seçmesi gerekirken, özgün bir kelime ve şekilden oluşan ve davacının ticaret unvanının esas unsurunu da içeren ——markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olan ————- markasını tescil ettirmesinin kötü niyetli olduğu, bu nedenle SMK’nun 6/9. maddesinde tanımlanan hükümsüzlük koşulunun da gerçekleştiği, davalının markası kötü niyetli olarak tescil edildiğinden ve hukuk kötü niyeti koruyamayacağından davalının markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalı adına tescilli ——— markasının tescilli olduğu tüm sınıflar için hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli ———— markasının tescilli olduğu tüm sınıflar için HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 71,80 TL harç, 170,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.241,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2020