Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/665 E. 2020/210 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/665 Esas
KARAR NO : 2020/210
DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Önlenmesi ve Durdurulması ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin————- markasının tescilli sahibi olduğunu, şirketin ——önde gelen börek firması olarak—- semtlerde franchise bayilikleri bulunduğunu, davalı şirketin ise müvekkiline ait tescilli marka ile iltibas yaratacak şekilde ——-markasını tescil ettirdiğini, söz konusu marka ile ——— stant açarak ticari faaliyete başladığını, bu durumun tespit edilmesi üzerine davalıya——- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak ihtara herhangi bir cevap verilmediğini, akabinde——— yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek haksız rekabet nedeniyle davalının stantlarındaki faaliyetlerine son verilmesinin talep edildiğini, ancak gönderilen cevabi ihtarnamede davalı markasının tescilli olduğundan bahisle bu taleplerinin kabul edilmediği, davalı tarafın bahsi geçen ihtarnamelerin tebliğinden sonra stantlarında logolarına marka tescili doğrultusuna——- ibaresini eklemek suretiyle ticari faaliyetine devam ettiğini, bu durumun müvekkilinin ticari itibarını zedelediği gibi haksız rekabete sebep olduğunu, müvekkilinin maddi zarara uğrattığını belirterek, bu sebeplerle davalının ———– markasının davacı markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğundan hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle —– yayın yapan, tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla —-maddi, —- manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, markanın staışlara etkisi nedeniyle hesaplamada makul bir payın tazminata eklenmesine, ayrıca itibar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı —-vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafın markasını kullanmadığını, firmanın şubesi bulunmadığı gibi tasfiye halinde olduğunu, davacının herhangi bir kişi veya firmaya markasını kullandırmak için lisans vermediğini, markanın kullanılmaması nedeniyle kullanmama def’inde bulunduklarını, müvekkilinin —— markasını tescil ettirirken herhangi bir itirazla karşılaşmadığını, tescilin usulüne uygun yapıldığını, müvekkilinin markasının yanında kullandığı logonun da —— numarası ile tescilli olduğunu, bu logoyu tabelasında, iş yeri evraklarında ve ambalajlarında kullanma hakkı bulunduğunu, müvekkilinin markasının yeni ve ayırt edici özellikler taşıdığını, taraf markaları üzerinde benzerlik bulunmadığını,—- kelimesinin davacının tekelinde olan bir kelime olmadığını, içerisinde ———— çok sayıda marka bulunduğunu belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait ————- markalarının davalılar tarafından iltibas oluşturacak şekilde kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat, marka benzerliği nedeniyle hükümsüzlük davasıdır.
SMK’nun 156/5.maddesi uyarınca marka hükümsüzlüğü davasının marka hakkı sahibi olan davalı—– yerleşim yerinde açılması gerektiğinden, davalının süresinde yaptığı yetki itirazı kabul edilerek, —- tarihli duruşmasının – nolu ara kararı ile davalı —– hakkında açılan marka hükümsüzlüğü davası bu davadan tefrik edilerek, Mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin—– tarihli duruşmasının —- nolu ara kararı ile davacıya davalı olarak gösterilen———iş yerinin sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin açık adres ve kimlik bilgilerini bildirmesi için 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde bu davalı hakkında açılan davanın HMK’nun 119/1-b ve 119/2.maddeleri uyarınca açılmamış sayılacağına dair ihtarlı tebligat yapılmasına karar verilerek, söz konusu ara kararı davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekili —- tarihili dilekçesi ile davalı ——- beyanda bulunmuş, gerçek veya tüzel kişi adı bildirmeden, yalnızca adres bildirdiği, şirketin sicil kayıtlarının ———–sorulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin —– celbi yönünde ———- müzekkere yazılmış, ancak———–isimli bir şirketin kaydının mevcut olmadığı bildirilmiştir.
Yine Mahkememizin —— tarihli duruşmasının —- nolu ara kararında davalı olarak gösterilen ————- ilgili bu aşamada işlem yapılmasına yer olmadığına, esas hükümle birlikte bu hususun değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Dosyaya —— kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde;—- numaralı —–markasının —– tarihinde davalı —— markasının ——–numaralı ——- markasının —— tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili ——— tarihli duruşmada davaya dayanak yaptıkları davacıya ait markaların el değiştirerek ———–devredildiğini, bu şirketin vekaletnamesini sunduklarını, davaya bu şirket adına devam edeceklerini belirtmiştir.
Davacı vekilinin bu beyanı üzerine yeniden —— incelendiğinde; davacıya ait markaların —— numaralı dosyasında —– cebri satış sonucunda ——- tarihinde ihale yoluyla satıldığı, bu ihaleye karşı —– ihalenin feshi için dava açıldığı, —- tarihli kararla davanın reddine karar verildiği, karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu ve temyiz talebinin reddine karar verilerek —- tarihinde kararın kesinleştiği, markaların halen —-adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan ——– yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi incelendiğinde—-markaları ————- devrettiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce HMK’nun 125. maddesinde belirlenen taraf değişikliği şartları mevcut olmadığından ———davaya davacı olarak katılması talebinin reddine karar verilmiştir.
— sayılı dosyasında dinlenen davalı tanığı ———- abisi olduğunu, davacı şirketi de bildiğini, davalının —- yılında markayı adına tescil ettirdiğini, ——dükkanda kullanmaya başladığını, davalının davacı şirketten ve davacı şirkete ait markadan haberi olmadığını, esasen markalarda benzerlik bulunmadığını, markanın —– standlarında kullanıldığını, davacı tarafın dava açmadan önce davalıyı aradığını, gayri faal bir firma olduğunu, adreslerinin bile belli olmadığını, davalıdan —- kadar para istediklerini ve —-diye söylediklerini, davalı tanığı —- kendisinin öz oğlu olduğunu, davacı şirketi bu dava sebebiyle bildiğini, davalının —- yılında dava konusu markayı adına tescil ettirdiğini ve kullanmaya başladığını, ——–şubesinde bu markayı kullandığını, markayı adına tescil ettirmeden önce davacı şirketin varlığından ve davacı şirkete ait markadan haberdar olmadığını, dava açmadan önce davacı şirketin davalıyı arayarak —- diye söylediğini, davacı şirketin adresi olan——— şirketinin iş yerine gittiğini, ancak gittiğinde faaliyeti olan bir fırına rastlamadığını, tabelanın dahi bulunmadığını. davacı tarafın davalıyı dava ettikten —– gün sonra adına kayıtlı markanın haczedilmek suretiyle üçüncü kişiye satıldığını, şirketin faal olmadığını, davalının markayı tescil dışı bir kullanımı bulunmadığını, davalı tanığı —–Davalının amcası olduğunu, davacı şirketi dava sebebiyle bildiğini, davacıya ait marka ile davalıya ait markaların farklı olduğunu, davalının—- yılında markayı adına tescil ettirdiğini, tescil ettirmeden önce davacı şirketten ve markanın varlığından haberi olmadığını, davalının dava açıldıktan sonra davacı şirkete ait şubeleri gezdiğini, ancak faal olan herhangi bir fırını tespit edemediğini, davacının dava açılmadan önce davalıyı arayarak para istediğini, davalının bu markayı ——– mağazalarında kullandığını, davalının kullanımının tescil ettirdiği markaya uygun olduğunu, davalı tanığı ———- davalıyı hemşehrisi ve komşu esnaf olmasından dolayı tanıdığını, kendisinin —– işlettiğini, davalının da —– işletme fırını bulunduğunu, bildiği kadarıyla—- markayı kullandığını, davalı ile birlikte davacı şirketi araştırdıklarını, ancak herhangi bir sonuç elde edemediklerini,—– bir yere gittiklerini, ancak gittiklerinde adresin kapalı olduğunu, tabela ve unvan da bulunmadığını, davacı ile davalının markalarının da birbirinden farklı olduğunu, davalının yaklaşık—- senedir markayı kullandığını beyan etmişlerdir.
Davalı olarak gösterilen ———– iş yerinin mevcut olup olmadığı ve kim tarafından işletildiği, açık adresi tespit edilememiş, davacıya verilen kesin süre içerisinde bu bilgileri mahkememize sunmamış olduğundan, bu davalıyla ilgili davanın HMK’nun 119/2. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Dava açıldığı tarihte davaya konu markaların dava dışı———– cebri icra yoluyla satılmış olduğu, her ne kadar bu ihalenin feshi için dava açılmışsa da, ihalenin feshi davasının reddedilerek kesinleştiği, davacının davaya dayanak olarak gösterdiği her iki markanın da ——–ait olduğu, markaların mülkiyetinin ihale tarihi olan —- tarihinde — geçtiği, bu dava açılmadan önce — tarihinde ihalenin feshi davasının reddedilmiş olduğu, yargılama sırasında da bu kararın kesinleştiği, her ne kadar davacı vekili, ——— devredildiğini belirterek, davaya bu şirket adına devam edeceklerini ve bu şirketin davacı olarak davaya kabul edilmesini talep etmişse de, HMK’nun 125. maddesinde yargılama sırasında dava konusunun el değiştirmesi halinde taraf değişikliği yapılabileceği düzenlemiş olup, her davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği, davanın açıldığı tarihte ve sonrasında davacı Tasfiye Halinde ———— sahibi olmadığı, marka sahibi olan —–tarafından açılan bir dava da bulunmadığı, bu nedenle davanın başlangıcında hak sahibi olmayan davacı şirketin açtığı davada taraf almayan —- markayı —– HMK’nun 125. maddesi gereğince davaya davacı sıfatıyla katılamayacağı, HMK uyarınca davada başka bir şekilde taraf değişikliğine imkan sağlayan düzenleme bulunmadığı, davacının hak sahibi olmadığı markalara dayanarak bu davayı açamayacağı, davacı ve davalının taraf ehliyetine sahip olmalarının HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olduğu, yine HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılabileceğinin düzenlendiği, davacı tarafın marka devirleriyle ilgili delillerinin toplandığı, beyanlarını dosyaya sundukları, hukuki dinlenilme haklarını kullandıkları da anlaşılmış olmakla,—— hakkında açılan davanın da davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davalı olarak gösterilen ——- hakkında açılan davanın HMK’nun 119/2 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına,
Davalı —– açılan davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı —- vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —-ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı — tarafından yapılan 157,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı—- ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davalı — vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/11/2020