Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/647 E. 2019/56 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/647
KARAR NO: 2019/56
DAVA: Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ: 13/12/2017
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının———– marka ve logosunu, kendi adına—— Kurumu’na tescil ettirdiğini, tescilli markasını uzun yıllardır kullanan davacının——– markası ile özdeşleşmiş olduğunu, bununla beraber davacının kendi markasına ihtiva eden——- alan adını kullanmakta olduğunu, davacı ile özdeşleşmiş olan; ———– tarafından tescil edilen ve koruma kapsamına alınan——– markasını, davalı tarafın ihlal ettiğini, söz konusu ihlalin, davalının, davacı adına tescilli markayı, alan adı olarak kullanarak kendi adlarına satın almalarından kaynaklandığını, davacı adına tescilli ——— markasının yer aldığı ve davalı tarafından satın alınmış olan ——-isimli alan adının açıkça ve kötüniyetli olarak kullanıldığını, söz konusu internet sitesinin, davalının sadece haber paylaşımında bulunmak için değil, aynı zamanda ticari kazanç elde etmek amacıyla —— hizmetleri de verdiğini, davacının markasını içeren alan adı kullanılarak işletilecek söz konusu web sitesinde, davacı ile bağdaştırılmayacak içerikler yayınlanabileceğini, bu yayınların davacının itibarını zedeleyebileceğini ya da ahlaka aykırı yayınlar yayınlanabileceğini, davalının tescilli ———— markasını alan adı olarak kullanılması sureti ile ——— internet sitesinde davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, dolayısıyla da davacının marka değerini ve itibarını zedeleyici yayınların engellenmesi amacıyla, davalı tarafından satın alınmış —— alan adının ve web sitesinin kullanımı ile faaliyetlerinin durdurulması konusunda Mahkeme eliyle teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, davacıya ait ———— markasının kamu tarafından bilinen, itibarlı ve seçkin bir marka olduğunu, davacıya ait farklı sınıflarda, ——–esas unsurlu birçok marka tescili ve marka tescil başvurusunun bulunduğunu, davacıya ait —- markasının gerek ———-olarak gerekse —– olarak toplum tarafından bilinirliğinin her geçen gün arttığını, davalının ———- alan adını satın almakla beraber davacı adına tescilli markaları kullanarak, söz konusu marka hakkını ihlal etmiş olduğunu belirterek, davalı adına tescilli alan adının tescilinin hükümsüz kılınmasını; dava konusu alan adının tescilinin hükümsüz kılınmasını akabinde alan adının davacı adına tescilini; şimdilik,——TL manevi tazminatın ve ———–TL itibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı kendisine çıkartılan usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya herhangi bir cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamış, yargılamaya yokluğunda devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davacıya ait markaların davalı tarafından internet alan adında kullanıldığı iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi, alan adının iptali ve maddi ve itibar tazminat davasıdır.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde,——–numaralı—– markasının —- numaralı ——— markasının ——- numaralı —– markasının ———– numaralı ——– markasının—- sınıfta davacı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, dosyamız içerisine alınan ——— tarihli bilirkişi raporunda; davalının ————– alan adlı internet sitesinin incelemesinde; internet üstünden yapılan incelemede; internet sitesinde başlık adı verilen — üst bölümünde ———–ibaresinin kullanıldığı, internet sitesinin alan adında, ——– ibaresinin kullanıldığı, internet sitesinde kullanılan logoda da ——— ibaresinin kullanıldığı, davalının internet sitesinde arama motorları için kullandığı — (arama motorları tanımlamalar için kullanılır)——- ve ——- yazılmış olduğu, davalının ——-alan adlı internet sitesinin bir haber sitesi olduğu, davalının internet sitesinden davacının internet sitesine yönlendirici bir kod olmadığının tespit edildiği, ——– alan adı kimlik bilgileri incelemesinden;——— kullanılarak yapılan incelemede;——— alan adı kaydını yapan kişi bilgisinin ——-olduğu, alan adı yönetici bilgisinin ——–olduğu, adres bilgisinin ———olduğu, telefon bilgisinin — olduğu,– bilgisinin ——– olduğu, alan adının —– tarihinde kayıt ettirildiği ve —— tarihine kadar kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, alanı adı kaydının ———- kullanılarak yapıldığı, internet sitesinin barındırıldığı yerin —–.olduğunun tespit edildiği, marka incelemesinde; davalı adına ———-tarihinde kayıt ettirilmiş ———–alan adında faaliyet gösteren internet sitesinin esas itibariyle bir——– olup——faaliyetinin – ve – nci sınıflar kapsamında değerlendirilebileceği; davacının —– sınıfta tescilli ———-ibareli markası bulunmadığı; -. sınıftaki— sayılı – ———- markasının başvuru tarihinin ise ——– olduğu; ——— hizmetinin —-. sınıftaki ———–kapsamına girdiğinden, davalı sitesinin ——-sayfasında sunulan bilgiler sitenin——— ile de uğraştığı/uğraşmak üzere kurulduğu şeklinde yorumlanırsa,—- sınıf kapsamına giren bir faaliyetten söz edilebileceği; davacının ———– sayılı ———– markalarının —-. sınıfta ————– için tescilli bulunduğu cihetle,———- alan adı altında “reklâm alanı kiralama” hizmeti sunulduğu kabul edilirse bu faaliyetin davacının belirtilen tescilleri kapsamına gireceği; ———- bakımından toplumun ilgili kesimi nezdinde davacının —–ve esas unsuru —— olan markaları ile davalının ——- alan adlı ———– sitesinin karıştırılma/ilişkilendirilme ihtimalinden söz edilebileceği; davalının ———— sitesinin meta tag’i içinde davacının ——— sayılı ———– markasına ayırt edilemeyecek derecede benzer —— ibaresine yer vermiş olmasının,———– sitesini davacının markası ile ilişkilendirme niyetini ortaya koyduğu sonuç ve tespitlerine ulaştıklarını beyan etmişlerdir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinin yollaması ile 7/3-d maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzer biçimde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davacı şirket ile hiç bir ilişkisi olmayan davalının———— alan adlı sitesinde, davacıya ait tescilli markaların esas unsuru olan ———– ibaresini alan adında ve sitenin içeriğinde kullandığı, haber sitesi olarak kullanılan internet sitesinde reklam alınmasına ilişkin ticari faaliyetlerin de yapılabileceğinin belirtildiği, davalının faaliyetinin, davacının ——–numaralı ——- markasının tescilli olduğu haber muhabirliği hizmetleri ve foto muhabirliği hizmetlerinin kapsamında olduğu, yine ——- numaralı ————- markasının tescilli olduğu reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler hizmetlerinin de kapsamında olduğu, davacının markalarının bu şekilde kulanılmasının davacının marka tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği, bu nedenle davalının manevi tazminat talep edebileceği, davalının faaliyetinin niteliğine ve davalının ticari gelirinin tespit edilememesine göre ——— TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, davalıya ait ——– alan adının iptaline, davacının markasının itibarını zedeleyecek bir kullanım tespit edilemediğinden itibar tazminatı talebinin reddine, yine alan adının davacı adına tahsisi talebinin yasal alt yapısı bulunmadığından bu talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalıya ait ———- alan adının İPTALİNE,
-Alan adının davacı adına tahsisine karar verilmesi talebi yasal alt yapıdan yoksun olduğundan; bu talebin REDDİNE,
———— TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin ——-TL manevi tazminat ve 5.000,00 TL itibar tazminat taleplerinin REDDİNE,
2- 341,55 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 170,77 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL ilirkişi ücreti, 148,60 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.355,38 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.648,77 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/03/2019