Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/635 E. 2021/154 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/635 Esas
KARAR NO : 2021/154

DAVA : Telif Bedeli Alacağı ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan telif bedeli alacağı ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı ile davacı —- isimli eserlerin hazırlanması için —– isimli eserler için de — tarihli sözleşmelerin imzalandığı, davacının bu eserlerin yanıs sıra
——-isimli eserleri de hazırladığını, bunlarla ilgili yazılı bir anlaşma olmadığını, ancak eser sahibi olarak davacının adına — alındığını, davacının davalı iş yerinden ayrıldıktan sonra da bu eserlerin davacının —devam ettiğini, bu durumun –aykırı bulunduğunu, taraflar arasında yapılan mali hak devir ve kullanma ruhsat devir sözleşmeleri gereğince davacıya net satış üzerinden toplam %6 oranında telif ücreti ödenmesi gerektiğini, ancak davacıya bandrol sayısına uygun olamayacak şekilde cüzi ödemeler yapıldığını, sözlü anlaşma gereğince basılan davacıya ait eserler için de %6 oranında telif ücreti ödenmesi kararlaştırıldığı halde davacının adı çıkartılarak eserlerin basılmaya devam ettiğini ve davacıya hiç bir ödeme yapılmadığını belirterek, ödenmeyen telif haklarının tespitine, davacının hazırladığı eserlerin her biri için davalının elde ettiği karın üç katından az olmamak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla, satış tarihlerinden itibaren liste satış fiyatı üzerinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın ait olduğu yıllar itibariyle faiziyle hüküm altına alınmasına, bu talebin belirsiz alacak olarak kabulüne, yeni basılarda davacının adının yazılmasına, davacının kendisine ait eserlerde adının yazılmaması nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının — tarihleri arasında müvekkili şirkette hizmet sözleşmesi kapsamında çalıştığını, 2013 yılından önce de yine müvekkili şirket grubunda görevinin — oluşturmak olduğunu, nitekim bu görev tanımının taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinde açıkça belirtildiğini, söz konusu sözleşme ile davacının yükümlendiği——-olduğunu, yine sözleşmenin 8.maddesinde de meydana gelen eserler üzerinde işverenin eser üzerindeki mali haklarını kullanma yetkisine sahip olacağının belirlendiğini, FSEK’nun 18/2. maddesi gereğince davacının iş akdinin sona ermesinden sonra da bu hakların müvekkili şirket tarafından kullanılabileceğini, davacının dilekçesinde belirtilen—– devir olarak müvekkili tarafından devralındığını ve telif bedelinin de peşin olarak ödendiğini, dava dilekçesinde belirtilen 6 adet eserin de sözleşme kapsamında telif ödemelerinin — olarak davacıya eksiksiz olarak ödenmekte olduğunu, davacının — üzerinde yer alması nedeniyle bu talebin de haksız olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının eser sahibi olduğu dava konusu ———isminin daha sonra çıkartılarak yayınlanması ve dava konusu bir kısım— sözleşme gereğince ödenmesi gereken telif haklarının ödenmemesi iddiası ile açılan telif tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosyaya sunulan sözleşmeler —— gelen yazı cevabı incelendiğinde;
—— tarihli sözleşmenin akdedildiği, söz konusu eser için ——-tarihinde 23.500 adet bandrol alındığı,
– —— yazarının davacı ..—- olduğu, davalı ile yazarlar arasında — sözleşmenin akdedildiği, söz konusu —tarihinde — alındığı, ——isimli eser için —- tarihinde —alındığı, – ——isimli eserin yazarının davacı olduğu, davalı ile yazar arasında 22/08/2012 tarihli sözleşmenin akdedildiği, söz konusu eser için ——– adet bandrol alındığı, — ——- yazarının davacı olduğu ve davalı ile yazar arasında 22/08/2012 tarihli sözleşmenin akdedildiği, söz konusu eser için—— adet bandrol alındığı, ——eserin yazarının davacı olduğu ve davalı ile—- arasında 22/08/2012 tarihli sözleşmenin akdedildiği, söz konusu eser için 07/09/2012 tarihinde—- tarihinde —- alındığı,
—– yazarının davacı olduğu ve davalı ile yazar arasında 22/08/2012 tarihli sözleşmenin akdedildiği, söz konusu eser için —- adet bandrol alındığı anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce; davalı tarafa —- ilgili tüm —sunması için kesin süre verilerek davalının sunduğu kayıtlar, davaya konu —- ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, — raporda; davaya konu edilen ————— olduğu ve bu özellikleri sebebiyle FSEK’nun 2/1. maddesi anlamında—— dosyada mübrez davacı ile davalı arasında imzalanan –sözleşmelerde belirtilen– kalan ———— üzerindeki mali hak sahibinin FSEK’nun 18/2. maddesi hükmü gereğince davalı olacağından, davacının bu eserlere yönelik telif alacağı talebinde bulunamayacağı, sözleşmelerde belirtilen eserler için taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacıya — ödendiği, bu nedenle ödenmeyen tutarın 91,56 TL olduğu, manevi tazminat takdirinin Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce bandrol sayısına göre telif bedellerinin hesaplanması için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişi —sayılarına göre yapılan hesaplamada taraflar arasında yapılan sözleşmenin 6.maddesi gereği %6’ya —— olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacının tek başına — olarak yer aldığı —- için de telif bedelinin 1/2 oranında hesaplanması nedeniyle Mahkememizce bu hesap hatasının düzeltilmesi ve davacının — yer aldığı —- ilgili telif ücretinin tamamı üzerinden hesaplama yapılması için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişi heyeti 19.01.2021 tarihli ek raporda; taraflar arasında yapılan sözleşmenin 6.maddesi gereği %6’ya tekabül eden tutarın 109.685,00 TL olduğu, bu tutardan davalı tarafından ödenen — düşülmesi sonucu kalan tutarın— — olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 03/06/2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 71.028,00 TL olarak belirli hale getirdiğini bildirerek, eksik harcı tamamlamıştır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, dava konusu —– taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve tüm dosya kapsamı ile; davaya konu edilen ve ——-FSEK’nun 2/1. maddesi — oldukları, davacının — bir kısmında tek başına—– —– tarihleri arasında ise davalı—, taraflar arasında 04/09/2013 tarihli belirli iş sözleşmesinin de mevcut olduğu, FSEK’nun 18/2. maddesine göre, aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça,—meydana getirdikleri eserler üzerindeki hakların bunları çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılacağı, bu nedenle davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde yazdığı ve taraflar arasında ayrıca özel bir sözleşme yapılmayan —– için mali hak sahibinin FSEK’nun 18/2. maddesine göre davalı olduğu, davacının bu eserler için telif alacağı talebinde bulunamayacağı, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca davacıya satışı yapılan —- için satış sayısına göre satış bedelleri üzerinden % 6 oranında telif ücreti ödenmesi gerektiği, bu ödemelerin—–arasında yapılacağının sözleşmelerde kararlaştırıldığı, davalının ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemede satış faturaları üzerinden yapılan hesaplamaya göre 2011 – 2016 arasında davacıya sözleşmeler gereği ödenmesi gereken telif ücretlerinin 38.748,56 TL olduğu tespit edilmişse de; telif ücretinin —- alınan bandroller üzerinden yapılan hesaplama ile ——– satış adedi, —- fiyatı ve telif bedeli oranının çarpılması sonucu hesaplanması gerektiği, her ne kadar davalı vekilince ticari defter ve kayıtlarında yer alan satışlar dışında kalan — imha edildiği ve sözleşmelerde açıkça satılan — sayısına göre telif ücreti ödeneceğinin kararlaştırıldığı savunularak, bandrol sayısı üzerinden hesaplama yapılamayacağı yönünde itirazda bulunulmuşsa da, dava konusu — için alınan bandrol sayısına göre davalının ticari defterlerinde satış kayıtları yer almayan ———–mevcut olduğu, bu — imha edildiğinin veya halen davalı şirketin elinde bulunduğunun davalı tarafça ispatlanması gerektiği, ancak davalı vekiline verilen kesin süre içerisinde buna dair bir delil sunulmadığı, bu nedenle her bir — için satılan — sayısının alınan — olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bandrol sayısına göre yapılan hesaplama sonucunda; hesap hatası yapılarak davacının bir —– dışında kalan tüm ——- tek başına —– yer almasına rağmen tüm ———– telif bedeli hesaplanmıştır. Bu rapora davacı tarafça itiraz edilmemiş, davalı taraf ise davacının rapora itiraz etmemesi nedeniyle davalı yararına usuli kazanılmış hak doğduğunu belirterek, yeniden rapor alınamayacağına dair itirazda bulunmuştur. Ancak, rapora yapılan bariz hesap hatasının mahkememizce de giderilebileceği, davalı lehine usuli kazanılmış hak doğuramayacağı kanaatine varılarak, hesaplamanın denetlenebilir olması için bu hesap hatası düzeltilerek, yeniden hesaplama yapılması için bilirkişilerden yeniden ek rapor alınmıştır. Hükme esas alınabilecek nitelikte ve denetlenebilir olan bu ek rapor ile davalının sözleşmeler kapsamında kalan ve yazar olarak yer aldığı
—— için 24.225,00 TL,
—— yarısı olan 5.062,00 TL,
——— için 2.429,00 TL,
——- için 21.352,00 TL,
———– 21.694,00 TL
——— için 17.584,00 TL
——- için 17.069,00 TL olmak üzere telif alacaklarının toplam 109.685,00 TL olduğu, davacıya ödendiği tespit edilen 38.657,00 TL telif ücreti bu tutardan mahsup edildiğinde, 71.028,00 TL daha telif bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği, —- davalı tarafından sözleşme kapsamında basıldığından davacının FSEK’nun 68. maddesi uyarınca üç katı kadar telif ücreti talep edemeyeceği, ancak davacının yazarı olduğu ———— davacının adına yer verilmeyerek FSEK’nun 15. maddesinde yer alan adın belirtilmesi manevi hakkının ihlal edildiği, tarafların mali durumlarına, davalının kusur derecesine, ihlalin niteliğine göre 5.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, sözleşmeler gereğince——– itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalının manevi haklarına muhtemel tecavüzün önlenmesi için—— davacının adına yer verilmeksizin davalı — yasaklanmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
——– ile ilgili davacıya ödenmediği tespit edilen toplam ——— itibaren yasal faiz uygulanarak, faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının adının —— manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
———– olarak davacının adına yer verilmeksizin davalı tarafça basılmasının YASAKLANMASINA,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 5.193,50 TL harçtan peşin alınan 1.212,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.980,51 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden —— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden —-vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 1.212,99 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.244,39 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 180,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.680,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%44) 2.059,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%56) 2.620,80 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 88,70 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%56) 49,70 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%44) 39,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.