Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/614 E. 2020/58 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/614 Esas
KARAR NO : 2020/58

DAVA : Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat
KARŞI DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARŞI DAVA
TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı aleyhine açılan endüstriyel tasarıma tecavüzün men’i ile maddi ve manevi tazminat davası ile davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalı aleyhine açılan endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin uzun yıllardır tasarım ve dizayn işleri ile iştigal eden bir firma olduğunu, ———– kendine ait faydalı model ve tasarım tescil belgesine sahip tasarımlarının birebir aynısının davalı tarafından üretilip satıldığını, davalının internet sitesinde müvekkiline ait faydalı model ve tasarımların sanki kendi ürünüymüş gibi gösterildiğini, bu durumun iltibasa sebebiyet verdiğini, söz konusu eylemlerin müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, bu nedenlerle meydana gelen tecavüzün men’ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP-KARŞI DAVA / Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirket yetkilisi —- —- ——- yılında mezun olduğunu, 2006 yılından beri farklı şirketler ve en son olarak da davalı şirkette birçok farklı proje ve tasarımlar gerçekleştirdiğini, daha önce tasarladığı ve piyasaya sürdüğü ürünlerin hiç bir tanesinin davalı şirketin bahse konu tasarım tesciline konu tasarımlarına benzemediğini, davacının dava dilekçesinde sunmuş olduğu müvekkili şirket web sitesindeki tüm tasarımların müvekkilinin özgün tasarımları olduğunu, davacıya ait tasarımların tescil tarihinden yıllar önce bir çok şirket tarafından kullanıldığını ve tasarlandığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalıya ait —– tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava davacı-karşı davalıya ait —– davalı-karşı davacı tarafından izinsiz olarak kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün men’i ile maddi ve manevi tazminat davası olup, karşı dava ise davacı-karşı davalıya ait ——- numaralı ——– yenilik özelliğini taşımadığı iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——- tarihinde davacı-karşı davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler tasarım uzmanı ———- havale tarihli raporda; asıl dava yönünden davacı-karşı davalıya ait —– numaralı tasarım tescili ile davalı-karşı davacı tarafa ait web sitesinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları, davacı-karşı davalı tarafa ait —– numaralı tasarım tescili ile davalı-karşı davacı tarafa ait — sitesinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, davacı-karşı davalı tarafa ait —– numaralı tasarım tescili ile davalı-karşı davacı tarafa ait — sitesinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, karşı dava yönünden ise, davacı-karşı davalı tarafa —– numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan ————- tarihinden önce kamuya sunulduğu, bu sebeple koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, davacı-karşı davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen—– numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan— tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilişim uzmanı—— düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporunda; asıl dava yönünden davalı-karşı davacı tarafa ait olduğu belirtilen——- tarafa ait —– tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarım —–tasarımların koruma kapsamında yer alan ürün tasarımlarının yer aldığı,—– tarihi olduğu, karşı dava yönünden ise davacı-karşı davalı——- tescil numaralı çoklu —– yer alan tüm tasarımların başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığı belirtilmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan SMK’nun 55. maddesinde tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü” olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın —- olarak korunacağı düzenlenmiştir. SMK’nun 56. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla, bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağı, 58. maddesinde ise tasarım sahibinin, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabileceği düzenlenmiştir. Yine SMK’nun 77. maddesinde hükümsüzlük halleri sayılmış olup, tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmamasının hükümsüzlük nedi olarak düzenlenmiştir.
SMK’nun 81. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için önerilerde bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Yine SMK’nun 69. maddesinin 1. fıkrasında, tescilli tasarımların koruma süresinin başvuru tarihinden itibaren beş yıl olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, tescilsiz tasarımların koruma süresinin, koruma talep edilen tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren üç yıl olduğu düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında öncelikle davacı-karşı davalıya ait tasarımın yenilik özelliğinin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmiştir. Alınan her iki bilirkişi raporunda da, davalı-karşı davacının delil olarak ——— incelendiği gibi bilirkişiler tarafından internet üzerine ——kelimesi ile resen de araştırma yapılmıştır. İlk bilirkişi raporunda yalnızca davacı-karşı davalıya ait 6 numaralı tasarımın tescil tarihinden önce kamuya sunulduğu ve yenilik özelliğinin bulunmadığı belirtilmişse de, ikinci bilirkişi raporunda——üzerinde yapılan ve bilirkişi raporunda karşılaştırmalı olarak çizimlerle açıklanan incelemeye göre davacı-karşı davalıya ait —- tescil numaralı çoklu —-. tasarımlarının tamamının —–bu internet sitesinde kamuya sunulan ürün görselleriyle ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları, aralarındaki küçük farklılıkların tasarımlara ayırt edicilik kazandırmadığı tespit edilmiş, ilk bilirkişi raporunda karşılaştırmalı inceleme ayrıntılı olarak yapılmadığından raporun denetime uygun olmaması nedeniyle mahkememizce de denetlenebilen ikinci bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ile yenilik özelliğinin bulunmadığı ve tescil tarihinden — yılında kamuya sunuldukları anlaşılan davacı-karşı davalıya ait çoklu —- hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla, —– numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük tescil tarihinden itibaren sonuç doğuracağından, bu nedenle davacı-karşı davalının tasarım tescilinden kaynaklanan ve korunması gereken bir hakkı bulunmadığından —- edildiği iddiasıyla açmış olduğu asıl davanın ise reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın REDDİNE,
Asıl davada alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 580,64 TL TL harcın mahsubu ile bakiye 526,24 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalıya iadesine,
Davalı-karşı davacı vekiline —– gereğince asıl davada reddedilen tecavüzün men’i davası üzerinden takdir ——— maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan—– vekalet ücreti ve reddedilen manevi tazminat davası üzerinden takdir olunan —– vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.820,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karşı davanın KABULÜNE,
Davacı-karşı davalıya ait ——- numaralı çoklu —- HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Karşı dava yönünden alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı-karşı davacı vekiline karşı dava üzerinden —– gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
Davalı-karşı davacı tarafından tarafından yapılan 62,80 TL harç, 136,20 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.499,00 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı-karşı davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı-karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.