Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/590 E. 2019/110 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/590 Esas
KARAR NO : 2019/110

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA : Marka İptali ve Marka Hükümsüzlüğü, İptali
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARŞI DAVA
TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2019

Davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı aleyhine açılan marka iptali ile davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalı aleyhine açılan marka iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
ASIL DAVA / Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı adına —-.sınıfta tescilli—- sayılı —” ibareli markanın ————ticaret alanında kullanımının bulunmadığını, tescil tarihinden itibaren 5 yıldan fazla bir süre geçtiğini ve davacının bu markanın varılığından zarar gördüğü için iptalini istemek zorunluluğu doğduğunu, marka kullanımının ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, davalı tarafın bu hususu işletmenin iş evrakında, kataloglarında, reklamlarında, promosyonlarında kullandığını belgelendirmesi gerektiğini, bu sebeplerle davalıya ait—– sayılı markanın —- yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP / Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalının phygital/fijital reklam, pazarlama ve —– kavramını ülkemizde tanıtan öncülerden olduğunu, mesleki faaliyetlerini sahibi bulunduğu —” markasıyla yürüttüğünü, iptali istenen — numaralı “—-” markasının — yılında davalı ve iki ortağı tarafından oluşturulduğunu ve —- — yılları arasında davalının ortağı olan—- sahibi bulunduğu — —- bünyesinde fiili ve ticari olarak kullanıldığını,—– ortaklıktan ayrılması üzerine markanın diğer iki ortak tarafından devralındığını, — yılında——– kurulduğunu, bu şirketteki ortaklık paylarının ve dava konusu markanın süreç içinde davalıya devredildiğini, 2012 yılından itibaren ise yoğun bir şekilde kullanılıp maruf kılındığını, bu kullanımın ——- de kapsadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA / Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesini duruşmada terkrarla; karşı davacı ve sahibi olduğu—- — — danışmanlık, marka tanıtımı, satış ve fuar organizasyon danışmanlığı, marka ve ürünlerin ——- ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, pazarlama çalışmaları hizmetleri, pazarlama ile ilgili bilgilendirme hizmetleri, satış arttırma hizmetleri ve benzer hizmet alanlarında faaliyet gösterdiğini, kullandığı —- markasının –.sınıfta tescilli olduğunu ve maruf hale geldiğini, davacı-karşı davalının ———– alanında faaliyetinin bulunmadığını, son bir kaç yıldır kısıtlı sayıda ürün için müvekkilinin markasının ününden fayda sağlayarak reklam alanında da faaliyet göstermeye başladığını, müvekkilinin marka hakkını ihlal ederek haksız rekabette bulunduğunu, davacı-karşı davalının ———-.sınıfta tescil ettirdiği — sayılı —” markasını sadece —– alanında kullandığını ve diğer sınıflarda kullanmadığını, bu sebeple markanın belirtilen sınıflar için iptali gerektiğini, davacı-karşı davalının —— numaralı “—-” markasının da müvekkilinin — sayılı “— markası ile iltibas oluşturduğunu, ayrıca markanın — alt sınıfında müvekkilinin önceye dayalı gerçek hak sahibi olduğunu, marka tescillerinin kötü niyetli olduğunu, bu sebeplerle davacı-karşı davalıya ait —– numaralı markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP / Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; —-” markasının davacı-karşı davalı tarafından oluşturulduğunu ve —-yılından bu yana başta — olmak üzere davacı-karşı davalının faaliyet konusuna giren tüm hizmetlerde maruf hale getirildiğini, —–” markasının davacı-karşı davalının faaliyet konusu hizmetler ile bu hizmetlere benzer diğer hizmetler açısından davacı-karşı davalı ile birlikte tanındığını, karşı davada hükümsüzlüğü istenen — numaralı — ve —- sayılı “— markalarının tescil sınıfları açısından davacı-karşı davalı şirketin faaliyet konuları kapsamında kullanıldığını, davalı-karşı davacının — markasının bilinirliğinden faydalanmak suretiyle kötü niyetli olarak hareket ettiğini ve —- sayılı — markasını —.sınıfta kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, gerçek hak sahipliği iddiasının aslının bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, davalı-karşı davacıya ait —– sayılı markanın —–” yönünden kullanılmaması nedeniyle iptali, karşı dava ise, davacı-karşı davalıya ait — numaralı markasının “—- faaliyeti dışında tescilli olduğu mal ve hizmetler için kullanılmadığından iptali, ayrıca —- numaralı markaların iltibas ve kötü niyetli tescil ile öncelik hakkı sahibi oldukları iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü ilişkindir.
Dosyaya — kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde —– numaralı “—-” markasının —sınıfta yer alan “reklamcılık, pazarlama ve —– ile ilgili hizmetler, ithalat ihracat acente hizmetleri, ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” yönünden —- tarihinde davalı-karşı davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Yine —- kayıtları incelendiğinde; — numaralı “—” ibareli markanın ————-.sınıflarda — tarihinde davacı-karşı davalı adına, — numaralı “—-” ibareli markanın —-.sınıflarda —tarihinde davacı-karşı davalı adına tescil edildiği görülmüştür.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler 15.06.2018 tarihli raporda; —————– ilişkileri de kapsadığı,— sayılı “– markasının dava tarihi olan 14.09.2017 tarihinden geriye doğru — yıllarında ———” hizmetlerinde kullanıldığı, bu kullanımın göstermelik olmayıp ciddi bulunduğu, davalı-karşı davacının— sayılı “—markasının sahibi bulunduğu ——————— kullandırtmak suretiyle bu şirket aracılığıyla kullandığı, “—–” markasını — sayı ile —.sınıflarda ve — sayı ile –.sınıflarda tescil ettirmiş bulunan davacı-karşı davalının, esas itibariyle firmalara ———————-” verdiği, davacı-karşı davalıya ait ——–sayılı —–” markasının tescilli bulunduğu —.sınıfta kullanılmadığı,–.sınıfta “sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, spor amaçlı yarışmaların düzenlenmesi hizmetleri, sanat faaliyetleri ile ilgili hizmetlerinde kullanıldığının kabul edilebileceği, “eğitim ve öğretim hizmetlerinde” kullanılmış sayılıp sayılmayacağının Mahkemenin takdirinde bulunduğu, 41.sınıfın geri kalanında ve 43.sınıfta kullanımı bulunmadığı, davacı-karşı davalıya ait —– sayılı —–” markasının tescil tarihinin 02.01.2014 olup, kullanma bakımından 5 yıllık hoşgörü süresinin 02.01.2019 tarihinde dolacağı, bu markanın inceleme tarihi itibariyle tescilli bulunduğu 35 ve 38.sınıflarda kullanılmadığı, 41.sınıfta “sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, spor amaçlı yarışmaların düzenlenmesi hizmetleri, sanat faaliyetleri ile ilgili hizmetlerinde” kullanıldığının kabul edilebileceği, —-.sınıfta “eğitim ve öğretim hizmetleri, tercüme hizmetleri, fotoğrafçılık hizmetleri” ile —-.sınıfta “bilgisayar hizmetleri, tasarım hizmetleri, grafik tasarım hizmetlerinde” kullanılmış sayılıp sayılmayacağının Mahkemenin takdirinde bulunduğu, —–.sınıfların geri kalanında kullanımı bulunmadığı, davalı-karşı davacının —- sayılı —–” markasını başvuru tarihi olan —— tarihinden önce kullanımının bulunmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Öncelikle asıl davanın konusunu oluşturan davalı-karşı davacıya ait ——- — numaralı “—-” markasının kullanılmaması nedeniyle iptal edilmesi talebinin incelenmesi gerekmiştir.
SMK’nun 9/1. maddesinde, markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir neden olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilmesi halinde iptaline karar verilebileceği, —. maddede ise 9. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hallerin mevcut olması halinde markanın kurum tarafından iptaline karar verileceği, — maddede ise — maddenin kanunun yayımı tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. SMK’nun 26. maddesinin yürürlüğe girene kadar iptal kararı mahkemelerce verilebilecektir.
6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği —- tarihinden önce kullanmama nedeniyle markanın iptalini düzenleyen 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş, iptal kararı — tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış, arada kalan 4 gün için yasal boşluk oluşmuştur. Ancak arada kalan dönem hariç, —- tarihine kadar bir yasal düzenleme eksikliği bulunmamaktadır. Mülga 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle marka iptali yaptırımına ilişkin 14.maddesi —- tarihine kadar yürürlükte olup, dava konusu marka sahibi de markasını tescil ettirdiği tarihten,— tarihine kadar markayı kullanmamasının iptal yaptırımını gerektirdiğini ve markasını tescilli olduğu mal veya hizmetlerde ciddi biçimde kullanmadığı takdirde mahkemece iptal edilebileceğini bilmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 9., 26. ve geçici 4.madde ile Mülga 556 sayılı KHK’nın iptal yaptırımını düzenleyen 14.maddesinin yerine aynı yasal yaptırım tekrar getirilmiş olup, önceden bilinmeyen, öngörülemeyen ve geçmişe dönük olarak mülkiyet hakkını kısıtlayan bir durum söz konusu değildir.
Öte yandan kullanılmayan markaların iptal edileceğine dair yasal düzenlemelerin amacı, kullanılmayan ve atıl durumda bulunan markaların, gereksiz yere marka tescilini işgal etmelerinin önüne geçmektir. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi de, önceki düzenlemenin yasa ile yapılması gerekirken Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmasına ilişkindir. Dolayısıyla SMK’nun yürürlüğünden sonra açılan kullanmama nedeniyle iptal davalarında, 06/01/2017 ilâ 10/01/2017 tarihindeki 4 günlük yasa boşluk süresi, yasal 5 yıllık süreye eklenerek ve böylece bu gibi davalarda marka iptal için gerekli en az kullanmama süresi 5 yıl 4 gün kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapılması gereklidir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davalının davaya konu olan ——–numaralı —– markasının tescilli olduğu —–hizmeti kapsamında şirketlerin promosyonlarının dağıtılması, tanıtım projelerinin gerçekleştirilmesi, reklam gibi hizmetleri 2012 yılından 2016 yılına kadar yoğun olarak kullanıldığı, bu hususun ticari defter ve belgelerle kanıtlandığı, —– hizmetinin bu hizmetleri de içinde barındırdığı, bu nedenle davalı-karşı davacıya ait markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilemeyeceği anlaşılmıştır.
Karşı davanın konusunu oluşturan davacı-karşı davalıya ait ———– numaralı ve— numaralı —-” markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebi incelendiğinde; her iki tarafa ait markaların esas unsuru olan “—– ibarelerinin görsel ve işitsel olarak benzer oldukları, bazı ortak mal v ehzimetler için tescilli oldukları, ortalama tüketici tarafından karıştırılma ihtimallerinin bulunduğu, davacı-karşı davalıya ait —- numaralı — markasının —. sınıflarda tescilli olduğu,— tarihinde tescil edildiği, davalı-karşı davacıya ait ve hükümsüzlük davasına dayanak yapılan — numaralı —” markasının ise –. sınıfta 02/12/2010 tarihinde tescil edildiği, marka başvurusunun yapıldığı — tarihinden önce davalı-karşı davacı tarafından bu markanın kullanıldığına dair bir delil sunulamadığı, davalı-karşı davacının kullandığı——- alan adının — tarihinde oluşturulduğu, bu nedenle davalı-karşı davacının —” ibaresi üzerinde öncelik hakkının bulunduğu ve davacı-karşı davalının markasının kötü niyetle tescil edildiğinin ispatlanamadığı, davacı-karşı davalının seri marka niteliğinde —- —————– numaralı “—– markasını da —- tarihinde tescil ettirdiği, — –ve 42. sınıflarda tescilli olduğu, davalı-karşı davacının —– numaralı markası ile ortak tescil sınıfının —–. sınıf olduğu, davalı-karşı davacının markasının “reklamcılık, pazarlama, —– (ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil), büro hizmetleri, iş yönetimi, idaresi ve bu konularla ilgili danışmanlık hizmetleri (muhasebecilik hizmetleri dahil), ithalat ihracat acente hizmetleri, ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” için tescilli olduğu, davacı-karşı davalının markasının ise —–. sınıfta “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri için tescil edildiği, davacı-karşı davalının markalarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalının — ve —- numaralı markalarının kullanmama nedeniyle iptali talebi incelendiğinde; —– numaralı markanın tescil tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sürenin dolmadığı, bu nedenle kullanmama nedeniyle bu markanın iptaline karar verilemeyeceği, —– numaralı markanın ise tescilli bulunduğu —–. sınıftaki mal ve hizmetlerde kullanıldığının tespit edilemediği, ——. sınıfta “sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme hizmetleri, idare hizmetleri, spor amaçlı yarışmaların düzenlenmesi hizmetleri, sanat faaliyetleri ile ilgili hizmetler” için kullanıldığı, eğitim ve öğretim hizmetlerini bizzat vermediği, ancak müşterilerince ihtiyaç duyulan belirli bir eğitimi organize etme işini üstlendiği, bunun da eğitim ve öğretim hizmetleri kapsamında kaldığı, buna göre markayı ——— için de kullandığının kabul edilmesi gerektiği, markanın —–. sınıfta tescilli olduğu “yayıncılık hizmetleri, film, televizyon ve radyo yapım hizmetleri” ile —–. sınıfta tescilli olduğu mal ve hizmetlerin tümü için kullanılmadığı, bu nedenle SMK’nun 9. maddesi uyarınca kısmen iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, davacı – karşı davalıya ait—– numaralı “———————numaralı ——-” markalarının hükümsüzlük davalarının reddine, davacı- karşı davalıya ait——- numaralı —- markasının iptali talebinin kısmen kabulüne, markanın tescilli olduğu ——.sınıf mal ve hizmetlerin tamamı için , —-.sınıfta tescilli olduğu mal ve hizmetlerden “—————————– için kısmen kullanılmaması nedeniyle iptaline, davalı – karşı davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Asıl davanın REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı-karşı davacı vekiline reddedilen asıl dava üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2-Karşı davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davacı – Karşı Davalıya ait ————- numaralı — ve—- numaralı — markalarının hükümsüzlük davalarının REDDİNE,
-Davacı- Karşı Davalıya ait — numaralı—–” markasının iptali talebinin kısmen kabulüne, markanın tescilli olduğu —.sınıf ve —-.sınıf mal ve hizmetlerin tamamı için ,—.sınıfta tescilli olduğu mal ve hizmetlerden ————-” için kısmen kullanılmaması nedeniyle İPTALİNE,
– Davalı – Karşı davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı-karşı davacı vekiline karşı davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
Davacı-karşı davalı vekiline karşı davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine,
Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 62,80 TL harç giderinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 2.291,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 1.145,50 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 1.145,50 TL’nin davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı