Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/589 E. 2019/73 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/589
KARAR NO : 2019/73
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ: 13/09/2017
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ——– tarihinde –.sınıf emtialar için ——— marka numarası ile————– markasını tescil ettirdiğini, reklam amacı ile ——- tarihinde———– internet sitesi tahsis edildiğini, bu siteyi ticari amaçla kullanmaya devam ettiğini, ——— Müdürlüğüne —–nolu kayıtlı davalı … —— konut inşaatı alanında ticari faaliyetini sürdürdüğünü, BTK.nın resmi internet sitesi üzerinden tanzim edilen raporda ———– alan adı sahibinin davalı olduğunun sabit olduğunu, davalının ———– ibaresini büyük puntolar ve kırmızı ile beyaz renklerde öne çıkarmak suretiyle kullandığının görüldüğünü, davalının tescilli bir ——– markası bulunmamasına rağmen ibareyi markalaştırarak kullandığını, ticaret ünvanının tescil edildiği şekilde kullanılmadığını, davalının kullanma şeklinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun sabit olduğunu, müvekkiline ait ———- markasının eskiliği, kullanımının yaygınlığı ve tanınmışlığı nedeniyle de bu internet sitesinin müvekkil şirkete ait olduğu ve bu site üzerinden yapılan inşaat işlerinin müvekkil şirket veya müvekkil şirkete bağlı bir şirket üzerinden yapıldığı algısının mevcut olduğunu, internet sitesine yönelik erişimin engellenmesi ve bu sitelerin müvekkil şirkete devredilmesini, tescile ve izne dayanmayan kullanımın önlenmesi, marka hakkına tecavüzün durdurulması, haksız rekabetin ortadan kaldırılması——-internet sitesinin belirli bir bedel karşılığında veya bedelsiz olarak müvekkil şirket adına kullanım hakkı tanınmasına ve bu internet sitesinin müvekkil şirkete devredilmesine, bu taleplerinin reddi halinde müvekkil şirkete ait ——–markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, marka hakkına tecavüzün önlenmesine ve haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına,—————– internet sitesine erişiminin engellenerek davalı tarafından kullanımının önlenmesine, dava sonuna kadar tedbiren internet sitelerine erişimin engellenmesine, karar kesinleşinceye kadar tedbir kararının devamına, ————-yazılı tabela, vergi levhası, broşür, katalog, el ilanları, kartvizit vs.hertürlü tanıtım ve ticari evrakın toplatılarak imhasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili———- tarihinde kurulduğunu ve bu tarihten itibaren kesintisiz faaliyet gösterdiğini, —- yılı aşkın süredir bilinen ve tanınan bir şirket olduğunu, — yıl sonra böyle bir dava açılmasının iyi niyetli olmadığını, davacı şirketin —– yılında —– ibaresini aldığı düşünüldüğünde her ikisinin de eski birer şirket olduğunu, ———– müvekkiline ait olduğunu, bu siteyi de hukuka uygun şekilde kullandığını, dava açılıncaya kadar davacı tarafından müvekkiline hiçbir şekilde sözlü veya yazılı ihtar yapılmadığını, davacının her ne kadar davasını terditli açarak “internet sitesinin bedelli veya bedelsiz” tahsisini istemiş ise de, davadaki söylemleri ile internet sitesinin hiçbir ilgisinin olmadığını, davalı ile davacının sektörünün farklı olduğunu, davacının 22 yıl sonra iş bu davayı açmasının dürüstlük kuralına ve Ticaret Kanunundaki “basiretli tacir ilkesine” aykırı olduğunu, davacının sessiz kalarak hak kaybına uğradığını, davacının, davalının———– ibaresini kullanım şekline karşı 5 yıllık dava zamanaşımını kaçırdığını, haksız ve mesnetsiz, sessiz kalınarak süresinde açılmayarak zamanaşımına uğrayan davadaki tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davacı adına tescilli ——— markasının davalı tarafça ticaret unvanının kullanımını aşacak şekilde ön plana çıkartılmak suretiyle markasal olarak kullanıldığı, ayrıca davalının ——— alan adının ve internet sitesindeki kullanımının davacının ———– tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve önlenmesi davasıdır.
Taraflara ait ———— kayıtları dosya içine getirtilmiş, davalının —— kaydının ———– davacının ——– kaydının ise ——– tarihinde yapıldığı tespit edilmiştir.
Yine taraflara ait alan adlarının tescil tarihleri araştırılmış, davalıya ait —- alan adının ———tarihinde, davacının ——— alan adının ise ———- tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, ———— markasının ——– tarihinde ——- sınıflarda, —–numaralı ——– markasının ———– tarihinde —–. sınıflarda, —– numaralı —— markasının —– tarihinde – sınıfta, —— numaralı ———markasının ———- tarihinde —sınıfta, —– numaralı —————– markasının —— tarihinde ———. sınıflarda, ——- numaralı ——— markasının ——- tarihinde ———. Sınıflarda, —- numaralı ———— markasının ————– sınıflarda davacı adına tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, dosyamız içerisine alınan —— tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davalıya ait intrenet sitesinin———–tarihinde tescil edildiği, içeriğinde davalı şirketin faaliyetlerinin tanıtıldığı, her iki tarafa ait internet alan adlarında — ibaresinin yer alması nedeniyle karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davalının internet sitesinin arşiv kayıtlarının mevcut olmadığı, davalı firmanın ticaret ünvanını tescil ettirdiği tarihte, davacı markasının tanınmış olmadığı gibi, davacı firma adına tescilli tek markanın da————- sayılı ————- markası olduğu, davalının ticaret ünvanının ise, gerek davacı … ünvanından, gerekse davacının——– sayılı markasından ayırt edilebilecek derecede farklı olduğu, davaya konu ———— alan adında yer alan ———-ibaresinin, davacının tanınmış markasından ayırtedilebilirlik sağladığı, alan adlarının sadece anonim şirketler için kanunen zorunlu olmakla beraber, davalı gibi limited şirketler için de kanunen olmasa da, ticari teamülde yaygın uygulama bulduğu, davalı şirketin ticari ünvanı ————- olduğuna göre alacağı her alan adının davacının ———— tanınmış markasını zaruri olarak içereceği, davalı firmanın iştigal alanı da inşaat sektörü olduğuna göre, mevcut alan adının kötü niyetli olduğunu söyleme imkanının da sözkonusu olmadığı, aksi taktirde davalı firmanın alabileceği tek alan adının, tescilli ticari ünvanının bütünüyle kullanılmasından oluşan ————- alan adı olabileceği, davalının internet sitesinde ticaret unvanını tescilli olduğu şekilde————- olarak kullandığı yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan —– tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda: ” davalı tarafa ait olduğu anlaşılan ———– internet sitesinin arşiv görüntülerinin kayıtlı olmadığını, bu sebeple kök raporlarında vardıkları sonuç ve kanaatte herhangi bir değişiklik bulunmadığı” yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalının ticaret unvanında yer alan ———–ibaresinin davacının tescilli markalarının esas unsuru ile aynı olduğu, davalının inşaat hizmetleri alanında faaliyet gösterdiği, davacının markalarının bir kısmının da ———-Sınıfta inşaat hizmetleri için tescilli olduğu, bu nedenle davacının tescilli markaları ile davalının ticaret sicilinde yer alan ————” ibaresinin işitsel, görsel ve anlamsal olarak birebir benzer olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalıya ait internet sitesinde bilirkişilerin yaptıkları incelemede davalının tescilli ticaret unvanını tescilli olduğu şekilde kullanıldığı ve farklı bir kullanımın tespit edilemediği belirtilmişse de, davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu tapu kayıtları, fatura örnekleri ve atık su tadilat projesi gibi davalıya ait ticaret unvanının kullanım şeklini gösteren belge örnekleri incelendiğinde, davalının ticaret unvanında esas unsur olarak yer alan ———– ibaresinin alt ve üstüne iki eğri çizgi koyulmak ve büyük harflerle yazılmak suretiyle ön plana çıkartılarak kullanıldığı, bu kullanım şeklinin davacının dava dilekçesi ve ekinde davalının kullanım şeklini ispatlamak için sunduğu belge örneklerinde yer alan kullanım ile aynı olduğu, bu kullanımın ticaret unvanının kullanımını aşarak markasal kullanım niteliğinde olduğu, davalının inşaat alanında hizmet verdiği düşünüldüğünde, ticaret unvanının hizmet markası olarak da algılandığı, bu şekilde kullanımın davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalının daha sonra bu kullanım şeklini değiştirdiği, her ne kadar davacı tarafça davalıya ait internet alan adının davacıya devredilmesi veya erişimin engellenmesine karar verilmesi de talep edilmişse de, davalının tescilli ticaret sicilini kullanmasının hukuka uygun olduğu, bu unvanına uygun bir alan adını kullanmasının da yasal hakkı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret ünvanının çekirdek unsuru olan ———-” ibaresini daha büyük harflerle ve farklı renk ve karakterle yazarak ön plana çıkartmak suretiyle iş evrakında ve internet sitesinde kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, marka hakkına tecavüzün önlenmesine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalının bu şekilde ——— ibaresini daha büyük harfle ve farklı renk ve karakterle yazarak ön plana çıkardığı tabela, vergi levhası, broşür, katalog, el ilanları, kartvizit vs.her türlü tanıtım ve ticari evrakın toplatılmasına, karar kesinleştiğinde imhasına, davalının ticaret ünvanını bu şekilde internet sitesinin içeriğinde kullanmasının yasaklanmasına, davacının diğer taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
Davalının ticaret ünvanının çekirdek unsuru olan———– ibaresini daha büyük harflerle ve farklı renk ve karakterle yazarak ön plana çıkartmak suretiyle iş evrakında ve internet sitesinde kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine,
Marka hakkına tecavüzün önlenmesine,
Haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına,
Davalının bu şekilde————– ibaresini daha büyük harfle ve farklı renk ve karakterle yazarak ön plana çıkardığı tabela, vergi levhası, broşür, katalog, el ilanları, kartvizit vs.her türlü tanıtım ve ticari evrakın toplatılmasına, karar kesinleştiğinde imhasına,
Davalının ticaret ünvanını bu şekilde internet sitesinin içeriğinde kullanmasının yasaklanmasına,
Davacının diğer taleplerinin reddine,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 178,40 tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.245,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 1.497,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
21/03/2019