Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/582 E. 2022/175 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/582 Esas
KARAR NO : 2022/175

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)
DAVA TARİHİ : 07/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; Müvekkilinin,—– merhum—– yeğeni ve yasal mirasçısı olduğunu, davalılar tarafından, müvekkilinin izni alınmadan, merhumun oynadığı görüntüler kullanılarak— yayınlandığını, ——–oynamış olduğu ———– görüntülerin mirasçılarının onayı alınmadan ticari bir amaçla kullanılmasının açıkça yasaya aykırı olduğunu, bu görüntülerin kullanılış biçiminin merhumun ve dolayısıyla mirasçılarının kişilik haklarına, mali ve manevi haklarına tecavüz oluşturduğunu, müvekkilinin, halasının ——–konu olup olmayacağı konusunda söz sahibi olduğunu, davalıların ———-kullanırken müvekkilinin fikrini ve onayını almadığını, ———————– olduktan sonra davalı taraflara tazminat içerikli bir ihtarname gönderdiklerini, davalılardan —– görüntüleri, telif haklarını devralınanların verdiği izinle kullanıldığı anlamında bir açıklama yaptığını, diğer davalı tarafın ise yanıt vermediğini, ———–uyuşmazlığa konu —- oynatılan görüntülerinin—- ——- alındığını, bu görüntülerin —- konulmasının hem —– iradesine, hem de mirasçılarının iradelerine aykırı olup hatıralarını kirlettiğini, fikri ve sınai haklar hukuku çerçevesinde oyuncuların da eser sahibi olarak —– olduğunu, —- kendi iradeleri dışında kullanılmasının açıkça kişilik haklarına saldırı olduğunu, davalıların kazancının haksız kazanç olduğunu— yaşasaydı ——- reddedebileceğini, kabul etse dahi talep edeceği —- yüksek bir bedel olacağını, bunun kararını vermesi gerekenin mirasçıları olduğunu, müvekkilinin ve müvekkilinin murisi olduğu —- kimliğinin, —— kişilik hakları ve itibarının hiçe sayıldığını belirterek, bu sebeplerle davasının kabulüne, davalılardan 250.000,00 TL manevi ve şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı —— cevap dilekçesini duruşmada tekrarla;
Müvekkilinin adresinin —– olduğunu,
HMK’nın 6. maddesi uyarınca davanın genel yetkili mahkeme —– gerektiğini, öncelikle yetkisizliğe karar verilerek davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ———– yapma konusunda anlaştığını, bu reklamda ——— görüntülerinin kullanıldığını, görüntülerin alındığı —— devredilmiş olduğunu,—— sırada ——– FSEK kapsamındaki tüm haklarını elinde bulunduran —- olduğunu, müvekkili —- tarihinde —- telif hakları devir sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında —-işleme, ———–sunma hakkı ve sair her türlü hakkın —– bedeli karşılığında, bir yıl süre ile müvekkili şirkete devredildiğini, yapılan sözleşmede ayrıca,’ FSEK kapsamındaki eser sahiplerinin, bağlantılı hak sahipleri ve bu kişilerin mirasçılarınca ileri sürülebilecek telif bedelleri ile tazminat bedelleri bakımından ve yine bu kişilerce açılabilecek hukuk ve ceza davaları bakımından sorumluluğun devreden şirkette olduğunun kararlaştırıldığını, FSEK’nun 80/2. maddesine göre uyuşmazlık konusu—- çekilmesine izin verme yetkisinin ——– olduğunu, oyunculardan veya mirasçılarından onay alınması hususunda hukuki bir zorunluluk olmadığını, davaya konu —- oyuncuların—– sergilemediğini, — —-yapıldığını, —- çıkarılan ana karakterinin —– olmadığını, —- temasını sahnelerde içilen —— oluşturduğunu, müvekkili şirketin, telif haklarını elinde bulunduran —- şirketine hakların 1 yıllık devri karşılığında ödeme yaptığını,—–tüm oyuncularına ve vefat eden oyuncuların mirasçılarına tek tek ödeme yapmasının mümkün olmadığını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, huzurdaki davaya —– FSEK’ da1995 tarihinde yapılan değişiklikten önce tamamlandığını ve bu sebeple o dönemdeki mevcut yasal düzenlemeye göre eser sahibinin yapımcı olduğunu, değişiklikten önceki ve uyuşmazlığa uygulanması gereken kanuna göre, oyuncuların eser üzerinde herhangi bir hakkı olmadığını, müvekkilinin hakları devraldığı —— yetki veren —— ile davacının—— arasında, dava—— oynamasına ilişkin şifahi sözleşmenin taraflarca ifa edilerek dava —— getirildiğini, ——- FSEK’nun 80. maddesi ile sahip olduğu haklarını, uygun bir bedel karşılığında yapımcıya devrettiğini,—- devralanın FSEK uyarınca mutlak hak sahibi olduğunu, davacının, —– devretmediğini veya sadece bir kısmını devrettiğini öne sürüyorsa bunu kanıtlamak için sözleşme ibraz etmesi gerektiğini, dava konusu —- —- merhume——kişilik haklarını zedeleyecek mahiyette bir kullanımın kesinlikle söz konusu olmadığını belirterek, tüm bu açıklananlar neticesinde öncelikle yetki itirazlarının kabulünü, davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talepleri ile davanın reddedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı——- vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; Müvekkilinin sermayesinin tamamen devlete ait—– ——- olduğunu, —– merkezinin — olduğunu, bu nedenle — mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili kurumun geçmişten bu yana ——- —- geliştiren ve ——- sorumlu ve yetkili kurumu olduğunu, bu gerçekliği ——– hatırlatma — ——— çektirdiğini, alınan —————- hiçbir şekilde dokunulmadığını, alıntıların — kişilik ve tanınmışlıklarından bağımsız olarak yapıldığını, — sanatçıların —- yapıldığını, —–yaptırılmadığını, —– bir şahsiyet olması nedeniyle yer verildiğini ve kıymetli şahsına hiçbir şekilde— yaptırılmadığını, dava —– kullanılan —müvekkili — münhasır yetkiye sahip olduğu yıllarda çekildiğini, dava konusu —————— özelliğinden öte, ——— kullanılan ———-,—maddi gerçekliğinin aktarılması ve hatırlatılması niteliğini taşıdığını, —–, davacı murisinin devretmiş olduğu telif haklarını,—- yoluyla devralan üçüncü şahıslardan bedeli mukabilinde satın aldığını ve bunun karşılığında—- ödediğini, davacının, murisi tarafından vaktiyle devredilmek suretiyle tüketilen telif haklarının sonraki kullanımlarından hak talebinde bulunduğunu, bunun hukuken imkansız olduğunu, oyuncuların hem eski kanun, hem de yeni kanun döneminde eser sahibi olarak sayılmadığını, davacının eser sahibi değil, eser sözleşmesinde eserin meydana getirilmesinde görev alan kimselerden biri olduğunu, müvekkili kurumun —- yapılması işini ihale yoluyla—- bu şirketin de —- şirketinden devraldığını, her iki şirketin de dava da yer alması gerektiğin, sunulan sebepler doğrultusunda davanın
———- ihbar edilmesini, maddi ve manevi tazminatın reddedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Fer’i Müdahil —– beyan dilekçesinde özetle: davaya konu edilen —– devir —– müvekkili olduğu şirketin de direkt menfaati olduğunu, işbu davanın, davacı lehine neticelenmesi halinde müvekkili şirkete rücu edilebilme ihtimali olduğunu, bu sebeple davaya fer’i müdahil olarak katılma taleplerinin olduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, TMK’nun 640. maddesi uyarınca miras yoluyla gelen hakka dayanılarak açılan davalarda tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi ya da temsilci tayin ettirmeleri gerektiğini, davacının bu hükme aykırı hareket ettiğini, mahkemenin diğer mirasçıların muvafakatini alması için——– verdiğini, lakin davacının ara kararın gereğini yerine getirmediğini, davacı taleplerinin hukuki dayanağının olmadığını, dayanılan mevzuat hükümlerinin sayılmadığını, dilekçeler teatisinin de sona erdiğini, davacının bundan sonra yapacağı eylemlerin iddianın genişletilmesi kapsamında değerlendirileceğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirket ile davalı şirketler arasındaki tüm hukuki muamelelerin hukuka ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin dava konusu —- devre yetkili olduğunu, bu hususun dosyadaki — kayıtları ve davalı taraflarca sunulan evraklarla da sabit olduğunu, bu kapsamda müvekkil şirketin sahip olduğu hakların bir kısmını devrettiğini, taraflar arasındaki işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu, davacının, ticari amaçlarla,—- alakasız şekilde ve oyuncunun icra ettiği —- içeriğinden çok uzak bir sebeple kullanılması hakkının devrinin mümkün olmadığını, “kişiye sıkı sıkıya bağlı hak” ifadesinin yerinde olmadığını belirterek fer’i müdahil olarak katılma talebinin kabulünü, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DEL İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının müvekkilin murisi olan ———– icracı —–olarak —– alınan bazı görüntülerin davalılar tarafından —- izinsiz kullanılmak suretiyle mali ve manevi haklarının ihlal edildiği iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya sunulan—- sayılı veraset ilamı incelendiğinde; davacının —-tarihinde öldüğü,——– payının ——— —–ait olduğuna karar verildiği tespit edilmiştir.
Davada öncelikle davacının dava açma — bulunup bulunmadığı incelenmiştir. FSEK’nun 19. maddesinde eser sahibine 14, 15 ve 16. maddelerin üçüncü fıkralarında tanınan manevi hakları eser sahibinin ölümünden itibaren maddede sayılan kimselerin—– —– kullanabileceği düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 63. maddesinde ise kanunun tanıdığı——– edeceği belirtilmiştir.Bu düzenleme karşısında FSEK’nun 19. maddesi kapsamında eser sahibine tanınan manevi haklar bakımından Kanunda sayılan kimselerin ayrı ayrı ve —- manevi hakları ileri sürebilmesi mümkün olup, bu hakların birlikte kullanma zorunluluğu da yoktur. Ancak, FSEK’nun 19. maddesi uyarınca manevi hakların kullanımı yönünden hak sahiplerine tanınan yetkiler mali hakları kapsamayıp, aynı Kanun’un 63. maddesine göre mali hakları veraseten iktisap eden mirascılar tarafından mali haklarla ilgili taleplerin kullanımı genel hükümlere tabidir. Buna göre, somut olayda davacı —- yılında ölmüş olup, ölüm tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanun hükümlerine göre mirasçılar arasında murisin mal varlığı, hak ve borçları yönünden iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerlidir. Bu nedenle de mali haklara ilişkin talep haklarını ileri sürmeleri açısından mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olup, eser sahibi olduğu iddia edilen murisin davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşıldığından, mahkememizce dava dışı mirasçıların açılan davaya muvafakatlerinin alınması veya miras şirketine bir temsilci atanması için davacı taraf süre verilmiş ve —-kararı ile davacı —- terekesine temsilci olarak atanmasına karar verilmiş, mali haklarla ilgili davada terekeyi tereke temsilcisi temsil etmiştir.
Her ne kadar davalılar yetki itirazında bulunmuşlarsa da, davacının yerleşim yerinin Mahkememiz yargı sınırları içinde olduğu ve HMK’nun 16/1. maddesi uyarınca haksız fiil niteliğindeki eylemden dolayı açılan maddi ve manevi tazminat davalarında zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olduğundan yetki itirazı kabul edilmemiştir.
Davalı —- itirazında bulunmuşsa da, fikir ve sanat eseri sahibinin haklarının ihlali halinde 5846 Sayılı FSEK 68. maddesine dayalı olarak açılan davalardaki zamanaşımı süresi, söz konusu madde uyarınca hükmedilebilecek telif ücretinin niteliği itibariyle taraflar arasında mahkeme kararıyla oluşturulan farazi sözleşme ilişkisi kapsamında değerlendirildiğinden, TBK.’nun 146. maddesi gereğince mali ve manevi haklara haklara ilişkin davanın 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olup, dosya içeriği itibari ile ihlal ve dava tarihleri arasında geçen sürenin 10 yılın altında olduğu göz önüne alınarak, zamanaşımı itirazı da reddedilmiştir.
—- davaya——hak sahibi olarak bu hakları davalılara sınırlı süre için kullanılmak üzere devrettiği, bu nedenle davanın sonucunda verilecek kararın hukuki sonuçlarından etkilenme ihtimali bulunduğundan, davanın davalılar tarafından kazanılmasında hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla, HMK’nun 66/1. maddesi uyarınca davalılar yanında fer’i müdahil olarak davaya katılma talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar tarafından davaya konu —-ilgili hak devrine ilişkin sözleşmeler dosyaya sunulmuş, incelendiğinde; “———- tarafından, —-yevmiye numaralı ve ——- tarihli —- —–tarihli sözleşme ile ——–,çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim haklarının bir yıl süreyle —– davalı —— devredildiği tespit edilmiştir.
Davacı vekiline davaya—– davacının murisi ——- rol aldığı hangi filmlerden alınan görüntülerin kullanıldığını açıklaması için süre verilmiş,—- görüntülerin kullanıldığı bildirilmekle —– ilgili hak sahipliği belgeleri istenilmiş, incelendiğinde; davaya konu ——- yılından önce yapıldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce —-heyetinden rapor istenilmiş, — dosyaya sundukları —- bilirkişi raporu ile, dosyada mübrez sözleşmeler ve —- haklarının dava dışı —– geçen şirketin dava ——, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim haklarını bir yıl süre ile sınırlı olarak —- kullanmak üzere davalı——– davaya—- —— sözleşmesi düzenlendiği ve bunun —————— hazırlandığı,——–dava —– eserlerini ——- kendisine tanıdığı mutlak ve yasal haklar kapsamında kullanan davalılardan—- olarak —- hak sahipliğinden doğan bir hak talebinde bulunamayacağı, davacının —– —- sanatçı olarak yer aldığı dava —– uyuşmazlık— temsilinin kişilik haklarına saldırı oluşturmadığına dair görüş bildirmişlerdir.
Davaya konu — FSEK ‘da değişiklik yapan, —– tarihinde yürürlüğe giren 4110 sayılı Kanun’ un yürürlük tarihinden önce meydana getirildiğinden, FSEK’nun 8.maddesi uyarınca davaya —- eserlerinin ——yapımcıdır.
4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce meydana getirilen dava konusu —– itibariyle icracı —- mevcut olmadığından; —–davacının murisi olan ———- akdedilen sözleşme kural olarak belirli bir sonucun taahhüt edildiği iş görme sözleşmesi niteliği taşımaktadır. Bu sözleşmeler de kural olarak eser sözleşmesi niteliğindedir.
5846 sayılı FSEK’unun 80/1-A maddesi 1. bendine göre icracı sanatçının ancak eser sahibinin izniyle gerçekleştirdiği icrası üzerinde—- sahipliği vardır. Yine aynı maddenin 5. bendi uyarınca da —– haklarını uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile yapımcıya devredebilirler. Dava —– eserlerinin meydana getirilmesi —- taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte, daha sonra haklarını başkalarına devreden yapımcı şirket ile davacının —- şifahi sözleşme taraflarca ifa edilip ——— meydana getirildiğine göre, —- FSEK’unun 80. maddesi ile sahip olduğu mali hakları yapımcıya/devralana uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile devrettiği ve yapımcının/devralanın aynı zamanda eser sahibi olduğu, FSEK’unun 27/son maddesi uyarınca eser üzerindeki hakkının da———- ile koruma altında bulunduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda, eser sahibinden usulüne uygun olarak—- kullanma hakkını alan davalıların, 5846 sayılı FSEK uyarınca sahip olduğu eserler—— kullanılması konusunda—- bulunduğundan—– olan davacının davalılara karşı bu —-alınan bazı sahnelerin —- kullanılması nedeniyle FSEK’nun 80/1. maddesi uyarınca mali hak ihlali ya da elde edilen kazançtan sözleşmeye dayalı olarak uygun bir bedel talep hakkı bulunmamaktadır.
Her ———- tarihinde mevcut olmayan—— sahipliğinin devredildiğinin kabul edilemeyeceği savunulmuşsa da, FSEK’nun Ek 2/son maddesi uyarınca bu Kanunun —- ile ilgili hükümlerinin 4110 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği — sonra yapımına başlanan —- uygulanacağının açıkça belirtilmiş olması karşısında, Kanunun amacından yola çıkılarak yapılacak farklı yorumlarla bu hükmün uygulanmamasının hukuk güvenliği ilkesine aykırı olacağı kanaatine varılmıştır.
5846 sayılı FSEK’nun 80/1-A(1). fıkrasına göre icracı sanatçıların manevi hakları, icralarının sahibi olarak tanıtılmak ve icralarının kendi itibarlarını zedeleyebilecek şekilde tahrif edilmesinin ve bozulmasının önlenmesini talep etmektir. Somut uyuşmazlıkta, davacının— icracı —- aldığı dava konusu —– alınan ————– aynen kullanıldığı, —- tanıtımını yaptığı ———— davacının murisinin itibarını bozabilecek bir ürün olmayıp, —- herkes tarafından sıkça tüketilen bir içecek olduğu, bu nedenle FSEK’da sayılan manevi haklarının ihlal edildiği hususunun kanıtlanamadığı, bu gösterimlerin TBK’nun 58. maddesi anlamında da kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile davalıların, eser sahibi olan —– usulüne uygun biçimde devraldığı —– yönünden hukuka aykırı bir kullanımından söz edilemeyeceği gibi, muris —– dava —-eserlerini —-kendisine tanıdığı mutlak ve yasal haklar kapsamında kullanan davalılardan— —- sahipliğinden doğan bir hak talebinde bulunamayacağı, davacının murisinin manevi haklarının da ihlal edilmediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken — harçtan peşin alınan —- harcın mahsubu ile bakiye 5.042,55 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalılar vekillerine reddedilen maddi tazminat davası üzerinden — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davalılar vekillerine reddedilen manevi tazminat davası üzerinden —- takdir olunan—- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı — yatırılan avanstan kullanılan 48,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı —-ödenmesine,
Davalı—– tarafından yatırılan avanstan kullanılan 50,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı Davalı ——– ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.