Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/562 E. 2020/161 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/562 Esas
KARAR NO : 2020/161

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 05/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin —– ve içecek sağlanması hizmetleri sektöründe yıllardır ——— faaliyet gösteren, sektöründe tanınan——biri olduğunu, müvekkilinin ——ile tescilli markaların ——— sınıf başta olmak üzere muhtelif sınıflardaki tek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin önceki tarihli ve tescilli seri markaları ile davalı yana ait markanın 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç, 6/1, 6/5 maddeleri yönünden iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, davalı yan markasının müvekkilinin markalarıyla aynı esas unsurla birebir ayniyet arz edecek şekilde tescil edilmiş olduğunu, tüketici nezdinde iltibas ihtimaline yol açacağının aşikar olduğunu, müvekkili firmanın “———————– sektöründe 6/3. ve 6/5. maddeleri uyarınca da önceye dayalı hak sahibi konumunda olduğunu belirterek, davalı ———- —- edecek mahiyette benzerlik göstermesi nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 6/1, 6/3 ve 6/5 maddeleri uyarınca ——— hükümsüz kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinde ——— davacı vekili dosyaya sunduğu 10/07/2017 tarihli dilekçesi ile davalı——–bildirdiklerini, davalının ——- mahkememizce HMK’nun 124/3. Maddesi uyarınca davalının .—— düzeltilmesine karar verilmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla;———-markasını davacıdan daha eskiye dayalı olarak kullandığını, bu bakımdan —–esas unsurlu markalarda eskiye dayalı hak sahipliğine bağlı olarak — hakının müvekkiline ait olduğunu, —— kayıtlarına bakıldığında davacının———– markasının —– olduğunu, ancak müvekkilinin——- müvekkilinin——— önceki bir tarihte başvurduğunu, bu bakımdan ——— sahibi olduğunu, davacı …———————-olduğunu, yani müvekkili şirketin grup şirketlerinden olan———-ünvanıyla kuruluşunun da davacı firmadan önceki tarihli olduğunu, belirtilen sebepler bakımından müvekkilinin ——– markasını kullanımının davacıdan ——- müvekkilinin bu marka üstünde gerçek hak sahibi olduğunu belirterek, sayılan nedenlerle haksıt ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına kayıtlı ———— içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri———– yönünden kısmen hükümsüzlüğü davasıdır.
Dosyaya ——- getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı … adına tescilli markalardan ——.——nolu”——- markasının ise ———sınıfta tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Taraflar delillerini sunduktan sonra davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ——– tarihli bilirkişi raporunda özetle; her ne kadar davacı dilekçesinde markanın eskiye dayalı olarak gerçek hak sahibi olduğunu iddia etmiş ise de, —-.sınıf haricindeki nice sınıflarında, gerek marka tescil başvuruları, gerekse— — üzerinde yapılan incelemede, davalının marka tescil başvurusundan öncesine dayanan bir kullanımının bulunmadığını, 43.sınıf bünyesinde ise; davalının sonraki tarihli ———————- numaralı markalarının davacının önceki tarihli ————-numaralı markaları ile ortalama tüketici nezdinde karışılıklık yaratma ihtimalinin mevcut olduğunu, sonraki tarihli davalı markalarının —.sınıfta hükümsüz kılınabileceği yönünden görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporunda davaya——markasıyla ilgili hiç bir değerlendirme yapılmaması nedeniyle bu kez davaya konu markanın davalının markaları ile —-.sınıf açısından benzer olup olmadığı ve öncelik hakkının kime ait olduğuna dair marka vekili bilirkişi ——-ek rapor istenilmiş, bilirkişinin 09/09/2019 tarihli ek raporunda özetle; taraf markalarının benzer olduklarını, öncelik hakkının davacı firmaya ait olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde sadece—-.sınıfta hükümsüzlük talebinin olduğunu,—- sayı ile davalı adına tescilli markanın ———.sınıfta kısmi hükümsüzlüğünün Mahkeme takdirinde olduğunu beyan etmiştir.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka—- ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında — benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, marka tescil kayıtları, ticaret sicil kayıtları, taraflarca dosya kapsamına sunulan deliller ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporundan, tarafların markalarının esas unsurunun “—- ibaresi olduğu, davalının markasında —–ibaresinin——- anlamına geldiği, markalaya ayırt edicilik katmayan tali unsurlar oldukları, markalarda yer alan şekiller nedeniyle görsel olarak markalar benzemiyorsa da, markaların işitsel ve kavramsal benzerliğinin bulunduğu, markaların tescilli olduğu —.sınıfın hitap ettiği tüketici kitlesi yönünden dolaylı karıştırma ilkesi gözönüne alınarak markaların 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesi gereğince halk nezdinde birbirleri ile ilişkili zannedilmesi ihtimali bulunduğu, davalıya ait marka ile karşılaşan tüketicilerin bu markanın davacıya ait seri marka olduğunu düşünebilecekleri, markalar arasında dolaylı karıştırma/iltibas tehlikesinin bulunduğu, her ne kadar davalı taraf dava dışı bir şirketin ticaret unvanına ve marka tescil kayıtlarına —-ibaresi üzerinde öncelik haklarının bulunduğunu savunmuşsa da, dava dışı şirketin öncelik hakkına sahip olmasının davalıyı hak sahibi yapmaya yetmeyeceği, davalı şirketin bizzat öncelik hakkı bulunduğunun kanıtlanamadığı, zira davacının ——— markasının başvuru tarihinin — olduğu, davalının markasının ise başvuru tarihinin —- olduğu, davalının markasının hükümsüzlüğünü ———— markaları bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, ——-sınıf yönünden hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına————– sağlanması hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri —- hayvan bakım hizmetleri” yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline ———gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç, 325,20 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.388,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.