Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/56 E. 2019/70 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/56
KARAR NO : 2019/70

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–yılında —- tarafından —– kurulduğunu, başlangıçta motosiklet üretimi yapan firmanın zamanla otomobil, su motoru, (———.) robot, güç ekipmanları ——) motor (herhangi bir işte kullanılacak akaryakıt motorlar) ve uçak üreten bir firma haline geldiğini, dünyanın bir numaralı motor üreticisi olan —–sektörünün gelişmesinde ciddi katkılar sağladığını, üretimi ile geniş kitlelere hitap eden firmanın, dünyada çok sayıda alıcı kitlesi olduğunu, özellikle ————————– ülkelerinin genelinde —– ilk temsilcisi olarak dayanıklılık ve teknolojisi ile satış rekorları kırdığını, merkezi —-olan davacının dünya çapında pek çok ülkede üretim ve satış yapmakta olduğunu, ————-, davacı şirket tarafından üretilen otomobil performans versiyonu olduğunu ifade ettiğini,——— olarak üretilen ilk model ——————– olup, bu modelin ———– yılında,—– pazarına özel olarak üretildiğini, ———— pazarına özel olarak —- piyasaya sürülen —– —– ve 1997 yılındaki ———— başarısı ile —-yılında—– modelinin ————- pazarına sunulduğunu, davalının ——————- markasını kullanımının ————- şeklinde olduğunu, davacının kullanımının ise ———– şeklinde olduğunu, davalı tarafın, davaya konu markaları kötü niyetli olarak tescil ettirdiği ve——————— şeklindeki marka seçimlerinin tesadüf ile açıklanamayacağının ortada olduğunu, anılan bu sebeplerden ötürü, ——— 6/9. maddesi hükmü gereğince, davaya konu markaların, kötü niyet gerekçesiyle de hükümsüz kılınması gerektiğini belirterek, davalı şirkete ait ———————- sayılı 18.10.2004 tescil tarihli ———- ve ————– sayılı, ————— tarihli “————-marka tescillerinin—– sayılı Kanun’un 6/3 , 6/4 ve 6/9. maddeleri hükümleri gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça davalının 27.05.2016 tarihli marka başvurusuyla ilgili yapılan yayın sonrasında, müvekkili firmanın 2003 yılında almış olduğu marka hakkının korunmasına yönelik yapmış olduğu itirazın, markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, daha sonra bu defa müvekkili firmaya karşı açılan marka tescilinin iptali isteminin hukuki dayanıklılığı bulunmadığını, bizzat davacı yanın dilekçesinde belirttiği, Mahkeme kalemine elden sunulacak olan kitapçık ve broşürler ile ————– Enstitüsünden alınacak kayıt ve belgeler doğrultusunda söz konusu markanın müvekkili firma tarafından 2003 yılından itibaren aralıksız 14 sene kullanılması sonrasında, markanın hükümsüzlüğünü ileri sürmenin haklı ve hukuken mümkün olmadığını beyan etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalı tarafın ——- sayılı “———– —————–sayılı———— markalarının davacının markaları ile benzer olduğu ve kötü niyetli tescil edildiği iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasıdır.
Taraflara ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ——————– numaralı ————markasının ———- tarihinde ——- sınıflarda, ———— numaralı———-” markasının — tarihinde —- sınıflarda davalı adına tescil edildikleri, —- tarihinde başvurusu yapılan — numaralı “—————–” markasının ——– tarihinde —. sınıfta davacı adına tescil edildiği, ayrıca davacı tarafça dosyaya sunulan yurt dışındaki marka tescil belgelerinin tercümelerinden de —– ibaresinin yer aldığı markalarının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacının —- numaralı “—— marka başvurusuna davalının tescilli markaları ile benzer olduğu gerekçesiyle yapılan itirazın TPMK tarafından reddedildiği ve markanın———tarihinde ———— sınıfta tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan ——– tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde;———-alan adlı internet sitesine girildiğinde —————— alan adlı internet sitesine yönlendirme yapıldığı, sitenin davalı şirkete ait olduğu, internet sitesinde———- markasının kullanıldığı, davalının ————— numaralı markasının halen işler durumda olduğu, ———— numaralı markasının ise ———- yılında yenilemesi yapılmadığından dava tarihi itibariyle işler durumda olmadığı, davacının yurt dışında tescilli markaları incelendiğinde “—————-” markasının———–yılından bu yana otomobillerde kullanıldığının tespit edildiği, davacının tescilsiz markası ile davalının ————- numaralı markası karşılaştırıldığında, harf diziliminin aynı olduğu, grafik kompozisyon, harf stili ve renklerin büyük benzerlik gösterdiği, markalar arasında yüksek düzeyde benzerlik bulunduğu, otomotiv sektöründe tüketicilerin ortalama tüketiciler oldukları, taraflara ait markaların tescilli oldukları mal ve hizmetler karşılaştırıldığında, davalının markasının ————— sınıfta ———————-” emtialarının otomobil emtiası ile benzer olduğu, davacı tarafça hükümsüzlüğü talep edilen ————sayılı markanın dava tarihi itibariyle işler durumda olmadığı, davalı adına—————-sayı ile tescilli markanın, davacı markası ile iltibas yaratması ihtimalinin bulunduğu; kötü niyetli tescile ilişkin takdirin Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı taraf marka hükümsüzlük nedeni olarak markaların benzerliği, davacının markasının tanınmış marka olması nedeniyle kötü niyetli marka tescili nedenlerine dayandırmıştır.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma —————- tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (——–) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacının yurt dışında pek çok ülkede tescilli markalarında yer alan ——- ibaresinin otomobil ürünü ve ilgili mal ve hizmetler için tescilli olduğu ve kullanıldığı, davacı markalarının tüm dünyada tanınan bir marka olduğu, davacının ———————ve benzeri markalarında yer alan ——————- ibaresinin bazı markalarında ——————-” kısmının siyah renkli harflerle ve daha küçük, ————-harfinin ise kırmızı renkli harfle ve daha büyük olarak yazıldığı, davalının ——— numaralı markasının da aynı yazı karakteri ile ve———– harfinin kırmızı renkli harfle daha büyük olarak yazıldığı, davalının ve davacının markasında yer alan “—————-ibaresinin görsel, işitsel ve anlamsal olarak birebir aynı olduğu, davalının markasının rastgele seçilebilecek bir marka olmadığı gibi, yazılış şeklinin de davacının markasına benzetilerek tescil edilmesinin davalının davacıya ait markanın otomobil sektöründeki tanınmışlığından yararlanma amacıyla kötü niyetli olarak hareket edildiğini gösterdiği, SMK’nun 25. maddesinde 6/9. maddesine atıf yapılarak kötü niyetli olarak yapılan markanın hükümsüzlüğüne karar verileceğinin belirtildiği, davacının marka kullanımının davalıdan daha eski tarihe dayandığı, yurt dışında tescilli bazı markalarının 1999 yılında tescil edildikleri, her ne kadar davalı tarafça davacının marka tesciline karşı uzun süre itiraz edilmediği belirtilerek sessiz kalma yoluyla hak kaybının oluştuğu savunulmuşsa da, davalının tescilinin kötü niyetli olması nedeniyle SMK’nun 25/6. maddesi uyarınca hak kaybının söz konusu olamayacağı, tarafların markalarının ———–. sınıfta benzer mal ve hizmetler için tescilli olduğu, davalının markasının tescilli olduğu malların bir araya getirilmesi için ————–. sınıfta yer alan hizmetin de davacının markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetlerle ilişkili olduğu, tüm bu nedenlerle davalının —————–numaralı —- markasının hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, ————— numaralı markasının ise dava açılmadan önce geçersiz hale gelmiş olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalıya ait ——————— numaralı—- markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ————– numaralı ————- markası ile ilgili açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen KABÜLÜNE,
Davalıya ait ——— numaralı ———— markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden TERKİNİNE,
————- numaralı ————– markası ile ilgili açılan davanın REDDİNE,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım için davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 159,34 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.226,74 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranları dikkate alınarak 1.613,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 4,60 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre 2,30 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazla kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.